Akbank kâr sezonunu başlattı
BloombergHT Araştırma bölümünden Cihan Başkal yeni başlayan kar sezonunu değerlendirdi
Akbank finansalları ile birlikte 2013 yılının ilk çeyreğine ait bilanço sezonu başlamış oldu. Döneme ait açıklanan 868 milyon TL ile 895 milyon TL olan analistlerin ortalama beklentisinin bir miktar altında kaldı. Net kar, önceki çeyreğe kıyasla yaklaşık yüzde 20 azalırken, geçtiğimiz yıl aynı döneme göre %56 artış gösterdi.
Finansallarda öne çıkan unsurlar ise şöyle: 1- Mevduatta ortalama maliyetteki düşüşün hala kredi faizlerinden daha hızlı olması faiz marjını desteklemeye devam ediyor. 2- Aktif büyüklüğü çeyrek dönemde sabit kalırken, kredi büyümesi, menkul kıymet portföyü ile fonlanıyor. 3- Yeni takibe düşen kredilerdeki artış sürerken, bunun neden olduğu değer düşüş karşılıkları karı baskılamayı sürdürüyor. 4- Her ne kadar, giderlerin 130mln TL’si Rekabet Kurumu cezasına bağlı olarak ayrılan karşılık olsa da, bu etki hariç tutulduğunda bile giderler, personel maliyetlerinin yüzde 25 artması ile aynı oranda yükseliş kaydetmiş durumda. 5- Faiz gelirlerinin yanında, komisyon gelirlerinden sağlanan katkıdaki artış esas faaliyet gelirlerini destekliyor.
BDDK Haftalık Bankacılık Sektörü verilerine göre sektörde kredi büyümesi yılın ilk çeyreğinde önceki çeyreğe kıyasla yüzde 5,5 oldu. Akbank’ın kredi arzı ise bu dönemde yüzde 4,6 artarak sektörün bir miktar altında kaldı. Ancak bankanın 2012 yılında kredi tarafında yüzde 24 ile sektörün oldukça üzerinde büyüdüğünü eklemek gerek. Kredi arzında konut kredileri ve ihtiyaç kredilerindeki artış çeyrek dönemler için sırasıyla %11,6 ve %8,1. Kurumsal ve ticari kredilerdeki değişim ise %3,1. Bankanın mevduat tabanı %1,4 artış ile %2,9 artan sektörün gerisinde kaldı. Tasarruf mevduatında çeyrek dönemde %6 artış olsa da, ticari mevduatlardaki düşüş bu geriden gelişin arkasındaki neden oldu. Menkul kıymet portföyü çeyrek dönemde %6 gerilerken, bu varlıkların aktif içerisindeki payı önceki yıla kıyasla 7 puan gerileyerek, %25,5’e düştü.
Bankanın net faiz marjı çeyrek dönemde yaklaşık 20 baz puan artışla yüzde 4,70 oldu. Menkul kıymet getirisi hemen hemen değişmezken, TL mevduat maliyetinin, TL kredi faizlerinin üzerinde düşüş göstermesinin devamı marjı destekledi. Bu etki ile kredi – mevduat faiz makası çeyrek dönemde 12 baz puan daha genişledi.
Kredi değer düşüş karşılığı bu dönemde de kara aşağı yönlü baskısını sürdürdü. Brüt kredi risk maliyeti önceki çeyreğe göre 10 baz puan artışla 163 bp olurken, nette ise 116 ile yine %1’in üzerindeki seyir devam etti. Takipteki kredi oranı ise 15 baz puan yükselişle %1,4 oldu. İkinci grup kredilerdeki düşüşe bakılırsa, önceki dönemde bu sınıfta izlenen kredilerin önemli bir kısmı takibe düşmüş göründü.
Faiz dışı gelir tarafında, sermaye karı menkul kıymet portföyündeki gerilemenin etkisiyle 309 milyon TL olarak karı önemli ölçüde destekledi. Komisyon gelirleri çeyrek ve yıllık olarak sırası ile %15 ve %40 arttı. Bu artışa rağmen, toplam gelirler içerisindeki payı yıldan yıla 2 puan geriledi. Ayrıca operasyonel giderleri karşılama oranı da benzer olarak artış göstermedi. Bu sabit görünümde giderlerdeki artışın rolü dikkat çekti. 129 milyon TL Rekabet Kurumu cezası için ayrılan karşılık hariç tutulduğunda bile giderler yıllık bazda %25 artış kaydetti.
Özetlenecek olursa, yılın ilk çeyreğinde halen çekirdek faaliyetteki marjın artmaya devam ettiği görüldü. Aktif kalitesindeki görece bozulma sektörde sürerken, ekonomik büyümeye bağlı olarak yılın sonuna doğru ayrılan karşılıklar, gelir kaydedilerek, karı destekleyebilir. Gider tarafındaki artış sadece Banka özelinde mi yoksa sektörel bir eğilim mi, bunu diğer banka finansalları ile göreceğiz. Ayrıca mevduatta faizdeki düşüşün özellikle ticari tarafta rekabeti iyiden iyiye arttırdığı da, bilanço dipnotlarında görülebilir. Tüketici kredilerindeki artışın nispeten daha yüksek olmasının da, sonraki çeyrekler için kredi faizlerindeki düşüşü sınırlayıcı etkide bulunarak marjı destekleyici olacağı beklenebilir.
Cihan Başkal
BloombergHT Araştırma
cbaskal@bloomberght.com