Babacan: Kredi hacmindeki ivmelenme makul seviyelere iniyor

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasının son g&uuml;n&uuml; itibarıyla kesinleşmemiş rakamlara g&ouml;re, Gelir İdaresine 5 milyon 78 bin, Sosyal G&uuml;venlik Kurumuna da (SGK) 1 milyon 887 bin başvurunun geldiğini ve toplam 58 milyar 300 milyon liralık borcun yapılandırıldığını bildirdi.Babacan, CNN T&uuml;rk te katıldığı bir programda, yeniden yapılandırma s&uuml;recinin d&uuml;n bittiğinin hatırlatılması &uuml;zerine, Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılmasının Cumhuriyet tarihinin en geniş kapsamlı yeniden yapılandırması olarak kayda ge&ccedil;tiğini s&ouml;yledi.Bu &ccedil;er&ccedil;evede g&uuml;zel bir programın ortaya &ccedil;ıktığını ve şartlar da uygun olduğu i&ccedil;in &ccedil;ok sayıda vatandaşın başvuruda bulunduğunu anlatan Babacan, bazı kurumlara halen postayla başvurular olduğunu, postayla başvuruların gelmesinin biraz daha vakit alması ve Gelir İdaresi ile SGK ya başvuruların elektronik posta ve normal postayla yapılması nedeniyle ilave rakamlar gelebileceğini belirtti.Kesinleşmemiş rakamlara g&ouml;re, Gelir İdaresine başvuruda bulunan m&uuml;kellef sayının 5 milyon 78 bin, SGK ya başvuran m&uuml;kellef sayısının da 1 milyon 887 bin olduğuna işaret eden Babacan, ş&ouml;yle devam etti: İki rakamı toplamakta dikkatli olmak lazım,aynı kişi iki yere de başvurmuş olabilir. Yeniden yapılandırılan ve taksit taksit ya da peşin olarak &ouml;denecek toplam tutara gelince Gelir İdaresi tarafında 35 milyar 800 milyon lira, SGK tarafında da 22 milyar 500 milyon, toplamda da 58 milyar 300 milyon. Bu tabi belediyeler, TEDAŞ gibi kurumlara &ouml;denecek rakamlar var, doğalgaz borcu var, emlak vergisi bunları i&ccedil;ermiyor. Onların hen&uuml;z b&uuml;t&uuml;n bu kurumlardan derlenip toparlanması, olmadı bu rakamlar elimizde yok bu en az bir ayı bulur. &Ouml;ncelikle hem başvuru sayısı hem de yeniden yapılandırılan tutar beklentinin &uuml;zerinde ama bu hen&uuml;z nakit tahsilat anlamına gelmiyor &ccedil;&uuml;nk&uuml; bu ayın sonuna kadar peşin &ouml;deyenler i&ccedil;in dahi bu ayın sonuna kadar s&uuml;re var. Taksit yapmak isteyenler hazirandan sonra ilk &ouml;demeyi yapacaklar, tercihlerine g&ouml;re 36 aya kadar taksitle &ouml;deme imkanları var. Kasaya girmeden herhangi bir adım atmak, toplanan yeni parayla alakalı herhangi bir karar vermek istemediklerini vurgulayan Babacan, bunun ağırlıklı olarak bor&ccedil; geri &ouml;demesinde kullanılacağını, belki T&uuml;rkiye nin rekabet g&uuml;c&uuml;n&uuml; artıracak alt yapı yatırımlarına da bir kısmı y&ouml;nlendirilebileceğini ifade etti.Babacan, cari a&ccedil;ık y&uuml;ksek seyrettiği i&ccedil;in kamu maliyesi tarafında da dikkatli hareket etmek gerektiğinin altını &ccedil;izerek, bu nedenle kendilerinin tercihinin ağırlık olarak bunu bor&ccedil; geri &ouml;demesinde kullanmak olduğunu s&ouml;yledi.-S&Ouml;ZLEŞMELİ PERSONEL ALIMI-Babacan, s&ouml;zleşmeli personel alımına ilişkin olarak da s&ouml;zleşmeli personel ile ilgili kanundaki maddenin 4B kadrolu personel i&ccedil;in de 4 A olduğunu hatırlattı. 