Babacan: Bir şeyler pahasına bir büyüme istemiyoruz

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ABD ile AB arasında m&uuml;zakereleri devam eden Transatlantik Yatırım ve Ortaklık İşbirliği Anlaşması nın takdir edilmesi gereken bir adım olduğunu belirterek, T&uuml;rkiye olarak da biz dışarıda bırakılmak istemiyoruz. TTIP den bahsederken resmin dışında kalmamalıyız. En başından bu yana s&uuml;recin par&ccedil;ası olmak isteriz. Ancak bunun i&ccedil;in hem ABD y&ouml;netimi ve Kongre hem de AB tarafında g&uuml;&ccedil;l&uuml; niyet olması lazım dedi. Babacan, ABD Ticaret Odası ve T&uuml;rkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından ortaklaşa d&uuml;zenlenen programda konuştu. Babacan, ABD ile AB arasında m&uuml;zakereleri devam eden Transatlantik Yatırım ve Ortaklık İşbirliği Anlaşması na (TTIP) y&ouml;nelik soru &uuml;zerine, TTIP nin hem T&uuml;rkiye hem ABD nin g&uuml;ndeminde &ouml;nemli yer tuttuğunu s&ouml;yledi. Hem TTIP hem de Trans Pasifik Ortaklığın (TTP) &ccedil;ok &ouml;nemli d&uuml;zenlemeler, &ccedil;ok uzun vadeli ve ileriye d&ouml;n&uuml;k &ouml;d&uuml;llendirmesi y&uuml;ksek adımlar olduğunu belirten Babacan, bunların 2009 krizinden sonraki korumacılık algısının da aşılmasında &ouml;nemli bir ilerlemeye yol a&ccedil;tığını kaydetti. Babacan, Bu (TTIP) &ccedil;ok takdir edilmesi gereken bir şey. T&uuml;rkiye olarak da biz dışarıda bırakılmak istemiyoruz. Her iki tarafta da paralel bir şekilde ne zaman ve nasıl ilerleyebileceğimize dair &ccedil;alışma grupları oluşturduk. 1996 yılından bu yana AB ile G&uuml;mr&uuml;k Birliği anlaşmamız var. Dolayısıyla, TTIP den bahsederken resmin dışında kalmamalıyız değerlendirmesini yaptı. Babacan, T&uuml;rkiye nin AB ile ekonomik anlamda eşsiz bir ilişkisi var, ABD ile de yakın ilişkiye sahip, dolayısyla T&uuml;rkiye nin TTIP g&ouml;r&uuml;şmelerine tam katılımcı olması gerekmez miydi? sorusuna, Tabii ki olmak isteriz. En başından bu yana s&uuml;recin par&ccedil;ası olmak isteriz. Ancak bunun i&ccedil;in hem ABD y&ouml;netimi ve Kongre hem de AB tarafında g&uuml;&ccedil;l&uuml; niyet olması lazım yanıtını verdi.AB nin şu ana kadar yaptığı bir&ccedil;ok serbest ticaret anlaşması m&uuml;zakereleriyle ilgili olarak T&uuml;rkiye nin de bu s&uuml;recin par&ccedil;ası olması gerektiğini AB deki ortaklarına s&ouml;ylediklerini belirten Babacan, Alabildiğimiz en yakın teklif, Tamam, odada oturabilirsiniz, masanın etrafında değil ama k&ouml;şede bir yerde ne konuştuğumuzu dinle şeklinde oldu. Tabii biz bunu yapamayacağımzı s&ouml;yledik. Biz ya masanan etrafında otururuz ya da siz kendi g&ouml;r&uuml;şmelerinizi kendiniz yapın dedik ifadesini kullandı. - Soru artık AB nin ne zaman T&uuml;rkiye ye hazır olacağı - Babacan, T&uuml;rkiye ile AB arasında ilişkilerin kendine &ouml;zg&uuml; bir yapısı olduğunu ifade ederek, İlk başlarda soru, T&uuml;rkiye nin ne zaman AB &uuml;yeliğine hazır olacağıydı, şimdi &ouml;yle &ccedil;ok iyi performans g&ouml;steriyoruz ki hatta ekonomik a&ccedil;ıdan bazı AB &uuml;yelierinden daha iyi durumdayız. Kriz de bu Avro B&ouml;lgesi ni derinden vurdu. Dolayısıyla, soru artık AB nin ne zaman T&uuml;rkiye ye hazır olacağı diye konuştu. T&uuml;rkiye nin AB &uuml;yesi olması halinde Fransa ve Almanya ile eş değerde olacağına işaret eden Babacan, AB nin bu fikre ne zaman hazır olacağını bilmediklerini kaydetti. Babacan, AB yi kendilerine ait k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir yapıda mı tutmak istiyorlar, yoksa daha b&uuml;y&uuml;k, daha k&uuml;resel, daha &ccedil;eşitlilikleri i&ccedil;inde barındıran, temsiliyet g&uuml;c&uuml;n&uuml;n arttığı bir yapıya mı d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmek istiyorlar? Biz şu anda AB nin kendine g&uuml;venini tekrar kazanmasını bekliyoruz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; kriz, bir&ccedil;ok Avrupa &uuml;lkesini derinden vurdu g&ouml;r&uuml;ş&uuml;n&uuml; paylaştı.- Bir şeyler pahasına bir b&uuml;y&uuml;me istemiyoruz -Bir soru &uuml;zerine, T&uuml;rkiye deki yatırım ortamını geliştirme konusuna &ouml;nem verdiklerini ifade eden Babacan, T&uuml;rkiye yi daha kolay yatırım yapılabilir &uuml;lke haline getirmek i&ccedil;in parlamentoda bir&ccedil;ok yasaları hayata ge&ccedil;irdiklerini belirtti. Politikalarının kaosu &ouml;nleme ve T&uuml;rkiye nin rekabetin daha d&uuml;zenli olmasını sağlamak olduğunu anlatan Babacan, Rekabetin erdemine inanıyoruz, şirketlerimiz rekabet konusunda deneyimli olurlarsa T&uuml;rkiye de ger&ccedil;ekten rekabet&ccedil;i bir ortamda ayakta kalmayı başarabilirlerse b&ouml;lgesel ve uluslararası oyuncular olabilirler değerlendirmesinde bulundu.Babacan, 2023 yılına dair b&uuml;y&uuml;me tahminlerini revize edip etmeyeceklerine y&ouml;nelik soru &uuml;zerine, son 11 yılda gayrisafi milli hasılanın (GSMH) 3 kat arttığını anımsatarak, 2023 hedeflerine bakıldığında da şu andaki GSMH nın 2,5 katına ulaşmanın ama&ccedil;landığını bildirdi. Dolayısıyla bunu yapabileceğimizi zaten g&ouml;sterdik diyen Babacan, Aslında 2023 yılındaki hedefimiz, şu son 10 yılda yaptıklarımızdan daha az bir hedef ifadesini kullandı. Bu yıl ve gelecek yıla ilişkin b&uuml;y&uuml;me tahminlerini d&uuml;ş&uuml;rd&uuml;klerini dile getiren Babacan, muhafazakar bir yaklaşımla bunu yaptıklarını ama diğer yandan hedeflerine ulaşmak i&ccedil;in daha 10 yıl bulunduğunu ve bu da d&uuml;z bir yol olmadığından inişler ve &ccedil;ıkışlar bulunabileceğini kaydetti.Babacan, Umut ederim ki k&uuml;resel şartlar, b&uuml;y&uuml;me i&ccedil;in daha yardım ve teşvik edici bir noktaya geldiğinde, T&uuml;rkiye b&uuml;y&uuml;k ihtimalle daha y&uuml;ksek b&uuml;y&uuml;me oranlarını g&ouml;recek diye konuştu. Babacan, bunun k&uuml;resel ekonomik koşullarla ve T&uuml;rkiye nin de i&ccedil; reformlarındaki performansıyla ilgili olduğuna dikkati &ccedil;ekerek, eğitim ve yargı reformlarının yatırım i&ccedil;in &ouml;nemli ortam sağlayan reformlar olduğunu s&ouml;yledi. Babacan, şunları belirtti: Bir şeyler pahasına bir b&uuml;y&uuml;me istemiyoruz. Y&uuml;zde 1 oranında fazla bir b&uuml;y&uuml;me i&ccedil;in t&uuml;m geleceğimizi riske atmayacağız. S&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir bir şekilde b&uuml;y&uuml;mek istiyoruz. Bu konuda g&uuml;ven kilit &ouml;nemde. &Uuml;lkedeki g&uuml;veni hem yatırımcıların hem de halkın g&ouml;z&uuml;nde korumalı ve g&uuml;&ccedil;lendirmeliyiz. G&uuml;ven olduğunda b&uuml;y&uuml;me her şekilde gelir. 