HABERLER ABONE OL

ABD'de Donald Trump'ın yeniden seçildiğini gösteren sonuçlar ekranlardan henüz çekilmemişken, Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'da siyasi kriz patlak verdi.

Son dönemde Volkswagen gibi şirketlerin üretimi durdurması gibi haberlerle gündeme gelen Almanya ekonomisinde rekabetçiliğin ve istihdamın gerilemesi siyasi zemini de sarsan boyuta geldi.

Bundesbank'ın verilerine göre, aralarında kimya devi BASF SE, otomobil tedarikçisi ZF Friedrichshafen AG ve ev aletleri üreticisi Miele & Cie. KG gibi şirketler kaynaklarını ülke dışına kaydırarak 2010 yılından bu yana 650 milyar eurodan (700 milyar dolar) fazla net sermaye çıkışına yol açtı. Bu sermaye çıkışlarının yaklaşık yüzde 40'ı Olaf Scholz'un liderlik ettiği koalisyon döneminde gerçekleşti.

Almanya'da siyaseti de krize sürükleyen ortamın temelinde yüksek enerji fiyatları, eskiyen teknoloji ve aşırı bürokrasi, ulusal olarak öne çıkan şirketleri uzaklaştıran ve yabancı sermayeyi çekme çabalarını sekteye uğratan koşullar yatıyor.

Trump'ın korumacı önlemler alma tehditleri, uzun süredir ciddi reformları engelleyen siyasi çıkmazın altını çizerek de Scholz'un elini zorluyor.

Almanya'da şirket göçü

Volkswagen'in yurtiçindeki yatırımlarını azaltması ve Intel'in Almanya'nın doğusundaki büyük ölçüde sübvanse edilen fabrikası gibi yüksek profilli yatırım projelerinin sıkıntıya girmesiyle birlikte, ülkede sermaye çıkışları ana gündemi oluşturuyor.

Alman Ekonomi Enstitüsü Ekonomisti Christian Rusche, “Geçmişin Alman iş modeli bozuldu. Şirketler giderek başka yerlere bakıyor" değerlendirmesini yaptı.

Uzmanların değerlendirmelerine göre Almanya yurt içi ve yurt dışındaki yatırımcıları rotasını değiştirmeye ikna edemezse, uzun süreli bir durgunlukla karşı karşıya kalacak ve diğer gelişmiş sanayi ekonomilerinin daha da gerisine düşme riski taşıyarak seçmenleri tedirgin eden ve daha fazla siyasi kargaşayı körükleyen bir kısır döngü yaratacak.

Bürokrasi sorunu

Almanya için bürokrasi yükü de özel bir sorun olarak öne çıkıyor.

Alman işletmelerini etkileyen yönetmelikler, yükü azaltmayı amaçlayan çok sayıda mevzuata rağmen, on yıl önce 34 bin sayfa iken bugün yaklaşık 50 bin sayfayı kapsıyor.

Ifo ekonomi enstitüsü tarafından 1.700'den fazla şirketle yapılan yakın tarihli bir anket, neredeyse yarısının bu tür sorunlar nedeniyle son iki yıl içinde yurt içindeki projelerini ertelediğini ortaya koydu.

Advertisement