4B kapsamındaki personelin 4A kapsamına alınmasıyla ilgili Başbakanın kararı ve talimatı olduğunu belirten Babacan, Dolayısıyla bu aktarılacak ancak şu da var ki T&uuml;rkiye nin en &uuml;cra k&ouml;şesine kadar devletin hizmet g&ouml;t&uuml;rmesi gerekiyor. Genelde s&ouml;zleşmeli personel &ouml;zellikle taşra da normal kadrolu personelin pek gitmek istemediği alanlarda &ccedil;alışıyor dedi.4B kapsamındaki personeli 4A ya alacaklarını, ancak bir yandan da T&uuml;rkiye ye hizmetin ulaşabilmesinde bir aksaklık olmamasıyla ilgili bazı adımlar atılacağını belirten Babacan, bu kapsamda muhtemelen bir yasal d&uuml;zenleme yapılacağını bildirdi.Babacan, daha &ouml;nce bir kanun h&uuml;km&uuml;nde kararname yetkisi aldıklarını s&ouml;yleyerek, Bu yetki yasasının bunun i&ccedil;in kullanılır kullanılmaz hukuk&ccedil;ular arasında ciddi bir ihtilaf var, s&ouml;zleşmeli personelimiz bir yıl s&uuml;reyle s&ouml;zleşme yapıyor. Şimdiye kadar s&ouml;zleşmesi yenilenmeyen personel yok diye konuştu.Başbakan Erdoğan ın da 4B kapsamındaki b&uuml;t&uuml;n personeli 4 A kapsamına alınması y&ouml;n&uuml;nde kendilerine talimat verdiğini belirten Babacan, şunları kaydetti: Ama hizmetin aksamaması gerekiyor. &Ouml;rneğin taşradaki okullardaki &ouml;ğretmenlerin İstanbul a Ankara ya d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rsek, taşradaki sağlık personelimizin birden bire merkezi şehirlere d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; d&uuml;ş&uuml;n&uuml;rsek, o zaman oradaki vatandaşlarımızın kim hizmet edecek? Orada bir şehirden şehre yer değiştirme konusunda bazı adım adım kriterler, bazı yeni kurallar olacak ki buradaki ama&ccedil; 74 milyon n&uuml;fusumuza hizmetin aksamaması. S&ouml;zleşmeli personelimiz i&ccedil;in &ouml;nemli olan bir g&uuml;vence, her sene s&ouml;zleşme yenilenirken kendilerini boşlukta hissediyorlar bu sene yenilecek mi yenilenmeyecek mi diye. Oysaki devlet hi&ccedil; bir zaman s&ouml;zleşmeli devam eden personeli işten &ccedil;ıkarmamış s&ouml;zleşmeyi yenilememe gibi bir uygulama hi&ccedil;bir zaman olmamış ama kadro olunca biraz daha kendilerini huzurlu hissediyorlar. Aslında &ouml;zl&uuml;k hakları değişmiyor bu işin bize getirdiği ek bir maliyet yok, b&uuml;t&ccedil;eye sadece stat&uuml; değişecek ve her sene s&ouml;zleşme imzalamaktan kurtulacaklar. Bunun zamanlaması konusunun endişelenecek bir durum olmadığını ifade eden Babacan, &ouml;nemli olanın bu konuda siyasi bir karar verilmesi olduğunu s&ouml;yledi.Bu kararı h&uuml;k&uuml;met olarak aldıklarını belirten Babacan, Bunun zamanlamasını &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir mesele haline getirmemiz lazım. Bunu yapacağız ama d&uuml;zenleme kanun h&uuml;km&uuml;nde kararname konusunda hukuk&ccedil;uların biraz ihtilafı var ama bizim kararımız karar olduktan sonra, zaten bir ka&ccedil; ay &ouml;nce olmuş sonra olmuş &ouml;nemli değil bence dedi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bundan sonraki d&ouml;nemde vergilerle ilgili yaptırımları artıracağız, ağırlaştıracağız. Vergi vermeyenin biraz canı yanacak