Erdoğan: Kimse bize mürebbiyelik yapmasın

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Artık 19 Mayıs t&ouml;renleri &uuml;zerinden hi&ccedil; kimse m&uuml;rebbiye gibi parmağını sallayarak bizi tehdit etmeye, bizi tedip etmeye kalkmasın, kalkışmasın. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; biz onlar gibi 19 Mayıs ın istismarının değil, 19 Mayıs ın &ouml;z&uuml;n&uuml;n takip&ccedil;isiyiz dedi. Erdoğan, Ankara Spor Salonu nda ger&ccedil;ekleştirilen AK Parti Genel Merkez Gen&ccedil;lik Kolları 3. Olağan Kongresi ne katılarak bir konuşma yaptı. Salonda bulunan gen&ccedil;lerin ve onların coşkusunun T&uuml;rkiye nin kendisini yansıttığını belirten Erdoğan, şunları s&ouml;yledi: Bu salondaki gen&ccedil;lik T&uuml;rkiye nin ta kendisidir. Bu salondaki gen&ccedil;lik, k&ouml;k&uuml; mazide olan, g&ouml;z&uuml; istikbalde gen&ccedil;liktir. Bu salondaki gen&ccedil;lik tarihini &ccedil;ok iyi bilen, &ccedil;ok seven, devraldığı mirasın omuzlarındaki y&uuml;k&uuml;n farkında olan bir gen&ccedil;liktir. Bu gen&ccedil;lik kavganın, &ccedil;atışmanın değil, dayanışmanın kucaklaşmanın tarafında bir gen&ccedil;liktir. Burada T&uuml;rkiye nin umudu var. Burada sadece T&uuml;rkiye nin değil, Ortadoğu nun, Balkanlar ın, Kuzey Afrika nın umudu var. Burada sadece T&uuml;rkiye gen&ccedil;liğine değil, Ortadoğu ya Kuzey Afrika ya &ouml;rnek teşkil eden bir gen&ccedil;lik var. İşte bu gen&ccedil;lik 23 Nisan 1920 ruhunu &ccedil;ok, ama &ccedil;ok iyi bilen bir gen&ccedil;liktir. Bu gen&ccedil;lik Kurtuluş Savaşı ruhunu, 29 Ekim ruhunu &ccedil;ok iyi bilen bir gen&ccedil;liktir. Burada bu salondaki gen&ccedil;lik 19 Mayıs ı bilen, 19 Mayıs ruhunu, misyonunu taşıyan bir gen&ccedil;liktir. Hi&ccedil; kimse bize, bu gen&ccedil;liğe 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim dersi vermeye kalkışmasın. Tam tersine 23 Nisan ruhunu &ouml;ğrenmek isteyen varsa buyursun işte bu gen&ccedil;likten &ouml;ğrensin. Eğer 19 Mayıs ın 29 Ekim in ruhunu anlamak, &ouml;ğrenmek isteyen varsa buyursun bu gen&ccedil;lik onlara &ouml;ğretsin. T&uuml;rkiye nin tapusu belli kesimlerin, belli z&uuml;mrelerin, elitlerin, se&ccedil;kinlerin elinde değil. 75 milyonun elindedir, 75 milyonun y&uuml;reğindedir. Hi&ccedil; kimse kendisini T&uuml;rkiye nin yegane sahibi gibi g&ouml;rmesin. T&uuml;rkiye nin sahibi 75 milyondur. T&uuml;rkiye nin sahibi işte bu gen&ccedil;liktir. Artık 19 Mayıs t&ouml;renleri &uuml;zerinden hi&ccedil; kimse m&uuml;rebbiye gibi parmağını sallayarak bizi tehdit etmeye, bizi tedip etmeye kalkmasın, kalkışmasın. