Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Akgiray: SPK Kanun taslağı imzaya açıldı

Akgiray: Yeni kanun 2012 değil, 2052 model bir kanun

  • SPK Başkanı Akgiray, "İstanbul finans merkezi projesini artık bir proje olmaktan çıkartıp, başlamış bir süreç olarak tanımlamak istiyorum; yeni SPK Kanunu 2012 değil, 2052 model bir kanun" açıklamasında bulundu

Giriş: 13 Haziran 2012, Çarşamba 12:14
Güncelleme: 14 Haziran 2012, Perşembe 07:51

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, yeni SPK Kanunu'na ilişkin ''Kanun 2012 değil, 2052 model bir kanun'' dedi.

Akgiray, Okan Üniversitesi tarafından düzenlenen ''İstanbul'un finans merkezi olma yolunda hedefler ve stratejiler'' konulu Uluslararası İstanbul Finans Kongresi'nde ''İstanbul Finans Merkezi Projesi Kapsamında Kurumlara Düşen Görevler'' başlıklı oturumda Kongre Başkanı Suat Teker'in sorularını yanıtladı.

Dünyada birçok ülkenin finans merkezi olmak için bina yaptığını ve kararlar aldığını, ancak bunun gerçekleşemediğini ifade eden Akgiray, ''Türkiye, böyle bir iddia içinde değil. Biz şekliyle görüntüsüyle finans merkezi olmak istersek, zaten bunu Türkiye'nin yapacak gücü var. Esas olan finansın işlerinin yapıldığı yer olmak. Bu da yapılacak işler demektir. Nedir bunlar? Öncelikle insan kaynağı... Ülkemizde kaliteli insan kaynağımız var. Dolayısıyla bizler bütün kurumlar olarak işimizi doğru yaparsak, ülkemizi büyütmek yönünde inovasyona açık kararlar alır ve yürürsek bu zaten olacaktır'' şeklinde konuştu.

İstanbul'un konumuna işaret eden Akgiray, ''İki okyanus kenarında iki tane şehrin merkez olması, bence en azından görüntüsel açıdan akla aykırı. Anadolu, İstanbul tarihin yazıldığı yer, herşeyin göbeği... Haritayı koyduğunuz zaman, Türkiye ortaya gelirse her taraf kara oluyor, insanların yaşadığı yer oluyor. Ama Pasifik ya da Atlantik'teki bir şehri merkeze koyduğunuzda, dörtte üçü deniz, balıkların yaşadığı yer oluyor. Dolayısıyla zaten burası merkez'' diye konuştu.

Geçtiğimiz günlerde, Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen ve birkaç trilyon dolarlık büyüklüğü bulunan bir yabancı yatırım fonu yöneticisiyle görüştüğünü anlatan Akgiray, ''Bu kişi 'Türkiye'ye gireyim mi girmeyeyim mi' sorusunu sormaya gelmiş. Ben de 'Dünyayı boşaltalım, dünyayı gören bir yere gidelim' dedim. Sonra 'Haydi dünyaya dönelim' dediğimizde bu yerin İstanbul olduğunu gördük. Dünya bir ülke olsa ve bir tane başkent yapsak, bu İstanbul olurdu. Binlerce yıldır dünyanın gözü burada olmuş. İstanbul bir merkez zaten'' dedi.

İstanbul finans merkezi projesini artık bir proje olmaktan çıkartıp, başlamış bir süreç olarak tanımlamak istediğini dile getiren Akgiray, ''Artık bu süreçte hızlı yürüme zamanı. Artık hiçbir yerde 'İstanbul finans merkezi olsun mu olmasın mı? Nasıl olur?' tartışması yapmak istemiyorum. Olmuştur diye farz edip, eksikleri giderip yürüme zamanı diyebilirim'' yorumunu yaptı.

-''Ekonominin gerisinde kalan sermaye piyasalarının iki misli gitmesi lazım''

Vedat Akgiyar, ''SPK Yasasının vizyonu ne? Yasa hayata geçtiğinde finansal sisteme ne gibi etkileri olacak'' yönündeki bir soruya'', SPK Kanunu'nun çok eski olduğunu, 1980 sonrasında çıkarılan kanunun zaman içinde de biraz bozulduğunu ve günün ihtiyaçlarına cevap veremez hale geldiğini söyledi.

Dolayısıyla yenileme, güncelleme, dünyanın içinde bulunduğu hali dikkate alan ve gidişatı tahmin eden bir öngörüşle yeni kanunu hazırladıklarını belirten Akgiray, Kanunun yasama dönemi bitmeden Meclis'ten geçmesini beklediklerini söyledi.

