AB Bakanı Çelik: Katılım müzakereleri Türkiye-AB ilişkilerinin belkemiğidir

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başm&uuml;zakereci &Ouml;mer &Ccedil;elik, Avrupa Birliği (AB) ile ortaklığımızın ve farklı alanlardaki iş birliğimizin temel amacı T&uuml;rkiye&rsquo;nin AB&rsquo;ye katılımını sağlamaktır. Bu nedenle katılım m&uuml;zakereleri T&uuml;rkiye-AB ilişkilerinin belkemiğidir. dedi. &Ccedil;elik, Br&uuml;ksel deki Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi nde T&uuml;rkiye-AB Karma İstişare Komitesi nin (KİK) 36. toplantısında konuştu. Toplantı, 15 Temmuz darbe girişimi şehitleri i&ccedil;in yapılan saygı duruşuyla başladı. &Ccedil;elik, &Ouml;ncelikle sayın başkanın toplantının başında, 15 Temmuz&rsquo;daki darbe girişimi sırasında kaybettiğimiz şehitlerimiz i&ccedil;in komitenizi 1 dakikalık saygı duruşuna &ccedil;ağırması hususunda kendisine &ouml;zel teşekk&uuml;rlerimi iletiyorum. diye konuştu. 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin yıld&ouml;n&uuml;m&uuml;nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın da katılımıyla bir&ccedil;ok t&ouml;ren ger&ccedil;ekleştirildiğini ifade eden &Ccedil;elik, Bu darbe girişiminden sonra bir yıldır pek &ccedil;ok AB zemininde toplantıya katılıyorum. İlk defa bu kadar nezaketle bir saygı duruşuna davet edildiğini g&ouml;rd&uuml;m. O sebeple KİK&rsquo;e h&uuml;k&uuml;metimiz ve T&uuml;rk milleti adına teşekk&uuml;r ediyorum. Umarım sizin bu dayanışmanız ve bu duyarlılığınız AB&rsquo;nin diğer platformları i&ccedil;in de bir &ouml;rnek teşkil eder. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; hayatını kaybedenler insandır. İnsanların hepsi kardeştir. D&uuml;nyanın neresinde olursa olsun onlarla dayanışma i&ccedil;erisinde olmalıyız. değerlendirmesinde bulundu. Son d&ouml;nemde T&uuml;rkiye ile AB arasında artan diyaloğun &ouml;nemli par&ccedil;ası olan T&uuml;rkiye-AB KİK s&uuml;recinin T&uuml;rkiye&rsquo;nin AB&rsquo;ye katılım s&uuml;recine &ouml;nemli katkılar sağladığını belirten &Ccedil;elik, Bu katkının &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde de devam edeceğine olan inancım tamdır. dedi. &Ccedil;elik, &ccedil;alışan ve işveren kesimlerinden &ouml;nemli temsilci kuruluşlarının bir araya geldiği bu platformu, tarafların birbirini doğru algılaması ve var olan yanlış algılamaların giderilerek AB katılım s&uuml;recinin sağlıklı zeminde ilerlemesine hizmet etmesi bakımından &ouml;nemsediğini vurguladı. Katılım m&uuml;zakereleri ilişkilerin belkemiğidir AB nin, T&uuml;rkiye&rsquo;nin katılım m&uuml;zakerelerindeki tutumunu bir kere daha g&ouml;zden ge&ccedil;irmesi gerektiğini dile getiren &Ccedil;elik, AB, T&uuml;rkiye&rsquo;yi, i&ccedil;erisinde bulunduğu b&ouml;lgede yaşanan bu zorlu d&ouml;nemde, ter&ouml;rle m&uuml;cadelenin gerek&ccedil;elerini anlayarak, vize serbestisini sağlayarak