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; biz onlar gibi 19 mayıs ın istismarının değil, 19 Mayıs ın &ouml;z&uuml;n&uuml;n takip&ccedil;isiyiz.Ey CHP, ey MHP 19 Mayıs sizin i&ccedil;in bu kadar &ouml;nemliydi de neden bug&uuml;ne kadar 19 Mayıs ın &ouml;z&uuml;ne, 19 Mayıs ın izine sahip &ccedil;ıkmadınız? Samsun u bug&uuml;ne kadar neden hatırlamadınız? S&ouml;yler misiniz Samsun a bug&uuml;ne kadar ne yaptınız? Erzurum u, Sarıkamış ı, &Ccedil;anakkale yi, Kurtuluş Savaşı şehitliklerini neden bug&uuml;ne kadar hatırlamadınız? Erzurum a, Sarıkamış a, Samsun a, &Ccedil;anakkale ye hizmet g&ouml;t&uuml;renin AK Parti iktidarı olduğunu belirten Erdoğan, iktidara geldiklerinde &Ccedil;anakkale ye giden gen&ccedil;lerin sayısının 250 bin olduğunu, bug&uuml;n bu sayının yılda 2,5 milyonu aştığını s&ouml;yledi. Erdoğan, AK Parti iktidarının gen&ccedil;liği ecdadıyla buluşturan bir iktidar olduğunu ifade etti. Erdoğan, şunları kaydetti: &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bunların &ouml;zle işi olmaz bunlar sadece istismar yapar. Ama biz meselenin &ouml;z&uuml;yle ilgiliyiz. Biz gen&ccedil; nesillerin, gen&ccedil;lerin sıkıcı resmi t&ouml;renlerle değil, 19 Mayıs ın &ouml;z&uuml;ne, ruhuna, heyecanına, coşkusuna uygun kutlamalardan yanayız. Kendilerini 19 Mayıs ın yegane sahibi olarak g&ouml;renlere de istismar fırsatı tanımayacağız. Bu &uuml;lkede hi&ccedil; kimse kendisini &ouml;z diğerlerini &uuml;veymiş gibi g&ouml;remez. B&ouml;yle muamele edemez. Bu &uuml;lkede artık birileri kendisini cumhuriyetin, milletin ve rejimin ger&ccedil;ek sahibi olarak g&ouml;r&uuml;p millete tahakk&uuml;m edemez. Hi&ccedil; kimse milleti kurtarıyorum deyip milletten &ccedil;ok bildiği iddiasıyla bu millete y&ouml;n veremez. İstikamet &ccedil;izemez. Bu milletin vasilere ihtiyacı yok, bu rejimin vesayete ihtiyacı yok. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gelişmiş &uuml;lkelerin hemen hemen tamamında devlet eliyle tiyatroculuk olmadığını belirterek, Ben Kadir Bey i tebrik ediyorum ve aynı şeyi şu anda Bakanlar Kurulu na getireceğim. &Ouml;zel bir y&ouml;netim değil, tiyatroları &ouml;zelleştirmeye g&ouml;t&uuml;r&uuml;yorum. Bunu teklif edeceğim. &Ouml;zelleştirmek suretiyle buyurun istediğiniz gibi tiyatrolarınızı oynayın. Destek gerekirse, gerektiği zaman bizler de h&uuml;k&uuml;met olarak istediğimiz oyunlara sponsor olur desteğimizi veririz dedi.Erdoğan, Ankara Spor Salonu nda ger&ccedil;ekleştirilen AK Parti Genel Merkez Gen&ccedil;lik Kolları 3. Olağan Kongresi nde, İstanbul Şehir Tiyatroları nda yapılan y&ouml;netmelik değişikliğine değindi.Başbakan Erdoğan, şunları s&ouml;yledi: İşte en son İstanbul da Şehir Tiyatroları meselesinde o despot anlayış o kibirli tavır bir kez daha tezah&uuml;r etti. Şehir Tiyatroları nda yapılan bir y&ouml;netmelik değişikliği &uuml;zerinden hem bizi hem b&uuml;t&uuml;n muhafazakarları aşağılamaya ve k&uuml;&ccedil;&uuml;msemeye başladılar. Allah aşkına soruyorum. Siz kimsiniz? Siz her konuda s&ouml;z s&ouml;yleme, her konuda otorite olduğunuzu iddia etme ehliyetini nereden alıyorsunuz? Bu &uuml;lkede tiyatro sizin tekelinizde mi? Bu &uuml;lkede sanat sizin tekelinizde mi? Sanat konusunda s&ouml;z s&ouml;yleme ehliyetine sahip olan sadece sizler misiniz? Ge&ccedil;ti o g&uuml;nler... Artık