Erdoğan: IMF'ye borcu tamamen kapatacağız

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti h&uuml;k&uuml;metinin uyguladığı sıfır sorun politikasının muhalefet tarafından yanlış anlaşıldığını belirterek, Sıfır sorun, boyun eğmek değildir. Sıfır sorun g&ouml;rmezden gelmek değildir. Sıfır sorun, haksızlık karşısında susmak, mazluma, mağdura, haksızlığa uğrayanlara karşı sessiz ve tepkisiz kalmak demek değildir dedi. Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında g&uuml;ndemdeki konulara değindi. Başbakan Erdoğan, konuşmasının başında, trafik kazası sonucu hayatını kaybeden 22 ve 23. d&ouml;nem AK Parti Trabzon Milletvekili Mustafa Cumhur a başsağlığı dilerken, kazada yaralananlara Allah tan acil şifa dileğinde bulundu. Erdoğan ayrıca, Şanlıurfa Milletvekili Kasım G&uuml;rpınar ın babası Ey&uuml;p Caner G&uuml;rpınar ın da vefat ettiğini hatırlatarak, G&uuml;rpınar ailesine Allah tan sabır temenni etti. Ge&ccedil;tiğimiz hafta &ouml;nemli a&ccedil;ılış t&ouml;renlerine ve programlara katıldıklarını belirten Erdoğan, Ankara ve İstanbul da &ccedil;ok sayıda misafiri ağırladıklarını anlattı. Almanya dan, &Uuml;rd&uuml;n den, Kosova dan, Irak tan &ouml;nemli konukları olduğunu dile getiren Erdoğan, ikili ve b&ouml;lgesel meseleleri ele alma fırsatı bulduklarını kaydetti. Slovenya ve İtalya ya yaptığı resmi ziyaretleri hakkında da bilgi veren Erdoğan, İstanbul da Yatırım Danışma Konseyi toplantısına katıldığını ve uluslararası yatırımların daha fazla &ccedil;ekilmesi amacıyla, d&uuml;nyanın en &ouml;nemli firmalarından 17 sinin İstanbul a geldiğini s&ouml;yledi. T&uuml;rkiye de 1954 yılından itibaren k&uuml;resel yatırım &ccedil;ekebilmek i&ccedil;in &ccedil;alışmalar yapıldığını anımsatan Erdoğan, Ancak bizim d&ouml;nemimize kadar bazı istisnalar dışında T&uuml;rkiye ye gelen uluslararası doğrudan yatırım miktarı 1 milyar doları aşamadı. Biz 2007 yılında 22 milyar dolar ile tarihi bir seviye yakaladık, bu s&ouml;ylediğim yıllıktır. 2008 ve sonrasında ekonomik kriz nedeniyle uluslararası yatırımlarda belli miktarda azalma oldu ama T&Uuml;rkiye 2008 yılında 18.5 milyar dolar, 2009 yılında 8.4 milyar dolar, 2010 yılında 9 milyar dolar yatırım &ccedil;ekti. Ge&ccedil;tiğimiz yıl ise yeniden bir toparlanma ve 2011 yılında T&uuml;rkiye ye 16 milyar dolar tutarında uluslararası yatırım yapıldı diye konuştu. Uluslararası kuruluşların yatırımlar konusunda tahmininin y&uuml;zde 18,5 lik bir artış olduğuna dikkati &ccedil;eken Erdoğan, y&uuml;zde 76 oranında bir artış kaydedildiğini s&ouml;yledi. Erdoğan, İstanbul u bir yandan uluslararası finans merkezi haline getirirken, bir yandan da uluslararası bir y&ouml;netim merkezine d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;yoruz. Şu anda hedefimiz bu, &ccedil;alışmalar başladı dedi. Bazı b&uuml;y&uuml;k firmaların b&ouml;lge operasyonlarını İstanbul &uuml;zerinden yaptığını belirten Erdoğan, IMF ye olan borcun da AK Parti H&uuml;k&uuml;meti d&ouml;neminde 23,5 