Almanak 2018: Para Politikası ve Finans
Küresel merkez bankaları 2018'de para politikalarında önemli değişikliklere gitti
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası faiz artışları, politikada sadeleşme ve piyasalarda güveni yeniden tesis edebilmesi adına oldukça hareketli bir yıl geçirirken, ABD merkez bankası Fed yılı dört faiz artışıyla kapattı.
Yıla yüzde 8’lik politika faizi ile başlayan ve faiz koridorunu yüzde 7,25 – yüzde 12,75 arasında tutan merkez bankası yılın yarısına gelindiğinde para politikasında sadeleşmeye gitti.
Böylelikle 2010 yılında faiz koridoru uygulamaya başlayan merkez bankası sekiz yıl sonra faiz koridoru uygulamasını terk ederek para politikasında sadeleşmeye gitti ve politika faizini de yüzde 17,75’e çıkarmış oldu.
Fed’in dört faiz artışına gittiği 2018 yılında sıkılaşma adımlarını devam ettiren Merkez Bankası son olarak eylül ayında 625 baz puan faiz artırarak hem piyasaların beklentilerinin üzerinde bir artış gerçekleştirdi hem de bağımsızlık tartışmalarını sonlandırmak adına önemli bir adım attı.
Yıla 3,80’e yakın seviyelerde başlayan dolar/tl’de yükselişin sürmesi üzerine ise merkez bankası bir olağanüstü toplantı yaparken, kurdaki artışın devam etmesi sonucu faizleri tekrar yükseltti ve politika faizini yüzde 24’e çıkardı.
Yılın ilk yarısında para politikasında sadeleşmeye giden ve faizleri sert bir şekilde artıran MB, politika çerçevesini normalleştirme adımlarından birisi olarak da 1 haziran’da uzun bir sürenin ardından tekrar bir hafta vadeli repo ihalesi açtı.
Bu yıl toplamda dokuz para politikası toplantısı gerçekleştiren Merkez Bankası’nın toplantı tutanaklarında en sık öne çıkan söylemlerden bir tanesi ise “enflasyondaki gelişmelerin yakından takip edildiği” oldu.
Enflasyon hedefi yüzde 5 olan MB yılın son enflasyon raporunda 2018 yılı sonu için beklentisini yüzde 23,5, 2019 için yüzde 15,2 ve 2020 yılı için de yüzde 9,3 olarak belirledi.
Küresel piyasalarda ise ticaret savaşları ve korumacı politikalar borsalarda satış getirdi.
Özellikle yılın ikinci yarısından itibaren ekonomik belirsizlikler öne çıkarken, merkez bankaları da politikalarını bu yönde şekillendirmeye başladı.
Fed son toplantı tutanaklarında 2019 yılı için politikanın verilere bakılarak belirleneceğini özellikle vurgularken, Avrupa Merkez Bankası Başkanı Marıo Draghı de basın toplantılarında korumacılık nedeniyle küresel ekonomiye tehdidin arttığını belirtti.
ABD'de ise özellikle Başkan Donald Trump'ın Fed Başkanı Jerome Powell'a yönelik eleştirilerinin dozunu artırması yeni bir "bağımsızlık" tartışmasına yol açtı.
Ticaret savaşlarının devam ettiği ortamda Fed'in faiz artırmaması gerektiğini savunan Trump'ın son olarak fed başkanı Powell'ı görevden alabileceğine dair haberler çıkarken, abd hazine bakanı steven mnuchın, bunun gerçeği yansıtmadığını açıklayarak piyasaları sakinleştirmeye çalıştı.
Ayrıca küresel borsalar da ekonomik belirsizliğin artması ve merkez bankası politikalarının yeniden gözden geçirilmesi üzerine satışlarla karşı karşıya kaldı.
Amerika Birleşik Devletleri'nden İngiltere'ye birçok ülkede endeksler ayı piyasası bölgelerini test etti.
Ayı piyasasına giren endeksler arasında yılın başından bu yana yüzde 20'nin üzerinde kayıp yaşayan Borsa İstanbul 100 Endeksi de eklendi.