ki adaleti sağlayabilelim dedi.Babacan, Kanal 24 te S&ouml;z Kamp&uuml;sten İ&ccedil;eri programında &uuml;niversite &ouml;ğrencilerinin sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılı&ccedil;daroğlu nun aile sigortası projesiyle ilgili bir soru &uuml;zerine Babacan, burada &ccedil;ok ciddi bir kelime oyunu ve yanıltmanın s&ouml;z konusu olduğunu belirterek, işi iyi bilen, tekniğini bilen akademisyenlere, k&ouml;şe yazarlarına konuya ilişkin verdikleri dok&uuml;manda, herkese en az 600 lira vereceğiz gibi bir şeyin bulunmadığını, ailenin gelir durumuna g&ouml;re bakacağız. Eğer 600 liranın altında bir gelir varsa bunu 600 e tamamlayacağız denildiğini ifade etti.Projenin yaklaşık 3 ay &ouml;nce a&ccedil;ıklandığını ancak kaynağının hala g&ouml;sterilemediğine dikkati &ccedil;eken Babacan, sadece Kılı&ccedil;daroğlu nun değil, diğer siyasi partilerin de s&uuml;rekli para dağıtma peşinde olduğunu s&ouml;yledi. Babacan, İşte T&uuml;rkiye nin bizden &ouml;nceki 30 yılı aşkın bir s&uuml;re i&ccedil;in s&uuml;rekli olarak hiper enflasyon yaşaması, enflasyonun yılda y&uuml;zde 80, 100, 120 gibi rakamlarda s&uuml;rekli seyretmesinin sebebi bu karşılıksız para basmadır. Şimdi bakıyoruz siyasi partilere, kaynak a&ccedil;ıklamadıkları i&ccedil;in biz diyoruz ki herhalde bunların niyeti bu. En sonunda yine bir siyasi parti lideri &ccedil;ıktı dedi ki, (Merkez Bankasının rezervini ben harcayacağım, bu para niye orada duruyor?) dedi.Şu anda T&uuml;rkiye de b&ouml;yle bir pop&uuml;lizm r&uuml;zgarı estiğini ifade eden Babacan, h&uuml;k&uuml;met olarak 8,5 yıldır asla pop&uuml;lizme yeşil ışık yakmadıkları, ekonomi politikalarında sapasağlam her an, her zaman doğruları yaptıklarını ifade etti. T&uuml;rkiye nin rekabetin pek &ccedil;ok &uuml;lkeye g&ouml;re daha iyi işlediği bir &uuml;lke olduğunu ifade eden Babacan, ş&ouml;yle devam etti: Bizde her alanda artık Anadolu da şirketler gelişiyor, kalkınıyor. Yani hi&ccedil;bir şirket sadece soyadı şudur ya da şu aileden geliyordur ya da ş&ouml;yle iyi ilişkileri vardır diye sırf onun &uuml;zerinden artık kolay kolay para kazanamıyor. T&uuml;rkiye de bundan 10, 20 sene &ouml;ncesini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;n, belli sayıda holdingler vardı ve bu holdinglerin her birinin 100-150 tane şirketi vardı. Ve her bir alanda &ouml;zel koruma, &ouml;zel imkanlar oluşturulmuştu bu şirketlere. Bizim d&ouml;nemimizde hi&ccedil;bir alanda hi&ccedil;bir şirkete &ouml;zel uygulama artık kalmadı. Bir fırsat eşitliği artık T&uuml;rkiye de s&ouml;z konusu. Fırsat eşitliğini sağladığınız zaman şirketler arasında, hi&ccedil;bir şirketin b&ouml;yle anormal aşırı para kazanması pek m&uuml;mk&uuml;n olmuyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; her alanda o şirketin rakibi oluyor, her sekt&ouml;rde o firmaların farklı rakipleri gelişebiliyor.Bug&uuml;n bakıyorsunuz işte Kayseri de, Gaziantep te d&uuml;nya &ccedil;apında şirketler oluştu, bunlar nispeten yeni oluştu, daha &ouml;nce yoktu. Hep İstanbul hakimdi T&uuml;rkiye ekonomisine, ama artık Anadolu da ciddi bir atak i&ccedil;erisinde. Şimdi