BDDK/Akben: Katılım bankacılığının payı %5'in çok üzerinde olmalı

SETA nın T&uuml;rkiye de İslami Finansın Geleceği paneliBorsa İstanbul Y&ouml;netim Kurulu Başkanı Karadağ, Bir &ccedil;alışma yapıyoruz. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde bir projenin finansmanını ilk &ouml;nce menkul kıymete d&ouml;n&uuml;şt&uuml;relim istiyoruz - Hayalimiz şu: Mesela havalimanının yolcu bazlı gelirlerini bir menkul kıymet i&ccedil;ine koyalım. Borsaya da endekslerin yanında yolcu sayacı koyalım. Yatırımcı bin liralık havalimanı sertifikası aldıysa, gelen-giden yolcuya g&ouml;re esnek getirisini ve riskini anlık takip edebilsin, bu ve benzeri helal enstr&uuml;manlara yatırım yapabilsin Borsa İstanbul Y&ouml;netim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, bir projenin finansmanının ilk &ouml;nce menkul kıymete d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;lebilmesi &uuml;zerine bir &ccedil;alışma yaptıklarını belirterek, Hayalimiz şu: Mesela havalimanının yolcu bazlı gelirlerini bir menkul kıymet i&ccedil;ine koyalım. Borsaya da endekslerin yanında yolcu sayacı koyalım. Yatırımcı bin liralık havalimanı sertifikası aldıysa, gelen-giden yolcuya g&ouml;re esnek getirisini ve riskini anlık takip edebilsin, bu ve benzeri helal enstr&uuml;manlara yatırım yapabilsin dedi. Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından &ldquo;T&uuml;rkiye&rsquo;de İslami Finansın Geleceği&rdquo; başlıklı bir panel d&uuml;zenlendi. SETA Ekonomi Araştırmaları Direkt&ouml;r&uuml; Sadık &Uuml;nay moderat&ouml;rl&uuml;ğ&uuml;ndeki panele, İslami finans ve katılım bankacılığı sekt&ouml;r&uuml;nden temsilciler, akademisyenler ve girişimciler katıldı. Borsa İstanbul Y&ouml;netim Kurulu Başkanı Karadağ, panelde yaptığı konuşmada, İslami finans denilince Borsa İstanbul&rsquo;un aslında olayın tam merkezinde yer aldığını, sermaye piyasaları ve borsaların İslami finans enstr&uuml;manlarını &ccedil;ok aktif şekilde kullanması gerektiğini ifade etti. T&uuml;rkiye&rsquo;de tasarrufa y&ouml;nlenmek isteyen ciddi bir kaynak bulunduğunu ancak bunların kendi ihtiya&ccedil; ve tercihlerine uygun &uuml;r&uuml;n ve alan bulamadığını aktaran Karadağ, T&uuml;rkiye&rsquo;nin her tarafı AVM&rsquo;lerle dolu. Siz harcama eğilimlerinize karşılık aradığınızda envai &ccedil;eşit ve lokasyonda harcamanızı ger&ccedil;ekleştirebilirken tasarruf kanalları &ccedil;ok kısıtlı. Olan birka&ccedil; alternatif tasarruf kanalı da ya sizin inan&ccedil; yapınıza ya tercihlerinize ya da risk ve vade kriterlerinize uymuyor. diye konuştu. T&uuml;rkiye&rsquo;deki mevcut katılım bankacılığı b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; ile toplumunun ihtiya&ccedil;larının karşılanmasının m&uuml;mk&uuml;n olmadığını belirten Karadağ, &ldquo;T&uuml;rkiye&rsquo;de finans konularında İslami eğilimin y&uuml;zde 70&rsquo;in altında olacağını d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yorum. Y&uuml;zde 70 potansiyele en fazla toplam finans b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n y&uuml;zde 5&rsquo;i ile karşılık bulmaya &ccedil;alışıyoruz. Bu seviye T&uuml;rkiye ye yakışmıyor. Bunun ekonomik sistem i&ccedil;indeki karşılığı şu oluyor: Muhafazakar kişiler ticarete atıldıklarında İslami olmayan konvansiyonel y&ouml;ntemlerle ticaret yapmak durumunda kalıyor. Bunun sistemden ve bizlerden kaynaklanan eksiklikler olduğunu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum.&rdquo; yorumunu yaptı. Borsaya başladığında hem trade hem de borsa gelirlerinde İslami finans tarafını genişletmek istediğini anlatan Karadağ, borsa gelirlerinin bir kısmını katılım bankalarında değerlendirmeye başladıklarını s&ouml;yledi. Katılım bankacılığı algısının toplum nezdinde kuvvetlendirilmesi gerektiğini belirten Karadağ, &ldquo;&Uuml;r&uuml;nlerin de &ccedil;eşitlendirilmesi lazım. Katılım bankacılığının konvansiyonel finansa yaklaşan algısının uzaklaştırılması lazım. Genel toplum kesimlerinde ciddi anlamda katılım hesaplarının ve katılım finansmanının klasik bankalardan &ccedil;ok farklı olmadığı, bunun faize benzediği dillendiriliyor. Bu algının d&uuml;zeltileceği &ccedil;alışmalar yapılmalı.&rdquo; ifadelerini kullandı. Bir projenin finansmanını ilk &ouml;nce menkul kıymete d&ouml;n&uuml;şt&uuml;relim istiyoruz Himmet Karadağ, paranın ticaret ve girişimle helal y&ouml;ntemlerle de buluşabileceği &ccedil;ok &ccedil;eşitli kanallar olduğunu belirterek, şunları kaydetti: &ldquo;Şu an bankacılık kesiminde en temel problem vade uyumsuzluğu. 5-10 yıla varan projeler 32 g&uuml;nl&uuml;k mevduatla fonlanıyor. Şimdi bir &ccedil;alışma yapıyoruz. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde bir projenin finansmanını ilk &ouml;nce menkul kıymete d&ouml;n&uuml;şt&uuml;relim istiyoruz. Bunu menkul kıymete d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z an y&uuml;ksek oranda İslami finansa yaklaşmış oluyoruz. Bankalarımız da bu projeden ciddi anlamda kazan&ccedil;lı &ccedil;ıkıyorlar. Bu modeli hem BDDK hem de T&uuml;rkiye Bankalar Birliği başkanımızla g&ouml;r&uuml;şt&uuml;k. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde hem konvansiyonel hem katılım tarafının menkul kıymet finansmanına d&ouml;nmesi lazım. Eğer biz menkul kıymet finansmanına normal kredi finansmanına g&ouml;re ilave bir d&uuml;zenleme sağlayabilirsek ciddi kazanım elde etmiş olacağız.&rdquo; Karadağ, menkul kıymetle b&uuml;y&uuml;k projelerin finansmanında diğer konvansiyonel bankaların da yer alması gerektiğini d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; aktararak, gelecek d&ouml;nemde sermaye piyasaları anlamında İslami finans &uuml;r&uuml;nlerinin klasik bankalar tarafından da ihra&ccedil; edilebilmesinin &ouml;n&uuml;n&uuml;n a&ccedil;ılması gerektiğini s&ouml;yledi. Himmet Karadağ, ş&ouml;yle devam etti: Bizim hayalimiz şu: Mesela havalimanının yolcu bazlı gelirlerini bir menkul kıymet i&ccedil;ine koyalım. Borsaya da endekslerin yanında yolcu sayacı koyalım. Eğer bu g&uuml;neş tarlası ise kilovat sayacı, k&ouml;pr&uuml; ise ara&ccedil; sayacı koyalım. Yatırımcı bin liralık k&ouml;pr&uuml; sertifikası veya bin liralık havalimanı sertifikası aldıysa, gelen-giden yolcuya g&ouml;re esnek getirisini ve riskini anlık takip edebilsin, bu ve benzeri helal enstr&uuml;manlara yatırım yapabilsin. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde bu konuda &ccedil;alışmaya, İslami finansla ilgili &ouml;zellikle varlığa dayalı menkul kıymetlerle ilgili &ccedil;alışmalara Borsa olarak aktif şekilde katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bu alanı biz &uuml;r&uuml;n &ccedil;eşitliliğimizi geliştirmek i&ccedil;in &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir fırsat olarak d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz.&rdquo; Karadağ, İslami finansla ilgili diğer bir problemin standardizasyon sorunu olduğunu belirterek, bu konuda İstanbul&rsquo;da Borsa İstanbul&rsquo;un aktif desteği ile uluslararası bir İslami finans danışma kurulu oluşturulması konusunda ilgili kurumlarla g&ouml;r&uuml;şmeler yaptıklarını dile getirdi. Katılım bankacılığının payı y&uuml;zde 5 in &ccedil;ok &uuml;zerinde olmalı Bankacılık D&uuml;zenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben ise d&uuml;nyadaki M&uuml;sl&uuml;man n&uuml;fusun b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; ile kıyaslandığında İslami finans alanında gidilecek daha &ccedil;ok mesafe olduğunu belirterek, katılım bankacılığının şu anda T&uuml;rkiye&rsquo;de bankacılık sekt&ouml;r&uuml;ndeki payının y&uuml;zde 5 civarında olduğunu aktardı. Bu payın 2023 projesi &ccedil;er&ccedil;evesinde y&uuml;zde 15&rsquo;lere &ccedil;ıkarılmasının hedeflendiğini ancak bu şekliyle bu hedefin kolay yakalanacak bir seviye olmadığını dile getiren Akben, &ldquo;&Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu payın esas &ouml;nemli unsuru sermaye. Sermaye tarafında diğer konvansiyonel bankalardan bu tarafa ciddi bir akışının olması gerekiyor.&rdquo; dedi. T&uuml;rkiye&rsquo;de bankacılık sisteminin mevduatla değil daha &ccedil;ok kredi ile b&uuml;y&uuml;d&uuml;ğ&uuml;n&uuml; anlatan Akben, &ldquo;&Uuml;lke olarak tasarruf a&ccedil;ığımız var. Bundan dolayı yurt dışından kaynak teminine gidiyoruz. B&ouml;yle olunca da kur veya faiz baskısıyla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla tasarrufu artırıcı, &uuml;retimi ve yatırımı teşvik edici bir yaklaşım i&ccedil;inde olmalıyız. Tasarruf bir hayat tarzı olmalı yorumunu yaptı. Akben, T&uuml;rkiye&rsquo;de katılım bankacılığının payının y&uuml;zde 5 seviyesinde kalmasının sosyal olarak da ciddi şekilde d&uuml;ş&uuml;n&uuml;lmesi gereken bir konu olduğuna işaret ederek, Bu oranın, toplumun sosyolojik ayrımlarını ve k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n&uuml; g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne aldığınızda y&uuml;zde 5 in &ccedil;ok &uuml;zerinde olması lazım. Toplumun faiz konusuna bakış tarzının ciddi manada g&ouml;zden ge&ccedil;irilmesi gerekiyor. diye konuştu. BDDK Başkanı Akben, katılım bankalarının konvansiyonel bankalarını taklit etmekten &ouml;teye ge&ccedil;meleri, kendi kuralları ve doğruları &uuml;zerinde y&uuml;r&uuml;yen alternatif bir model olmaları gerektiğini s&ouml;zlerine ekledi. Takip&ccedil;i değil oyuncu olmalıyız Vakıf Katılım Genel M&uuml;d&uuml;r&uuml; İkram G&ouml;ktaş ise T&uuml;rkiye de yasal otoritelerin katılım bankacılığına kendilerinden daha hevesli olduğunu g&ouml;rmenin bir devrim olduğunu ve bunu değerlendirmek gerektiğini s&ouml;yledi. Geleneksel &uuml;r&uuml;nlerle katılım bankacılığının payını y&uuml;zde 5&rsquo;in &uuml;zerine &ccedil;ıkarmanın &ccedil;ok zor olduğunu ve sermaye piyasası ara&ccedil;larını mutlaka devreye sokmak gerektiğini vurgulayan G&ouml;ktaş, Katılım bankacılığı ya da faizsiz finans sistemi olarak takip&ccedil;i değil oyun kurucu olmalıyız. dedi. AA

BDDK/Akben: Katılım bankacılığının payı %5'in çok üzerinde olmalı

BDDK Başkanı Akben, "Türkiye'de katılım bankacılığının payının, toplumun sosyolojik ayrımlarını ve kültürünü göz önüne aldığınızda yüzde 5'in çok üzerinde olması lazım" dedi

Öne Çıkanlar