Babacan: İşyeri açma kolaylaştırılacak
Babacan, işyeri açmanın bir kaç basit adımla çözülecek bir işlem haline getirileceğini bildirdi
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bireysel emekliliğin uzun vadeli tasarrufların oluşması için ve ülkenin genel tasarruflarının artması için son derece kritik olduğunu belirterek, ''Bununla ilgili sistemi tamamen değiştirecek şekilde kararlarımızı aldık. Teknik çalışmalar bittikten sonra bunu da açıklayacağız'' dedi.
Babacan, ''Yüksek Büyümenin Sürdürülebilirliği: Yurtiçi Tasarrufların Rolü'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, bireysel emeklilikte tamamen farklı bir sisteme geçileceğini kaydederek, bu yeni sistemle birlikte katılımın ve tasarrufların oldukça artacağına inandıklarını bildirdi.
Ali Babacan, yatırım ortamını iyileştirmenin ve böylece Türkiye'nin rekabet gücünü artırmanın önemli çalışmalardan biri olduğunu belirterek, bununla ilgili eylem planına en kısa zamanda son şeklini verip, açıklayacaklarını bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, işyeri açmanın bir kaç basit adımla çözülecek bir işlem haline getirileceğini de bildirdi. Babacan, bir işyeri açmak için çok miktarda işlem gerektiğini belirterek, pazartesi günü gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu'nda alınan kararla, bu işlerin çok çok basitleştirileceğini söyledi. Babacan, böylece, işadamlarının, işkadınlarının müteşebbislerin fazla işlem ve bürokrasiyle uğraşmayacağını kaydetti.
Babacan, Bankalar Birliği, BDKK ve kuyumculuk sektörünün yastık altında tutulan ziynet niteliğindeki altınların da bankalarda tasarruf edilebilmesiyle ilgili çalıştıklarını, çalışma tamamlandıktan sonra gerekli açıklamanın yapılacağını bildirdi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, uzun vadede eğitimin Türkiye için en temel alan olduğunu belirterek, ''Eğer biz kişi başına 25 bin dolar geliri olan bir ülke olacaksak, eğer 10 büyük ekonomisinden biri olacaksak, bu mevcut eğitim sistemimizle mümkün değil'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, ''Yüksek Büyümenin Sürdürülebilirliği : Yurtiçi Tasarrufların Rolü'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, eğitimi ideolojik bir çekişme alanı olmaktan çıkarıp, ülkenin geleceğiyle alakalı stratejik bir alan olarak görmedikten sonra, Türkiye'nin gerçek anlamda gelişmiş bir ekonomi olmasının mümkün olmadığını söyledi.
25 yaş üstü nüfusun ortalama eğitim aldığı sürenin 6,5 yıl olduğuna işaret eden Babacan, çalışan nüfusun ortalama eğitim durumunun 6. sınıfı bitirmiş, 7. sınıfı bitiremeden okuldan ayrılmış eski tabirle orta 2'den terk olduğunu anlattı. Babacan, böyle bir eğitim seviyesine sahip ortalama çalışma nüfusuyla Türkiye'nin, 25 bin dolarlık milli gelire ulaşmasının mümkün olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti:
''Dolayısıyla bizim Türkiye'de tüm sosyal taraflara ve siyasi partilere çağrımız şu; Türkiye için en iyisini hep beraber yapalım.
Bu yasal düzenlemeyle, 12 yılı mecburi hale getiriyoruz. Kasıtlı olarak yanlış bilgilendirme var ya da yanlış anlama var ya da tam bilmeden yorum yapma var. Bir gürültüdür patırtıdır gidiyor. Toz dumanın yatışmasından sonra, iki hafta konuyu dinlendirdikten sonra konu tekrar Meclis'te, genel kurulda gündeme gelecek. Ben herkesten aklı selimle yaklaşmasını ve komisyondan çıkan metinlere şöyle bir bakmasını ve gerçekten en iyi uluslararası uygulamalara paralel bir reform yapmakta olduğumuzu anlamalarını istiyorum.
Bu konuyu, uluslararası kuruluşlarla da çok çalıştık, dünyadaki en iyi uygulamalara gittik baktık, hepsini inceledik. Şu anda yaptığımız her şey, Türkiye'yi bir üst sınıfa taşımayla alakalı adımlardır. Bunları yapmazsak, Türkiye'nin arzu ettiğimiz ekonomik güce ulaşması, arzu ettiğimiz refah seviyesine ulaşması kesinlikle mümkün olmayacaktır.''
Babacan, işyeri açmanın bir kaç basit adımla çözülecek bir işlem haline getirileceğini belirterek, ''Vatandaş, işyeri açmak için, 4 ayrı devlet kurumuna gidiyor ve 4 ayrı devlet kurumuna da aynı belgeleri veriyor. Devlet kurumuna verdiği belgelerin birçoğu da devletin bir başka kurumundan alınmış belgeler. Devletin elinde olan bilgiyi alıp, tekrar devletin başka kurumlarına vermeyle uğraştırmayacağız vatandaşlarımızı'' dedi.
-''İşgücü piyasası ile ilgili atacağımız adamlar son derece önemli olacak''-
İşgücü piyasası ile ilgili atılacak adımların son derece önemli olacağını belirten Babacan, Türkiye'de bir yandan çalışanların haklarını korurken, öte yandan esneklik unsurunun mutlaka artırılması gerektiğine işaret etti. Babacan, bu konunun Türkiye'nin rekabet gücünün korunması ve artırılması için son derece önemli bir çalışma alanı olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, sermaye piyasalarının, genel anlamda finansla ilgili konuların çok öncelikli alanlar olduğuna dikkat çekerek, yeni SPK yasa tasarısının kurumlara görüşe açıldığını, bugünlerde web sitesine konacağını ve daha geniş görüş alınacağını kaydetti.
