Alarko CEO'su Yıldız: Kazakistan Hükümeti ile yatırım antlaşmasını imzalamak üzereyiz
Alarko Şirketler Topluluğu CEO'su Ümit Nuri Yıldız, tarım alanında şirketin yatırım faaliyetleri hakkında yaptığı konuşmada, "Jeotermal enerjiyi kullanarak modern seraları ısıtma ve buradan elde ettiğimiz karbondioksit ile bu seralardaki tarımsal ürünlerin verimliliğini ciddi şekilde artırma hedefimiz var. Hedefimiz 5 bin dönüm Türkiye'de, 5 bin dönümde Kazakistan'da toplam 10 bin dönüm bir sera alanına ulaşmak. Kazakistan Hükümeti ile şu anda yatırım antlaşmasını imzalamak üzereyiz." dedi.
Bloomberg HT’ye konuk olan Alarko Şirketler Topluluğu CEO'su Ümit Nuri Yıldız, tarım alanında Kazakistan’da yapılacak yatırımları ve Türkiye’deki batarya projelerini detaylandırdı.
Alarko Holding 70.yılına özel şirketin kuruluşu ve evrilişine değindiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu başarı kurucuların felsefesinde yatıyor. Kurucular 1990'lı yıllarda Alarko'nun profesyonel ve kurumsal bir şirket olmasına karar vermişler. Böylece aileyle yönetimi birbirinden tamamen ayırmışlar. Bu şirketi de profesyonellere emanet etmişler. Doğal olarak profesyonellere emanet edilip ve denetlenen de bir yapı olduğu için gerek prosedürler gerek prensipler hepsi yerine oturmuş. Bunun sonucunda da Alarko belirli bir büyüklüğe geldi.
Biz de Alarko'yu bundan sonraki 70 yıla nasıl taşırız diye yola çıktık çünkü biz Yönetim Kurulu ile beraber bir strateji oluşturduk. Sektörel araştırmalar yaptık, danışmanlıklar aldık, yeni bir oluşum oluşturduk, strateji başkanlığını kurduk, yatırım komitesini yapılandırdık. Bir yenilik de aslı da Türkiye'deki halka açık şirketler için bir ilk oldu, üst düzey yöneticilere hisse edindirme planları verdik. Yöneticiler gösterdiği performans ve şirketin piyasa değerine yaptıkları katkı oranında şirketten hisse alma hakkına sahip oldular. Diğer çalışanlarımız için de performanslarına göre aldıkları primin belli bir kısmını eğer isterlerse hisse senedi olarak alabilme imkanı getirdik. Verimliliği artırmak üzere yine hibrit yapıya devam ediyoruz. Arkadaşlarımız 2 gün evden, 2 gün de ofisten çalışıyorlar. Dijitalleşme de bizim için çok önemli.”
“Hedefimiz 5 bin dönüm Türkiye'de, 5 bin dönümde Kazakistan'da bir sera alanına ulaşmak”
Yıldız, şirketin tarım faaliyetleri ve bu alandaki gelecek yatırımları hakkında şunları söyledi:
“Tarım bizim için stratejik sektörlerden bir tanesi. Açık tarımdan ziyade biz kontrollü tarımdan gitmeye karar verdik. O nedenle modern seracılıkla başladık, biz 2030'a kadar 5 bin dönüm bir hedef koyduk ve seralarda yaklaşık 4500 kadın çalışanımız olacak. Burada da ciddi bitkisel atıklar çıkacak, bunları da gübre yaparak değerlendireceğiz. Böylece sıfır atık ve karbon ayak izinin aşağı çekilmesine yönelik de bir çalışmamız olacak.
En önemlisi de Türkiye'de çok fazla atıl jeotermal atık var, bunlar enerjide kullanılamıyor fakat tarımda çok rahat kullanılabilir. Biz de jeotermal enerjiyi kullanarak modern seraları ısıtma ve buradan elde ettiğimiz karbondioksit ile bu seralardaki tarımsal ürünlerin verimliliğini ciddi şekilde artırma hedefimiz var. Hedefimiz 5 bin dönüm Türkiye'de, 5 bin dönümde Kazakistan'da toplam 10 bin dönüm bir sera alanına ulaşmak. Kazak Hükümeti bizden bu yatırımı yapmamızı istedi. Kazak Hükümeti bize verdiği söz çerçevesinde tüm teşvikleri de veriyorlar, gaz ve elektrik garantilerini de veriyorlar, fiyatlar üzerinde sübvansiyon gibi çok ciddi sübvansiyonları da veriyorlar. Kazakistan Hükümeti ile şu anda yatırım antlaşmasını imzalamak üzereyiz. Türkiye'de de bu yıl sonu 2 bin dönümü geçeceğiz.”