Anadolu aslanları, Anadolu kaplanları diye nitelendirdiğimiz bir s&uuml;r&uuml; şirket oluştu. Niye oluştu bunlar? Rekabet iyi işlediği i&ccedil;in oluştu. Rekabetin iyi işlediği bir &uuml;lkede zengin ve fakir arasındaki u&ccedil;urum o kadar b&uuml;y&uuml;k olmaz. Rekabet iyi işliyorsa, fırsat eşitliği varsa beceren, &ccedil;alışan ve o fırsat eşitliğinden yararlanan herkesin para kazanabileceği, herkesin iş yapabileceği bir ortam oluşur. -AKARYAKIT FİYATI-T&uuml;rkiye de akaryakıtın neden pahalı olduğu y&ouml;n&uuml;ndeki bir soruya Babacan, Sadece pompa fiyatına bakarsak, bir de d&uuml;nyadaki fiyatlara bakarsak, yine de T&uuml;rkiye de fiyatların olduk&ccedil;a y&uuml;ksek olduğunu g&ouml;r&uuml;yoruz, bu bir ger&ccedil;ek. Ve d&uuml;nyadan her an bizim y&uuml;ksek olmamıza sebep olan konu da verginin y&uuml;ksekliği, i&ccedil;indeki &Ouml;TV y&uuml;ksek yanıtını verdi.B&uuml;t&ccedil;enin gelirlerinin neredeyse tamamen vergilerden oluştuğuna işaret eden Babacan, Yani, devletin b&ouml;yle hazırda &ccedil;ıkarıp da maden, petrol, doğalgaz bulup sattığı ve oradan b&uuml;t&ccedil;eye b&ouml;yle s&uuml;rekli bir gelirin olduğu bir durum yok. Yani, sadece devletin sahip olabildiği &ouml;zel bir gelir kaynağı yok. Devletin geliri yine vatandaşlarından topladığı vergiler. &Ouml;TV ve KDV gibi vergi tahsilatı bizim b&uuml;t&ccedil;emizde &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir yek&uuml;n teşkil ediyor. Bunun da sebebi, gelirden, yani kazanırken ki vergide ka&ccedil;ağımızın &ccedil;ok olması. Yani kazananların kazanırken ki vergi &ouml;deme alışkanlığı maalesef T&uuml;rkiye de &ccedil;ok bozuk diye konuştu.- T&Uuml;RKİYE DE BU VERGİ YAPISINI DOĞRU BULUYOR MUYUZ, HAYIR - T&uuml;rkiye de bu vergi yapısını doğru buluyor muyuz? Hayır. Memnun muyuz? Hayır. Ancak nasıl d&uuml;şecek bu? diye soran Babacan, şunları s&ouml;yledi: Kayıt dışı T&uuml;rkiye de azaldık&ccedil;a, ger&ccedil;ekten kazananlar kazanırken ki vergilerini normal verdik&ccedil;e biz d&ouml;n&uuml;p &ouml;te yandan işi normalleştirmeye başlayacağız. Yani, &Ouml;TV yi, bu dolaylı vergileri kademe kademe d&uuml;ş&uuml;rmeye başlayacağız. Bu da tabii biraz vakit alacak. Fakat, sadece vergi oranlarını indirmek kayıt i&ccedil;ine ge&ccedil;mek i&ccedil;in yeterli olmuyor, bunu da g&ouml;rd&uuml;k. Yani, vergi oranları d&uuml;şs&uuml;n ki insanlar vergisini &ouml;desin tezi tutmadı. Niye tutmadı? &Ccedil;&uuml;nk&uuml;, hi&ccedil; kimse maalesef g&ouml;nl&uuml;yle rızasıyla cebindeki 1 lirayı, 5 lirayı, 10 lirayı &ccedil;ıkarıp da devlete &ouml;demek istemiyor.Devletten beklenti &ccedil;ok, ama vergi &ouml;demede b&ouml;yle g&ouml;n&uuml;ll&uuml;, arzuyla istekle, ben şu vergiyi &ouml;deyeyim de hani devletimin geliri &ccedil;oğalsın gibi bir eğilim yok. Vergi biraz da d&uuml;zenlemelerle ve yaptırımlarla toplanan bir gelir. Biz şunu a&ccedil;ık a&ccedil;ık s&ouml;yl&uuml;yoruz, bundan sonraki d&ouml;nemde vergilerle ilgili yaptırımları artıracağız, ağırlaştıracağız diyoruz. Yani, vergi vermeyenin biraz canı yanacak ki adaleti sağlayabilelim. Aksi halde bir