Kaşıkçı cinayetine ilişkin ülkelerin yaptırım kararları
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından uluslararası platformda ülkeler yaptırım kararları almaya devam ediyor. Suudi Arabistan'a yönelik yaptırımı gündemine alan ülkeler arasında ABD,Almanya,İngiltere ve Fransa bulunuyor. İspanya Başbakanı Sanchez ise reel politiği gerekçe göstererek silah satışına devam edeceğini söyledi
Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından uluslararası platformda ülkeler olaya ilişkin yaptırım kararları almaya devam ediyor. Fransa Kaşıkçı'nın ölümünde Suudi Arabistan'ın sorumluluğunun kanıtlanması durumunda bu ülkeye yaptırım uygulayacağını belirtirken, ABD yönetimi, Suudi Arabistanlı 21 yetkilinin vizelerini iptal ederek vize yasağı uygulayacağını açıkladı.Theresa May Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayına karışan şüphelilerin İngiltere vizelerinin iptal edileceğini söyledi. Almanya Başbakanı Merkel, "Kaşıkçı olayı aydınlatılmadan Suudi Arabistan'a silah ihracatı yapılmayacak." dedi. İspanya Başbakanı Pedro Sánchez ise, ABD, Almanyai İngiltere ve Fransa'dan ayrışarak Suudilere silah satışını savundu.
"İdealler, reel politik ile her zaman uyuşmaz" savunması
Sanchez, bazı partilerin talebi üzerine Riyad'a silah satışı konusunda hükümetinin politikasına ilişkin parlamentoyu bilgilendirdi. "Korkunç" olarak tanımladığı Kaşıkçı cinayetini kınayan Sanchez, olayın araştırılması ve sorumluların "kanunların ağırlığını hissetmesi" gerektiğini söylese de Suudi yönetimini doğrudan suçlamaktan kaçındı.
Ancak bunun, ülkenin çıkarı için hükümetinin sorumlu bir şekilde hareket etmesini önleyemeyeceğini söyleyen Sanchez, "Eğer bana nerede olmam gerektiğini soruyorsanız, İspanya'nın ve stratejik sektörlerin çıkarlarını savunan bir durumdayım." dedi.
Sanchez, insan haklarını ekonomik çıkarlarının önüne koymasını isteyenlere de Suudi Arabistan'ın siparişini verdiği 2 milyar dolarlık savaş gemisinin yapımında çalışanların endişelerini hatırlattı.
Herkesten bu vizyonu paylaşmak için duruma daha yukarılardan bakmalarını isteyen Sanchez, sosyalist bir hükümet olarak ortaya çıkan bir çelişkiyi de ideallerin her zaman reel politik ile uyuşmayacağını söyleyerek açıklamaya çalıştı.
İspanya, Suudi Arabistan'a en çok silah satan ülkeler arasında yer alıyor. İnsan hakları örgütlerine göre, İspanya geçen yıl Suudi Arabistan'a 270 milyon avroluk silah satışı yaptı. Bu rakam, Yemen'de savaşın başladığı 2015'ten bu yana 900 milyon avroyu buldu.
Ülkede, Riyad'a silah satışının önlenmesi ilk olarak geçen yaz gündeme gelmişti. Yemen'de 9 Ağustos'ta bir otobüse düzenlenen ve 40'ı çocuk 51 kişinin öldüğü, onlarca kişinin yaralandığı saldırı sonrası İspanya Savunma Bakanlığı, 400 lazer güdümlü bomba satışını öngören ve Ocak 2015'te imzalanan anlaşmayı askıya alma kararı vermiş ancak daha sonra geri adım atmıştı. Bunda, Riyad’ın daha önce siparişini verdiği yaklaşık 2 milyar avroluk savaş gemisi anlaşmasından çekileceği korkusu etkili olmuştu.
Kaşıkçı cinayetinin ardından Almanya, Suudi Arabistan'a silah satışını askıya alırken, diğer AB ülkelerine aynısını yapmaları çağrısında bulunmuştu.
