Cevdet Yılmaz: Enflasyonun yüzde 41.5'e gerilemesini bekliyoruz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Etnografya M&uuml;zesi nde d&uuml;zenlenen ASO Geleneksel B&uuml;y&uuml;kel&ccedil;ilikler Resepsiyonu na katıldı. Orta Vadeli Program ın (OVP) &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirliği g&uuml;&ccedil;lendirdiğini, b&ouml;ylece yatırım i&ccedil;in sağlıklı bir ortamın sağlandığını dile getiren Yılmaz, 5 Eyl&uuml;l de ilan ettiğimiz Orta Vadeli Program ge&ccedil;en yıl ilan ettiğimiz programın bir devamı niteliğinde. Temel ama&ccedil;larımız değişmiyor. Nedir onlar? Enflasyonu d&uuml;ş&uuml;rmek, orta vadede tek hanelere indirmek, bunu yaparken b&uuml;y&uuml;memizi belli bir dozda ve istihdamımızı s&uuml;rd&uuml;rmek, bir taraftan da az &ouml;nce bahsettiğim depremin yaralarını sarmak, deprem b&ouml;lgelerini rehabilite etmek. ifadelerini kullandı. Temel hedefimiz enflasyonu d&uuml;ş&uuml;rmek Yılmaz, T&uuml;rkiye nin yeşil ve dijital d&ouml;n&uuml;ş&uuml;me hızlı ve etkili şekilde uyum g&ouml;sterebildiği &ouml;l&ccedil;&uuml;de ekonomisini ve sosyal refahını da y&uuml;kseltebileceğini vurgulayarak, şunları kaydetti: Bu &ccedil;er&ccedil;evede bir taraftan bu d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml; yaparken bir taraftan da az &ouml;nce dediğim &uuml;zere temel hedefimiz enflasyonu d&uuml;ş&uuml;rmek. Enflasyonu d&uuml;ş&uuml;relim ki daha istikrarlı bir ortam oluşsun. Bazen b&uuml;y&uuml;me, enflasyon tartışmaları yapılıyor. Kısa vadede elbette bazı zorluklar i&ccedil;eriyor bu m&uuml;cadele. Ama şunun bilincinde olmamız lazım. Orta ve uzun vadede b&uuml;y&uuml;me ve enflasyon arasında bir &ccedil;elişki yoktur. Tam aksine bunlar birbirini destekleyen s&uuml;re&ccedil;lerdir. Enflasyonun d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; bir ortamda &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirlik artar, istikrar y&uuml;kselir, yatırım ortamı iyileşir, b&uuml;y&uuml;meniz istikrarlı bir şekilde devam eder. Dolayısıyla bunları birbirinin zıddı gibi g&ouml;rmemek gerekir. Enflasyonda ge&ccedil;iş d&ouml;neminin ge&ccedil;en haziran ayı itibarıyla tamamlandığını, bu d&ouml;nemde risklerin azaltılıp temellerin sağlamlaştırıldığını anlatan Yılmaz, şu anda dezenflasyon s&uuml;recine girildiğini s&ouml;yledi. Adım adım bunu hayata ge&ccedil;iriyoruz Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ş&ouml;yle devam etti: Sağlam bir zeminde enflasyonumuzu d&uuml;ş&uuml;rme s&uuml;recini başlatmış durumdayız. Y&uuml;zde 75 lere kadar y&uuml;kselmişti ge&ccedil;iş s&uuml;recinde enflasyonumuz. Dezenflasyonla birlikte hızlı bir geriye gidiş var. Son birka&ccedil; ayda 23,5 puan civarında bir d&uuml;ş&uuml;ş s&ouml;z konusu ve son geldiğimiz ağustos ayı enflasyonumuz 52 lere kadar gerilemiş durumda. Eyl&uuml;l ayı enflasyonuyla birlikte 50 nin altını, 40 lı rakamları g&ouml;receğimizi tahmin ediyoruz. Yıl sonu itibarıyla da y&uuml;zde 41,5 gibi bir beklentimiz var. Bu da Merkez Bankamızın tahmin aralığı bandı i&ccedil;inde kalan, &uuml;st banda yakın bir beklenti diye ifade edebilirim. Gelecek yıl ise hedefimiz y&uuml;zde 20 nin altına inmek. Bir sonraki yıl olan 2026 da ise tek