milyar dolardan 2,3 milyar dolara d&uuml;ş&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; anlattı. Erdoğan, Borcu tamamen &ouml;deyeceğiz ve inşallah kapatacağız diye konuştu. Erdoğan, yurtdışında yaşayan vatandaşların bulundukları &uuml;lkelerde oy kullanabilmeleri i&ccedil;in gerekli &ccedil;alışmayı yaptıklarını ve yasal değişikliğin ger&ccedil;ekleştiğini s&ouml;yledi. Erdoğan ayrıca yurtdışındaki vatandaşların haklarını kaybetmemesi i&ccedil;in Mavi Kart uygulamasına başladıklarını belirterek, s&ouml;z konusu uygulama ile ilgili bilgi verdi. - Sıfır sorun politikamız ilkeli bir şekilde ilerliyor -Erdoğan, dış politikada sıfır sorun politikasının bazı muhalefet partileri tarafından yanlış anlaşıldığına dikkati &ccedil;ekerek, şunları s&ouml;yledi: Biz sıfır sorun dedik ve sıfır sorun politikamız son derece tutarlı ve ilkeli bir şekilde ilerliyor. Sıfır sorun politikasını yanlış anlayanlar elbette bug&uuml;n meseleyi farklı noktalara &ccedil;ekiyor ve ucuz polemiklere malzeme yapıyorlar. Onlar zaten Gazi Mustafa Kemal in yurtta sulh cihanda sulh s&ouml;z&uuml;n&uuml; de yanlış anladılar. Dış politikada, on yıllar boyunca sıfır ilişki, sıfır icraat, sıfır politika ortaya koydular. Tepkisiz, etkisiz, tavırsız kalmayı bir siyaset zannettiler. Pasif kalmayı sulhten yana olmakla karıştırdılar. Sıfır sorun, boyun eğmek değildir. Sıfır sorun g&ouml;rmezden gelmek değildir. Sıfır sorun, haksızlık karşısında susmak, mazluma, mağdura, haksızlığa uğrayanlara karşı sessiz ve tepkisiz kalmak demek değildir. Biz d&uuml;nya &uuml;zerindeki her &uuml;lkeyle istisnasız, &ouml;nkabuls&uuml;z, &ouml;nyargısız iletişim ve işbirliği kurmak, b&ouml;lgesel, k&uuml;resel barış i&ccedil;in birlikte m&uuml;cadele etmek isteriz. Bunu sağlamak i&ccedil;in de elimizden ne geliyorsa samimi şekilde yaparız. Ama biz zulm&uuml; g&ouml;rmezden asla gelmeyiz. Dış politikada hem aktif hem sıfır sorun politikasının birlikte y&uuml;r&uuml;d&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirten Erdoğan, Biz haksızlığı, biz korsanlığı, biz kendi halkına silah doğrultan zalimleri g&ouml;rmezden gelmeyiz, gelemeyiz. Biz iyi g&uuml;nde dost ve kardeş bildiğimiz halkların k&ouml;t&uuml; g&uuml;nde de dostu ve kardeşiyiz. Biz krizi g&ouml;r&uuml;nce sıvışan, sırtını d&ouml;nen, fırtınanın dinmesi i&ccedil;in fırsat kollayanlardan, duyarsız kalanlardan da değiliz. Bunlar sıfır sorunu yanlış anladılar. Bunlar sıfır sorunu, tıpkı kendilerinin yıllar boyunca yaptığı gibi, adam sendecilik , fırsat&ccedil;ılık olarak anladılar. Daha da ileri, her koyun kendi bacağından asılır olarak anladılar. Her koyun kendi bacağından asılır ama &ccedil;ok kısa s&uuml;re sonra da kokusundan ge&ccedil;emezsiniz, hepiniz ka&ccedil;ar gidersiniz diye konuştu. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sporda şiddetin ve tahamm&uuml;ls&uuml;zl&uuml;ğ&uuml;n temelinin fanatizm olduğunu belirterek, Seyirciye kapalı, hanım ve &ccedil;ocuklara a&ccedil;ık bir ma&ccedil;ta bile bayanların nasıl k&uuml;frettiklerini g&ouml;r&uuml;nce şahsen nevrim d&ouml;n&uuml;yor. B&ouml;yle bir şey olabilir mi, b&ouml;yle bir şey kabullenilebilir mi? dedi. Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, Fenerbah&ccedil;e-Galatasaray arasında oynanan şampiyonluk ma&ccedil;ından sonra yaşanan olaylara değindi. Hafta sonunda oynanan ma&ccedil;larda bazı sıkıntılar yaşandığını belirten Erdoğan, 2011-2012 sezonunun fair playden, nezaketten, centilmenliklikten, tahamm&uuml;lden, hoşg&ouml;r&uuml;den ziyade, şiddetle, kavgayla, &ccedil;atışmayla anılan bir sezon olduğunu ifade etti. Erdoğan, &ouml;zellikle son haftalarda saha, trib&uuml;n ve stat dışında hi&ccedil; arzulamadıkları, g&ouml;rmek istemedikleri ve asla tasvip etmedikleri olaylar yaşandığına işaret ederek, Dayanışmanın, paylaşmanın, kardeşliğin sevilesi olması gereken ve tatlı bir rekabet i&ccedil;inde y&uuml;r&uuml;t&uuml;lmesi gereken futbolun, bu t&uuml;r ter&ouml;r&uuml; andıran manzaralarla anılması, d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ren, en &ouml;nemlisi de ibret ve tedbir almayı gerektiren bir tablo olduğunu anlattı. Sadece taraftarı su&ccedil;layıp, sorumluluğu taraftara atıp kimse tabii ki bu sorumluluktan sıyrılamaz diyen Erdoğan, olaya biraz daha farklı yaklaşmak istediğini vurguladı. Erdoğan, ş&ouml;yle konuştu: Kul&uuml;plerin y&ouml;netimleri, kul&uuml;plerin ger&ccedil;ekten samimi bu konularda oraya bir eğelence, adeta haftalık stresini atmaya gelen taraftarlarını tenzih ediyorum. Ama d&uuml;nyada olduğu gibi ne yazık ki bizim i&ccedil;imize de holiganlar sirayet etmiş. Bu holiganlar ne yazık ki buraları adeta ter&ouml;r alanına &ccedil;eviriyorlar. Bunlar bakıyorsunuz farklı yerlerdeki eylemleriyle de bunu g&ouml;steriyor. Şu kul&uuml;pde, bu kul&uuml;pte var demiyorum, ne yazık ki b&uuml;y&uuml;k bir &ccedil;oğunluğunda var. Herkesin, sporun, futbolun t&uuml;m taraftar ve akt&ouml;rlerinin bu şiddeti, k&ouml;t&uuml; tezah&uuml;ratı... Hanım dediğim zaman farklı bakarım. Ama seyirciye kapalı, hanım ve &ccedil;ocuklara a&ccedil;ık bir ma&ccedil;ta bile bayanların nasıl k&uuml;frettiklerini g&ouml;r&uuml;nce şahsen nevrim d&ouml;n&uuml;yor. Bayanların futbolda &ouml;zellikle trib&uuml;nlere teşviki bile erkekleri yola getirsin, onların k&ouml;t&uuml; tezah&uuml;ratını &ouml;nlesin diye yapıldı. Ama sadece bayanların olduğu futbol ma&ccedil;ında ben bayanların o k&uuml;f&uuml;rlerini g&ouml;r&uuml;nce hicap duydum. Yarabbi nedir bu hal? B&ouml;yle bir şey olabilir mi, b&ouml;yle bir şey kabullenilebilir mi? Onun i&ccedil;in &uuml;lkemin bu noktada hanımlarına sesleniyorum; l&uuml;tfen bu &ccedil;irkin alışkanlıklardan bir defa kendinizi arındırın. Bir başbakan olarak herhalde bu bizim sorumluluğumuzdur. Bu hatırlatmayı yapmamız gerekiyor. Ayrımcılığı, tahamm&uuml;ls&uuml;zl&uuml;ğ&uuml; dikkate almak, bunun i&ccedil;in ne gerekiyorsa t&uuml;m y&ouml;neticilerle yapmak durumundayız. - Ben FB taraftarıyım, hatta