kural var, &ouml;deyen var, &ouml;demeyen var. Şimdi &ouml;demeyenin eğer yanına kar kalıyorsa, hatta &ouml;demeyen KDV yoluyla malını daha ucuz satıp vergisini &ouml;deyenin karşısına rakip olarak &ccedil;ıkıyorsa, vergisini tam &ouml;deyen malını mecburen KDV eklediği i&ccedil;in pahalı satarken, &ouml;b&uuml;r&uuml; KDV eklemeden satıp onun karşısına rakip oluyorsa burada da adaleti sağlamış oluyoruz. Dolayısıyla, &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde denetim ve yaptırım konusunda daha sıkı olacak işler. Se&ccedil;im sonrasında bir zam beklemeli mi? sorusuna karşılık Babacan, şu anda hesap kitap ettikleri, se&ccedil;im sonrasına erteledikleri herhangi bir fiyat artışının s&ouml;z konusu olmadığını ifade ederek, Ama kur hareketli. T&uuml;rkiye pek &ccedil;ok &uuml;r&uuml;n&uuml; dışarıdan ithal ediyor, &ouml;zellikle enerjide dışarıya &ccedil;ok bağlıyız. &Ccedil;ok b&ouml;yle ileriye doğru bağlayıcı bir şey s&ouml;ylemem de doğrusu m&uuml;mk&uuml;n değil. Ama biz sırf se&ccedil;im geliyor, bekleyelim, şu zamları erteleyelim diye bir tutum i&ccedil;erisinde de asla değiliz, olmadık da diye konuştu.- CHP DE HALKA İNMENİN GEREĞİNİ ANLAMIŞ DURUMDA - CHP Genel Başkanı Kılı&ccedil;daroğlu nun &ouml;zerklik a&ccedil;ıklamalarını nasıl buluyorsunuz? sorusu &uuml;zerine şunları s&ouml;yledi: Se&ccedil;ime giderken acaba farklı farklı kesimlere duymak istedikleri, hayal ettikleri, arzuladıkları neler s&ouml;yleyebiliriz. Şimdi bug&uuml;n i&ccedil;in diyelim ki &ccedil;ift&ccedil;inin en &ouml;nemli konusu, birka&ccedil; konu se&ccedil;iyorlar, en &ccedil;ok duymak istediğini, ne arzu ediyor, nerede talep var. Tamam, ben senin o dediğini yapacağım diyor. Hesap kitap, ilke, prensip bir şey yok. D&ouml;n&uuml;yor, yoksul ailelere ben sana şunu yapacağım diyor. D&ouml;n&uuml;yor &ouml;b&uuml;r tarafta ben Y&Ouml;K &uuml; kaldıracağım diyor. Başka belki daha k&uuml;&ccedil;&uuml;k, daha marjinal partiler &ccedil;ok u&ccedil; şeyler s&ouml;yleyebilir, yani her &uuml;lkede vardır b&ouml;yle u&ccedil;, marjinal partiler olmayacak şeyleri s&ouml;yler ama y&uuml;zde 1, 2, 3 oy alırlar. Oda onlara yeter, &ouml;yle bir spor yapar gibi yaparlar siyaseti. Ama bir ana muhalefet partisinin bunları yapmaması lazım, bunları s&ouml;ylememesi lazım, ona &uuml;z&uuml;l&uuml;yorum. Ama en azından dediğim gibi bir rejim tartışması yok artık nihayet. CHP de halka inmenin gereğini anlamış durumda. Hi&ccedil; olmazsa bu bir aşamadır diyoruz ama bundan sonraki d&ouml;nemlerde s&ouml;ylediklerinin ger&ccedil;ek&ccedil;i ve uygulanabilir adımlar olması gerekiyor. - EN K&Ouml;T&Uuml; SENARYOYA KARŞI T&Uuml;RKİYE Yİ HAZIRLIKLI TUTMAMIZ LAZIM - Altın piyasalarında uzun s&uuml;redir devam eden durum ne olacak, bu spek&uuml;lasyonlar nereye kadar devam edecek? sorusu &uuml;zerine Babacan, altın fiyatlarının d&uuml;nyadaki istikrarla alakalı olduğunu belirterek, son d&ouml;nemlerde altın fiyatlarındaki artışın sebebinin de diğer b&uuml;t&uuml;n yatırım ara&ccedil;larının g&ouml;reli olarak g&uuml;venini kaybetmesi olduğunu s&ouml;yledi. Babacan, Yatırımcılar