Enerji fiyatlarında ithalat baskısı
Birincil enerji kaynaklarında ithal bağımlılığı bir yana elektrik enerjisindeki ithal bağımlığının da ortaya çıkmasının ciddi bir tehlike olarak belirdiği bildirildi
Elektrik Mühendisleri Odası Enerji Birimi Koordinatörü Olgun Sakarya, kuraklık nedeniyle elektrik ithalatının, iç piyasada fiyatın yükselmesine neden olacağını öne sürdü.
Sakarya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ocak ayında elektrik üretimin yüzde 63'nün, şubat ve martta ise yüzde 61'nin başta doğal gaz, ithal kömür olmak üzere fuel-oil, motorin, asfaltit, LPG ve nafta gibi ithal kaynaklardan elde edildiğini söyledi. Sakarya, yüzde 60'ları aşan bu ithal kaynak bağımlılığına elektriğin kendisinin de ithal edilmesinin eklendiğine işaret etti.
Ocak 2014'te 604,9 milyon kilovatsaatlik dış alımın yanında 208,5 milyon kilovatsaatlik dış satım yapıldığını, alım-satım arasındaki farkın 396,3 milyon kilovatsaat olduğunu ifade eden Sakarya, aynı şekilde hesaplanınca şubatta 409,7 milyon, martta ise 322.8 milyon kilovatsaatlik net ithalatın söz konusu olduğunu belirtti. Sakarya, "Net ithalat rakamlarının da hesaplamaya katılması ile Ocak 2014'teki ithal kaynak ve ithal elektrik kulanım oranı yüzde 65,3'e, şubatta ise yüzde 63,2'ye, martta ise yüzde 62,3'ye yükselmektedir. Yılın ilk üç ayında gerçekleşen bu oranların yüksekliği kendi başına kaygı verici iken, barajlarda su kalmadığına yönelik açıklamalar, yaz aylarda ithal bağımlığının daha yüksek seviyelere ulaşacağına işaret ediyor" diye konuştu.
İstatistiklerin, aralıkta yaşanan doğal gaz krizi sırasında, enerji yönetiminin daha pahalı kaynaklardansa ağırlıklı olarak kamunun işlettiği barajlı santrallere yüklendiğini ortaya koyduğuna ve fiyatlara bir zammın önlendiğine dikkati çeken Sakarya, barajlı santrallerin kullanımının artması ve yaşanan kuraklık nedeniyle su seviyelerinin azalmasının yaz aylarında enerji üretimi ve tarımsal sulamada yeni sıkıntıları gündeme getirdiği söyledi.
- Enerjide dışa bağımlılık sorunu
Bu yılın ilk üç ayında da barajlı santrallerin su gelirlerinde ciddi bir eksiklik olduğunu ifade eden Sakarya, programda 13 milyar 627,6 milyon metreküp su geliri öngörülmesine karşın, bu miktarın 8 milyar 543,3 milyon metreküp olarak gerçekleştiğini söyledi. Sakarya, şunları kaydetti:
"Sistemin rüzgar, güneş, biyokütle gibi alternatif yenilenebilir kaynaklarla desteklenmediği sürece bu tür sıkıntılarda sorun yaşanması da kaçınılmazdır.
Bugün Türkiye'nin en temel sorunlarından biri enerjide dışa bağımlılık sorunundur. Birincil enerji kaynaklarında ithal bağımlılığı bir yana elektrik enerjisindeki ithal bağımlığının da ortaya çıkması ciddi bir tehlike olarak belirmektedir. Sorunun çözümü bir yana dışa bağımlılığı artıracak adımlar atılmaya devam edilmektedir. Hem teknoloji hem de yakıt acısından dışa bağımlı nükleer enerji santrale doğru yönelim oldukça dikkat çekicidir. Türkiye'de bir başka ülkenin inşa ettiği ve işleteceği bir nükleer santralden elektrik satın almasının, o ülkeden elektrik ithal edilmesinden tek farkı, nükleer enerji santrallerinden kaynaklı risklerinde Türkiye'ye taşınmasıdır."
- Yaz aylarında güneş çözümü
Türkiye'nin ithal bağımlılığına mevcut lisans alan ve yapımı süren santralle tamamlanması ile de çözümlenemeyeceğini dile getiren Sakarya, Türkiye'nin, hidrolik, rüzgar ve güneş potansiyelinin iyi değerlendirilmesi, doğaya ve insan sağlığına zarar vermeden yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanılması ile enerji güvenliğini sağlayabileceğini vurguladı.
Sakarya, "Hem Orta Doğu'da hem de Kafkasya'da yaşanan gerilimler ve çatışma ortamları, ithal kaynaklara dayalı enerji modelinin ağır riskler barındırdığı bugün daha fazla açığa çıkarmaktadır. AB ülkelerinde rüzgar ve güneşin payının giderek artığı göz önüne alınarak, Türkiye'nin bu iki kaynağı ön plana çıkaracak adımları acil atması gereklidir. Yoğun klima kullanımı nedeni ile elektrik tüketiminin artacağı yaz aylarında neden güneşten yeterince yararlanamadığımızı sorgulamak gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
- "Piyasalaştırma kırılgan bir yapı oluşturdu"
Yaşanan gelişmeler sonrasında Türkiye'nin hemen hemen aynı iklim koşullarını yaşayan komşularından elektrik enerjisi satın almak zorunda kalmasının dikkati çekici olduğuna işaret eden Sakarya, şöyle konuştu:
"Enerji alanında yürütülen piyasalaştırma ve özelleştirme uygulamaları beklenenin aksine arz güvenliğini sağlayamamış, tam tersine eskisinden daha kırılgan bir yapı oluşmuştur. İthalat yapılacağına ilişkin açıklamalar hem bu açıdan itiraf niteliğindedir hem de Türkiye açısından elektriğin karaborsaya düşeceğinin ve enerji borsasında birim fiyatların tavan yapacağının göstergesidir. İç piyasada, fiyatın yükseleceğini öngörmek yanlış olmayacaktır."
İthal elektriğin fiyatının ne olacağının henüz kestirilemediğini ancak vatandaşın elektrik faturasının kabaracağını savunan Sakarya, "Elektrik 'azlığının' bedeli Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinden siyasi nedenlerle faturalara yansıtılmasa bile kamu şirketlerinin görev zararları üzerinden biz yurttaşların ödeyeceği açıktır" ifadesini kullandı.
AA