ve &ouml;zellikle katılım s&uuml;recine de ivme kazandırarak desteklemelidir. diye konuştu AB Bakanı &Ccedil;elik, AB ile ortaklığımızın ve farklı alanlardaki iş birliğimizin temel amacı T&uuml;rkiye&rsquo;nin AB&rsquo;ye katılımını sağlamaktır. Bu nedenle katılım m&uuml;zakereleri T&uuml;rkiye-AB ilişkilerinin belkemiğidir. ifadesini kullandı. T&uuml;rkiye i&ccedil;in AB nin &ccedil;ok &ouml;nemli olduğuna işaret eden &Ccedil;elik, T&uuml;rkiye nin, AB ye bakışının temel amacı AB&rsquo;ye tam &uuml;yeliktir. Bunun dışında bize teklif edilen, tam &uuml;yelik dışındaki iş birliği tekliflerine kapalı olduğumuzu, stratejik amacımızın, devlet politikamızın AB&rsquo;ye tam &uuml;yelik olduğunu bir kere daha belirtiyorum. dedi. Bakan &Ccedil;elik, 29 Kasım 2015 Zirvesi&rsquo;nden sonra &uuml;zerinde &ccedil;alışmaya başlanılan 5 m&uuml;zakere faslı kapsamında T&uuml;rkiye nin &uuml;zerine d&uuml;şen sorumlulukları tamamıyla yerine getirdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: T&uuml;rkiye, sık sık temel haklar, ifade h&uuml;rriyeti ve basın h&uuml;rriyeti konusunda eleştirilmektedir. Ben de T&uuml;rkiye&rsquo;nin AB Bakanı olarak diyorum ki; bu eleştirilerden yapıcı olanları dikkate alıyoruz ve beraberce ilerlemek istiyoruz. Bunun yolu 23. ve 24. fasılların a&ccedil;ılmasıdır. Eğer biz, temel haklar, basın h&uuml;rriyeti ve yargı konusunun konuşulmasından korksaydık, ben burada AB bakanı olarak bu fasılların a&ccedil;ılmasına karşı &ccedil;ıkardım. Ama AB&rsquo;deki dostlarımıza elimi uzatıyorum, bu eleştirileri dost&ccedil;a yapanlara, Gelin beraber &ccedil;alışalım, 23. ve 24. fasılları a&ccedil;alım diyorum. Ama 23. ve 24 fasıllar a&ccedil;ılmaksızın gece g&uuml;nd&uuml;z T&uuml;rkiye&rsquo;yi eleştirmenin de bir &ccedil;ifte standart olduğunun altını &ccedil;izmek isterim. Bu fasılların m&uuml;zakereye a&ccedil;ılması, AB&rsquo;nin T&uuml;rkiye&rsquo;yi &ccedil;ok eleştirdiği konuların sağlıklı bir zeminde konuşulmasına fırsat sağlayacaktır. &Ccedil;elik, bu fasılların m&uuml;zakereye a&ccedil;ılmasının, AB&rsquo;nin, T&uuml;rkiye&rsquo;yi en &ccedil;ok eleştirdiği temel haklar alanındaki samimiyetinin de ispatı olacağını belirterek, T&uuml;rkiye&rsquo;nin katılım m&uuml;zakerelerinde 16 fasıl m&uuml;zakereye a&ccedil;ılmış, bir tanesi ge&ccedil;ici olarak kapatılmıştır. 14 fasıl AB Konseyi veya G&uuml;ney Kıbrıs Rum Y&ouml;netiminin (GKRY) siyasi nitelikli engellemeleri nedeniyle bloke edilmiş durumdadır. bilgisini paylaştı. GKRY nin, Kıbrıs sorununun &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k bir fırsat olan Crans Montana&rsquo;da sergilediği uzlaşmaz tutumuyla, AB&rsquo;nin geleceğine de ipotek koyduğunu dile getiren &Ccedil;elik, AB &uuml;ye devletlerinin, GKRY nin bakış a&ccedil;ısından da bir an evvel kurtulmasını bekliyoruz. T&uuml;rkiye&rsquo;nin AB&rsquo;ye katılım s&uuml;recini s&uuml;rd&uuml;rmek yalnızca T&uuml;rkiye&rsquo;nin değil aynı zamanda AB&rsquo;nin de sorumluluğundadır. T&uuml;rkiye&rsquo;nin somut adımlarına AB tarafından da samimi karşılık verilmesiyle ilerleme kaydedilebilecektir. şeklinde konuştu. 