Başçı: Ocak ayında 3 milyar dolar satacağız

Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, 2014 yılının başlarından itibaren olduk&ccedil;a belirgin ve hissedilebilir şekilde t&uuml;ketici kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızının kademeli bir şekilde &ouml;nce y&uuml;zde 25 e, daha sonra y&uuml;zde 20 ye, daha sonra da y&uuml;zde 15 e indirilmesini ama&ccedil;ladıklarını bildirdi.Baş&ccedil;ı, 2014 yılında para ve kur politikası konusunda d&uuml;zenlediği basın toplantısında yaptığı konuşmada, ge&ccedil;en yıl yaptığı basın toplantısında vurguyu politika ara&ccedil;larına yaptığını hatırlattı.Ge&ccedil;en yıl esneklik vurgusu da yaptığını anımsatan Baş&ccedil;ı, Olduk&ccedil;a esneğiz, &ccedil;eşitli alanlarda, boyutlarda politikalarımızı şekillendirebiliriz. Daha ziyade yapısal alanlara ağırlık vereceğiz s&ouml;ylemiyle birlikte yapısal tarafa ağırlık vererek sunumumu yapmışım ve esneklik vurgusu orada y&uuml;ksek. Bug&uuml;n bulunduğumuz konjonkt&uuml;rde ise daha ziyade ne yapacağız, onunla ilgili mesajlar &ouml;n plana &ccedil;ıkacak. Dolayısıyla esneklikten fazla &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirlik daha &ouml;n planda olacak diye konuştu.Merkez Bankası nın temel amacının fiyat istikrarının sağlamak olduğuna dikkati &ccedil;eken Baş&ccedil;ı, bu &ccedil;er&ccedil;evede 2016 yılı enflasyon hedefinin, h&uuml;k&uuml;metle varılan mutabakata paralel olarak y&uuml;zde 5 olarak belirlendiğini ifade etti.Erdem Baş&ccedil;ı, Merkez Bankası nın hesap verme y&uuml;k&uuml;ml&uuml;l&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n bir unsuru olarak, belirsizlik aralığının &ouml;nceki yıllarda olduğu gibi her iki y&ouml;nde 2 y&uuml;zde puan olarak korunduğunu belirterek, şunları kaydetti: Enflasyon, yıl i&ccedil;inde 3 er aylık d&ouml;nemlerin sonu itibarıyla yıl sonu hedefinden 2 y&uuml;zde puandan fazla farklılaşması durumunda sapmaya yol a&ccedil;an nedenler ile hedefe ulaşılması i&ccedil;in alınan ve alınması gereken &ouml;nlemler, enflasyon raporu aracılığıyla kamuoyuna a&ccedil;ıklanacaktır. Ger&ccedil;ekleşen enflasyonun, yıl sonunda belirsizlik aralığının dışında kalması durumunda ise h&uuml;k&uuml;mete a&ccedil;ık mektup yazılacaktır. Bu yıl sonunda enflasyonun 7 ye yakın ama belki 7 nin biraz &uuml;zerinde ger&ccedil;ekleşmesi m&uuml;mk&uuml;n, onu da yine beklemek lazım, acele etmemek lazım ama eğer b&ouml;yle bir durum ger&ccedil;ekleşirse, h&uuml;k&uuml;mete a&ccedil;ık mektup yazmamız gerekecek. Dolayısıyla burada hi&ccedil;bir değişiklik yok. &Ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirlik tam. Y&uuml;zde 5 le devam ediyoruz. Artı eksi 2 puan da belirsizlik aralığımız var. - Finansal istikrarı g&ouml;zetmeye devam edeceğiz -Merkez Bankası nın, fiyat istikrarına odaklı para politikası duruşunun ve bu politikadaki &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirliğin korunduğu bir &ccedil;er&ccedil;eveyi esas aldığını anlatan Baş&ccedil;ı, ayrıca rezerv opsiyonu mekanizmasının otomatik dengeleyici &ouml;zelliğinin kademeli olarak g&uuml;&ccedil;lendirileceğini ifade etti.Baş&ccedil;ı, Merkez Bankası nın, enflasyonu hedefle uyumlu seviyelerde tutmayı ama&ccedil;larken, finansal istikrarı g&ouml;zetmeye devam edeceğini belirterek, ş&ouml;yle devam etti: Bu doğrultuda Merkez Bankası, sermaye akımlarının yurt i&ccedil;i ekonomi &uuml;zerinde oluşturduğu oynaklığın sınırlanmasına y&ouml;nelik politikalarına devam edecektir. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde de fiyat istikrarı ve finansal istikrar ama&ccedil;ları doğrultusunda, geleneksel ara&ccedil;ların yanı sıra, yeni politika &ccedil;er&ccedil;evesi dahilinde geliştirilen ara&ccedil;lar da kullanılmaya devam edilecektir. Ayrıca krediler ve d&ouml;viz kuru kanallarının daha etkin &ccedil;alışması i&ccedil;in iletişim kanalı da gerektiğinde destekleyici bir ara&ccedil; olarak devreye alınacaktır. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde i&ccedil; talebin artmaya devam edeceği ancak finansal koşullardaki sıkılaşma nedeniyle bu artışın ılımlı kalacağı d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lmektedir. Temkinli para politikası duruşunun, alınan makro ihtiyati &ouml;nlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle, kredi b&uuml;y&uuml;me hızlarının daha makul d&uuml;zeylere geleceği &ouml;ng&ouml;r&uuml;lmektedir. Bu &ccedil;er&ccedil;evede ekonomi ılımlı şekilde b&uuml;y&uuml;meye devam ederken, talep bileşenlerinin olumlu y&ouml;nde dengelenmesi beklenmektedir. B&ouml;yle bir kompozisyon altında toplam talep koşullarının enflasyon &uuml;zerinde baskı oluşturması beklenmemektedir. - TL likiditesi politikasında &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirliği daha da artıracağız -Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, likidite politikasıyla ilgili de bilgi verdi.TL likiditesi politikasında &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirliği kademeli olarak artırdıklarını ve bu toplantıda biraz daha artıracaklarını belirten Baş&ccedil;ı, TL likiditesi politikasıyla ilgili kafalarda hi&ccedil; bir soru işareti kalmayacak şekilde bug&uuml;n son derece net olacağız ve bundan sonra artık herkes, Merkez Bankası ne yapar, nasıl yapar, hangi ara&ccedil;larla bunu yapar, net bir şekilde bunu bilecek ve bankalarımız &ccedil;ok rahat bir şekilde &ouml;nlerini g&ouml;rebilecekler. Burada da oynaklığı sıfıra yakın seviyelere indirmeyi planlıyoruz. 2014 yılında kısa vadeli faizlerde oynaklığı sıfıra yakın seviyelere kadar indirmeyi planlıyoruz diye konuştu.D&ouml;viz likiditesi politikasıyla ilgili de &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirliği kademeli olarak artırmayı planladıklarını a&ccedil;ıklayan Baş&ccedil;ı, kendilerine ufak bir miktar esneklik de bırakacaklarını ancak asıl olanın &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirlik olacağını bildirdi.- T&uuml;keticilerin aşırı hızda bor&ccedil;lanmalarının &ouml;nlenmesini ama&ccedil;lıyoruz -İstikrar i&ccedil;in belirlenen ama&ccedil; ve ara&ccedil;lara da değinen Baş&ccedil;ı, şunları s&ouml;yledi: Burada ama&ccedil; ve ara&ccedil;larımız var. Bunlardan birincisi, t&uuml;keticilerin aşırı hızda bor&ccedil;lanmalarının &ouml;nlenmesi. Bu ama&ccedil;, fiyat istikrarıyla &ccedil;ok yakından ilişkili. Eğer biz t&uuml;m politika yapıcılar olarak m&uuml;mk&uuml;n olduğu kadar &uuml;retimi ve &uuml;reticiyi destekler, aşırı t&uuml;ketimi &ouml;nlersek, bu, enflasyonu d&uuml;ş&uuml;r&uuml;c&uuml; etki yapar. Enflasyon a&ccedil;ısından b&ouml;yle. Dış denge a&ccedil;ısından da benzer bir etki var. Eğer aşırı hızlı kredi b&uuml;y&uuml;mesi frenlenirse, dış dengedeki dengelenme s&uuml;reci de daha hızlı bir şekilde ger&ccedil;ekleşir ve dolayısıyla oraya da faydası var. Dolayısıyla bu ama&ccedil; hem Merkez Bankası nın fiyat istikrarıyla uyumlu hem de diğer kamu otoritelerinin Orta Vadeli Program da (OVP) ve 10. Kalkınma Planı ndaki tasarrufların artırılması amacıyla uyumlu bir ama&ccedil;.Peki ara&ccedil;lar ne burada? Hangi ara&ccedil;larla t&uuml;keticilerin aşırı hızda bor&ccedil;lanmalarını &ouml;nleyeceğiz bu yıl? Birincisi, Bankacılık D&uuml;zenleme ve Denetleme Kurumu nun aldığı ve alacağını a&ccedil;ıkladığı tedbirler. Bunları biliyorsunuz, a&ccedil;ıklandı. İkinci ara&ccedil;, bug&uuml;n sizlerle paylaşacağım. Merkez Bankası nın uyguladığı likidite programı. Onun bağlantısını da burada kuracağız. Dolayısıyla destekleyici bir ara&ccedil; olarak Merkez Bankası nın likidite politikası da t&uuml;ketici kredilerinin aşırı hızda artmasının &ouml;n&uuml;ne ge&ccedil;meye yardımcı olacak. - T&uuml;ketici kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızını d&uuml;ş&uuml;receğiz -T&uuml;ketici kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızının, ticari kredilere g&ouml;re daha dalgalı bir seyir izlediğini anlatan Baş&ccedil;ı, Lehman krizi ile neredeyse sıfıra kadar d&uuml;şen t&uuml;ketici kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızının, 2011 in ortalarında tekrar y&uuml;zde 40 lara y&uuml;kseldiğini ifade etti. Y&uuml;zde 40, kesinlikle s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir bir b&uuml;y&uuml;me hızı değil, onun mutlaka aşağı &ccedil;ekilmesi gerekiyordu diyen Baş&ccedil;ı, o d&ouml;nemde alınan tedbirlerle bunun y&uuml;zde 15 e kadar indirildiğini anımsattı.Ticari kredilerin ise daha istikrarlı bir b&uuml;y&uuml;me seyri izlediğine dikkati &ccedil;eken Baş&ccedil;ı, şu değerlendirmelerde bulundu: Şu an b&uuml;y&uuml;me hızlarına baktığımızda t&uuml;ketici kredileri, y&uuml;zde 30 un biraz altında b&uuml;y&uuml;meye devam ediyor. Ticari krediler ise y&uuml;zde 20-25 arasında bir hızla b&uuml;y&uuml;yor. Bizim amacımız ne? 2014 yılının başlarından itibaren olduk&ccedil;a belirgin ve hissedilebilir şekilde t&uuml;ketici kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızının kademeli bir şekilde &ouml;nce y&uuml;zde 25 e, daha sonra y&uuml;zde 20 ye, daha sonra da y&uuml;zde 15 e indirilmesi. T&uuml;ketici kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızı gelecek sene i&ccedil;inde y&uuml;zde 15 e inerse hem enflasyon a&ccedil;ısından sonu&ccedil; almamız sağlanacak hem de dış denge a&ccedil;ısından &ccedil;ok daha iyi bir noktaya geleceğiz. Bu arada ticari kredilerde ne olacak? B&uuml;y&uuml;k ihtimalle ticari kredilerin b&uuml;y&uuml;me hızında &ccedil;ok hafif bir azalma olabilir ama y&uuml;zde 20 lere doğru o da b&uuml;y&uuml;me hızında gerileme g&ouml;sterebilir, 15-20 arasında bir seviye, orada s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor ama t&uuml;ketici kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızının mutlaka ticari kredilerin b&uuml;y&uuml;me hızından daha yavaş olması şart ki biz enflasyonla m&uuml;cadelede sonu&ccedil; alalım, aynı zamanda dış dengede de sonu&ccedil; alalım. Yaklaşımımız bu. Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, faiz politikası konusunda, &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde sıfır oynaklığa devam ediyoruz. Bankalar arası piyasa da y&uuml;zde 7,75 te oluşmaya devam ediyor. Ağırlıklı ortalama fonlama faiz oranını da kademeli olarak sıfıra doğru indiriyoruz dedi.Baş&ccedil;ı, 2014 Yılında Para ve Kur Politikası konulu basın toplantısında, t&uuml;ketici kredilerinin y&uuml;zde 30 un altında b&uuml;y&uuml;meye devam ettiğini, ticarilerde ise y&uuml;zde 20-25 arasında bir hızda b&uuml;y&uuml;me olduğunu anlattı.Gelecek yılın başından itibaren belirgin ve hissedilir bir bi&ccedil;imde t&uuml;ketici kredilerinin &ouml;nce y&uuml;zde 25 e, daha sonra y&uuml;zde 20 ye, ardından da y&uuml;zde 15 e indirilmesinin hedeflendiğini dile getiren Baş&ccedil;ı, ş&ouml;yle konuştu: T&uuml;ketici kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızı gelecek yıl i&ccedil;inde y&uuml;zde 15 e inerse, hem enflasyon a&ccedil;ısından sonu&ccedil; almamız sağlanacak hem de dış denge a&ccedil;ısından &ccedil;ok daha iyi bir noktaya geleceğiz. B&uuml;y&uuml;k ihtimalle ticari kredilerin hızında &ccedil;ok az azalma olabilir ama y&uuml;zde 20 lere doğru b&uuml;y&uuml;me hızında gerileme g&ouml;sterebilir. T&uuml;ketici kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızını mutlaka ticari kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızından daha yavaş olması şart ki enflasyonla m&uuml;cadelede ve dış dengede sonu&ccedil; alalım. Baş&ccedil;ı, 13 haftalık yıllıklandırılmış hareketli ortalamalara bakıldığında ticari kredilerdeki mevcut trendin 2007-2012 yıllarının ortalamasına yakın, trend olarak bakıldığında y&uuml;zde 20 ile 25 arasında olduğunu, bunun olduk&ccedil;a g&uuml;&ccedil;l&uuml; sayılabileceğini s&ouml;yledi. Erdem Baş&ccedil;ı, t&uuml;ketici kredilerinde ise alınan tedbirlerin ve alınacağı a&ccedil;ıklanan tedbirlerin işe yaramış gibi g&ouml;r&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, yılın ortalarında y&uuml;zde 40 lara doğru bir artış eğiliminin s&ouml;z konusu olduğunu, daha sonra bunun kademeli olarak y&uuml;zde 15-20 arasındaki bir trende gerilediğini, bunun ge&ccedil;miş yıllar ortalamasının altında kaldığını belirtti.Alınan tedbirlerinin sonu&ccedil; vermeye başladığının g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;ne işaret eden Baş&ccedil;ı, ilave tedbirler devreye girdik&ccedil;e buradaki hızın y&uuml;zde 15 e doğru kolaylıkla geleceğini tahmin ettiklerini dile getirdi.Merkez Bankasının likidite ve faiz politikasına ilişkin yapıyı biraz sadeleştirip netleştirdiklerini ifade eden Baş&ccedil;ı, şunları kaydetti: Bundan sonra referans faiz olarak marjinal fonlama oranını kullanabiliriz. O nedir? Merkez Bankasının bir g&uuml;n vadeli yani gecelik vadeli bor&ccedil; verme faiz oranı. Bunun oranı 7,75. Y&uuml;zde 7,75 ten Merkez Bankası, bankalara gerek Borsa İstanbul dan gerek kendi nezdindeki para