İMKB'nin bir anonim şirket haline getirilmesi, uluslararası bağlantılarının güçlendirilmesi, İMKB'nin halka arzı ve gerçek anlamda uluslararası bir borsa olması için atılacak önemli adımlar olacağını ifade eden Babacan, banka dışı finans sektörüyle ilgili yasa tasarısının Mecliste olduğunu ve önümüzdeki aylarda yasalaşıp yürürlüğe gireceğini hatırlattı.
-''Sigortacılık sektörünün gelişmesi son derece önemli''-
Başbakan Yardımcısı Babacan, sigortacılık sektörünün gelişmesinin son derece önemli olduğuna işaret ederek, bir ülkede sigorta bilincinin oluşturulmasının ve sigorta ettirme kavramının yaygınlaştırılmasının tasarruf oranlarının artması için önemli bir alan olduğunu söyledi.
Tüm bu konularda bilincin artmasının finansal okur yazarlıkla alakalı olduğunu ifade eden Babacan, bu konuda SPK ve İMKB'nin görevlendirildiğini söyledi. Babacan, Finansal İstikrar Komitesinde yapılan çalışmalarda bu iki kurumun bir eylem planı hazırlaması ve bu eylem planı çerçevesinde de ilgili kurumlarla farkındalığın artırılması, vatandaşların finans sektörü ile ilgili konulara daha fazla aşina olmasının, seçeneklerin, hizmetlerin daha iyi farkına varmasının Türkiye'de tasarruf oranlarının artmasını sağlayacak önemli bir konu olduğunu belirtti.
Babacan, Merkez Bankasında bulundurulması gereken zorunlu karşılıklarda belli limitler çerçevesinde altın da bulundurulabildiğini kaydederek, şöyle konuştu:
''Bu çok yeni bir alan açtı. Bankalar çok ciddi miktarlarda altın cinsinden mevduat almaya başladılar ve hızla artıyor. Yastık altı dediğimiz rakamlar artık bankalarda değerlendirilmeye başlandı. Bu, tasarruf oranının artması için önemli bir adım.
Şu anda Bankalar Birliği, BDDK ve kuyumculuk sektörü evlerde yastık altında tutulan, pek de kullanılmayan ziynet niteliğindeki altının bankalarda tasarruf edilebilmesi ile ilgili bir konu üzerinde çalışıyor. Böylece Türkiye'nin tasarruf oranlarıyla alakalı durumunu daha açık ve net bir şekilde görmüş olacağız.''
Başbakan Yardımcısı Babacan, reformların önemli olduğunu ancak bu reformların yanında mikro tedbirlerin yani günlük kararların da çok önemli olduğuna dikkat çekti.
Kayıt dışılığın Türkiye'nin önemli bir sorunu olduğuna işaret eden Babacan, yatırım araçları, tasarruf araçları arasındaki vergi harmonizayonuyla ilgili Maliye Bakanlığı ile çalıştıklarını ve yakında gerekli açıklamaların yapılacağını söyledi.
-''Hanehalkının yüzde 45'i gelirinden daha fazla harcıyor''-
Babacan, ayrıca, bankacılık sisteminde vade uzaması, bankacılık sisteminde daha uzun vadeli araçlara, enstrümanlara ve seçeneklere insanların yönelmesi ve bunun teşviki ile ilgili kararlar verdiklerini söyledi ve şöyle konuştu:
''Bankacılıkla ilgili makro ihtiyati tedbirler. 2010 yılı sonundan itibaren Merkez Bankası ve BDDK güzel tedbirler aldı. Kredi hacminin artması ama kontrollü şekilde artması önemli bir konu. Harcama yaparken, kazanarak mı yapıyoruz, yoksa borçlanarak mı yapıyoruz. Bu çok temel bir konu. Bizim hanehalkımızın şu anda yaklaşık yüzde 45'i gelirinden daha fazla harcama yapıyor.
95 milyarı bulmuş bir kredi hacmi artışı var. Türk halkı daha kazanmadığı 95 milyarı, peşinen 2010-2011 yılı içerisinde harcamış. Büyümenin bir kısmı oradan geliyor, yüzde 9-,8,5 büyüme diyoruz ya. Dolayısıyla eğer biz, bu yıl büyüme oranını geçen yıllara göre biraz daha düşük olacağını düşünüyorsak, bu aslında planlı, hedefli, büyümenin sadece yüksek değil, aynı zamanda sürdürülebilir olmasını sağlayıcı bir tedbir.''
Babacan, dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeleri de anlatırken, piyasaların açtığı kredinin tüm ülkeler tarafından iyi kullanılması gerektiğini, arkadan gelecek dalganın çok daha sert vuracak bir dalga olabileceğine işaret etti.
Türkiye'nin son 9,5 yıllık dönemde belli bir başarı elde ettiyse bunun altında yatan en önemli faktörün güven unsuru olduğunu belirten Babacan, güven sağlanmadıktan sonra ekonomide başarıyı elde etmenin mümkün olmadığını söyledi. Kriz döneminde uygulanan politikaların Türkiye'yi ayrıştırdığını da kaydeden Babacan, ''Hedef söylemek, tutturmak, program açıklamak, uygulamak. Bunu son 3 yıldır yaptığımız uygulamalarla ortaya koymuş olduk'' dedi.