15 Temmuz darbe girişiminin yıld&ouml;n&uuml;m&uuml; T&uuml;rkiye nin AB s&uuml;recine bağlılığını ve iyi niyetli &ccedil;alışmalarını s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade eden &Ccedil;elik, şunları s&ouml;yledi: FET&Ouml; ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;n&uuml;n, 15 Temmuz 2016 da demokrasimizi yok etmeye &ccedil;alıştığı hain darbe girişimi karşısında, &uuml;lkemizin başarıyla verdiği demokrasi sınavının &uuml;st&uuml;nden bir yıl ge&ccedil;ti. T&uuml;rkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının t&uuml;m d&uuml;nyaya demokrasi dersi verdiği 15 Temmuz 2016&rsquo;dan bu yana vatandaşlarımızın bize emaneti demokrasimizi g&uuml;&ccedil;lendirmek ve demokrasimize karşı olabilecek t&uuml;m tehditleri bertaraf etmek i&ccedil;in durmadan &ccedil;alıştık. Aradan ge&ccedil;en s&uuml;re i&ccedil;erisinde, OHAL&rsquo;i bir zorunluluk haline getiren koşulları ortadan kaldırmak adına &ouml;nemli adımlar attık. H&uuml;k&uuml;met olarak &ouml;zellikle ve &ouml;ncelikle sivil-asker ilişkileri bağlamında tam bir sivilleşme sağladık. Askeri vesayetin kaldırılması i&ccedil;in 2000&rsquo;li yılların başından bu yana attığımız adımları pekiştirdik. &Uuml;lkemizin bir daha b&ouml;ylesine bir teşebb&uuml;s ile karşılaşmaması i&ccedil;in gereken &ouml;nlemleri aldık. &Ccedil;elik, T&uuml;rkiye nin karşı karşıya olduğu tehdidin b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; karşısında aldığı acil &ouml;nlemlerden kaynaklı ortaya &ccedil;ıkan aksaklıkları gidermek adına da adımlar attığını, &ouml;zellikle Avrupa İnsan Hakları S&ouml;zleşmesi nin esas alındığı &ccedil;er&ccedil;evede hukukun gereğini yerine getirdiğini belirtti. T&uuml;rkiye nin, Avrupa Konseyi başta olmak &uuml;zere, uluslararası kuruluşlarla iş birliğine &ouml;nem verdiği, yapıcı eleştirileri dikkate aldığına işaret eden &Ccedil;elik, Bug&uuml;n gelinen noktada, &ouml;zellikle FET&Ouml;&rsquo;n&uuml;n bertaraf edilmesi noktasında &ouml;nemli bir başarı sağlamış olmamıza rağmen tehdidin tamamen ge&ccedil;tiğini s&ouml;yleyemeyiz. Darbe girişimi sonrası AB yi oluşturan değerlere uygun olarak beklediğimiz dayanışma ruhunu maalesef yeterince g&ouml;remedik. Destek bir yana, maalesef bazı Avrupalı muhataplarımızın yersiz eleştirileriyle karşılaştık. Ge&ccedil; de olsa bazı muhataplarımızın takındıkları tutumun yanlışlığını fark ettiklerini ve yanlıştan d&ouml;nd&uuml;klerini g&ouml;rd&uuml;k. değerlendirmesinde bulundu. AB&rsquo;nin de g&uuml;venliğini tehdit etmektedir &Ccedil;elik, ter&ouml;rizmin, hi&ccedil;bir millet, sınıf ve din ayırt etmeden al&ccedil;ak