Kongre &uuml;yesiyim - Erdoğan, futbolda ve diğer kolektif yarışmaların galibiyet, beraberlik ve muğlubiyet olarak &uuml;&ccedil; neticesi olduğunu hatırlatarak, Bunun &uuml;&ccedil;&uuml;ne da katlanacaksın. Ben bir Fenerbah&ccedil;e taraftarıyım, hatta kongre &uuml;yesiyim. Şimdi kendi stadımızda Galatasaray berabere kalmak suretiyle şampiyon oldu. Sen şimdi bunu alkışlayacaksın, tebrik edeceksin. Trabzon da da s&ouml;yledim; o akşam bizzat Teknik Direkt&ouml;r Sayın Tarim i, Y&ouml;netim Kurulu &Uuml;yesi Sayın Albayrak ı arayarak tebrik ettim, aynı şekilde Fenerbah&ccedil;e Başkan Vekilini de arayıp durumdan duyduğum &uuml;z&uuml;nt&uuml;y&uuml; anlattım. Eğer burada m&uuml;şterek gayretin i&ccedil;ine girmezsek yanlış olur. Yani Şampiyonun oluyor kupasını soyunma odasında vermek, b&ouml;yle sa&ccedil;malık olur mu? Işıkları s&ouml;nd&uuml;r&uuml;lmesi b&ouml;yle bir sa&ccedil;malık olur mu? Bu işin hepsinin stadın ortasında mert&ccedil;e, d&uuml;r&uuml;st olarak yapılması gerekir. Bunu g&ouml;rmemiz lazım dedi. Meclis Gurubu ve H&uuml;k&uuml;met olarak yetki ve sorumluluklarının belli olduğuna işaret eden Erdoğan, Biz bunu tamamen tarafsız, tamamen objektif şekilde şekilde yerine getiriyoruz ve getireceğiz. Şiddeti &Ouml;nleme Yasasıyla yaptığımız d&uuml;zenlemelerle biz her zaman futbolu aslına, &ouml;z&uuml;ne, ruhuna d&ouml;nd&uuml;rmenin m&uuml;cadelesi i&ccedil;inde olduk. Aynı samimi tavrı t&uuml;m kul&uuml;plerden, futbolculardan ve &ouml;zellikle da taraftardan da bekliyoruz diye konuştu. -Pele ve Ali nin s&ouml;zleri...Erdoğan, 1967 yılında Pele yi seyredebilmek i&ccedil;in Afrika daki bir savaşta 48 saat ateşkes imzalandığını ifade ederek, Niye, Pele yi seyredecek. Savaşları durdurabilecek g&uuml;&ccedil;te olan futbolun, bir savaş, &ccedil;atışma, ayrışma aracı olmaması i&ccedil;in herkes &uuml;zerine d&uuml;şeni samimiyetle yerine getirmeli diye konuştu. Pele nin, D&uuml;nyada futbol oynayan her &ccedil;ocuk Pele gibi oynamak istiyor. Benim &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k sorumluluğum var. Onlara sadece nasıl iyi futbol oynanacağını değil, nasıl iyi bir insan olunacağını da g&ouml;stermek zorundayım s&ouml;zlerini hatırlatan Erdoğan, Mesele, anlayış bu. Bu olmalı dedi. Efsanevi Boks&ouml;r Muhammed Ali nin tarihe ge&ccedil;miş Keşke insanlar beni sevdikleri kadar birbirlerini sevseler. Eminimi ki d&uuml;nya o zaman &ccedil;ok farklı bir yer olur s&ouml;z&uuml; s&ouml;ylediğini hatırlatan Erdoğan, spordaki futboldaki bu ruhu kendilerinin bug&uuml;ne hep birlikte taşımaları gerektiğini anlattı. Futboldaki rekabetinin &ouml;zellikle şehir takımları i&ccedil;in ne kadar &ouml;nemli olduğunu, şehirlerin g&uuml;ndemini nasıl şekillendirdiğini, kul&uuml;plerin ne kadar b&uuml;y&uuml;k kitleleri peşinden s&uuml;r&uuml;klediğini de iyi bildiğini belirten Erdoğan, ş&ouml;yle konuştu: Şu hususun herkesin dikkat etmesi gerekir; fanatizme varan her hareket, her tarafgirlik b&uuml;y&uuml;k