bakıyorlar, nereye yatıralım, ne yapalım diye. Riskli g&ouml;rd&uuml;kleri enstr&uuml;manları satıp, d&ouml;n&uuml;yorlar altın alıyorlar. Herkes b&ouml;yle d&uuml;ş&uuml;n&uuml;nce de altın fiyatı tabi y&uuml;kseliyor dedi.Cari a&ccedil;ıkla ilgili bir soruya karşılık Babacan, bu cari a&ccedil;ık finanse edildiği s&uuml;rece, T&uuml;rkiye de g&uuml;ven ve istikrar olduktan, sermaye kendisini emin hissettikten ve makul getiriler olduktan sonra bunda bir problem olmayacağını s&ouml;ylediklerini kaydetti. Babacan, Ama tabi her şeyin &ouml;l&ccedil;&uuml;s&uuml; var. T&uuml;rkiye cari a&ccedil;ığın y&uuml;ksek olduğu &uuml;lkeler grubu i&ccedil;erisinde maalesef. Bizim de &ouml;l&ccedil;&uuml;s&uuml;z bir şekilde nasıl olsa bunun finansmanı geliyor, varsın artsın ş&ouml;yle bir ucunu a&ccedil;ık tutuverelim gibi bir rehavet i&ccedil;erisine girmemiz de m&uuml;mk&uuml;n değil, doğru da değil. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; biz en k&ouml;t&uuml; senaryoya karşı da T&uuml;rkiye yi hazırlıklı tutmamız lazım şeklinde konuştu.Babacan, yarın d&uuml;nyada işler tepetaklak olduğunda ya da Avrupa da &ccedil;ok ciddi bir kriz, bir bunalım başladığında, Ne yapalım işte Avrupa da bu kadar problem oldu, bizi de geldi vurdu ne yapalım denilmesinin zor olduğunu s&ouml;yledi ve Her koyun kendi bacağından asılır dedi.Cari a&ccedil;ıkla ilgili tedbirler aldıklarını ve uyguladıklarını anımsatan Babacan, bunu da, mali disiplin ve Merkez Bankasının aldığı kararlar olarak a&ccedil;ıkladı.Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, başka bir soru &uuml;zerine Merkez Bankasının İstanbul a taşınması diye bir şeyin olmadığını, sadece Ziraat, Halk bankaları ve Vakıfbank ile BDDK ve SPK nin taşınacağını s&ouml;yledi.- 2023 TE 3 TANE N&Uuml;KLEER SANTRAL HEDEFLİYORUZ -Babacan, n&uuml;kleer santralin T&uuml;rkiye nin ihtiyacı olduğunu belirterek, T&uuml;rkiye nin enerjide dışa bağımlılığını n&uuml;kleer santrallerle azaltabileceklerini kaydetti. Babacan, 2023 te 3 tane n&uuml;kleer santral hedeflediklerini hatırlattı.10 numaralı yağ problemiyle ilgili soruya Babacan, Bildiğimiz, takip ettiğimiz bir problem. EPDK ağırlıklı olarak yeni d&uuml;zenlemelerle bunu &ouml;nlemeye &ccedil;alışıyor. Ama EPDK nın yaptıkları da işe yaramazsa artık başka tedbirler de g&uuml;ndeme gelecek, ama ciddi bir problem alanı olarak g&ouml;r&uuml;yoruz yanıtını verdi.Başbakan Yardımcısı Babacan, &ouml;zel hayatında, evde paranın patronunun kim olduğu y&ouml;n&uuml;ndeki soruya da, Ailemizin g&uuml;nl&uuml;k ihtiya&ccedil;larıyla ilgili harcamaların &ccedil;oğunu eşim yapıyor. Aile b&uuml;t&ccedil;emizi denkleştiren o. Kredi kartı faturası gelince ya da bir şeyler gelince ayda bir ben kendim ş&ouml;yle oturup, bakıyorum yanlış bir şey var mı diye. Onun haricinde g&uuml;nl&uuml;k harcamayı yapan ve evde paranın patronu eşim yanıtını verdi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Merkez Bankasında kurduğumuz ekip, g&ouml;z&uuml;n&uuml; kırpmadan ne gerekiyorsa o zaman yapar ve ger&ccedil;ekten bağımsız bir duruşları vardır. Bug&uuml;n bir adım atılıyorsa