y&uuml;z&uuml;n&uuml; ortaya koymaya devam ettiğini vurguladı. Son d&ouml;nemde artan ter&ouml;rist saldırıların Avrupa&rsquo;da mevcut g&uuml;venlik ve savunma algısını b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de değiştirdiğini dile getiren &Ccedil;elik, AB &uuml;lkelerinde ger&ccedil;ekleşen her ter&ouml;r saldırısından sonra daha sert tedbirler alındığını g&ouml;r&uuml;yoruz. diye konuştu. Ter&ouml;r sorununun, uzun zamandır T&uuml;rkiye&rsquo;nin g&uuml;venliğini tehdit ettiğini, &uuml;lkenin PKK, DEAŞ ve FET&Ouml; gibi ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleriyle m&uuml;cadelesinin t&uuml;m boyutlarıyla devam ettiğini hatırlatan &Ccedil;elik, Ter&ouml;r&uuml; t&uuml;m ve&ccedil;heleriyle ele alıyor, b&uuml;t&uuml;nc&uuml;l bir yaklaşımla m&uuml;cadele ediyoruz. Bu yaklaşımda &ouml;zellikle hukukun &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml;, insan haklarına saygı ve temel hak ve &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klerin korunmasını &ouml;ncelik haline getiriyoruz. ifadelerini kullandı. &Ccedil;elik, PKK ve FET&Ouml;&rsquo;n&uuml;n hala bazı Avrupa &uuml;lkelerince korunduğunu, T&uuml;rkiye nin beklentisinin bu yanlıştan d&ouml;n&uuml;lmesi ve T&uuml;rkiye ye ter&ouml;rle m&uuml;cadelesinde destek verilmesi olduğunu s&ouml;yledi. AB Bakanı &Ccedil;elik, PKK ve FET&Ouml; unsurlarının Avrupa &uuml;lkelerinde serbest&ccedil;e faaliyet g&ouml;stermesi, bu &ouml;rg&uuml;tlerin faaliyetlerini desteklemek &uuml;zere mali kaynak ve eleman temin etmeleri, &uuml;lkemizin olduğu kadar AB&rsquo;nin de g&uuml;venliğini tehdit etmektedir. &Uuml;lkemizin bu &ouml;rg&uuml;tlere karşı ortaya koyduğu m&uuml;cadele Avrupa&rsquo;nın da g&uuml;venliği i&ccedil;in &ouml;nemli bir g&uuml;vencedir. a&ccedil;ıklamasında bulundu. AP kararı vizyonsuzdur Avrupa Parlamentosunun (AP) son kararına da değinen &Ccedil;elik, şunları kaydetti: &Uuml;lkemizde yaşanan darbe girişiminin niteliğini ve bu girişimin sonu&ccedil;larını halen idrak edemeyenler vardır. AP, 6 Temmuz 2017 tarihli kararıyla, ortaya koyduğu kısır, vizyonsuz yaklaşımda ısrar etmiştir. Bu karar, T&uuml;rkiye-AB ilişkilerine y&ouml;nelik ortak yol haritamıza da aykırı d&uuml;şen, son d&ouml;nemde kazandığımız ivmeyi baltalamaya d&ouml;n&uuml;k bir yaklaşımın eseridir. Kararda yer verilen T&uuml;rkiye-AB ilişkilerini olumsuz etkileyecek tavsiyeler, AP nin, T&uuml;rkiye-AB ilişkilerinin &ouml;neminin farkında olmadığını ortaya koymaktadır. Darbe girişimi sırasında T&uuml;rk Parlamentosunun tarihinde ilk kez bombalandığına vurgu yapan &Ccedil;elik, Aylar boyunca (AP) başkan, T&uuml;rkiye yi ziyaret etmemiştir. Bu bombalamadan 3 veya 4 ay sonra gelmiştir. Halbuki bir parlamento bombalandığı zaman AP Başkanı nın ilk yapması gereken iş o parlamentoyu ziyaret etmek ve orasıyla dayanışma i&ccedil;erisinde