Babacan: Hiçbir vatandaşımıza 'bana ne' diyemeyiz

Başbakan Yardımcısı Babacan ekonomik modelde sosyal politikalara da ağırlık verdiklerini ifade ederek Serbest rekabet derken, asla kapitalizmin acımasız bakışına, acımasız yaklaşımına da prim vermedik dedi. Babacan, T&uuml;rk Ocakları nın 100. kuruluş yıl d&ouml;n&uuml;m&uuml; dolayısıyla İstanbul Ticaret Odasında d&uuml;zenlenen 1912 den Geleceğe İktisadi Hayatımız konulu sempozyumun a&ccedil;ılışında yaptığı konuşmada, ge&ccedil;en yıl ABD de yapılmaya &ccedil;alışılan sağlık reformuna değinerek, şunları anlattı: ABD Başkanı Barack Obama nın annesi sağlık sigortası olmadığı i&ccedil;in tedavi edilemeyen ve bu y&uuml;zden hayatını kaybeden birisi. Bizim T&uuml;rkiye de 2003-2004 te yaptığımıza benzer bir sağlık reformunu yapmaya &ccedil;alıştılar. G&ouml;steriler başladı. Dediler ki, siz nasıl bizim paramızla gidip başkalarını tedavi edebilirsiniz . O reformun yarısı yapıldı, yarısı yapılamadı. Bizdeki sosyal dayanışma, yardımlaşma k&uuml;lt&uuml;r&uuml;, maalesef Batı &uuml;lkelerinin &ccedil;oğunda yok, aşırı ferdi bir yaklaşım var. Biz her ne kadar serbest rekabet diyorsak da, mutlaka sosyal kaygıların da ağır bastığı ve sosyal politikaların her zaman &ouml;n planda olduğu bir ekonomik politika uyguladık bug&uuml;ne kadar. Bunu biraz şuna benzetebiliriz: Olimpiyatlarda 1.000 metrelik bir koşu var, bu koşuda en iyiyi belirlemek i&ccedil;in, yarışmacıların en başarılısını belirlemek i&ccedil;in d&uuml;zenleme gerekiyor. Eğer siz hi&ccedil;bir kural koymazsanız ve sadece, hadi ş&ouml;yle bir koşun bakalım derseniz, o yarışma da bir şey ifade etmez. Kurallar olacak, başlangı&ccedil; noktasını belirleyeceksiniz, kulvarlar olacak. Kurallar i&ccedil;erisinde yarışmacılara eşit şartlarda yarışma imkanı sağlayacaksınız. Bizim ekonomide devlete bi&ccedil;tiğimiz rol, bu; kuralları koymak, esasları belirlemek ve fırsat eşitliği i&ccedil;inde adil bir yarış imkanı oluşturmak. Neyin yarışı? Daha iyi hizmet, daha iyi &uuml;retimin yarışı. Ancak olimpiyatlarda sağlık ekibi, ambulans olur, olur da, bu yarışta geri d&uuml;şen, t&ouml;kezleyen, sağlık sorunu &ccedil;ıkanlar olursa diye. Bunu da biz, devletin sosyal koruma mekanizmaları olarak g&ouml;r&uuml;yoruz. Ş&ouml;yle ya da b&ouml;yle, bu yarışta geri kalan, sıkıntıya girebilecek kişiler i&ccedil;in devletin sosyal koruma mekanizmaları, doktoru, ambulansı da mutlaka hazır olmalı. Hi&ccedil;bir vatandaşımıza biz, bana ne diyemeyiz. T&uuml;rkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin, asgari bazı imkanlardan da yararlanması lazım. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Batıdan T&uuml;rkiye ye doğru bakanların T&uuml;rkiye yi bir ekonomi başarısı, Doğudan T&uuml;rkiye ye bakanların T&uuml;rkiye yi bir demokrasi başarısı olarak g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirtti.Babacan, 2012 nin k&uuml;resel ekonominin &ccedil;ok &ouml;nemli sınavlardan ge&ccedil;eceği, d&uuml;nya ve T&uuml;rkiye i&ccedil;in, T&uuml;rkiye nin i&ccedil;inde bulunduğu coğrafyada jeopolitik gelişmelerin yakından izlenmesi gereken bir yıl olacağını s&ouml;yledi.T&uuml;rkiye nin, Avrupa daki ekonomik krizin etkilerinden ve Kuzey Afrika ve Ortadoğu daki siyasi gelişmeler ve bazı sıkıntılı tablolardan kendisini ayrıştıran bir konumda bulunduğunu dile getiren Babacan, Batıdan T&uuml;rkiye ye doğru bakanlar T&uuml;rkiye yi bir ekonomi başarısı olarak g&ouml;r&uuml;yor, Doğudan T&uuml;rkiye ye bakanlar T&uuml;rkiye yi bir demokrasi başarısı olarak g&ouml;r&uuml;yor. T&uuml;rkiye nin şu anda d&uuml;nyada sağladığı itibar, g&uuml;ven belki de son y&uuml;zyılın en y&uuml;ksek seviyelerinde. D&uuml;nyanın