Bursa'daki eylemler nereye gidiyor?
Bursa'da metal işçilerinin protestoları ve iş bırakma eylemleri dalga dalga büyüyor. Eylemler ihracatın bel kemiği olan otomotiv sektörünü olumsuz etkiliyor. Peki süreç nereye gidiyor?
Bursa'da metal işçilerinin yaklaşık 1 ay önce başlattıkları protestolar ve eylemler dalga dalga yayılıyor. Metal işçilerinin, kendilerini temsil edemediğini iddia ettikleri Türk Metal Sendikası ve işveren ile anlaşmaya varamaması başta otomotiv olmak üzere metalin değdiği sektörleri olumsuz etkiliyor.
Türk Metal Sendikası'nın Bursa'da örgütlü olduğu Bosch'ta imzalanan toplu iş sözleşmesinin ardından, aynı bölgedeki bazı fabrika ve işyerlerinde baş gösteren eylemler büyüyor. Protesto gösterileri toplu iş bırakma eylemlerine dönüşürken sendikalardan ise arka arkaya istifalar geliyor.
Bursa’da metal sektöründe genel grev havası hâkim. Tofaş, Renault ve Ford Otosan Gölcük ve Yeniköy fabrikaları üretime ara vermek zorunda kaldılar. Şehirde yer alan Coşkunöz, Ototrim, Mako, DJC'de işçiler eylemi greve dönüştürdü, üretim durdu.
Delphi, Valeo, SKT, Maysan Mando, TBVC Beltan, Rollmech, Çemtaş, Trelleborg Vibracoustic,Farba, Ficosa fabrikalarında da eylemler sürüyor.
Eylemler 18 Mayıs akşamı itibarıyla Gebze'de yer alan ZF Sachs fabrikasına da sıçradı. İşçiler fabrika içinde yürüyüş yaparak Türk Metal Sendikası'na yönelik tepkilerini gösterdi.
Peki otomotiv sektörü Türk ekonmomisi için ne ifade ediyor?
• Türk Otomotiv Sanayii, Türkiye Ekonomisinin lokomotifi konumunda, sektör son 9 yılın ihracat lideri, ülke ihracatının yaklaşık 6'da 1'ini gerçekleştiriyor.
• Sektör ülke ekonomisine yılda 22 milyar Amerikan Doları’nın üzerinde ihracat geliri sağlıyor.
• Otomotiv ana sanayiinde 50 bin, tedarik sanayiinde 250 bin kişi istihdam ediliyor. Diğer iş kollarına katkısı ile birlikte yaklaşık 1 milyon kişi geçimini bu sektörden sağlıyor.
• Üretimdeki bir günlük gecikmenin, ana sanayiye maliyeti uzmanlarca 175 milyon TL olarak tahmin ediliyor.
- İşçiler ne istiyor?
Hiçbir örgütlenme ile bağlantılarının olmadığını belirten işçiler, haklarını alana kadar eyleme devam edeceklerini belirtiyorlar. İşçilerin öne çıkan 2 talepleri var:
Birincisi Bosch ile imzalanan sözleşmedeki hakların tamamına sahip olmak. İkincisi Türk Metal Sendikası ile sözleşmenin feshi ve yola işçi temsilcileri ile devam edilmesi.
-Hangi sendika ne mesaj veriyor?
Bu süreçte Türk Metal Sendikası ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'nın açıklamları önemli.
Türk Metal Sendikası, 38 ay boyunca sendikasız kalan, bu süreçte toplu iş sözleşmesinden yararlanamayan ve mağduriyet yaşayan Bosch işçileri için, önemli bir toplu iş sözleşmesi imzalandığını hatırlatarak "Bu ücret artışları ve işverenin sendikasız dönemde işçileri için yaptığı ücret ayarlamaları nedeniyle, sınırlı sayıda işçimizin, diğer işyerlerindeki işçilerimizden biraz daha yüksek ücret almaları sonucunu ortaya çıkarmıştır. Ancak bütün bunlara rağmen, Bosch işçisinin ortalama ücreti, yine de, Renault ve Tofaş işçilerinin ücret ortalamasının gerisindedir." bilgisini paylaşıyor.
Elde edilen bu sözleşmenin bazı çevreler tarafından, Türk Metal'in Bosch işçisine diğer işyerlerindeki üyelerinden daha yüksek ücret artışı sağladığı propagandasıyla servis edildiğini iddia eden sendika, işçilerle diyalog çabasının ise sonuçsuz kaldığını duyurdu.
Türk Metal Sendikası, gerek Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ve gerekse işverenler ile görüşerek bu çıkmazın aşılabilmesi için girişimlerine devam edeceğini de vurguladı.
Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası'ndan yapılan açıklamada ise bazı ana ve yan sanayi işletmelerindeki iş yerini terk etmeme ve topluca iş bırakma eylemlerinin yasa dışı olduğu ve katlanılamaz boyulara ulaştığı vurgulandı.
Toplu iş sözleşmesinin 2014 - 2017 yılları arasında 3 yıllığına imzalandığı belirtilerek sözleşme şartlarına yönelik işçilerin haksız talepte bulunmamaları gerektiği mesajı verildi.