olmaktır. ifadelerini kullandı. Aynı s&uuml;re i&ccedil;erisinde AP de PKK propagandası yapan sergilerin a&ccedil;ıldığını anımsatan &Ccedil;elik, T&uuml;rkiye bir NATO m&uuml;ttefikidir ve T&uuml;rk askerlerine karşı ter&ouml;r faaliyetinde bulunanların resimleri AP de sergilenmiştir. dedi. &Ccedil;elik, başta AP olmak &uuml;zere t&uuml;m AB kurumlarının, AB-T&uuml;rkiye ilişkilerine zarar vermek yerine herkese faydalı olacak adımlar atmasının zamanı geldiğini belirtti. AB-T&uuml;rkiye sığınmacı mutabakatı T&uuml;rkiye ile AB arasındaki iş birliğinin doğurduğu verimli sonu&ccedil;ların en g&uuml;zel &ouml;rneklerden birinin g&ouml;&ccedil; krizinde g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade eden &Ccedil;elik, Yapılan 3 zirvenin sonunda, sadece AB ve T&uuml;rkiye arasındaki ilişkiyi yoğunlaştıran değil, insanlık tarihinin en b&uuml;y&uuml;k dramlarından birini ortadan kaldırmaya d&ouml;n&uuml;k adımlar atıldı. diye konuştu. T&uuml;rkiye nin bir AB &uuml;lkesi kadar m&uuml;lteci barındırdığını dile getiren &Ccedil;elik, Zirveler sonrasında &uuml;lkemizin ve AB&rsquo;nin attığı adımları g&ouml;&ccedil;men pazarlığı olarak isimlendirenler, 2003 yılından bu yana devam eden geri kabul m&uuml;zakerelerinden ve 2013 yılından bu yana devam eden Vize Serbestisi Diyaloğundan bihaber olanlardır. Bu temelsiz eleştirileri bir kenara koyarsak, Ege Denizi &uuml;zerinden Yunan adalarına ge&ccedil;işlerde b&uuml;y&uuml;k d&uuml;ş&uuml;şler yaşandığını, g&uuml;nde ortalama 7 bin olan ge&ccedil;iş sayısının iki haneli rakamlara d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; g&ouml;r&uuml;yoruz. Şahit olduğumuz vahim manzaralar ve kayıplar artık yoktur. Bu durum, Avrupa Komisyonunun 13 Haziran 2017&rsquo;de yayımladığı son rapor ile de teyit edilmiştir. Raporda da belirtildiği &uuml;zere, 18 Mart 2016 Uzlaşısı kapsamında daha &ouml;nce teyit edilen başarı sağlamlaştırılmıştır. değerlendirmesini yaptı. Bu başarının T&uuml;rkiye&rsquo;nin ahde vefa ile hareket ettiğinin en &ouml;nemli g&ouml;stergesi olduğunu s&ouml;yleyen &Ccedil;elik, T&uuml;rkiye-AB arasında varılan uzlaşının &uuml;zerinden bir yılı aşkın bir s&uuml;re ge&ccedil;miş olmasına rağmen AB tarafınca karşılanmayan beklentiler olduğunu hatırlattı. &Ccedil;elik, &Ouml;ncelikle, AB&rsquo;nin yavaş işleyen b&uuml;rokratik s&uuml;re&ccedil;leri nedeniyle bug&uuml;ne kadar Suriyeliler i&ccedil;in tahsis edilen ilk 3 milyar avroluk kaynağın yaklaşık olarak ancak yarısına ait s&ouml;zleşmeler imzalanmış durumdadır. Ayrıca, ilave 3 milyar avroluk kaynağa ilişkin &ccedil;alışmalara da hen&uuml;z başlanmamıştır. AB &uuml;lkeleri, T&uuml;rkiye&rsquo;deki Suriyelileri g&ouml;n&uuml;ll&uuml;l&uuml;k esasına g&ouml;re (G&ouml;n&uuml;ll&uuml; İnsani Kabul Planı) almayı kabul etmişti. Bu da AB&rsquo;nin 18 Mart&rsquo;ta verdiği s&ouml;zlerden biridir. T&uuml;rkiye&rsquo;den