gerektiği i&ccedil;in atılıyordur, atılmıyorsa da gerekmediği i&ccedil;indir. Merkez Bankası h&uuml;k&uuml;metimizle ve ilgili diğer kurumlarla yakın bir iletişim i&ccedil;erisindedir, &ouml;yle de olmalıdır dedi.Babacan, CNN T&uuml;rk televizyonunda katıldığı bir programda soruları yanıtladı. Merkez Bankasının bağımsız olduğunu belirten Babacan, bankada kararların se&ccedil;im takvimine g&ouml;re alınmadığını kaydetti. Bu t&uuml;r a&ccedil;ıklamaların tamamen bankanın yeni başkanı ve y&ouml;netimini bir anlamda baskı altına almak, h&uuml;k&uuml;metle mesafesini a&ccedil;mak amacıyla ortaya atıldığını ifade eden Babacan, bu a&ccedil;ıklamalarla bankanın zaten yapacağı şeyleri, bu bağımsızlık algısını bozar diye yapmamaya y&ouml;nlendirmeye y&ouml;nelik olduğunu s&ouml;yledi. Babacan, Bunların hepsi beyhude &ccedil;abalar. A&ccedil;ık&ccedil;ası bizim Merkez Bankasında kurduğumuz ekip, g&ouml;z&uuml;n&uuml; kırpmadan ne gerekiyorsa o zaman yapar ve ger&ccedil;ekten bağımsız bir duruşları vardır. Bug&uuml;n bir adım atılıyorsa gerektiği i&ccedil;in atılıyordur, atılmıyorsa da gerekmediği i&ccedil;indir. &Ouml;te yandan bankanın h&uuml;k&uuml;metimizle ve ilgili diğer kurumlarla yakın bir iletişim i&ccedil;erisindedir, &ouml;yle de olmalıdır diye konuştu.Merkez Bankası ve BDDK gibi diğer kuruluşların aldığı tedbirlerin somut sonu&ccedil;lar vermeye başladığını belirten Babacan, kredi hacmindeki ivmelenmenin de makul seviyelere inmeye başladığını ifade etti. Bundan sonraki d&ouml;nemlerde kredi hacmindeki artışın yavaş yavaş d&uuml;ş&uuml;p, y&uuml;zde 25 civarında biteceğini tahmin ettiklerini anlatan Babacan, Nisan ayı ithalat rakamlarıyla birlikte enerji hari&ccedil; ithalattaki artış trendinin de ilk defa kırıldığının g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; dile getirdi. -IMF RAPORU-IMF nin raporunun yayımlanmasına izin verilmeme nedeninin sorulması &uuml;zerine de Babacan, IMF nin yazdığı raporların rakamsal verileri ve tabloları i&ccedil;ermesi halinde bir problem g&ouml;rmediklerini ancak katılmadıkları yorumları i&ccedil;eren raporların yayımlanmasına izin vermediklerini s&ouml;yledi. Bunun yeni bir şey olmadığını ifade eden Babacan, 2003 yılından bu yana bir &ccedil;ok katılmadıkları yorum i&ccedil;eren raporun yayımlanmasına izin vermediklerini belirtti.IMF nin T&uuml;rkiye masasındaki ekibin değiştiğini, yenilerinin geldiğini hatırlatan Babacan, Bunu başka taraflara &ccedil;ekmemek lazım. Y&uuml;zlerce analiz yapan kuruluş var. Bir tek IMF teki acemi bir ka&ccedil; kişinin yaptığı &ccedil;alışmaya mı bağlı, b&uuml;t&uuml;n piyasalar kararlarını buna g&ouml;re mi veriyor sanki. Dolayısıyla bu l&uuml;zumsuz yere şu an CHP milletvekili adayı bir arkadaş tarafından ortaya atıldı diye konuştu.H&uuml;k&uuml;metin, se&ccedil;imden sonra bir &ccedil;ok vergi artışı ve zam uygulayacağına dair bir algının bulunduğunu ifade eden Babacan, b&ouml;yle bir şeyin s&ouml;z konu olmadığını, buna ihtiya&ccedil; olsa se&ccedil;imi beklemeden hemen yapacaklarını s&ouml;yledi. H&uuml;k&uuml;metin kesinlikle se&ccedil;im ekonomisi uygulamadığını