"Cambridge Analytica" skandalının kaynağındaki psikolojik araştırma
-
Trump'ın seçim kampanyasını yürütmüş olan "Cambridge Analytica" adlı siyasi araştırma şirketi, milyonlarca kişinin Facebook verisini kötüye kullanmakla suçlanıyor. Peki bu suçlamanın kaynağında ne var?
Financial Times'da Pazartesi günü yer alan habere göre, Trump'ın seçim kampanyasını yürütmüş olan "Cambridge Analytica" adlı siyasi araştırma şirketi, milyonlarca Facebook profilinden izinsiz bir şekilde veri toplayarak bu verileri kararsız seçmenlerin davranışlarını değiştirmek amacıyla kötüye kullanmakla suçlanıyor.
Suçlamanın kaynağında, Cambridge Üniversitesi Psikometri Merkezi araştırmacıları tarafında 2014 yılında yürütülen çalışma yer alıyor. Araştırmada, insanların dijital ortamda bıraktıkları izleri kullanarak yapılan kişilik analizlerinde, bilgisayarların, bireylerin yakınlarından çok daha tutarlı sonuçlara vardığı öne sürülüyor.
86,200 gönüllünün katıldığı araştırmada, bireylerin Facebook'ta yapmış oldukları "beğeniler", "dijital ayak izleri" olarak kullanılıyor ve bilgisayar bazlı kişilik analizleri bu beğeniler vasıtasıyla yapılıyor. Örneğin, bir kişinin bir markayı beğenmesi, bu kişinin satın alma davranışlarını ve tüketim tercihlerini yansıtıyor. Bilgisayarlar tarafından yapılan kişilik analizleri, katılımcıların Facebook arkadaşları tarafından yapılan analizler ile karşılaştırılarak varılan sonuçların doğruluğu, kişinin kendisine sorularak ölçülüyor.
Araştırma sonucu, Facebook "beğenilerinin", insanlar tarafından yapılan analizlerden çok daha iyi bir performans gösterdiği ortaya çıkıyor.
Araştırmada ulaşılan bir başka çapıcı sonuç ise, bilgisayarlar ve birey yakınlarının, siyasi düşünceler üzerinde yapılan analizlerde benzer sonuçlara ulaşması.
Araştırmacılar tarafından yayımlanan makalede, gelecekte, insanların kendi psikolojik değerlendirmelerinde ve evlilik ve kariyer seçimleri gibi önemli hayat tercihlerinde bilgisayarları kullanabilecekleri yönünde görüş bildiriliyor. Ancak, bir yandan, insanların kişiliklerine ilişkin bilgilerin depolanmasının kötü yönde kullanılabileceğinin altı çiziliyor.
Nitekim, Facebook "beğenileri" şeklinde depolanan bu bilgiler, kötüye kullanılmaya başlanmış gibi görülüyor. Financial Times'ın Pazartesi günkü haberinin ardından gizliliğin korunmasına ilişkin derinleşen endişeler, Facebook, Twitter ve Alphabet gibi şirket yöneticilerinin açıklamada bulunması yönünde çağrılara yol açtı.
Editör: Deniz Marangoz