ge&ccedil;işler azaldığı ve bir yıldan fazla s&uuml;re ge&ccedil;tiği halde teknik &ccedil;alışmaların somut adımlara d&ouml;n&uuml;şmediğini g&ouml;r&uuml;yoruz. a&ccedil;ıklamasını yaptı. T&uuml;rkiye deki Suriyeli m&uuml;ltecilerin arasındaki 400 bin &ccedil;ocuğun eğitim alamadığını aktaran &Ccedil;elik, Biz bu 400 bin &ccedil;ocuğu eğitmeliyiz. Eğer bunları eğitmezsek bu &ccedil;ocuklar DEAŞ gibi, El Kaide gibi ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tlerinin n&uuml;fuz alanına girecektir. AB den gelen paralar bu &ccedil;ocukların eğitim harcamalarına ve sağlık harcamalarına harcanacaktır. dedi. &Ccedil;elik, AB den paranın geliş hızına ilişkin bir &ouml;rnek vererek, Bu &ccedil;ocuklar şu anda ilkokul &ccedil;ağındalar. Bu para gelene kadar bu &ccedil;ocuklar emeklilik yaşına gelirler. Bu kadar k&ouml;t&uuml; işleyen bir mekanizma vardır. vurgusunu yaptı. AB Bakanı &Ccedil;elik, T&uuml;rkiye nin AB&rsquo;den de uzlaşının t&uuml;m unsurları dahil diğer y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;klerini yerine getirmesini beklediğinin altını &ccedil;izdi. Vize serbestisi Vize Serbestisi yol haritasındaki y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;klerden eksik kalan birka&ccedil; hususu T&uuml;rkiye ve AB nin ortak bir zeminde anlaşarak hızlıca yerine getirebileceğine inandığını dile getiren &Ccedil;elik, Ancak bizim atacağımız adımların akabinde, vatandaşlarımıza vizesiz seyahatin artık vakit ge&ccedil;irilmeden tanınması i&ccedil;in kesin bir g&uuml;vence verilmesi gerekiyor. şeklinde konuştu. &Ccedil;elik, geri kabul anlaşması ve vize muafiyeti s&uuml;re&ccedil;lerinin paralel y&uuml;r&uuml;t&uuml;lmesi konusunda bir uzlaşıya varıldığını hatırlatarak, Genişleme &uuml;lkesi olmayan &uuml;lkelere bile vize serbestisi tanınırken bizim &ouml;n&uuml;m&uuml;ze (katılım m&uuml;zakerelerine benzer şekilde) hala siyasi engeller konulması kabul edilebilir bir durum değildir. Vize serbestisi, iş d&uuml;nyası bakımından da &ouml;nemli sonu&ccedil;lar doğuracak, psikolojik olarak tarafları yakınlaştıracak bir gerekliliktir. diye konuştu. G&uuml;mr&uuml;k Birliğinin g&uuml;ncellenmesi T&uuml;rkiye nin tam &uuml;yelik hedefi i&ccedil;in AB tarafından &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilir bir takvim ortaya konulamamış olmasının mevcut G&uuml;mr&uuml;k Birliğinin sistematik sorunlarının etkisinin g&uuml;n ge&ccedil;tik&ccedil;e daha da hissedilir olmasına neden olduğuna dikkati &ccedil;eken &Ccedil;elik, Değişen k&uuml;resel ekonomik konjonkt&uuml;r nedeniyle, G&uuml;mr&uuml;k Birliğinin g&uuml;ncellenmesi hem AB hem de T&uuml;rkiye i&ccedil;in bir ihtiya&ccedil; olarak ortaya &ccedil;ıkmıştır. a&ccedil;ıklamasını yaptı. &Ccedil;elik, T&uuml;rkiye nin G&uuml;mr&uuml;k Birliğinin g&uuml;ncellenmesinden &ouml;ncelikli beklentisinin G&uuml;mr&uuml;k