sorunlar &uuml;retir. Birliği değil b&ouml;l&uuml;nmeyi, kardeşliği değil d&uuml;şmanlığı besler. Fanatizm her alanda b&uuml;y&uuml;k felaketler doğurur, telafisi m&uuml;mk&uuml;n olmayan sorunlar &uuml;retir. Sporda şiddetin, tahamm&uuml;ls&uuml;zl&uuml;ğ&uuml;n temeli fanatizmdir. Sporseverlerden ricam; toplumsal dokuyu sarsacak, birlik ve kardeşliğimizi zedeleyecek eğilimlere ge&ccedil;it vermemeleridir. Futboldaki olumsuz manzaraların dışında sporun diğer dallarında &ccedil;ok sevindirici haberler aldıklarını belirten Erdoğan, Voleybol Kadın Milli Takımının &uuml;lke tarihinde ilk kez kota m&uuml;sabakalarını ge&ccedil;erek olimpiyat oyunlarına katılmaya hak kazandığını, Buz Hokeyi Milli Takımının d&uuml;nya şampiyonası &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; klasmanında Erzurum da namağlup şekilde şampiyon olarak D&uuml;nya Şampiyonası ikinci klasmanına y&uuml;kseldiğini hatırlatarak, kendilerini kutladı. Erdoğan, partisinin kongre s&uuml;recinin heyecan ve coşku i&ccedil;inde demokratik ortamda diğer t&uuml;m partilere &ouml;rnek teşkil edecek şekilde devam ettiğini hatırlatarak, 59 il kongresinin tamamlandığını, 22 il kongresinin kaldığını, onları da tamamlayıp ardından B&uuml;y&uuml;k Kongreyi ger&ccedil;ekleştireceğini s&ouml;yledi. Erdoğan, yarın yapılacak genişletilmiş il başkanları toplantısında kongre s&uuml;recini değerlendireceklerini ifade etti. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye konusuna sadece kardeşlik hukukuyla baktıklarını vurgulayarak, Meseleleri mezhep ve etnik k&ouml;ken veya ideoloji penceresinden g&ouml;renler, ona g&ouml;re tavır takınanlar &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir yanlış yaparlar dedi.Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, T&uuml;rkiye nin dış politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, sıfır sorun politikasını pasiflik olarak algılamadıklarını ifade ederek, ş&ouml;yle konuştu: Sıfır sorun, hoşg&ouml;r&uuml; olduğu kadar, tahamm&uuml;l olduğu kadar, iletişim, işbirliği olduğu kadar dik durmaktır, mert durmaktır, yiğit davranmaktır. Her zaman s&ouml;yl&uuml;yorum; biz Yunus un diliyle, Mevlana nın diliyle konuşan bir milletiz. Ama biz gerektiğinde K&ouml;roğlu nun diliyle de konuşmasını &ccedil;ok ama &ccedil;ok iyi bilen bir milletiz. D&uuml;nyada da T&uuml;rkiyede de bizi, bu milleti ve bu milletin tarihini yanlış anlayanlar, yanlış değerlendirenler varsa, bunu l&uuml;tfen g&ouml;zden ge&ccedil;irsinler. Biz &uuml;lkelerle, milletlerle sıfır sorun temelinde ilişki kurarız, samimi ve dostane davranırız. İnsanlık hukukunu, kardeşlik hukukunu &ccedil;iğneyen y&ouml;netimlerle de hak ettikleri şekilde muamelede bulunuruz. Hi&ccedil;bir &uuml;lkeye, millete kin ve nefret beslemeyiz. Ama fesat peşinde koşan y&ouml;netimlere karşı da anladıkları dilden konuşmasını biliriz. Suriye de şiddetin bir t&uuml;rl&uuml; durmadığına dikkati &ccedil;eken Erdoğan, Suriye de maalesef ge&ccedil;tiğimiz hafta ve bu