despot aydın tavrıyla parmağınızı sallayarak bu milleti k&uuml;&ccedil;&uuml;mseme, azarlama d&ouml;nemi geride kalmıştır. Bu &uuml;lkede pırıl pırıl bir nesil yetişti. Bu &uuml;lkede kendi tarihini bilen, mazisini iyi tanıyan, bu toprakların birikimini hıfzetmiş, Batı yı diğer medeniyetleri tanıyan, bilen, &ouml;ğrenen bir gen&ccedil;lik var.Gelişmiş &uuml;lkelerin hemen hemen tamamında devlet eliyle tiyatroculuk olmaz. Ben Kadir Bey i tebrik ediyorum ve aynı şeyi şu anda Bakanlar Kurulu na getireceğim. &Ouml;zel bir y&ouml;netim değil, tiyatroları &ouml;zelleştirmeye g&ouml;t&uuml;r&uuml;yorum. Bunu teklif edeceğim. &Ouml;zelleştirmek suretiyle buyurun istediğiniz gibi tiyatrolarınızı oynayın. Destek gerekirse, gerektiği zaman bizler de h&uuml;k&uuml;met olarak istediğimiz oyunlara sponsor olur desteğimizi veririz. Melih Bey, sen de ona g&ouml;re hazırlığını bir an &ouml;nce yap. İşte buyurun &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k, istediğiniz oyunları istediğiniz gibi oynayın istediğiniz yerde oynayın kimse engel olmaz. Ama kusura bakma geleceksin Şehir Tiyatrosu ndan hem belediyeden maaşını alacaksın ondan sonra istediğin gibi y&ouml;netime de verip veriştireceksin, b&ouml;yle sa&ccedil;malık olmaz. -Tutuklu milletvekilleri-Gen&ccedil;lere seslenen Başbakan Erdoğan, Sizlerin de gayretleriyle, m&uuml;cadelesiyle 9,5 yıl boyunca T&uuml;rkiye ye &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k hizmetler yaptık. Tabii burada bir konu bu ara g&uuml;ndemimizin i&ccedil;ine girdi. Gen&ccedil;ler bunu &ccedil;ok iyi dinlemeniz lazım. Bu kongre vesilesiyle şu anda bunu ekranları başında izleyenlere de &ouml;zellikle duyurmak istiyorum ve halkımın bu konuyu yakından bilmesini istiyorum diye konuştu.Tutuklu milletvekilleri konusuna değinmek istediğini belirten Erdoğan, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: CHP, MHP ve BDP son derece haksız, insafsız ve mesnetsiz bi&ccedil;imde tutuklu milletvekilleri konusunda AK Parti yi hedef almış durumdalar. &Ouml;ncelikle başta CHP Genel Başkanı olmak &uuml;zere MHP ve BDP lilere tutuklu milletvekilleri konusunun AK Parti nin değil, yargının bir tasarrufu olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim. İkincisi tutuklu milletvekilleri konusu AK Parti nin değil, tamamen ve tamamen bu partilerin kendi eseridir. Bu partiler sonucu &ccedil;ok iyi bildikleri halde b&ouml;yle bir krize yol a&ccedil;arak bu krizin faturasını AK Parti ye y&uuml;klemek gibi bir şark kurnazlığı i&ccedil;indeler.Bakın CHP Genel Başkanına şu anda yargılaması devam eden milletvekili se&ccedil;ilen iki ismin aday yapılıp yapılmayacağını 2010 yılının son aylarında soruyorlar. &Ouml;nce aday olabileceklerine ilişkin olumlu sinyaller veriyor. Arkasından &ccedil;ok kısa bir s&uuml;re sonra &ccedil;ark ederek, malum &ccedil;ark&ccedil;ı Kemal, b&ouml;yle bir &ccedil;alışmamız yok nereden &ccedil;ıkarıyorsunuz diyor. Bunun ardından yine &ccedil;ark ediyor ve bu isimleri aday olarak g&ouml;steriyor. Tabii &ccedil;arklar bitmiyor.Bu kişiler adayken daha se&ccedil;im yapılmadan hem CHP Genel Başkanı, hem partiden arkadaşları hem de bunların yandaş hukuk&ccedil;uları bu isimlerin se&ccedil;ilse dahi cezaevinden &ccedil;ıkamayacaklarını ifade ediyorlar. Bizzat Kemal Kılı&ccedil;daroğlu, 3 Haziran 2011 tarihinde evet &ccedil;ıkamayabilirler, yargının tasarrufuna bağlı diyor. Bizzat kendisi s&ouml;yl&uuml;yor bunu. Arkasından se&ccedil;im oluyor bu kişiler se&ccedil;iliyor, CHP Genel Başkanı &ccedil;ark&ccedil;ı Kemal yeniden &ccedil;ark ediyor ve bu y&uuml;zden AK Parti yi su&ccedil;lamaya, itham etmeye başlıyor. Tekrar ediyorum: Tutuklu milletvekilleri konusu AK Parti nin oluşturduğu değil, bizzat CHP nin, MHP nin BDP nin oluşturduğu bir eserdir, bir sorundur. Adeta bile bile lades denilmiş, bile b&ouml;yle bir sıkıntı ortaya &ccedil;ıkarılmıştır. Milli iradeye saygısızlık yapan her zamanki gibi CHP nin kendisi olmuştur. Keyfi uygulama yapan, ardından da AK Parti ye fatura kesmek isteyen bizzat CHP, MHP ve BDP nin kendileri olmuştur. Biz b&ouml;yle bir keyfiliği, b&ouml;yle bir oldu bittiyi, b&ouml;yle bir dayatmayı doğru bulmayız. T&uuml;rkiye nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: Hukuk devletinde b&ouml;yle keyfilik olmaz. Meclis Başkanı, Meclis te grubu olan 3 partinin grup başkanvekilleriyle g&ouml;r&uuml;şerek bu konuda bir &ccedil;alışma yapıyor. Biz partimizin yetkili organlarında bu konuyu g&ouml;r&uuml;ş&uuml;p değerlendiririz. Meclis Başkanımızın bir girişimidir ancak sonucunu bildikleri halde T&uuml;rkiye yi b&ouml;yle bir krizle baş başa bırakan CHP, MHP ve BDP nin sorumluluğu AK Parti nin &uuml;zerine yıkma &ccedil;abalarına asla ve asla izin vermeyeceğimizin bilinmesini istiyorum. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 30 Mart ta yasalaşan kademeli eğitimin, bir hakkın teslim edilmesi olduğunu belirterek, 30 Mart, eğitimde baskının, ideolojinin sona erdiği g&uuml;nd&uuml;r. 30 Mart, bu millete, bu milletin &ccedil;ocuklarına ve gen&ccedil;lerine yapılan zulm&uuml;n son bulduğu tarihtir. İşte bunu elitler hi&ccedil;bir zaman anlamadı, anlamayacak. Despot aydınlar, toplum m&uuml;hendisleri, bunu hi&ccedil;bir zaman anlamadı ve anlamayacak dedi.Erdoğan, Ankara Spor Salonu nda ger&ccedil;ekleştirilen AK Parti Genel Merkez Gen&ccedil;lik Kolları 3. Olağan Kongresi nde, T&uuml;rkiye de darbeler d&ouml;neminin geri gelmemek &uuml;zere kapandığını s&ouml;yledi. M&uuml;dahaleler, hukuksuzluk, &ccedil;eteler ve cunta karşısında dik durduk, sizler i&ccedil;in dik durduk. Aynı şekilde sizler de dik duracaksınız diyen Erdoğan, gen&ccedil;lerin asla ve asla &ccedil;etelere mafyaya, cuntaya, hukuksuzluğa boyun eğmeyeceğini, g&ouml;z yummayacağını belirtti.Başbakan Erdoğan, ş&ouml;yle konuştu: Biz size nasıl bir T&uuml;rkiye emanet ediyorsak, sizler de &ccedil;ocuklarınıza daha