politikası i&ccedil;erisinde ge&ccedil;erli teminat karşısında sınırsız likidite verebiliyor. Bize Hazine kıymeti getiren her bankaya biz 7,75 ten istediği kadar bor&ccedil; verebiliyoruz.Bunu referans almak doğru, &ccedil;&uuml;nk&uuml;, bu şu anda bankalar arası piyasada, ikinci piyasada faizleri belirleyen tek faiz. Orada belirlenen faiz de kısa vadeli Hazine kıymetleri ve diğer faizler &uuml;zerinde etki yapıyor. İkinci faiz oranının İstikrarlı Fonlama Oranı-1 (İFO-1) olduğunu ifade eden Baş&ccedil;ı, bunun 1 hafta vadeli repo ihalesiyle sağlanan fonlamanın faiz oranı olduğunu s&ouml;yledi. Baş&ccedil;ı, burada bankalara 1 hafta vadeli bor&ccedil; verildiğini, bunun faiz oranının da y&uuml;zde 4,5 olduğunu dile getirdi.Bunun dağıtımında bir yenilik yaptıklarını anlatan Baş&ccedil;ı, likiditeyi daha &ouml;nce bankalara eşit dağıttıklarını, artık T&uuml;rk Lirası zorunlu karşılıkları ile orantılı dağıtacaklarını bildirdi. Baş&ccedil;ı, T&uuml;rk lirası zorunlu karşılık y&uuml;k&uuml;ml&uuml;kleri ne kadarsa onunla orantılı bir pay alabilirler fondan. Bug&uuml;n itibariyle buradan 6 milyar lira fonlama yapıyoruz. 6 milyar lira bu form&uuml;le g&ouml;re dağıtılacak, 6 Ocak 2014 ten itibaren diye konuştu.&Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; faiz oranın İstikrarlı Fonlama Oranı-2 (İFO-2) olduğunu belirten Baş&ccedil;ı, bunun, gecelik vadede piyasa yapıcısı bankalara sağlanan fonlamanın faiz oranı olduğunu s&ouml;yledi. Y&uuml;zde 6,75 ten bor&ccedil; vermeye dayanan bu fonlamanın dağıtımının piyasa yapıcılığı kapsamında belirlenen form&uuml;le g&ouml;re yapıldığını anlatan Baş&ccedil;ı, 17 Aralık 2013 te bunu revize ettiklerini anımsattı. Baş&ccedil;ı, bunun azami tutarının bug&uuml;n i&ccedil;in 6,5 milyar lira olduğunu kaydetti.- Oynaklığı orada sıfıra indirmiş olacağız -Politika faiz oranlarına bakıldığında bir sadeleşmenin olduğunu ve &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirliğin arttığını vurgulayan Baş&ccedil;ı, bankalar arası gecelik repo faizinin 5 g&uuml;nl&uuml;k hareketli ortalamaya bakıldığında y&uuml;zde 7,75 te olduğunu ve oynaklığın neredeyse sıfıra indiğini, ağırlık ortalama faiz oranının bug&uuml;nlerde 6,75 in hafif &uuml;zerinde devam ettiğini s&ouml;yledi. Baş&ccedil;ı, ş&ouml;yle konuştu: &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde sıfır oynaklığa devam ediyoruz. Bankalar arası piyasa da y&uuml;zde 7,75 te oluşmaya devam ediyor. Ağırlıklı ortalama fonlama faiz oranını da kademeli olarak sıfıra doğru indiriyoruz. Tam sıfır olmasa bile en aza indiriyoruz. En son kurul toplantısında 6,75 ve belki &uuml;zerinde bir ifade vardı. Dolayısıyla Kurul, eğer 6,75 derse, arkadaşlar likiditeyi &ouml;yle bir ayarlayacaklar ki 4,5 tan, 6,75 ten ve 7,75 ten verdikleri likiditenin kompozisyonunu &ouml;yle ayarlayacaklar ki tam 6,75 ağırlık ortalamada fonlama oluşacak ve oynak olmayacak.Bunun ek parasal sıkılaştırmalarla da alakası var. Burada da ek parasal sıkılaştırmaya olan ihtiya&ccedil; azalacak. Dolayısıyla ek parasal sıkılaştırma sayısı da azalacak ve kademeli bir şekilde şubat ayından itibaren ek parasal sıkılaştırma b&uuml;y&uuml;k ihtimalle yapma ihtiyacımız kalmayacağından tamamen oynaklığı orada sıfıra indirmiş olacağız. 