CHP'den TÜİK'e mektup

Mektubunda, TÜİK'in, ulusal ve uluslararası alanda taşıması gereken saygınlık ve güvenilirlikle, Türkiye açısından da büyük önem taşıyan, kritik bir kurum olduğunu belirten Böke, aralık ayında duyurulan "milli gelir hesaplarındaki revizyonun" ardından ortaya konulan veriler ve revizyonun, kamuoyunda "büyük ve haklı bir tartışma yarattığını" ileri sürdü.

Böke, ortaya çıkan yeni serinin, ulusal ve uluslararası alanda güvenilirlik ve tutarlılık açısından kuşku yarattığını iddia ederek, revizyon sonucu, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) değeri ve büyümesinin özellikle 2011'den sonra, eski serinin çok üzerinde olduğunu savundu.

Sektörlerin toplam içindeki paylarında değişiklikler gözlemlenirken, yatırım ve tasarruf oranlarının da yukarı yönlü revize edildiğini öne süren Böke, şu ifadeleri kullandı:

"Bu tutarsızlıklar ve değişiklikler, GSYH rakamlarının ve bu rakamları kullanan analizlerin doğruluğuna gölge düşürmektedir. Söz konusu değişikliklere ilişkin gerekçeler de ikna edici değildir.

Bugün gelinen noktada, TÜİK’in güvenilirliği ve saygınlığına ilişkin vazgeçilmez ilkelerin daha fazla yıpranmaması, Türkiye ekonomisi üzerine yapılmasına ihtiyaç duyulan ve duyulacak güvenilir ve sağlıklı çalışmaların engellenmemesi, uluslararası bilim dünyasında ülkemizin de saygınlığının zarar görmemesi açısından konunun derhal yeniden ele alınması gerekmektedir. TÜİK'i, konusunda uzman iktisatçı ve akademisyenlerin de yer aldığı bir çalışma başlatmaya, bu çalışmayla söz konusu 'istatistiki iyileştirme' ve bunun sonucunda ortaya çıkan yeni veri setini yeniden değerlendirmeye davet ediyoruz. Bağımsız, tarafsız, bilimsel sonuçlar ortaya koyacak böyle bir çalışma, TÜİK rakamları üzerinde oluşan gölgeyi de ortadan kaldıracaktır."

- "Atılacak adım büyük önem taşıyor"

Ekonominin temel verilerinin güvenilirliğine, tarafsızlığına dair bir şüphenin oluşmasının, üreticiler ve finansal yatırımcılarda yaratacağı güvensizlik sebebiyle ekonomi için başlı başına büyük bir tehdit olduğunu belirten Böke, şunları kaydetti:

"Ekonomimizde yaşanıyor olan güven erozyonunun temelinde kurumsal yapıların zayıfladığına ve saydamlığını yitirildiğine dair şüphelerin artması yatarken, ekonomik verilere ve TÜİK’e dair böyle bir algının oluşması, belirsizlik ve öngörülemezlik doğurarak ekonomik istikrarsızlığın derinleşmesine yol açma riski taşımaktadır. Takdir edersiniz ki bir ülkede yatırım ikliminin iyileşmesinin ön şartı, üreticilerin, finansal yatırımcıların ve tüketicilerin kurumsal yapılara ve o yapılar aracılığıyla elde ettikleri bilgiye güvenmesidir."

Böke, bir ekonomide büyüme hızının ve gelirin düşmesi kadar büyük bir riskin, büyüme ve gelir rakamlarının siyasi kaygılarla manipüle edilmiş olabileceği algısının yaygınlaşması olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin geleceği ve demokrasinin güçlenmesi için atılacak adımın büyük önem taşıdığını vurguladı.

Selin Sayek Böke, mektubunda, "tutarsızlık" olarak nitelendirdiği çeşitli tespitlere de yer verdi.

AA