“Gotion ile görüşmeleri yaptık ve anlaştık”
Yıldız konuşmasında enerji depolamada, ticari alanlar ve evler tarafındaki pazara yönelik yaptıkları çalışmalar hakkında detaylar verdi:
“Bizim konsantre olduğumuz taraf elektrikli araç pilleri değil. Ne kadar üreteceğimiz piller araçlarda kullanılabilecek olsa da bizim pazar daha farklı. Özellikle biz enerji depolamada, ticari alanlar ve evler tarafındaki pazara yönelik çalışmalarımızı yapacağız. Burada yüzde 60 çoğunluk ortak olacağız ve daha da önemlisi biz Türkiye'ye teknolojiyi getirmeye çalışıyoruz. En sonunda Gotion ile görüşmeleri yaptık ve anlaştık. Türkiye'deki fabrikadan da birçok ülkeye ihracat yapacağız. Yatırımda 7 gigawata kadar çıkabiliriz.”
Şirketin turizm ve konaklama alanında yaptığı faaliyetlere ve yatırımlara değinen Yıldız, “Hillside şimdi çok değerli bir marka. Biz Bodrum Gündoğan'da bir otel aldık ve bunu renove ediyoruz. 2025 yılının ortasında devreye alacağız Hillside markasıyla. Maldivler'de bir otel satın almak üzere arkadaşlarımız uzun zamandır çalışıyorlar. Tabi yurtdışında otel almak çok da kolay değil fakat artık sona geldik. Önümüzdeki 2 ay içinde bu işi de artık kapatacağız. 2024 sonu itibariyle Maldivler'de bu oteli işletmeye alacağız.” dedi.
“Ne kadar ihracat yapıyorsak ona göre bir borçlanma planlaması yapıyoruz”
Yıldız şirketin artan maliyetleri ve borçlanma planlaması hakkında şunları şunları söyledi:
Biz şirket özelinde finansal enstrümanları korunma amaçlı olarak çok iyi kullanıyoruz, kesinlikle spekülatif amaçlı kullanmıyoruz. Böyle olunca borçlanmalarımızı da buna göre yapıyoruz yani ne kadar ihracat yapıyorsak ona göre bir borçlanma planlaması yapıyoruz. Ona göre ya dövizle ya da TL ile borçlanıyoruz. Bir yatırıma nakit yaratma kapasite ile bakmak lazım. Sanayi tarafında her ne kadar biz operasyonel kar da yaratsak finansal giderler nedeniyle karımız düştü veya bazen zararına da mal sattığımız oldu. Maliyetlerden en çok sanayi ve tarım tarafı gördü. Yani özellikle emek yoğun sektörlerde maliyetler çok artmış vaziyette. Bunu da tabi fiyatlara da yansıtamadığımız için doğal olarak bunları belirli bir süre taşımak zorundasınız. İleride tabi bunlar da bir dengeye oturacak.
Yatırım tarafında biz ilk başta yüzde 30 öz kaynak yüzde 70 finansman kullanarak yatırımları yapıyorduk ama finansmanın pahalılığından ötürü yüzde 50-50 yapmaya karar verdik. Burada önemli olan kredinin vadesi ve maliyeti, bunlar uygun olmadığı zaman en önemli şey öz kaynağı en önemli şekilde nasıl değerlendirebileceğimiz.
Yeni stratejimiz küçük kar marjlı işlere kesinlikle girmiyoruz. Yap-işlet-devret cinsi işleri daha çok tercih ediyoruz çünkü burada finansman gücümüzü kullanmak istiyoruz, kredibilitemizi kullanmak istiyoruz. Buradan bir karlılık yaratmak istiyoruz. Normal müteahhitlik işlerinde çok selektifiz. Eğer karlılık oranları bizi tatmin etmiyorsa ve risk varsa kesinlikle ihalelere girmiyoruz. Bu kriterlerden kesinlikle taviz vermiyoruz.
Biz Ar-Ge yatırımlarını yüzde 50 artırma kararı aldık. Karbon ayak izini aşağıya çekebilmek için özellikle elektrik, su ve enerjide tasarruf tedbirlerini uygulamaya başladık. Sürdürülebilirlik raporumuzu yayınladık, buradaki taahhütlerimizi tutuyoruz. İkinci sürdürülebilirlik raporumuz da yakında yayınlanacak.”