6,75 şeklinde ağırlıklı ortalama bir fonlama maliyetimiz var.Sistemin fonlama ihtiyacı bug&uuml;nlerde 30-35 milyar lira civarında. Bunun bir kısmını y&uuml;zde 7,75, bir kısmını y&uuml;zde 6,75, bir kısmını da 4,5 ten veriyoruz hali hazırda. Daha &ouml;nce 1 ay vadeli bor&ccedil; veriyorduk bankalara, o bir ay vadeli bor&ccedil; vermeyi sona erdirdik ve şu anda 1 ay vadeli verdiğimiz fonlamanın bakiyesi sıfır. Dolayısıyla 3 kanaldan likiditeyi veriyoruz. - 3 farklı faizin avantajları-&Uuml;&ccedil; farklı faiz oranı kullanılmasının bazı avantajları olduğunu dile getiren Baş&ccedil;ı, bu likidite politikasının kredi b&uuml;y&uuml;mesinin t&uuml;ketici kredilerinden ticari kredilere doğru y&ouml;nlendirilmesine katkı sağlayacağını s&ouml;yledi. Sistemin fonlama ihtiyacının kademeli olarak &ouml;nce 40 milyar, daha sonra 45 milyar liraya gerekirse daha da yukarıya &ccedil;ıkarılmasının m&uuml;mk&uuml;n olduğunu ifade eden Baş&ccedil;ı, bununla ilgili ellerinde iki ara&ccedil; olduğunu, bunların rezerv opsiyonu mekanizmasının katsayıları ve kullanım oranı, ikincisinin ise d&ouml;viz ve d&ouml;viz satışları olduğunu dile getirdi. Baş&ccedil;ı, d&ouml;viz satıldığında sistemden lira &ccedil;ekildiği i&ccedil;in, likidite a&ccedil;ığının ya da Merkez Bankasından fonlama ihtiyacının arttığını ifade etti.Baş&ccedil;ı, Merkez Bakasından yapılan fonlamanın vadesinin kısa tutulmasıyla ticari kredi vermenin son derece kolay ve m&uuml;mk&uuml;n olduğuna değindi.T&uuml;ketici kredisi verildiğinde kısa vadeli faiz oranlarının ilerde izleyeceği seyre bağlı olarak risk alındığını anlatan Baş&ccedil;ı, dolayısıyla burada bir vade uyumsuzluğu s&ouml;z konusu olduğunu, ticari kredisi verildiğinde ise bir vade uyumsuzluğunun s&ouml;z konusu olmayacağını kaydetti. Baş&ccedil;ı, dolayısıyla kısa vadeli fonlamanın artırılmasının ticari kredilerinin bankacılık sistemi tarafından daha fazla verilmesini sağlayacağını, &uuml;retimin destekleneceğini, bunun da arzı destekleyip fiyatların bu yolla daha makul seviyelerde seyretmesine yardımcı olacağını belirtti.- Bankaların aracılık maliyeti azalacak-Aracılık maliyetlerinin kademeli olarak azaltılacağını ifade eden Baş&ccedil;ı, bunun, y&uuml;zde 4,5 tan sistemi fonlamaya devam ederek yaptıklarını anlattı. Baş&ccedil;ı, y&uuml;zde 4,5 ten verdikleri 6 milyar liralık rakamı kademeli olarak artıracaklarını bildirdi. Erdem Baş&ccedil;ı, buradan gelecek olan etkiyle bankaların aracılık maliyetlerinde bir miktar kademeli azalmanın s&ouml;z konusu olacağına değindi. Baş&ccedil;ı, b&ouml;ylece ticari kredi faizlerinde bir miktar aşağı y&ouml;nde ama mevduat faizlerinde bir miktar yukarı y&ouml;nde etki olacağını belirtti.Merkez Bankası Başkanı Baş&ccedil;ı, Bunun anlamı şudur; şu ana kadar kullandığımız ara&ccedil;ların 2 kanalda etkisi vardı. Birisi maliyet diğeri likidite kanalıydı. Şu anda daha ziyade likidite kanalını kullanıyoruz, maliyet kanalını daha az kullanıyoruz bundan sonra. O anlama geliyor dedi.Merkez Bankası Başkanı Erdem Baş&ccedil;ı, Bug&uuml;nden itibaren yıl sonuna kadar her g&uuml;n minimum 450 milyon dolar d&uuml;zenli olarak d&ouml;viz satıyoruz, 500 milyon dolara da &ccedil;ıkabilir. Pazartesi-salı g&uuml;n&uuml; daha da yukarılara &ccedil;ıkabilir. Bu sayede yıl sonuna kadar en az 3 milyar dolar sisteme d&ouml;viz likiditesi sağlayacağız. Karşılığı gelen T&uuml;rk lirasını sistemden &ccedil;ekip sistemi fonlama ihtiyacını artırmış olacağız dedi.Baş&ccedil;ı, 2014 yılında para ve kur politikası konusunda d&uuml;zenlediği basın toplantısında, Rezerv Opsiyonu Mekanizması (ROM) katsayısındaki artışların dikkatli şekilde ayarlanması durumunda, d&ouml;viz satışları ile aynı etkinin oluştuğunu s&ouml;yledi. Bunu şimdiye kadar yapmadıklarına dikkati &ccedil;eken Baş&ccedil;ı, Ocak ayının sonunda ilk adımı g&ouml;stereceğiz. Mayıs tan bu yana ROM la ilgili herhangi bir adım atmamıştık. İlk adımı Ocak ayının son g&uuml;n&uuml;nde devreye girecek şekilde, Ocak ayının ortasındaki cetvelden itibaren atacağız. Bununla ilgili basın duyurumuz bug&uuml;n yayımlanacak, Resmi Gazete ye yetiştirebilirsek yarın da orada yayımlanacak diye konuştu.D&ouml;viz satış y&ouml;netiminin &ccedil;alışma şekli hakkında bilgi veren Baş&ccedil;ı, Diyelim ki Merkez Bankası 400 milyon dolar d&ouml;viz sattı. Bunun karşılığında sistemin fonlama ihtiyacında (SFİ) 800 milyon T&uuml;rk lirasından daha fazla artış oluyor. T&uuml;ketici kredisinden ticari kredilere bir y&ouml;nlendirme olmuş oluyor. Mekanizma b&ouml;yle &ccedil;alışıyor. D&ouml;viz satışları o y&uuml;zden dengelenme s&uuml;recinde yardımcı oluyor, d&ouml;viz piyasasına da istikrar getiriyor ve bize daha istikrarlı bir d&ouml;viz piyasası sağlıyor. Bunun sonucunda t&uuml;ketici kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızında bir yavaşlama g&ouml;r&uuml;yoruz ve g&ouml;rmeye devam edeceğiz ifadesini kullandı.Likidite politikasının 2014 yılındaki &ccedil;alışmalarına ilişkin de bilgi veren Baş&ccedil;ı, d&uuml;zenli d&ouml;viz satım ihalelerine ihtiya&ccedil; duyulduk&ccedil;a devam edileceğini s&ouml;yledi. Baş&ccedil;ı, Rezerv Opsiyonu Katsayılarının (ROK) da kademeli olarak artırılacağını a&ccedil;ıkladı. B&ouml;ylelikle sistemin fonlama ihtiyacının kademeli olarak artırılacağını kaydeden Baş&ccedil;ı, t&uuml;ketici kredilerinin b&uuml;y&uuml;me hızının da yavaşlatılmış olacağını dile getirdi.D&ouml;viz, mayıs ayına kadar d&ouml;viz satım kaynaklı olan rezervlerin aşağı gideceğini kaydeden Baş&ccedil;ı, ROM kaynaklı rezervlerin &ouml;nce artıp sonra yataylaşacağını ifade etti. Baş&ccedil;ı, toplam rezervlerin Mayıs ayına kadar daha yatay olacağını, bu aydan itibaren artan bir seyir izleyeceğini bildirdi.Baş&ccedil;ı, ROM u da d&ouml;viz satışlarıyla eşdeğer bir şekilde kullanabildiklerini g&ouml;sterdiklerini belirterek, &ouml;zellikle Mart, Nisan, Mayıs aylarından itibaren bunun etkisinin net bir şekilde g&ouml;r&uuml;lebileceğini vurguladı.