2010 yılında b&uuml;y&uuml;me oranımız y&uuml;zde 9,2 idi. 2011 de 8,8 di, 2009 yılından bu yana 5 milyon yeni istihdam sağlandı. Dolayısıyla istikrar kilit &ouml;nemde. T&uuml;keticilere ve piyasalara istikrarın orada kalıcı olduğu g&uuml;vencesi verirsek o zaman b&uuml;y&uuml;me her şekilde gelir dedi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Asya ile &ccedil;ok yakın temas halindeyiz. Hindistan ve &Ccedil;in ile ilişkilerimiz &ccedil;ok hızlı ilerleme g&ouml;steriyor. Muhtemelen Washington dan bakıldığında bu, fazlasıyla hızlı şeklinde algılanıyor. Ama biz bunu dengeli şekilde yapıyoruz dedi. ABD ve T&uuml;rkiye nin dost, m&uuml;ttefik, partner ve aynı zamanda ilişkilerinin uzun ve g&uuml;&ccedil;l&uuml; ge&ccedil;mişe sahip olduğunu belirten Babacan, iki &uuml;lkenin de ortak ilgileri bulunduğunu ve aynı değerleri paylaşıp desteklediklerini kaydetti.Babacan, T&uuml;rkiye ve ABD nin dış politika g&uuml;ndemlerinin de Bakanlar, Ortadoğu, ter&ouml;rle m&uuml;cadele, enerji g&uuml;venliği, kitle imha silahlarının arındırılması ve ekonomik meseleler gibi bir&ccedil;ok noktada birbiriyle &ouml;rt&uuml;şen konulardan oluştuğunu hatırlatarak, iki &uuml;lke arasındaki ilişkilerin zamanın testinden ge&ccedil;miş ve sağlam ilişkiler olduğuna dikkati &ccedil;ekti.ABD ve T&uuml;rkiye nin dış politikada bazen hedeflere ulaşma y&ouml;n&uuml;nde bazen farklı yaklaşımları bulunsa da hemen hemen aynı hedeflere sahip kaldığını ifade eden Babacan, g&uuml;n&uuml;n sonunda bir&ccedil;ok konuda iki &uuml;lke arasındaki işbirliğinin &ccedil;ok g&uuml;&ccedil;l&uuml; olduğunu s&ouml;yledi. T&uuml;rkiye ile ABD arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler konusunda da iki &uuml;lkenin &ccedil;ok yakın bir iletişim ve işbirliği halinde olduğunu ifade eden Babacan, yakında T&uuml;rkiye ABD Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği &Ccedil;er&ccedil;evesi nin bir sonraki toplantısının yapılacağını hatırlattı. Babacan, ABD ve T&uuml;rkiye nin ekonomik anlamda birlikte daha &ccedil;ok iş yapması gerektiğine işaret etti. Babacan, ekonomik alanda T&uuml;rkiye ile ABD nin serbest ticaretin, insanların, sermayenin ve malların serbest hareketi, iyi işleyen rekabete dayalı bir ekonomik sisteme olan destekleri bağlamında bir&ccedil;ok ortak noktayı paylaştığını dile getirdi. T&uuml;rkiye nin AB &uuml;yeliğine de değinen Babacan, &uuml;yeliğin yıllar alabileceğini ama on yıllar s&uuml;rmemesini umduklarını s&ouml;yledi. Babacan, AB &uuml;yeliği s&uuml;recinin de T&uuml;rkiye nin i&ccedil; reformlarını geliştirmesi a&ccedil;ısından her zaman &ouml;nemli bir &ccedil;apa vazifesi