Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Büyümenin kaynağı ihracat olacak

Büyümenin kaynağı ihracat olacak

Net ihracatın, gelecek yıldan itibaren pozitif ivme yakalayarak büyümeye katkı sağlaması öngörülüyor

Giriş: 11 Ekim 2016, Salı 12:27
Güncelleme: 11 Ekim 2016, Salı 12:27

Büyümeyi bu yılın ilk yarısında 1,8 puan negatif etkileyen, 2016'nın tamamında ise 1,1 puanlık negatif etkileyeceği öngörülen net ihracatın, gelecek yıldan itibaren pozitif ivme yakalayarak büyümeye 2017'de 0,2, 2018'de 0,4, 2019'da ise 0,5 puanlık katkı sağlayacağı tahmin ediliyor.

AA muhabirinin 2017-2019 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'dan (OVP) derlediği bilgilere göre, jeopolitik gerginliklerin devam etmesi, yurt dışı piyasalardaki durgunluk, Rusya ile yaşanan kriz ve ihracat fiyatlarındaki azalma nedeniyle ihracatın bu yıl 143,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bu nedenle Onuncu Kalkınma Planı, Öncelikli Dönüşüm Programları ve Hükümet Programı'nda yer verilen yapısal reformların hayata geçirilmesiyle, program döneminde ihracat kaynaklı büyüme sağlanacak.

Program döneminde yüksek katma değerli mal ve hizmet ihracatının artırılması, yurt içi üretim ve ihracatın ithalata olan bağımlılığının azaltılması hedeflenirken, bu doğrultuda KOBİ'lerin uluslararası ihracat pazarlarına erişimlerinin kolaylaştırılması, özellikle hizmetler sektöründe yüksek katma değerli üretim ve ihracatın artırılması sağlanacak. Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) de ihracata yönelik yeni fırsatları değerlendirmesi hedeflenen OVP'ye göre, yapısal reformların bütüncül olarak hayata geçirilmesiyle üretimin ithalata bağımlılığının azaltılması ve ihracatta yüksek katma değerli ürün çeşitlendirmesi amaçlanıyor.

OVP döneminde ayrıca yeni yatırımlar ve imalat sanayinde yaşanacak dönüşümlerle orta ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracat içerisindeki payının yükseltilmesi politikalarına devam edilmesi ve bu ürünlerin üretimi ve ihracatının artırılması için yeni destek mekanizmaları oluşturulacak.

İhracat destekleri, dış talebe uygun nitelik ve nicelikteki yüksek katma değerli ürünleri destekleyecek çerçevede yapılandırılacak, uluslararası marka oluşturulmasına yönelik desteklere devam edilecek, tanıtım ve pazarlama konusundaki destekler mal ve hizmet ihracatçılarının ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilecek.

İhracata yönelik üretim yapan firmaların üretim kapasitelerinin yükseltilmesine yönelik orta-uzun vadeli yatırım ve işletme sermayesi ihtiyaçları finanse edilecek.

Tüketime yönelik ihraç ürünlerinde özgün tasarım faaliyetleri özendirilecek, nitelikli tasarımcı yetiştirilmesi sağlanacak, firmaların söz konusu ürünlerle yurt dışına açılımı desteklenecek.

Lojistik yatırımlara öncelik

OVP'ye göre, ihracat hedeflerine ulaşılmasında lojistik yatırımlara öncelik verilecek, bu kapsamda özellikle büyük ölçekli konteyner limanları oluşturulacak, üretim bölgeleriyle limanlar arasındaki demiryolu ve karayolu bağlantıları tamamlanacak. İthalattan kaynaklanan haksız rekabete karşı ticaret politikası savunma araçlarının etkin bir şekilde kullanılmasına devam edilecek.

Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde kaliteyi artıran ve yapı malzemelerinin ihracat potansiyelini yükselten faaliyetler desteklenecek ve hizmet gelirleri artırılacak.

Yurt dışı teknik müşavirlik ve mühendislik hizmeti ihracatına yönelik desteklere devam edilecek. Yerli yatırımcıların yurt dışında haklarının teminat altına alınmasına ve korunmasına yönelik tedbirler alınacak. İhracat politikasıyla uyumlu bir e-ihracat stratejisi ile hizmet ihracatının desteklenmesi için 2023 Türkiye Hizmet İhracatı Stratejisi hazırlanarak uygulamaya konulacak.

Türkiye'nin mevcut ihracat pazarlarındaki konumunun derinleştirilmesi ve pazar çeşitliliğinin sağlanması için ülke ve bölge stratejileri geliştirilecek.

Türkiye'nin yatırım ve sermaye malı ihracatında Eximbank yurt dışı alıcı kredisi programı uygulamaya konulacak, ihracatçıların üstlendikleri risklerin Eximbank tarafından sigortalanması için destek sağlanacak. Finansmana erişimde güçlük yaşayan ihracatçıların teminat bulmadaki sorunlarına çözüm sağlayacak mekanizmalar geliştirilecek. Piyasadaki döviz likiditesini dengelemek amacıyla gerektiğinde döviz alım ve satım ihaleleri esnek bir şekilde gerçekleştirilecek. İhracat reeskont kredileri aracılığıyla rezerv biriktirilmeye devam edilecek.

OVP'ye göre, gelecek yıl 153,3 milyar dolar olması hedeflenen ihracatın OVP dönemi sonunda, 2019'da 193,1 milyar dolara, 214 milyar dolar olması hedeflenen ithalatın ise aynı yıl 261,8 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Program döneminde yıllık ortalamada reel olarak ihracatın yüzde 6,7, ithalatın ise yüzde 4,5 artması bekleniyor.

İlk yarıda net ihracatın büyümeye katkısı negatif

Bu yılın ilk yarısında yurt içi talep kaynaklı büyüyen Türkiye'de, özel tüketim harcamaları güçlü seyrederken, özel kesim sabit sermaye yatırımları geriledi. Ticaret ortaklarındaki zayıf büyüme ve özellikle turizm sektöründe yaşanan olumsuz gelişmelere bağlı olarak bu yılın ilk yarısında net ihracatın büyümeye katkısı negatif yönde gerçekleşti. Büyümeyi bu yılın ilk yarısında 1,8 puan negatif etkileyen ve 2016'nın tamamında ise 1,1 puanlık negatif etkileyeceği tahmin edilen net ihracatın, gelecek yıldan itibaren pozitif ivme yakalayarak büyümeye 2017'de 0,2, 2018'de 0,4, 2019'da ise 0,5 puanlık katkı sağlaması öngörülüyor.

İhracat performansında görülen zayıflamada yakın coğrafyadaki siyasi gelişmeler, avro/dolar paritesindeki aşağı yönlü hareket ve gerileyen ticaret fiyatları ile petrol fiyatlarındaki düşüşün ticaret ortaklarında yarattığı gelir etkisi önemli rol oynadı.

Bu yılın ocak-ağustos döneminde ihracat, olumsuz jeopolitik koşulların ve küresel ekonomideki zayıf büyümenin devam etmesi nedeniyle geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,4 azalarak 93,3 milyar dolar seviyesine gerilerken, hizmetler ticaretinde özellikle turizm sektöründe yaşanan yavaşlama, uluslararası ticareti olumsuz etkileyen güvenlik sorunları ve emtia fiyatlarında görülen aşağı yönlü eğilimin devam etmesi, ihracat artışını sınırlandıran faktörler arasında yer aldı. Avro bölgesinde Brexit başta olmak üzere yaşanan gelişmeler de ticaret ortaklarının ekonomik hareketliliğini zayıflatarak ticaret kanallarının genişlemesini etkiledi.

AA