Eylemlerin Türk otomotiv sektörününün uluslararası itibarına ve rekabetçiliğine darbe vurduğu; ülke ekonomisinin ve ihracatının olumsuz etkilendiği belirtildi.
-Otomotivciler ne diyor?
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD), eylemlere son verme çağırısında bulundu.
OSD'den "Otomotiv Sanayini bağlayan MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi 2014 senesinin ikinci yarısında Otomotiv Sanayinde faaliyet gösteren sendikalarla 31.08.2017’ye kadar yasal prosedürler çerçevesinde geçerliliğini koruyacak şekilde imzalanmıştır. Bu çerçevede, 3 yıllık bir süre için geçerli olan ve bağlayıcılığı bulunan Grup Toplu İş Sözleşmesi yürürlükte iken, Otomotiv Sanayimiz şirketlerinde başlatılan eylemler haksız ve yasa dışıdır.
Halen devam eden eylemler sebebiyle, ülkemizin ihracat ve Ar-Ge lideri Otomotiv Sanayimiz üretimi durdurmak zorunda kalmış, taahhüt ettiği siparişleri karşılayamaz duruma gelmiş ve uluslararası pazarlarda zor durumda kalmıştır.
Takdir edileceği üzere mevcut eylemlerin devam etmesi durumunda, sanayimiz çok zor bir durumda kalacak, pazar ve sipariş kayıpları sebebiyle faaliyetlerinde azalma, dolayısıyla istihdam kaybı kaçınılmaz olacaktır." mesajı verildi.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) ise ihracatın durma noktasına geldiği konusunda uyarıyor.
OİB, "Olayların çözümü ve iş barışının sağlanmasındaki gecikme, ülkemiz ekonomi ve ihracatının lokomotifi olan otomotiv endüstrisine zarar verecek ve bu durum azalan ihracat ile ülkenin büyümesi ve refahının artmasına olumsuz etki edecektir.
İhracat siparişlerinin çok zor şartlar altında alındığı ve çok yoğun rekabetin yaşandığı bu endüstride, ihracatın bir gün bile gecikmesi, yeni projelerin ülkemize gelmesini zorlaştırmasının yanı sıra mevcut siparişlerin bile her an kaybedilmesi riskini taşımaktadır.
Bunun yanın da üretim gecikmelerinin sebep olacağı hat duruş tazminatları, acil uçak sevkiyatları gibi yüksek maliyetler firmaları telafisi güç sıkıntıların içine sokacaktır." uyarısında bulundu.
Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, "Üretimin durmuş olması otomotiv ana ve tedarik sanayilerini doğrudan etkileyebilecek ve yaratacağı domino etkisiyle diğer sektörlerdeki fabrikalara da uzanabilecektir. İş bırakma eylemleri sebebiyle gerek sektörün gerekse ülke ekonomimizin ciddi boyutta zarar görebileceği endişesi taşımaktayız." mesajı verdi.
Zeytinoğlu, "toplu iş sözleşmelerinin 2017'ye kadar geçerli olacağı da dikkate alındığında, taraflara itidal çağrısında bulunuyor ve uzlaşmaya davet ediyoruz." dedi.
- Resmi makamlar ne söylüyor?
BloombergHT ve HaberTürk televizyonlarının ortak yayınına katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Yavuz Semerci ve Abdurrahman Yıldırım'ın konu ile ilgili sorularını yanıtladı.
Babacan, "Bu konular durup durup da seçime 2-3 ay kala gündeme geldiğinde ister istemez bizde bazı şüpheler oluşturuyor. Bu gerçekten tamamen bir işçi işveren ilişkisi ile ilgili bir konu mu, yoksa 'işin ideolojik, siyasi boyutları var mı, yok mu' diye bizi şüphelendiriyor açıkçası" dedi.
Sendikacılık konusunda, özellikle işçilerden alınan sendika aidatlarına ilişkin bir düzenleme yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine Babacan, "Mutlaka siyasi ortamın sakin olduğu bir dönemde, sosyal taraflarla görüşerek, makulu bulacak bir çaba içinde olmamız gerekiyor" ifadesini kullandı.
İşgücü piyasasında düzeltilmesi gereken konular bulunduğunu anlatan Babacan, bir yandan çalışanların haklarını dünya standartlarında korumaya çalışırken, bir yandan da Türkiye'nin rekabet gücünü koruyacak bir anlayışın oluşturulması gerektiğini belirtti. Aksi durumda ya işgücü istismarına yol açılacağını ya da ülkede işsizliğin artacağını ifade eden Babacan, "Çalışanların hakları ile ilgili rasyonel bir çerçeve yoksa, bir aşırılık varsa, bu aşırılık sonunda fabrikaların kapanmasına veya yeni fabrika açılmamasına ve işsizliğin çoğalmasına sebep olabiliyor" diye konuştu.
Sosyal Güvenlik ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik ise "Otomotiv çalışanları eyleminde tüm tarafları sükunete çağırıyorum" dedi.
BloombergHT.com Haber Şefi
Süheyla Yılmaz Şener
syilmaz@bloomberght.com