hafta i&ccedil;inde yine onlarca insan hayatını kaybetti. Şam da meydana gelen patlamada 50 nin &uuml;zerinde &ouml;l&uuml;, 370 in &uuml;zerinde yaralı var. Bu canlı bomba olayını tasvip etmemiz m&uuml;mk&uuml;n değildir. Yapılan, kim tarafından olursa olsun yanlıştır. Bunu tasvip etmek, teşvik etmek asla m&uuml;mk&uuml;n değildir ve biz bunu kınadığımızı da a&ccedil;ıkladık zaten şeklinde konuştu. Yaşanan olaylarda masum insanların, kadın ve &ccedil;ocukların hayatını kaybettiğini, acı &ccedil;ektiğini dile getiren Erdoğan, Suriye deki kriz sebebiyle L&uuml;bnan da mezhep temelli bazı acı hadiselerin ortaya &ccedil;ıktığını hatırlattı. Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: L&uuml;bnan ın Trablus kentinde maalesef mezhep &ccedil;atışmasında masum insanlar hayatını kaybetti. Şimdi burada şu &ccedil;ok &ouml;nemli hatırlatmayı, hem b&ouml;lge &uuml;lkelerine hem d&uuml;nyaya yapmak istiyorum: Suriye deki krizi mezhepsel bir &ccedil;atışma olarak değerlendirmek son derece yanlıştır. Bu değerlendirmeyi yapanları da yanlış yerlere g&ouml;t&uuml;r&uuml;r. Buradaki mesele insani bir meseledir, vicdani bir meseledir. Y&uuml;reğinde insanlık ve merhamet olan, insaf sahibi herkes Suriye meselesine mezhep g&ouml;zl&uuml;ğ&uuml;yle değil, insan g&ouml;zl&uuml;ğ&uuml;yle, kalp ve vicdan g&ouml;zl&uuml;ğ&uuml;yle bakmalıdır. Bunu b&ouml;lgedeki t&uuml;m &uuml;lkeler i&ccedil;in s&ouml;yl&uuml;yorum. B&ouml;lgedeki t&uuml;m kardeş b&ouml;lge halkları i&ccedil;in s&ouml;yl&uuml;yorum. Bunu aynı zamanda T&uuml;rkiye den Suriye ye bakanlar i&ccedil;in s&ouml;yl&uuml;yorum. Suriye krizine mezhep boyutuyla bakanlar, mezhep yandaşlığı ya da altını &ccedil;iziyorum mezhep karşıtlığı boyutuyla bakanlar insanlık dersinde sınıfta kalırlar, bunu b&ouml;yle bilsinler. Kendilerinin sadece hakkı ve hukuku, insani değerleri &ouml;ne &ccedil;ıkardıklarını vurgulayan Erdoğan, Kim olursa olsun mazlumdan yana tavır takınırız, kim olursa olsun zalime karşı &ccedil;ıkarız ifadesini kullandı. Mazlumun dinini, mezhebini, etnik k&ouml;kenini, rengini, sınıfını asla g&ouml;rmediklerini, karşılarında sadece mazlum bir insan g&ouml;rd&uuml;klerini kaydeden Erdoğan, konuşmasını ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: Meseleleri mezhep ve etnik k&ouml;ken veya ideoloji penceresinden g&ouml;renler, ona g&ouml;re tavır takınanlar, &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir yanlış yaparlar. B&ouml;yle bir bakış a&ccedil;ısı, yangına k&ouml;r&uuml;kle gitmektir ve Allah korusun b&ouml;lgedeki kıvılcımı da tahribatı da &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k bir yangına &ccedil;evirir. Y&uuml;reğinde Kerbala nın acısından zerre kadar ateş olan herkes bu meseleye kardeşlik hukuku penceresinden bakmak zorundadır. Hz. H&uuml;seyin in, Ehli Beyt in sevgisini y&uuml;reğinde taşıdığını iddia eden herkes, Suriye meselesine sadece ve sadece kardeşlik g&ouml;z&uuml;yle bakmak zorundadır. La İlahe İllallah diyen, aynı