g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir T&uuml;rkiye emanet edeceksiniz. Bayrağımızı, toprağımızı nasıl namusumuz, şerefimiz biliyorsak, milli iradeyi de namusumuz, şerefimiz bilecek en g&uuml;&ccedil;l&uuml; şekilde savunacak ve muhafaza edeceğiz. Ben sizlere y&uuml;r&uuml;kten inanıyorum; bunu yapacaksınız. Bu millet sizlere inanıyor, g&uuml;veniyor. Emenim ki sizler bu AK gen&ccedil;lik, milletin y&uuml;z&uuml;n&uuml; kara &ccedil;ıkarmayacaksınız, millete karşı mahcup olmayacaksınız, milleti hayal kırıklığına uğratmayacaksınız. Erdoğan, 10 yıllar boyunca kendilerine bu &uuml;lkede yabancı muamelesi, ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıldığını belirterek, şunları kaydetti: On yıllar boyunca biz dizeleriyle &uuml;stat Necip Fazıl ın dizeleriyle teselli olduk. Ne diyor &uuml;stat, Vicdan azabına eş kayna kayna Sakarya/ &Ouml;z yurdunda garipsin, &ouml;z vatanında parya! Yıllar hep b&ouml;yle ge&ccedil;ti, ama bug&uuml;n &ccedil;ok g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir şekilde haykırıyoruz, y&uuml;z &uuml;st&uuml; &ccedil;ok s&uuml;r&uuml;nen Sakarya artık şahlanmıştır; bunu b&ouml;yle biliniz. Artık biz &uuml;lkemizde garip değiliz, artık bu &uuml;lkede biz parya değiliz. Burası bizim &ouml;z yurdumuz, bizim &uuml;lkemiz, memleketimiz, 75 milyon bu topraklar &uuml;zerinde biriz, beraberiz, kardeşiz. Mesele bu. 75 milyon, her birimiz eşit derecede bu &uuml;lkenin bug&uuml;n&uuml;nde yarınında s&ouml;z sahibiyiz. Hi&ccedil; kimsenin diğerine &uuml;st&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; yoktur ve olamaz. Hi&ccedil; kimsenin ne doğuştan ne sonradan kazandığı ayrıcalığı yoktur ve olamaz. T&uuml;rk, K&uuml;rt, Laz, &Ccedil;erkez, Arap, Abhaza, Ermeni, Rum, G&uuml;rc&uuml;, Roman, hepsi, ama hepsi bu ay yıldızlı bayrağın altında, bu vatan toprağının &uuml;zerinde birdir, birinci sınıf vatandaştır. Biz kimsenin dinine, inancına, etnik k&ouml;kenine, diline, mezhebine g&ouml;re muamele etmeyiz. Değil mi ki insandır, değil mi ki candır. En başta yaratandan dolayı, kendisine h&uuml;rmetimiz vardır. Yunus un diliyle konuşuruz. Yaratılanı severiz, yaratandan &ouml;t&uuml;r&uuml; . Mesele bu... Ne insanın insana zulm&uuml;ne ne devletin ne z&uuml;mrelerin ne se&ccedil;kinlerin zulm&uuml;ne, baskısına asla ve asla boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. -Dindar gen&ccedil;lik-Gen&ccedil;lik kolları kongresinde dindar gen&ccedil;lik konusuna a&ccedil;ıklık getirmek istediğini s&ouml;yleyen Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında, dindar bir nesil yetiştirmek istediğini ifade ettiğini hatırlattı. Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: Benim ne s&ouml;ylemek istediğimi, bu s&ouml;zlerle neyi murat ettiğimi aslında sizler &ccedil;ok iyi anladınız. Benim bu ifadelerimi, aziz milletim de &ccedil;ok iyi anladı, ama bu ifadeleri, bu s&ouml;zleri stat&uuml;ko anlamadı, anlayamadı, anlamak istemedi. Stat&uuml;konun dizinin dibinde yetişmiş aydınlar da anlamak istemedi. Se&ccedil;kinler, elitistler anlamak istemedi. O malum medya benim ne dediğimi, ne demek istediğimi anlamadı, anlamak istemedi. Biz bu &uuml;lkede &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k &ccedil;ileler &ccedil;ektik, b&uuml;y&uuml;k zul&uuml;mlere şahit olduk, b&uuml;y&uuml;k acılar yaşadık. Şu anda isteğimiz arzumuz şu: Biz milli, manevi değerlerine bağlı bir dindar nesilden bahsediyoruz ve biz şu anda ahlak değerleri y&uuml;ksek bir nesilden bahsediyoruz. Vatanını sevmek, milletini sevmek, insanına saygıda sevgide kusur etmeyen, dindar bir neslin &ouml;zelliğidir. Dindar bir nesil yetiştirmek, m&uuml;spet ilimlerden uzak, m&uuml;spet ilimlerle yarışamayan bir gen&ccedil;lik anlamına gelmez.Az &ouml;nce Arif Nihat Asya nın şiirini okudu gen&ccedil;lik kolları başkanım, işte orada o &ouml;zellikler sayılıyor. Aynı şekilde Asım ın neslini Akif merhum tanımlarken orada da yine bu &ouml;zelikler sayılıyordu. Ne diyor orada? Zulm&uuml; alkışlayamam, zalimi asla sevemem; gelenin keyfi i&ccedil;in ge&ccedil;mişe kalkıp s&ouml;vemem. Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! Boğamazsam da hi&ccedil; olmazsa yanımdan kovarım. &Uuml;&ccedil; bu&ccedil;uk soysuzun ardından zağarlık yapamam, hele hak namına haksızlığa &ouml;lsem tapamam. Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale, bana hi&ccedil; tasmalık etmiş değil altın lale. Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum. Kesilir belki, fakat &ccedil;ekmeye gelmez boynum. Kanayan bir yara g&ouml;rd&uuml;m m&uuml; yanar ta ciğerim, onu dindirmek i&ccedil;in kam&ccedil;ı yerim, &ccedil;ifte yerim. Adam aldırmada ge&ccedil; git, diyemem aldırırım. &Ccedil;iğnerim, &ccedil;iğnenirim, hakkı tutar kaldırırım. Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu... İşte b&ouml;yle bir nesil istiyoruz, beklediğimiz bu. Buna gayret ediyoruz. Bunu istiyoruz. Varsın onlar &ouml;yle konuşsunlar. İşte biz bu nesli yetiştirmenin gayreti i&ccedil;inde bu yola devam edeceğiz. - Selam&uuml;n aleyk&uuml;m diyenler aşağılandı -Gen&ccedil;lerin, &uuml;lkenin yakın tarihini bilmesinin ve &ouml;ğrenmesinin &ouml;zellikle &ouml;nem taşıdığını vurgulayan Erdoğan, yaşananlar unutulursa, yaşananlardan ders alınmazsa bunların tekrar yaşanacağını s&ouml;yledi. Erdoğan, ş&ouml;yle dedi: Ge&ccedil;mişten gerekli dersleri &ccedil;ıkarmazsak, tarih s&uuml;rekli tekerr&uuml;r eder. Bizden &ouml;ncekiler babalarımız, dedelerimiz aynı şekilde &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k acılar yaşadılar. Bu topraklar &uuml;zerinde farklılığa, farklı olana tahamm&uuml;l edilmedi. Dini, manevi değerler ayaklar altına alındı, &ccedil;iğnendi. Binlerce kitap, dini eser olduğu gerek&ccedil;esiyle Osmanlı harfleriyle yazılmış bu gerek&ccedil;eyle ya da farklı d&uuml;ş&uuml;nceler ihtiva ettiği gerek&ccedil;esiyle toplatıldı, yasaklandı ve yakıldı. Sadece Kur