DenizBank yuan cinsinden ilk reeskont kredisini kullandırdı
DenizBank, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) iş birliğinde reel sektöre Çin yuanı cinsinden ilk reeskont kredisini kullandıran banka oldu
DenizBank'tan yapılan açıklamaya göre DenizBank, Dış Ticaret Seferberliği kapsamında yerel paraların kullanımıyla ilgili önemli bir adım atarak TCMB iş birliğinde reel sektöre Çin yuanı cinsinden ilk reeskont kredisini kullandıran banka oldu. Söz konusu kredi imkanı Çin'le ticaret yapan Türk reel sektör firmalarına kullandırılacak.
Çin yuanı gibi yerel para birimleri ile ticaret reel sektörün işlem maliyetlerini düşürme, karşı tarafla pazarlık gücünü artırma ve ilgili ülkeler arasındaki ticaretin hızla artmasını sağlama gibi nedenlerle stratejik önem taşıyor.
2008 yılında yaşanan küresel finansal krizle birlikte döviz kurlarında yaşanan sert dalgalanmalar nedeniyle yerel para birimleri ile ticaret, gelişen ekonomiler başta olmak üzere dünya genelinde önem taşıyan bir noktaya geldi.
Yerel para birimleri ile ticaret Türkiye'de de ilk etapta beklendiği ölçüde hızlı ilerlememesine rağmen, 2016 yılının son çeyreğinde Rusya ve Türkiye'nin karşılıklı attığı adımlar ve 30 Kasım 2016 tarihinde TCMB'nin Çin Merkez Bankası ile gerçekleştirdiği ilk para takasıyla, yeni bir aşamaya taşındı. Tüm bu gelişmelerin reel sektör açısından önemini arttıran asıl adım ise TCMB ‘nin ticari bankalar aracılığı ile Çin yuanı cinsinden sağladığı reeskont kredisi imkanı oldu.
- "Milli mesele"
Açıklamada konuya ilişkin görüşlerine yer verilen DenizBank Hazine ve Finansal Kurumlar Grubu Genel Müdür Yardımcısı Bora Böcügöz, milli bir mesele olarak gördükleri bu konuda DenizBank'ın gerekli çalışmaları tamamlayarak ilk yuan cinsinden TCMB reeskont kredisini kullandırdığını ifade etti.
Dün hayata geçirilen bu imkanın yuan kur riskinden korunma (hedging) mekanizmaları ile eş zamanlı olarak piyasaya sunulduğuna dikkati çeken Böcügöz, "Yuan cinsinden ve Shanghay Libor oranlarına endeksli olarak sağlanan TCMB Yuan Reeskont kredi imkanı, Çin'le ticaret yapan reel sektör firmalarımıza kullandırılacaktır." bilgisini verdi.
Böcügöz, Çin ile ticarette gelinen bu önemli noktanın diğer ülkeler için de örnek olmasını beklediklerini ve 2023 yılına kadar karşılıklı 100 milyar dolar dış ticaret hacmi hedeflenen Rusya ile yapılan çalışmaların da bu anlamda öncelikli bir yer tuttuğunu kaydetti.
DenizBank Genel Müdür Yardımcısı Böcügöz, iki ülke merkez bankaları arasında imzalanacak bir ruble/TL para takası anlaşmasının ve ruble cinsinden TCMB reeskont kredi imkanı sağlanmasının bu sürece ciddi ivme vermesini beklediklerini ifade etti.
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yuan üzerinden reeskont kredisi vermeye başladıklarını ifade ederek, yuan üzerinden kredi verilmesi meselesinin Çin'den yapılan ithalatı içerdiğini söyledi.
Yuanın bir kaynak olduğunu ve reeskont kredisinin Türkiye'nin ticaretini artırıcı bir özelliği bulunduğunu ifade eden Ateş, "İlk işlemi biz yaptığımız için çok mutluyuz." dedi.
Ateş, yuan cinsinden bir reeskont kredisi kullanıldığı zaman, yuan yükümlülüğünün Türk lirası swapı ile TL cinsinden kapatıldığını, dolayısıyla kullanıcının TL'de yüzde 10'lar civarında bir maliyete katlandığını, bunun da ucuz finansman sağlamak anlamına geldiğini kaydetti.
- "Türkiye yurt dışından sermaye ithal etmek zorunda"
Hakan Ateş, Türkiye'nin sermaye birikiminin az ve tasarrufunun da düşük olduğunu, bu oranın Hindistan'ın altında, Pakistan'ın ise biraz üzerinde bulunduğunu, bu nedenle Türkiye'nin yurt dışından sermaye ithal etmek zorunda kaldığını vurguladı.
Ateş, şunları kaydetti:
"Bu borç veya doğrudan yatırım şeklinde olabilir. Jeopolitik durumlar nedeniyle doğrudan yatırımlarda dünya çok parlak bir dönem geçirmiyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın politikaları daha netleşmedi. O da bütün gelişmiş ülkelere ve para gönderen diğer gelişmekte olan ülkelere etki ediyor. Ama bizim borçlanma yönünden hayatımızı daha iyi sürdürmek, daha iyi kaldıraç kullanabilmek için yurt dışından kaynak ithal etmemiz lazım. Bu sendikasyon oluyor, bono ihraçları oluyor, ikinci kuşak sermaye oluyor.
Ülkenin sadece bankalar üzerinden 155 milyar dolar civarında böyle bir borçlanması var. Mevduatı kredi olarak veriyoruz, üstüne yüzde 20'nin üzerinde bir de yurt dışından alınan kaynaklar veriliyor. Bu da onlara ilave genişletici bir kaynak. Çünkü yurt dışında bir imkan yaratmış oluyor."
AA