Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Dünya Bankası Ukrayna ekonomisinin yüzde 35 daralmasını bekliyor

Dünya Bankası Ukrayna ekonomisinin yüzde 35 daralmasını bekliyor

Dünya Bankası, Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Ekonomik Güncelleme Raporu'nda Ukrayna ekonomisinin yüzde 35 daralmasını beklediğini belirtti. Raporda Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde salgın sonrası ekonomik toparlanmayı sekteye uğrattığı kaydedildi.

Giriş: 04 Ekim 2022, Salı 17:08
Güncelleme: 04 Ekim 2022, Salı 17:08

Dünya Bankası, Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Ekonomik Güncelleme Raporu'nu yayımladı.

Raporda, Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın yükselen Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde Kovid-19 salgını sonrası ekonomik toparlanmayı sekteye uğrattığı aktarıldı.

Devam eden savaşın bölgedeki yükselen ve gelişmekte olan ülkeler için salgın sonrası ekonomik toparlanma beklentilerini zayıflattığına dikkati çekilen raporda, bölge ekonomisinin bu yıl yüzde 0,2 küçülmesinin beklendiği kaydedildi.

Raporda, enerji fiyat şoklarının bölgeyi etkilemeye devam ettiği bir ortamda, ekonomik faaliyetin gelecek yıl da derin bir şekilde durgunluğunu sürdüreceği ve 2023'te bölge ekonomisinin büyümesinin yüzde 0,3 seviyesinde kalacağının tahmin edildiği belirtildi.

Ukrayna ekonomisinin bu yıl yüzde 35 daralması bekleniyor

Savaş nedeniyle Ukrayna'da üretim kapasitesinin tahrip edilmesi, tarım arazilerinin zarar görmesi ve tahmini olarak 14 milyondan fazla insanın yerinden edilmesi sonucunda iş gücü arzının azalmasıyla birlikte ekonomik faaliyetin yara aldığı kaydedilen raporda, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 35 daralmasının beklendiği bildirildi.

Raporda, "Dünya Bankası'nın son tahminlerine göre, sosyal, üretim ve altyapı sektörlerindeki toparlanma ve yeniden inşa ihtiyaçlarının toplamı en az 349 milyar doları bulmaktadır. Bu, Ukrayna ekonomisinin 2021 yılındaki savaş öncesi büyüklüğünün 1,5 katından daha yüksektir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Savaş, ticaretteki önemli kesintiler, gıda ve yakıt fiyat şoklarıyla küresel ekonominin zayıflamaya devam ettiği vurgulanan raporda, tüm bu etkenlerin aynı zamanda yüksek enflasyona ve sonrasında küresel finansman koşullarında sıkılaşmaya da katkıda bulunduğu aktarıldı.

Savaşın uzaması daha büyük ekonomik hasara yol açabilir uyarısı

Raporda, Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerin en büyük ekonomik ortağı olan Avro Bölgesi'ndeki faaliyetin, tedarik zincirlerindeki sıkıntılar, artan finansal zorluklar ile tüketiciler ve işletmeler arasındaki güven seviyelerinde kaydedilen düşüş nedeniyle 2022 yılının ikinci yarısında kayda değer şekilde kötüleştiği belirtildi.

Savaşın en zarar verici etkisinin Rusya'nın enerji arzındaki büyük azalmalar karşısında yükselen enerji fiyatları olduğu aktarılan raporda, "Savaşın uzaması veya şiddetlenmesi önemli ölçüde daha büyük ekonomik ve çevresel hasar ile uluslararası ticaret ve yatırımların dağılması potansiyelinin artmasına yol açabilir." uyarısında bulunuldu.

Raporda, yüksek borç seviyeleri ve enflasyon dikkate alındığında finansal sıkıntı riskinin de halen yüksek seviyelerde olduğu kaydedildi.

Petrol, doğal gaz ve kömür fiyatlarındaki yükseliş savaşla hızlandı

Enerji krizinin etkilerinin de incelendiği raporda, 2021 yılının başlarından bu yana yükselmekte olan küresel petrol, doğal gaz ve kömür fiyatlarının savaşla çok daha hızlı bir şekilde arttığı ve bölgede enflasyonu onlarca yıldır görülmeyen seviyelere çıkardığı anımsatıldı.

Raporda, benzeri görülmemiş krizin hem tüketiciler hem de hükümetler için belirli sonuçlar doğurduğu ve finansal maliyetlerin karşılanabilirliğini, şirketlerin üretkenliğini ve hanehalkı refahını baskıladığı aktarıldı.

En kötü etkilenen ülkelerin enerji talebinin yüzde 30'unu oluşturan ısınma ile birlikte sanayi veya elektrik üretimi için doğal gaz ithalatına orta ve yüksek düzeyde bağımlı olan ülkeler ve AB enerji piyasalarına yakından bağlı ülkeler olacağı belirtilen raporda, bu ülkelerin doğal gaz arz kesintilerine karşı hazırlanmaları ve enerjinin tasarruflu kullanımı, enerji verimliliğinin arttırılması ve kota/tayınlama planları dahil olmak üzere hanehalkları ve şirketler üzerindeki en kötü etkileri azaltmaya yönelik acil durum planlarını uygulamaya koymaları gerektiği kaydedildi.