Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Ekonomik tehditler, iklim ve siber risklere gölge düşürmeye devam ediyor

Ekonomik tehditler, iklim ve siber risklere gölge düşürmeye devam ediyor

  • Dünya Ekonomik Forumu, Marsh Mclennan ve Zurich Sigorta ile riskler anketini yayınlandı.

  • Ankette, G20 ülkelerindeki ilk 3 risk ekonomi ile ilgiliyken, rekor sıcaklıklar, şiddetli seller ve orman yangınlarıyla geçen yılın ardından olağanüstü hava olayları G20'nin ilk beş riski arasına girdi.

  • Zurich Sigorta CEO'su Yılmaz Yıldız Bloomberg HT'ye konuk oldu ve anketi değerlendirdi. Yıldız, "Türkiye'de 1,5-2 milyon nitelikli çalışan eksiği tahmin ediliyor" dedi.

Giriş: 11 Aralık 2024, Çarşamba 17:48
Güncelleme: 11 Aralık 2024, Çarşamba 17:59

Dünya Ekonomik Forumu, Marsh McLennan ve Zurich Sigorta Grubu’nun ortaklığı ile Yönetici Görüş Anketi yayımlandı.

Ankette, Küresel ekonomik koşullarda bazı iyileşme belirtileri görülmesine rağmen, G20 ülkelerindeki iş liderleri, resesyon, iş gücü eksikliği ve artan enflasyon gibi tehditler konusunda derin bir endişe taşımaya devam ediyor.

Zurich Sigorta CEO’su Yılmaz Yıldız anketi Bloomberg HT’ye değerlendirdi. Ankette G20 ülkelerindeki ilk 3 riskin ekonomi ile ilgili olduğunu söyleyen Yıldız, yetenek açığı ile gelir adaletsizliğinin de öne çıkan riskler arasında olduğunu söyledi.

Yıldız, “Yapay zeka gibi riskler daha çok zengin ülke sorunları” diye ekledi. Yıldız ayrıca Türkiye’de 1,5-2 milyon nitelikli çalışan eksiğinin tahmin edildiğini de sözlerine ekledi.

En büyük üç risk: Ekonomik durgunluk, yetenekli iş gücü ve enflasyon

Her yıl yayımlanan anket, 121 ülkeden 11 binden fazla iş lideri tarafından belirlenen en önemli beş kısa vadeli riski ortaya koydu.

Ekonomik durgunluk ve gerileme, iş gücü ve/veya yetenekli iş gücü eksikliği ve enflasyon, G20 iş liderleri tarafından önümüzdeki iki yıl için belirtilen en önemli üç risk olarak listede öne çıktı. Bu riskleri dördüncü sırada yer alan yoksulluk ve eşitsizlik izledi.

Olağanüstü hava olayları, G20'nin en önemli beş riski arasında, beşinci en büyük risk olarak yer aldı. Bu durum, Brezilya, Almanya, Endonezya ve ABD gibi birçok G20 ülkesinin şiddetli sel, ortalamanın üzerinde yağış, orman yangınları, aşırı sıcaklık veya yoğun kasırga faaliyetleriyle karşılaştığı bir yılın ardından devam etti.

Yapay zeka endişelerinde artış gözlemlendi

Bu yılki anketin bulguları, yapay zekâ kaynaklı yanlış bilgi ve dezenformasyon gibi teknolojik risklere yönelik endişelerin de arttığını gösterdi.

Bu riskler, ülke bazındaki ilk beş risk arasında bu yıl altı kez yer aldı; bu sayı 2023'te sadece üçtü. Örneğin, Endonezya’da bir numaralı, ABD'de üçüncü ve Birleşik Krallık'ta ise dördüncü en büyük risk olarak sıralandı.

Marsh McLennan Avrupa COO Carolina Clint, “Küresel ekonomide bazı olumlu trendlere tanık olurken, bu yılki Yönetici Görüşü Anketi'nin bulguları G20 ülkelerindeki iş dünyası liderleri arasında önemli bir endişe düzeyine işaret ediyor. 2025'e doğru ilerlerken durgunluk, iş gücü kıtlığı, artan korumacılık ve yüksek enflasyon gibi süregelen tehditler, üst düzey yöneticilerin aklındaki en önemli konular arasında yer alıyor. Ayrıca yapay zeka ve yanlış bilgilendirmenin etkileri de dahil olmak üzere olağanüstü hava olaylarının ve teknolojik risklerin ortaya çıkması durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Bu zorlukların üstesinden başarıyla gelebilmek için işletmelerin çevik ve adaptasyon kabiliyetine sahip olmaları gerekmektedir” dedi.

Zurich Sigorta Grubu, Grup Risk Lideri Peter Giger, “Şirketler giderek karmaşıklaşan risk ortamında yol alırken, odaklarını ekonomik risklerin ötesine genişletmeleri çok önemli bir hale geliyor. 2024 yılı kayıtlara geçen en sıcak yıl olma yolunda ilerliyorken, iklim değişikliğinin artan etkileri göz ardı edilmemelidir. Teknolojilerin hızlı gelişimi, büyüyen zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olsa da beraberinde yeni tehditler de getiriyor. Şirketler bu çeşitli riskleri, proaktif bir şekilde tespit edip yöneterek, belirsizliklere karşı dayanıklılık kazanabilir ve gelişim sağlayabilirler. Bu sorunları doğrudan ele almak, yalnızca operasyonları korumakla kalmayacak, aynı zamanda şirketlerin gelecekte sürdürülebilir bir başarı yakalamalarına olanak tanıyacaktır” dedi.