g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; kaydetti. Babacan, g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir batı m&uuml;ttefiki olmasına rağmen T&uuml;rkiye nin aynı zamanda bir Asya &uuml;lkesi olduğunu, Afrika ya kolay girişi bulunan bir &uuml;lke olduğunu belirterek, son d&ouml;nemde Afrika ile b&uuml;y&uuml;kel&ccedil;ileklerin artırılması, ekonomik ilişkilerdeki ilerlemeler, THY u&ccedil;uşlarının artması ve 35 destinasyona &ccedil;ıkması gibi gelişen ilişkileri anlattı. Başbakan Yardımcısı Babacan, 2008-2009 finansal krizinde &ouml;nce sosyal g&uuml;venlik, sağlık sistemi, bankacılık gibi alanlardaki reformları tamamladıklarını, t&uuml;m bu reformların T&uuml;rkiye nin ekonomik temellerini g&uuml;&ccedil;lendirdiğini ve bu sayede krizin T&uuml;rk ekonomisi &uuml;zerindeki etkisinin &ccedil;ok sınırlı kaldığını belirtti. Babacan, T&uuml;rkiye nin OECD &uuml;lkeleri i&ccedil;inde gelir dağılımının iyiye gitmekte olan birka&ccedil; &uuml;lkeden biri konumunda bulunduğunu kaydetti. - İstanbul uluslararası şirketler i&ccedil;in cazibe merkezi oldu -Bunun yanında bir&ccedil;ok &ccedil;ok uluslu şirketin b&ouml;lgesel merkezleri olarak İstanbul u se&ccedil;tiğini belirten Babacan, T&uuml;rkiye nin gen&ccedil;, artan ve daha iyi eğitimli n&uuml;fusu ile coğrafi olarak diğer kıtalara daha erişebilir konumda bulunmasının, İstanbul u uluslararası şirketler i&ccedil;in cazibe merkezine haline getirdiğini kaydetti.Babacan, Asya ile &ccedil;ok yakın temas halindeyiz. Hindistan ve &Ccedil;in ile ilişkilerimiz &ccedil;ok hızlı ilerleme g&ouml;steriyor. Muhtemelen Washington dan bakıldığında bu, fazlasıyla hızlı şeklinde algılanıyor. Ama biz bunu dengeli şekilde yapıyoruz. Asya daki farklı yapılarla giderek bağlantılarımız artıyor diye konuştu.- Verdiğimiz s&ouml;zleri tuttuk -Enerji ithalatının T&uuml;rkiye nin kırılgan alanlarından biri olduğunu belirten Babacan, bu nedenle daha yenilenebilir enerji, n&uuml;kleer enerji gibi konulara daha &ccedil;ok &ouml;nem verdiklerini s&ouml;yledi. Babacan, d&uuml;nya ekonomisindeki yavaş yavaş toparlanmaya işaret ederek, artık finansal, sosyal ve &ccedil;evresel olarak s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir b&uuml;y&uuml;meye &ouml;nem vermek gerektiğini dile getirdi. Son 11 yıldır AK Parti olarak iktidarda bulunduklarını hatırlatan Babacan, kamuoyu g&ouml;r&uuml;şlerinin de bug&uuml;n se&ccedil;im yapılsa, tekrar tek parti iktidarı olarak geleceklerini g&ouml;sterdiğini, bunun da kendilerinin sadece bug&uuml;n ve yarın atılacak adımlara değil, uzun vadeye odaklanmalarını gerektirdiğini s&ouml;yledi.T&uuml;rkiye nin ekonomik başarısına siyasi istikrarın katkıda bulunduğunu ifade eden Babacan, İktidara geldiğimizde 11 yıl &ouml;nce ekonomik alanda verdiğimiz s&ouml;zleri tuttuk diye konuştu. AA

Babacan: Bir şeyler pahasına bir büyüme istemiyoruz

Babacan, "Bir şeyler pahasına bir büyüme istemiyoruz. Yüzde 1 oranında fazla bir büyüme için tüm geleceğimizi riske atmayacağız" dedi

Öne Çıkanlar