anlatan Babacan, ş&ouml;yle konuştu: Ş&ouml;yle bir bakarsanız se&ccedil;imden &ouml;nce yapılmaması gereken bir s&uuml;r&uuml; şey yapıyoruz. B&uuml;t&ccedil;emiz ortada se&ccedil;im ekonomi uyguluyor olsak herhalde b&uuml;t&ccedil;emiz ge&ccedil;en seneden daha iyi olmaz. Se&ccedil;ime y&ouml;nelik hi&ccedil; bir ilave harcama yok. Biz bunu yapmıyoruz da niye se&ccedil;imden sonra bir şeyler yapalım? Bu yanlış bir d&uuml;ş&uuml;nce. Cari a&ccedil;ıkla alakalı kurumlarımız s&uuml;rekli izleme halinde, gerektiği zaman gerekli tedbirler alınır. Bug&uuml;n bir şey yapmıyorsak gerekmediği i&ccedil;indir. Bundan 3-5 ay sonra o g&uuml;nk&uuml; şartlara, tablolara ve rakamlar g&ouml;re adımlar atmak gerekiyorsa bu adımlar o zaman atılır. Ali Babacan, bankacılarla d&uuml;n yaptığı toplantının hatırlatılması &uuml;zerine de bankacıların kendisinden bazı kredi t&uuml;rlerinin y&uuml;zde 25 in dışında tutulması y&ouml;n&uuml;nde talebi bulunduğunu anlattı.Ortalama y&uuml;zde 25 de kalmak &uuml;zere bazı kredi t&uuml;rlerinin y&uuml;zde 20, bazılarının ise y&uuml;zde 25 den daha fazla olarak ayarlanabileceğini ifade ettiğini belirten Babacan, y&uuml;zde 25 tutarının toplam makro ekonomik dengeler ve cari a&ccedil;ık a&ccedil;ısından gerekli olduğunu kaydetti.Cari a&ccedil;ıkla ilgili tedbirlerin sadece bankacılık sekt&ouml;r&uuml; &uuml;zerinden uygulanmadığını belirten Babacan, Maliye politikaları da burada &ouml;nemlidir. Bununla da ilgili adımlar atıyoruz. Ge&ccedil;en sene T&uuml;rkiye nin b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığı sadece 3,6 da kaldıysa, bu seneyi bunun da altında bir a&ccedil;ıkla kapatacaksak bu, maliye politikası konusunda uygulamanın devam ettiğini g&ouml;steriyor. Se&ccedil;ime giden &uuml;lkede b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığı artmıyor, d&uuml;ş&uuml;yor. Maliye politikasında zaten her sana basamak basamak bir sıkılaştırma mevcut. Maliye politikaları ile ilgili ilerde gerekirse ilave adımlar atılabilir şeklinde konuştu.- T&Uuml;SİAD I KASTETMEDİM -İdeolojik eğilimli sivil toplum &ouml;rg&uuml;tlerinin bulunduğuna dair a&ccedil;ıklamasının hatırlatılarak, bu sivil toplum &ouml;rg&uuml;t&uuml; olarak T&Uuml;SİAD ı mı kastettiğinin sorulması &uuml;zerine de Babacan, T&Uuml;SİAD ya da her hangi bir kuruluşu kastetmedim. Daha genel bir ifadeydi. O kuruluşlar herhalde kendilerini biliyordur. Se&ccedil;im zamanında bu ideolojik eğilimler bir kısmında &ccedil;ok hakim olabiliyor. Bu d&ouml;nemde bazı konuları o t&uuml;r sivil toplum kuruluşları ile istişare etmemiz zor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &ccedil;ok politize olmuş bir ortam var. Se&ccedil;imden sonra her şey normale d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;nde oturur bu konuları konuşuruz, g&ouml;r&uuml;şlerini alırız. &Ouml;rneğin d&uuml;nyada &ouml;rneği olmayan durumlar CHP nin y&uuml;zde 25 ortağı olduğu banka var diye konuştu.

Babacan: Kredi hacmindeki ivmelenme makul seviyelere iniyor

Babacan, kredi hacmindeki ivmelenmenin de nakul seviyelere inmeye başladığını söyledi

Öne Çıkanlar