her k&ouml;şesinde T&uuml;rkiye konuşuluyor, T&uuml;rkiye anlatılıyor şeklinde konuştu.Babacan, T&uuml;rkiye nin son 10 yıllık d&ouml;neminin, her a&ccedil;ıdan &ouml;nemli başarılara sahne olduğunu kaydederek, T&uuml;rkiye nin kişi başına d&uuml;şen milli gelirinin 3 bin dolar seviyesinden 10 bin doların &uuml;zerine &ccedil;ıktığını, enflasyonla m&uuml;cadele &ouml;nemli başarı elde edildiğini, b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ıklarının, kamu bor&ccedil; stokunun endişe kaynağı olmaktan &ccedil;ıktığını anlattı.T&uuml;m OECD &uuml;lkeleri i&ccedil;erisinde T&uuml;rkiye nin, gelir dağılımı d&uuml;zelen iki &uuml;lkeden biri olduğuna değinen Babacan, Birleşmiş Milletlerin gelecek ay yayımlayacağı bir raporda, d&uuml;nyada gelir dağılımının gittik&ccedil;e bozulduğu, pek &ccedil;ok &uuml;lkede ve aynı zamanda &uuml;lkeler arasında zenginle fakir arasındaki u&ccedil;urumun arttığı, d&uuml;nyada bu alanda istisna iki &uuml;lkeden birinin T&uuml;rkiye olduğunun yer aldığını aktardı. Babacan, Pek &ccedil;ok yoksulluk g&ouml;stergesine baktığımızda, yine T&uuml;rkiye yoksulluk oranlarını en hızlı d&uuml;ş&uuml;ren &uuml;lkelerden bir tanesi dedi.-T&uuml;rkiye, moda akımlarına kapılmadıAli Babacan, son yaşanan k&uuml;resel ekonomik krizde, T&uuml;rkiye nin kendi &ouml;zg&uuml;n politikalarını uyguladığını, moda akımları na kapılmadığını belirterek, ş&ouml;yle devam etti: 2009 da, pek &ccedil;ok Avrupa &uuml;lkesinde pek &ccedil;ok h&uuml;k&uuml;met, krizi atlatma adına, harcama artırıcı, devlet kaynaklarını daha &ccedil;ok harcayıcı tedbirlerle bu krizi aşmaya &ccedil;alışırken, biz tam tersine farklı bir yol izledik. O g&uuml;nlerde moda, devlet daha &ccedil;ok para harcasın, ekonomiye o para girsin, ekonomi canlansın idi. Pek &ccedil;ok &uuml;lkenin başbakanı &ccedil;ıkıyordu, a&ccedil;ıklama yapıyordu; Ben tedbir alıyorum. Ne yapıyorsun? İşte şuna şu kadar daha fazla para harcayacağım, vatandaşlara harcama &ccedil;eki dağıtacağım, maaşları artıracağım, vergileri d&uuml;ş&uuml;receğim. Peki, bu parayı nereden bulacaksın? Ya bor&ccedil;lanacak, ya d&ouml;necek merkez bankasına para basacak. Bir &uuml;lkenin borcu d&uuml;ş&uuml;kse belki bunlar olabilir. Ama kamu borcu zaten y&uuml;ksek olan &uuml;lkelerde, atacağınız adımlar bu borcu daha da artıracaksa, işte o zaman bu tedbirlerin, bu adımların sonu&ccedil; vermesi m&uuml;mk&uuml;n değil. Nitekim, 2009 da bu politikaları izleyen İspanya ne durumda g&ouml;r&uuml;yorsunuz, İtalya ne durumda g&ouml;r&uuml;yorsunuz, Yunanistan, Portekiz, İrlanda ne durumda g&ouml;r&uuml;yorsunuz.Biz, 2009 da &ccedil;ıktık tam tersi bir program a&ccedil;ıkladık. 3 yıllık bir program a&ccedil;ıkladık. Dedik ki; biz b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığımızı daha da d&uuml;ş&uuml;receğiz, daha da alt seviyelere &ccedil;ekeceğiz, devlete olan g&uuml;ven esastır, devlete olan g&uuml;veni sağlam tuttuktan sonra zaten b&uuml;y&uuml;me gelecektir, zaten kalkınma gelecektir, biz T&uuml;rk &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;ne g&uuml;veniyoruz. Bu programı a&ccedil;ıklamamızdan hemen sonra, ekonomimizde ciddi bir b&uuml;y&uuml;me d&ouml;nemine girdik. 2 yıl &uuml;st &uuml;ste d&uuml;nyanın en hızlı b&uuml;y&uuml;yen ekonomilerinden birisi olduk. Devlet harcamalarının bu b&uuml;y&uuml;meye katkısı sıfır. Tamamen &ouml;zel sekt&ouml;r yatırımlarından, aktivitesinden gelen b&uuml;y&uuml;me.

Babacan: Hiçbir vatandaşımıza 'bana ne' diyemeyiz

Başbakan Yardımcısı Babacan, ekonomik modelde sosyal politikalara da ağırlık verdiklerini belirterek "Hiçbir vatandaşımıza 'bana ne' diyemeyiz" dedi

Öne Çıkanlar