"İtalya silah tedarikini durdurmayı değerlendiriyor"
İtalyan ANSA ajansının haberine göre, Dışişleri Bakanı Milanesi, Kaşıkçı'nın öldürülmesinin ardından ülkesinin Suudi Arabistan'a yönelik silah tedarikini durdurmayı değerlendirdiğini açıkladı.
Milanesi, " İtalya, Kaşıkçı olayının ardından Almanya'nın yaptığı gibi Suudi Arabistan'a muhtemel silah tedarikini durdurmayı kesinlikle değerlendiriyor. Ancak devam eden tedariklerle ilgili spesifik durumlara dair bilgim yok, bu durumu da olayın ışığında değerlendireceğiz." diye konuştu.
May: Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayına karışan şüphelilerin İngiltere vizelerinin iptal edilecek
İngiltere Başbakanı Theresa May Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ölümünde bütün şüphelilerin İngiltere'ye girmesini engelleyeceğini ve günün ilerleyen saatlerinde Kral Selman ile görüşeceğini belirtti.
May parlamentoya yaptığı açıklamada "Acilen bu konuda ne olduğunu tam olarak bilmemiz gerekiyor. Günün ilerleyen saatlerinde Kral Selman ile görüşmeyi bekliyorum" dedi.
May, "Dışişleri Bakanlığı bütün şüphelilere karşı İngiltere'ye girmelerini engellemeye yönelik hareket geçiyor ve bu kişilerin vizeleri varsa, bu vizeler bugün iptal edilecek" dedi.
Fransa'dan Suudi Arabistan'a yaptırım kararı
Fransa da Kaşıkçı'nın ölümünde Suudi Arabistan'ın sorumluluğunun kanıtlanması durumunda bu ülkeye yaptırım uygulayacağını açıkladı.
ABD yönetimi, Suudi Arabistanlı 21 yetkilinin vizelerini iptal ederek vize yasağı uygulayacağını açıkladı
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Kaşıkçı'nın ölümüyle bağlantılı Suudi yetkililerin vizelerinin iptal edileceğini belirtmiş, yaptırım kararlarının gelen yeni bilgiler ışığında farklı alanlarda da uygulanmaya devam edileceğini duyurmuştu.
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Suudi Arabistan'ın İstanbul Konsolosluğuna girdikten sonra kendisinden haber alınamayan Cemal Kaşıkçı'nın akıbeti hakkında "Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası" kapsamında soruşturma açması talebinde bulundu.
KÜRESEL MAGNITSKY İNSAN HAKLARI SORUMLULUK YASASI NEDİR?
Magnitsky Yasası, Dışilişkiler Komitesinden talep gelmesi durumunda ABD Başkanının "ifade özgürlüğü hakkını kullanan bir kişiye yönelik yasa dışı infaz, işkence ve diğer ağır insan hakları ihlallerini" soruşturma şartı getiriyor.
Yasaya göre ABD Başkanının, komitenin talebinden itibaren 120 gün içinde söz konusu taleple ilgili bulguları içeren rapor ve varsa insan hakları ihlallerine karışmış yabancı kişi veya kişilere yönelik yaptırım kararını açıklama zorunluluğu bulunuyor.
Hermitage Capital Management Fonu avukatlarından Sergey Magnitsky'nin, 2009 yılında Rusya'da gözaltındayken hayatını kaybetmesinin ardından ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusya'nın gözaltı süresince gerekli önlemleri almadığını savunarak sorumlu bürokratların cezalandırılmasını istemişti.
Bu kapsamda 2012'de ABD'de kabul edilen Magnitsky Yasası, insan hakları ihlallerinde bulunduğu belirtilen Rus bürokratların ABD'ye girişinin engellenmesi de dahil bir dizi yaptırım getirmişti.
Kongrenin 2016'da yaptığı düzenlemeyle söz konusu yasa, ABD yönetiminin dünyanın herhangi bir ülkesindeki insan hakları ihlalleri kapsamında ilgili kişi ve kurumlara yaptırım kararı alabilmesine imkan tanıyacak şekilde genişletilmişti.