Birliğinin asimetrik yapısından kaynaklanan sorunlara &ccedil;&ouml;z&uuml;m bulunması olduğunu belirtti. AB Komisyonunun 21 Aralık 2016 da T&uuml;rkiye-AB G&uuml;mr&uuml;k Birliğinin g&uuml;ncellenmesine ilişkin m&uuml;zakerelerin başlatılması konusundaki &ouml;nerisini Konseye sunduğunu ve m&uuml;zakere yetkisi talep ettiğini ifade eden &Ccedil;elik, halen AB Konseyinin yetki vermediğini, bu hususta da siyasi engeller olduğunun anlaşıldığını aktardı. &Ccedil;elik, G&uuml;mr&uuml;k Birliğinin g&uuml;ncellenmesine y&ouml;nelik, T&uuml;rkiye-AB zirvelerinde de karşılıklı olarak teyit edilen bir siyasi irade mevcuttur. diye konuştu. Diğer yandan G&uuml;mr&uuml;k Birliğinin g&uuml;ncellenmesi s&uuml;recinin, tamamen ticari ve ekonomik bir s&uuml;re&ccedil; olduğunu vurgulayan AB Bakanı &Ccedil;elik, Katılım m&uuml;zakerelerine hedefimize alternatif bir s&uuml;re&ccedil; olmadığı ve dolayısıyla siyasi konularla ilişkilendirilmemesi gerektiği unutulmamalıdır. dedi. Ekonomik gelişmeler T&uuml;rkiye ile AB arasındaki ortaklık ilişkisinin her iki tarafa da &ouml;nemli kazanımlar sağladığını belirten &Ccedil;elik, AB ile m&uuml;zakerelerin başlamasından bu yana kararlılıkla ger&ccedil;ekleştirilen reformlar neticesinde &uuml;lkemizde g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir ekonomik ve finansal sistem oluşturulmuş ve uzun d&ouml;nemde ekonomik b&uuml;y&uuml;me kalıcı hale gelmiştir. şeklinde konuştu. &Ccedil;elik, T&uuml;rkiye ekonomisinin, ge&ccedil;en yıl da başta başarısız darbe girişimi olmak &uuml;zere yaşanan pek &ccedil;ok olumsuz gelişmeye rağmen b&uuml;y&uuml;mesini s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve y&uuml;zde 2,9 oranında AB ortalamasının &uuml;zerinde bir b&uuml;y&uuml;me hızı yakaladığını bildirdi. T&uuml;rkiye-AB ilişkilerinin en &ouml;nemli boyutlarından birini ekonomik ve ticari ilişkilerin oluşturduğunun altını &ccedil;izen &Ccedil;elik, ş&ouml;yle devam etti: En &ouml;nemli ticaret ortağımız olan AB&rsquo;nin toplam dış ticaretimizdeki payı 2016 yılı itibarıyla y&uuml;zde 43 olarak ger&ccedil;ekleşmiştir. T&uuml;rkiye ise AB&rsquo;nin en b&uuml;y&uuml;k 5. ticaret ortağı konumundadır. &Ouml;te yandan 2016 yılı itibarıyla AB, &uuml;lkemize gelen doğrudan yatırımlarda y&uuml;zde 55&rsquo;lik bir oranla en b&uuml;y&uuml;k paya sahiptir. &Ccedil;elik, T&uuml;rkiye ile AB arasında tesis edilen Y&uuml;ksek D&uuml;zeyli Ekonomik Diyalog mekanizmasının ikinci toplantısının ekim ayında Br&uuml;ksel de yapılmasının planlandığını anlattı. AA

AB Bakanı Çelik: Katılım müzakereleri Türkiye-AB ilişkilerinin belkemiğidir

AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik: "AB ile ortaklığımızın ve farklı alanlardaki iş birliğimizin temel amacı Türkiye'nin AB'ye katılımını sağlamaktır. Bu nedenle katılım müzakereleri Türkiye-AB ilişkilerinin belkemiğidir"

Öne Çıkanlar