kıbleye d&ouml;nen herkes, inananların kardeşliği ilkesini birbirine hatırlatmalıdır. - Suriye konusunda dilinizin altındaki baklayı &ccedil;ıkarın -CHP Genel Başkanı nın Suriye konusundaki tavrını da eleştiren Erdoğan, Biz CHP nin tarih boyunca nasıl bir dış politika vizyonu olduğunu, daha doğrusu biz dış politika vizyonuna ve ufkuna sahip olmadığın biliyoruz. Bug&uuml;n de CHP dış politikada ortaya bir vizyon koyamıyor. Sağlıklı bir dış politika tavrı belirleyemiyor. Suriye konusunda CHP Genel Başkanı i&ccedil;inden ge&ccedil;eni s&ouml;yleyemiyor. Krizin etrafında dolanmayı tercih ediyor. Bir kere buradan CHP Genel Başkanı na a&ccedil;ık a&ccedil;ık s&ouml;yl&uuml;yorum; Suriye konusunda dilinizin altındaki baklayı &ccedil;ıkarın. Hi&ccedil; korkmayın, hi&ccedil; &ccedil;ekinmeyin burası &ouml;zg&uuml;r bir &uuml;lke. &Ccedil;ıkın mert&ccedil;e Suriye konusunda ne demek istediğinizi a&ccedil;ık a&ccedil;ık s&ouml;yleyin. Suriye konusunda ne demek istediğinizi a&ccedil;ık a&ccedil;ık s&ouml;yleyin. Suriye y&ouml;netimine neden sempati duyduğunuzu, bu y&ouml;netimin zul&uuml;mlerine ni&ccedil;in g&ouml;z&uuml;n&uuml;z&uuml; yumduğunuzu ima etmeden, &uuml;st&uuml;n&uuml; &ouml;rtmeden, kıvırmadan, &ccedil;ark etmeden cesaretle s&ouml;yleyin diye konuştu. Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: Bakın CHP nin bir dış politika vizyonu yok ama CHP Genel Başkanı nın zihin kıvrımlarında, bilin&ccedil;altında g&ouml;zettiği farklı hassasiyetleri var. Biz bunu &ccedil;ok iyi biliyoruz. CHP Genel Başkanı nın, CHP ye, CHP teşkilatına, CHP se&ccedil;menine dahi a&ccedil;ıklamakta zorlandığı bir dış politika anlayışı var. &Ouml;nceki g&uuml;n CHP Genel Başkanı, partisi i&ccedil;indeki kavgaları, tartışmaları, kongre &ccedil;atışmalarını &ouml;rtmek amacıyla dış politikaya ilişkin bazı c&uuml;mleler sarf etti. Aynen şu ifadeyi kullandı... Bu zat T&uuml;rkiye de siyaset yapıyor, yapıyorum zannediyor. Ne diyor: Recep Tayyip Erdoğan ı rahat gideceği bir &uuml;lke bırakmayacağım diyor. Avrupa ya bile gidemeyecek diyor, Arap &uuml;lkelerine de gidemeyecek diyor. Doğrusu Sayın Kılı&ccedil;daroğlu nu ortaya koyduğu siyasi akıl ve s&ouml;ylem d&uuml;zeyi ile muhatap almak insana ger&ccedil;ekten &ccedil;ok ağır geliyor. Ama hasbelkader ana muhalefet partisinin genel başkanı olmuş. İster istemez bu muhataplık payesini kendisine vermek zorunda kalıyoruz. Ey CHP Genel Başkanı, senin kalibren ne kapasiten ne? C&uuml;rm&uuml;n kadar yer yakarsın, daha fazla değil. Sen bizi CHP sanma. Biz 9.5 yıldır d&uuml;nyanın her &uuml;lkesine gittik ve gideriz. Sizin sırtını d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;z, y&uuml;z&uuml;n&uuml;z&uuml; &ccedil;evirdiğiniz Arap diyerek, hatta bu &uuml;lkelerde sokaktaki k&ouml;peklere Arap Arap diye &ccedil;ağrıştıran zihniyetin altında da siz varsınız.

Erdoğan: IMF'ye borcu tamamen kapatacağız

Başbakan Erdoğan, "IMF'ye Borcu tamamen ödeyeceğiz ve inşallah kapatacağız" dedi

Öne Çıkanlar