Biden'ın 1. yıl karnesi: Ne söz verdi, neleri uyguladı?
ABD başkanlığını Donald Trump'tan devralan Joe Biden, görevdeki ilk yılını tamamladı. Son 1 yıl içinde, Kovid-19 salgınına ekonomik yardım paketiyle cevap veren Biden, ülkedeki ekonomik büyümeyi hızlandırmış olsa da 40 yılın zirvesine yükselen enflasyonla karşı karşıya kaldı.
ZEYNEP BAYAR & BLOOMBERG HT ARAŞTIRMA
Amerika Birleşik Devletleri’nin 46. başkanı Joe Biden, 20 Ocak 2021 tarihinde devraldığı başkanlık görevinin birinci yılını doldurdu.
Seçim kampanyası boyunca sosyal harcama ve sürdürülebilir altyapı çalışmaları hakkında vaatlerde bulunan Biden, hayata geçirmek istediği politikaların bir kısmını gerçekleştirmiş olsa da, ülkedeki yüksek enflasyon nedeniyle de zor günler yaşadı.
Biden, başkanlığı devralmadan önce ülkede aktif bir sanayi politikası yürütmek istediğini, en yüksek dilimdeki gelir vergisi oranının artırılmasının amaçlandığını ve orta sınıfın asgari ücret rakamlarında iyileşmeye gidileceğini açıklamıştı. Diğer taraftan, sağlık harcamalarının düşürülmesi için çalışmalarda bulunulacağını vadeden Biden, yenilenebilir enerji ve yeşil altyapı üzerine çalışan şirketlerin sayılarının artacağının sözünü vermişti.
Peki, Biden son 1 yıl içerisinde ülkede hangi gelişmelere imza attı?
Kovid-19 yardım ve altyapı paketi
Biden’ın göreve gelmesiyle ilk olarak gerçekleştirdiği proje, 1,9 trilyon dolarlık ‘Kovid-19 yardım paketi’ oldu. Mart 2021’de ABD Senatosu’nda onaylanan ‘Amerikan Kurtarma Planı Yasası’, yıllık geliri 75 bin dolardan az olan vatandaşlar için 1.400 dolarlık nakit yardımını içeriyordu. Paket ayrıca, işsizlik yardımı ve yerel yönetimlerin desteklenmesini de kapsıyordu.
Kovid-19 salgınının etkilerini azaltmak amacıyla aşı dağıtımına ilişkin olarak düzenlemeleri de içeren paket ile ABD’de bu zamana kadar 529 milyon doz aşı uygulandı. Böylelikle, ülkedeki toplam nüfusun yüzde 62’si ikinci doz, yüzde 24’den fazlası da 3. doz Kovid-19 aşısını olma fırsatına erişti. Biden yönetiminin 500 milyon Kovid-19 testinin ücretsiz dağıtım planı ise 18 Ocak 2022 tarihinde uygulamaya geçti.
Biden’ın Amerikan Kurtarma Planı Yasası’nın ardından gerçekleştirmeyi amaçladığı en büyük projelerden biri de altyapı paketiydi. Öncesinde 2,3 trilyon dolarlık harcamayı içeren paket, Cumhuriyetçilerin itirazı sonrası yaklaşık 1 trilyon dolara düşürüldü. Kasım ayında yürürlüğe giren paket, önümüzdeki 8 yıl boyunca ülkedeki ulaşım, havalimanı, köprü, elektrik, internet ve çevre projelerine kaynak sağlayacak.
#resim#29490#
Ekonomide büyüme ve asgari ücret artışı
ABD’de gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH), 2021'in ilk üç çeyreğinde yıllık olarak her çeyrekte ortalama yüzde 5,1 oranında arttı.
Ülkede son kırk yılda başa gelen hiçbir hükümet dönemindeki büyüme oranı yüzde 2,74'ü geçmemişti. Biden yönetimi yüzde 5,1 oranınki büyümeyle, GSYH şampiyonu olarak anılan Eski ABD Başkanı Jimmy Carter dönemindeki yüzde 5,01’lik büyümeyi bile geride bıraktı.