haneli rakamlarla &uuml;lkemizi yeniden buluşturmak. Bunun programını yapmış durumdayız. Adım adım bunu hayata ge&ccedil;iriyoruz. Yılmaz, enflasyonla m&uuml;cadele edilirken b&uuml;y&uuml;menin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lmesi gerektiğini belirterek, T&Uuml;İK in, T&uuml;rkiye nin ge&ccedil;en yılki b&uuml;y&uuml;me oranını y&uuml;zde 5,1 olarak revize ettiğini, bu yıl ise ilk 6 ayda y&uuml;zde 3,8 b&uuml;y&uuml;me kaydedildiğini s&ouml;yledi. T&uuml;rkiye nin b&uuml;y&uuml;me hızının, tarihsel ortalamaların altında olmasına rağmen, d&uuml;nya ile kıyaslandığında olduk&ccedil;a iyi bir performans sergilendiğini dile getiren Yılmaz, AK Parti 2002 de iktidara geldiğinde b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığının milli gelire oranının y&uuml;zde 10 un &uuml;zerinde seyrettiğini, sonraki yıllarda AK Parti h&uuml;k&uuml;metlerinin ortalama b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığının ise ortalama y&uuml;zde 2,6 olduğunu bildirdi. Cari a&ccedil;ığımızın milli gelire oranını 1,7 olarak tahmin ediyoruz Yılmaz, depremin b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığı &uuml;zerinde b&uuml;y&uuml;k bir etkisi olduğuna dikkati &ccedil;ekerek, ge&ccedil;en yıl b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığının y&uuml;zde 6,4 olarak tahmin edildiğini, ancak yıl sonunda bunun y&uuml;zde 5,2 ile kapatıldığını s&ouml;yledi. Yılmaz, deprem harcamalarının &ccedil;ıkartılması durumunda, b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığının milli gelire oranının ge&ccedil;en yıl y&uuml;zde 1,6 olduğunu ifade etti. Bu yılki b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığının son OVP ile y&uuml;zde 4,9 olarak g&uuml;ncellendiğini hatırlatan Yılmaz, şunları kaydetti: B&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığındaki bu olumlu gelişmenin yanı sıra cari a&ccedil;ıkta da &ccedil;ok olumlu bir gelişme g&ouml;rd&uuml;k. Ge&ccedil;en yıl bu zamanlar cari a&ccedil;ığımız y&uuml;zde 6 lara yakın seviyedeydi. 60 milyar dolara yakın cari a&ccedil;ığımız vardı. Yıl sonu itibarıyla bunu 45 milyar dolara d&uuml;ş&uuml;rd&uuml;k. Milli gelirin y&uuml;zde 4 &uuml;ne d&uuml;şt&uuml;. Bug&uuml;n geldiğimiz noktada, 12 aylık baktığınızda geriye d&ouml;n&uuml;k olumlu bir gelişme var burada. Y&uuml;zde 2 lere gelmiş durumdayız. Yıl sonu itibarıyla cari a&ccedil;ığımızın milli gelire oranını 1,7 olarak tahmin ediyoruz. Yılmaz, cari a&ccedil;ıktaki bu d&uuml;ş&uuml;ş&uuml;n kalkınma s&uuml;recinin &ouml;n&uuml;ndeki engellerin kaldırılması anlamında &ccedil;ok kıymetli olduğunun altını &ccedil;izerek, bunun yapısal reformlarla b&uuml;t&uuml;nleştirilmesi, bu kapsamda sanayide verimliliğin ve rekabet g&uuml;c&uuml;n&uuml;n artırılması ile teknolojik d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m&uuml;n hızla ger&ccedil;ekleştirilmesi gerektiğini s&ouml;yledi. B&uuml;t&ccedil;e ve cari a&ccedil;ıktaki bu iyileşmenin Merkez Bankası rezervlerine yansıdığına işaret eden Yılmaz, ge&ccedil;en yıl 98,5 milyar dolara kadar gerileyen rezervlerin şu anda 150 milyar dolar seviyesine ulaştığını aktardı.

Cevdet Yılmaz: Enflasyonun yüzde 41.5'e gerilemesini bekliyoruz

Öne Çıkanlar