Daron Acemoğlu: Türkiye her zaman krize açık
Acemoğlu, "Türkiye ekonomisinin yüzde 4'lük büyümesinin ne kadar devamlılığı olacağından emin değilim. Belirsizlik çok yüksek" dedi
Capital dergisi tarafından düzenlenen CEO Club toplantısına katılan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu 2016'yı etkileyecek küresel ekonomik trendlere değindi.
Türkiye ekonomisi ve küresel gelişmeler hakkında görüşlerini bildiren Acemoğlu, "Türkiye ekonomisinin yüzde 4'lük büyümesinin ne kadar devamlılığı olacağından emin değilim. Belirsizlik çok yüksek... Türkiye'de büyümenin niteliği değiştiği için devamlılığı zor. Bu nedenle Türkiye her zaman krize açık... Türkiye'de kredilerdeki büyüme giderek çok sağlıksız hale geliyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki iş ortamına da değinen Acemoğlu, "İş insanları ne kadar devletten uzak olursa o kadar iyi. Türkiye'de iş adamı olmak çok tehlikeli. Sürekli politikacılara iç içesiniz." dedi.
Acemoğlu, Türkiye'nin bazı temel konularda Güney Kore'yi örnek alabileceğini belirterek, Türkiye'de kalkınma için yapılması gerekenlere değindi. Acemoğlu, "Türkiye'nin geleceği sivil toplumdan geçiyor. Politik dünyaya katkıda bulunan toplum olmamız lazım... Eğitim sistemi beyin yıkaması haline geliyor... ABD'deki en yaratıcı şirketlerin CEO'lari 30-40 yaşında. Üretkenliği en çok artıran şirketlerde gençler var. " dedi.
Acemoğlu konuşmasında küresel gelişmelere ilişkin olarak "Amerika ekonomisi şu anda en sağlıklı büyüyen ekonomi. Avrupa hala krizin içinde. Gelecek yıl, Avrupa'da büyük çalkantılar yaşanabilir. Çin ekonomisi tıkandı.Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin Çin'e model olarak bakması yanlış. Güney Kore en çok şey öğrenebileceğimiz ülkeleren biri. Güney Kore'yi örnek alabiliriz." dedi.
Ekonomik büyümeyi anlamak için ekonomik kurumlara bakılması gerektiğini savunan Acemoğlu, "Büyümede temel etken kalıcı kurumlardır; coğrafya, kültür ve liderlik değildir." dedi.
Acemoğlu, "Barış yerine dünyanın her tarafında karmaşa var... Avrupa hala krizin eşiğinde... Avrupa ve ABD'deki kriz sömürücü ve kapsayıcı sistemlerin bir araya gelmesinden kaynaklanıyor. Sömürücü kurumların bazı insanların karına çalıştıkları ortaya çıkıyor. Ekonomik ve siyasi elitler sömürücü kurumların ortaya çıkmasında etkili. Kapsayıcı kurumları olan ülkeler fırsatları ve teşvikleri bir arada bulundurarak büyürler. Ülkelerdeki ikili sistemlere bakmalıyız. Bir yandan Harvard'lı yöneticiler diğer tarafta büyük kitlelerin yoksulluğu var." dedi.