Diğer taraftan Biden hükümeti 27 Nisan’da, federal kurumlarda çalışan işçiler için 10,95 dolar olan asgari saatlik ücretini 15 dolara çıkararak, seçim vaatlerinden birini daha gerçekleştirmiş oldu.
#resim#29491#
Biden’ın yüksek enflasyon ile sınavı
ABD'de tüketici fiyat endeksi Aralık’ta yıllık bazda yüzde 7 artarak 1982 yılından bu yana en yüksek artışı kaydetti. Böylelikle, ülkedeki enflasyon geçen ay 39 yılın zirvesindeki yerini korudu. Enerji, kira, gıda, ikinci el ve yeni araç endekslerindeki artışlar tüketici fiyatlarındaki yükselişte başı çeken kalemlerden oldu.
Bloomberg HT’ye konuşan Eski ABD Merkez Bankası Ekonomisti Claudia Sahm, ABD’de enflasyonun hane halkının günlük temel harcamalarına etkisi hakkında yaptığı değerlendirmede, fiyatların “yıllardır görülmeyen oranlarda arttığına” şahit olduklarını açıklamıştı.
Çalışan alt ve orta sınıf ailelerin bütçelerinin büyük bir kısmını yiyecek, kira, ulaşım ve benzin harcamaları için ayırdıklarını belirten Sahm, enflasyonun düşük gelirli aileler üzerindeki etkisinin endişe verici olduğunu kaydetmişti.
Sosyal harcama paketi
Biden hükümeti, 1,9 trilyon dolarlık ‘Kovid-19 yardım paketini’ başarılı bir şekilde uygulamaya geçirilmiş olsa da, ekonomi planının ikinci aşamasını oluşturan 1,75 trilyon dolarlık ‘sosyal harcama paketinin’ Senato’da takılacağı tahmin ediliyor. Milyonlarca Amerikan vatandaşına istihdam sağlamayı ve uzun vadede ülke ekonomisinde büyümeyi teşvik eden paket, Temsilciler Meclisi’nde Kasım ayında onaylanmıştı.
Demokrat Senatör Joe Manchin Aralık’ta, Başkan Biden ile paket üzerinde uzun süredir görüştüklerini, fakat Senato’da yapılacak oylamada pakete destek vermeyeceğini söyledi. Diğer taraftan, Kongre Bütçe Ofisi (CBO), ‘sosyal harcama paketinin’ 2022-2031 döneminde federal bütçe açığında 367 milyar dolarlık artışa sebep olacağı öngörüsünde bulunmuştu. Dolayısıyla, söz konusu paket şimdilik Biden’ın gerçekleştirmekte zorlanacağı projelerden biri olarak görülüyor.
Biden’ın Afganistan kararı eleştirildi
Başkan Biden’ın kararıyla, ABD 20 yıldır askeri birliklerini bulundurduğu Afganistan’dan 31 Ağustos tarihinde resmen çekildi. ABD’nin Afganistan’dan çekilmeye başlaması ile eş zamanlı olarak Taliban ülkeyi kontrol altına aldı. ABD’de halkın büyük bir kısmı, tahliyeler sırasında Afganistan’da yaşanan kriz sebebiyle Biden’ın kararını eleştirmişti.
Brown Üniversitesi’nin "Savaşın Maliyeti" başlıklı araştırmasına göre, ABD'nin 2020 yılına kadar borçlanarak finanse ettiği Afganistan ve Irak savaşlarının toplam maliyetinin 2 trilyon doları aştığı kaydedildi. Araştırmada ayrıca, ABD’nin 2050'ye kadar söz konusu borçlanma faizinin 6,5 trilyon doları bulmasının da beklendiği belirtildi.
Biden’ın son 1 yıl içinde, sosyo-ekonomik alanda hayata geçirdiği projeler ve dış politikada aldığı kararlar halkın başkana olan desteğini de etkiledi. NPR, PBS Newshour ve Marist Aralık’ta gerçekleştirdikleri ortak ankette, Joe Biden’ın halk desteği oranının yüzde 41'e gerileyerek, bugüne kadarki en düşük seviyeye indiğini açıkladı.