Akgiray, Kanunun Ticaret Kanunu gibi magazinsel konu olmadığını, ilgilendirdiği insan sayısının çok az olduğunu ifade ederek, ''SPK Kanunu, Ticaret Kanunu'ndan çok daha fazla önemli olan bir kanun'' dedi.

Ekonominin rüzgarını aldığını ve hızla gittiğini, Türk ekonomisinin 5-10 sene içinde ilk 10'un da ötesine gitme ihtimalinin yüksek olduğunu vurgulayan Akgiray, ''Bunun peşinden gitmeyen bir sermaye piyasası düşünülemez. 1990'lı yıllar sermaye piyasası açısından kayıp yıllar. Tarihimizden 10-15 seneyi silmemiz lazım. Sermaye piyasaları biraz ekonominin gerisinde kaldı. Sermaye piyasalarının iki misli gitmesi lazım ki 3-5 yıl sonra varacağımız yere varabilelim. Ben buna inanıyorum'' şeklinde konuştu.

-''2012 değil 2052 model bir kanun''

Vedat Akgiray, 1,5-2 sene önce halka açık firma sayısının 300'e yakın olduğunu, bu sene 400'ü bulabileceğini, hatta geçeceğini kaydederek, ''Cumhuriyetin 100. yılı için konan bin tane halka açık şirket hedefi bence küçük kaldı. Bence 2015'de bu hedef olur. Olması da yetmez bunun teknolojik altyapısının, yatırımcının bilinç düzeyinin de buna getirilmesi lazım. Firmalarımızın kurumsal davranışının da bu disipline uygunluğunu sağlamak lazım. İnanıyorum ki yeni SPK Kanunu ile ilgili zaman içinde birtakım yanlışlıklar ortaya çıkabilir. Bunlar önemli değil, düzeltilir, Türkiye içinde çok büyük kapı açan bir yenilik olacak diye düşünüyorum. Heyecanla bekliyorum'' dedi.

SPK Başkanı Akgiray, oturum Başkanının ''1994 model bir kanunu 2012 model bir kanunla değiştiriyoruz'' yorumu üzerine ise ''2012 değil 2052 model bir kanun'' dedi.

-''Uzun vadeli yatırımlar düşüyor''

Akgiray, Borsaya açık şirketlere bağımsız yönetim kurulu üyesi atama konusunda da yatırımcıların uzun vadeli yatırımı düşünmez olduklarını, hep kısa vadeli bir yaklaşım sergilendiğini, uzun vadeli olduğu zaman tasarrufların sürdürülebilirliğinin sorgulanır hale geldiğini söyledi.

Büyük fonların artık hisse senedi dışında sabit getirili menkul değerlere kayması olduğuna değinen Akgiray, büyük fonlarda hisse senedi ağırlığı 15 yıl önce yüzde 60 civarındayken, bugün yüzde 30'lara indiğini belirtti.

Vedat Akgiray, ''Bu büyük tehlike sinyali. Bu gidişatı nasıl çeviririz? Eğer bu ters çevrilmezse Türkiye, Çin ve Brezilya gibi büyüyen ekonomiler için potansiyel risktir. Bunu çevirmek durumundayız Türkiye ve dünya olarak'' diye konuştu.

Hisse senedi yatırımcısının bir firmaya ortak olduğunda bu firmanın nasıl karar aldığına ilişkin şeffaflık beklediğine işaret eden Akgiray, bu şeffaflığı sağlamadıkça güvenin eksik olacağını ve insanların da o firmaya ortak olmak istemeyeceğini belirtti.

-''Bağımsız üye atamasında geri dönüş yok''

Kurumsal yönetimin çok önemli olduğunu, bağımsız yönetim kurulu üyesinin birinci görevinin şeffaflığı sağlamak olduğunu dile getiren Akgiray, şunları kaydetti:

''Ortağın kuzeni, akrabası değil. Bağımsız, ama ortağın da menfaatini koruyan bağımsız... Aile kökenli firmalar, birkaç milyar dolarlık büyüklüğe ulaşmışlar ama durmuşlar, küresel oyuncu olamıyorlar. Sonuçta o firmanın vardığı yer ailenin yeteneğinin getirdiği yer. Biraz daha işi global rekabette güçlü hale getirmek gerekiyor. Orada geri dönüş söz konusu değil. Bu sene oldukça müsamahakar davrandık. Ama artık bundan sonra uyulacak. Bu seneyi öğrenme, mesajlaşma, sinyalleşme olarak görüyorum. Önümüzdeki yıllarda çok daha iyi uygulanacak. Bu, devlet ve SPK müdahalesi değil. Firmanın kendi kendine yapması gereken, oluşturacağı bir kültür. 'Bunu yapın' diye zorluyoruz. Müdahale anlamına gelmemesi gerekiyor. Bu konuda geri dönüş söz konusu değil, tam tersine biraz daha ileri gidebiliriz.''