- Ocak ayında 3 milyar dolar satacağız-Baş&ccedil;ı, d&uuml;zenli d&ouml;viz satım ihaleleri konusunu detaylandırarak, şuanda g&uuml;nde minimum 50 milyon dolar, maksimum 500 milyon dolarlık d&ouml;viz sattıklarını anımsattı. Bu konuda &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirliği artırabileceklerinin altını &ccedil;izen Baş&ccedil;ı, a&ccedil;ıklamasında şu ifadelere yer verdi: Bug&uuml;nden itibaren yıl sonuna kadar her g&uuml;n minimum 450 milyon dolar d&uuml;zenli olarak d&ouml;viz satıyoruz, 500 milyon dolara da &ccedil;ıkabilir. Pazartesi-salı g&uuml;n&uuml; daha da yukarılara &ccedil;ıkabilir. Bu sayede yıl sonuna kadar en az 3 milyar dolar sisteme d&ouml;viz likiditesi sağlayacağız. Karşılığı gelen T&uuml;rk lirasını sistemden &ccedil;ekip sistemi fonlama ihtiyacını artırmış olacağız.Ocak ayında yine en az 3 milyar dolar sisteme enjekte edeceğiz. Bunun i&ccedil;in de her g&uuml;n en az minimum 100 milyon dolar satış yapacağız. Bunun karşılığında da yine ne kadar T&uuml;rk Lirası likiditesi &ccedil;ekiliyorsa, &ccedil;ekmiş olacağız. Sistemin fonlama ihtiyacı b&uuml;y&uuml;k ihtimalle 40-42 milyar lira seviyelerine kadar &ccedil;ıkacak. Ocak ayında ROM dan ne kadarlık kullanım azalması olursa o kadarlık ilave bir fonlama ihtiyacı olacak. Şubat ayında sistemin fonlama ihtiyacı biraz daha artabilir. Oyun planımız bu şekilde. Baş&ccedil;ı, ROK un &ccedil;alışmasına ilişkin de bilgi verdi. Baş&ccedil;ı, Ocak ayındaki cetvelden itibaren rezerv opsiyonlarıyla ilgili ilk adım olarak y&uuml;zde 40-60 arası dilimler i&ccedil;in ROK lar 0,4 puan artırılıyor. Dolayısıyla burada en y&uuml;ksek olan dilim katsayı olarak 2,8 den 3,2 ye &ccedil;ıkıyor ve katsayısı artmış oluyor. Bazı bankalar bunu kullanmayı tercih etmeyebilirler, o zaman onlar sisteme biraz d&ouml;viz serbest bırakacaklar ve karşılığında TL bor&ccedil;lanma ihtiya&ccedil;ları artacak. Ne zaman yapacak bunu Şubat ayının başından itibaren şeklinde konuştu.Sadeleşme noktasında da bir adım attıklarını bildiren Baş&ccedil;ı, bu adım sonrasında Ocak ayının son g&uuml;n piyasaya 1 milyar dolar d&ouml;viz likiditesinin sağlanacağını kaydetti. Baş&ccedil;ı, yabancı para zorunlu karşılıkları ve T&uuml;rk lirası zorunlu karşılıkları ile ilgili herhangi bir değişikliğin g&uuml;ndemlerinde olmadığını a&ccedil;ıkladı.- ROM un otomatik dengeleyiciliği g&uuml;&ccedil;lendirilecek-Piyasadaki oynaklığın azaltılmasında kısmen başarılı olduklarını dile getiren Baş&ccedil;ı, şu değerlendirmelerde bulundu: T&uuml;rkiye, &ouml;zellikle d&ouml;viz kuru ve bir miktar da faiz oynaklığı a&ccedil;ısından, cari a&ccedil;ık veren &uuml;lkeler arasında daha d&uuml;ş&uuml;k oynaklığa sahip bir &uuml;lke ve bu b&ouml;yle olmaya devam ediyor. Fakat genel oynaklık olduk&ccedil;a fazla bir şekilde arttığı i&ccedil;in siz burada oynaklıktaki artışı g&uuml;n g&uuml;n g&ouml;rebiliyorsunuz. Biraz daha oynaklığı azaltalım, yapısal olarak yapmaya &ccedil;alışalım. Nasıl yapabiliriz? İlk olarak para politikalarındaki &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirliğin artırılması, dolayısıyla kısa vadeli faizlerdeki oynaklığın sıfıra yakın seyretmesi ve kur oynaklığının azaltılması. Bunu nasıl yapacağız? ROM un otomatik dengeleyiciliğinin g&uuml;&ccedil;lendirilmesi yoluyla ve d&uuml;zenli d&ouml;viz satım ihaleleri yoluyla. Baş&ccedil;ı, gelecek yıl faiz oynaklığının sıfır olduğu bir ortamda daha az oynak bir d&ouml;viz kurunun yapısal olarak sağlanmış olacağını s&ouml;zlerine ekledi.

Başçı: Ocak ayında 3 milyar dolar satacağız

Merkez Bankası Başkanı Başçı, 2014 yılı için para ve kur politikasını açıklıyor

Öne Çıkanlar