an-ı Kerim ler, ilmihal, mevlit kitapları değil, elif ba c&uuml;zleri, Hz. Ali cenkleri, sağcı, solcu gazete ve dergiler, sağcı, solcu yazarların kitapları &ccedil;ok ağır zulme uğradı. Bu &uuml;lkenin camileri, altını &ccedil;izerek ifade ediyorum: Belgeler elimde a&ccedil;ıkladım, iktisadi gerek&ccedil;elerle, askeri gerek&ccedil;elerle değil, tamamen keyfi gerek&ccedil;elerle ibadet edilmesin, insanlar orada toplu namaz kılmasın diye kapatıldı, satıldı ve ahıra d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;ld&uuml;. T&uuml;rk-İslam mimarisinin en g&uuml;zel &ouml;rnekleri CHP parti binalarına, halk evlerine &ccedil;evrildi. Bu milletin &ccedil;ocuklarına Kur an-ı Kerim &ouml;ğretilmesi yasaklandı. Korkutulan insanlar gizli gizli Kur an &ouml;ğrenmek ve &ouml;ğretmek zorunda kaldılar. Bitmedi. Gen&ccedil;liği ilimsiz, irfansız bırakmak i&ccedil;in her yola, her y&ouml;nteme başvurdular. Gen&ccedil;liğin milli, dini, manevi değerlerden uzak kalması i&ccedil;in her yola ve yordama başvurdular. Kur an-ı Kerim i milletin elinden almak isteyenler gazeteler, dergiler, televizyonlar yoluyla maneviyatsızlığı aşıladılar. &Ccedil;ağdaşlaşmak, modernleşmek bahaneleriyle bizim kendi &ouml;z medeniyetimizi, k&uuml;lt&uuml;r&uuml;m&uuml;z&uuml;, edep ve ahlakımızı, aile yapımızı hedef aldılar. Bu &uuml;lkede selam&uuml;n aleyk&uuml;m diyenlerin aşağılandığını, elhamd&uuml;lillah, inşallah diyenlerin k&uuml;&ccedil;&uuml;msendiğini, hor g&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; s&ouml;yleyen Erdoğan, bu &uuml;lkede namaz kılanların m&uuml;rteci diye yaftalandığını, yıllarca M&uuml;sl&uuml;manların, inan&ccedil;lıların kaba saba yobazlar olarak karikat&uuml;rize edildiğini, resmedildiğini ifade etti.- Parya muamelesi g&ouml;rd&uuml;k -Erdoğan, bu &uuml;lkede insanların dini inan&ccedil;larının gereği g&ouml;rd&uuml;kleri kıyafetleri giymekten men edildiğini, baş&ouml;rt&uuml;l&uuml;lerin &uuml;niversitelere, kamu binalarına hatta kimi zaman belli semtlere dahi alınmadığını belirterek, ş&ouml;yle devam etti: Muhafazakarlık dindarlık, on yıllar boyunca k&ouml;yl&uuml;l&uuml;k olarak g&ouml;r&uuml;ld&uuml; ve k&ouml;yl&uuml;lerin &uuml;lke idaresinde s&ouml;z sahibi olmasına izin verilmedi. İş&ccedil;inin, kapıcının, terzinin, kasabın, marangozun &ccedil;ocuğunun &uuml;niversitelerde okumasına, okusa bile b&uuml;rokraside bir yerlere gelmesine m&uuml;saade edilmedi. On yıllar boyunca b&uuml;rokrasiye, hukuka kast sistemi hakim oldu. Millet iradesinin g&uuml;&ccedil; kazandığı, Anadolu nun, Trakya nın sesini y&uuml;kselttiği her d&ouml;nemde demokrasiye m&uuml;dahale edip, se&ccedil;kinlerin iktidarını g&uuml;&ccedil;lendirdiler. Utanmadan, sıkılmadan, y&uuml;zleri dahi kızarmadan bunlar millete bidon kafalı dediler. G&ouml;beğini kaşıyan adam dediler. &Ouml;z yurdumuzda, &ouml;z vatanımızda parya muamelesi g&ouml;rd&uuml;k. İşte hayatı boyunca toplumun bir kesimine, millete yapılan bu zulm&uuml; g&ouml;rmeyenler bug&uuml;n de dindar nesil kavramını anlayamazlar, anlamak istemezler. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; onlar bizim neler &ccedil;ektiğimizi bilmezler, g&ouml;rmezler, duymazlar. B&uuml;rokrasinin, medyanın aydınların varlıklı elitlerin bu &uuml;lkede millete nasıl zulmettiğini onlar hi&ccedil; g&ouml;rmediler g&ouml;rmek istemediler. Artık bu elitler kusura bakmasın. Biz bu &uuml;lkede varız. Biz 75 milyonun birer ferdi olarak bu &uuml;lkenin sahibiyiz, &ouml;z &ccedil;ocukları, &ouml;z evlatlarıyız. Biz bunun i&ccedil;in dindar nesil diyoruz. Olay budur. Biz dindarların aşağılanmadığı, k&uuml;&ccedil;&uuml;msenmediği, azarlanmadığı, tahkir edilmediği bir T&uuml;rkiye i&ccedil;in dindar nesil diyoruz. B&ouml;lmek i&ccedil;in değil.Gen&ccedil;lerin ahlaksızlığa, boşluğa, maddeciliğe, emperyalizmin &ouml;zellikle de k&uuml;lt&uuml;r emperyalizminin tuzağına y&ouml;nlendirilmediği, &ouml;zg&uuml;r bırakıldığı, &ouml;zg&uuml;r tercihler yapabildiği bir T&uuml;rkiye i&ccedil;in dindar nesil diyoruz. Biz her t&uuml;rl&uuml; dayatmaya karşı &ccedil;ıkıyoruz. Biz asla formatlama gayesi i&ccedil;erisinde değiliz. Biz formatlamaya karşı &ccedil;ıkıyoruz. &Ouml;zg&uuml;rl&uuml;kleri kısıtlama peşinde değiliz, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k m&uuml;cadelesi veriyoruz. İstiyoruz ki herkes &ouml;zg&uuml;rce, her t&uuml;rl&uuml; eğitim imkanından yararlansın. İstiyoruz ki &ouml;ğrenciler, onların aileleri &ccedil;ocukları i&ccedil;in tercih yapma h&uuml;rriyetine sahip olsun. - Kademeli eğitim hakkın teslim edilmesidir -Erdoğan, 30 Mart ta yasalaşan kademeli eğitimin, bir hakkın teslim edilmesi olduğunu ifade ederek, 30 Mart, eğitimde baskının, ideolojinin sona erdiği g&uuml;nd&uuml;r. 30 Mart, bu millete, bu milletin &ccedil;ocuklarına ve gen&ccedil;lerine yapılan zulm&uuml;n son bulduğu tarihtir. İşte bunu elitler hi&ccedil;bir zaman anlamadı, anlamayacak. Despot aydınlar, toplum m&uuml;hendisleri, bunu hi&ccedil;bir zaman anlamadı ve anlamayacak dedi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılı&ccedil;daroğlu nun, ge&ccedil;en hafta grup toplantısında yaptığı konuşmadan alıntı yapan Erdoğan, Kılı&ccedil;daroğlu nun, Enver Ziya Karal k&ouml;y enstit&uuml;leri i&ccedil;in ş&ouml;yle s&ouml;yler: Tarih boyunca T&uuml;rklerin d&uuml;nya uygarlığına yaptığı tek &ouml;zg&uuml;n kaynak k&ouml;y enstit&uuml;leridir. Ger&ccedil;ekten de d&uuml;nya uygarlığına bizim yaptığımız tek &ouml;zg&uuml;n kaynak k&ouml;y enstit&uuml;leridir dediğini hatırlattı. Erdoğan, şunları kaydetti: İşte mazisi olmayanlar, tarih bilinci, medeniyet tasavvuru olmayanlar hem de kendi tarihlerini hem kendi milletlerini kendi medeniyetlerini b&ouml;yle aşağılar, b&ouml;yle k&uuml;&ccedil;&uuml;mserler. D&uuml;ş&uuml;nebiliyor musunuz, T&uuml;rkiye nin anamuhalefet partisinin genel başkanı, T&uuml;rklerin uygarlığa yaptığı tek katkının k&ouml;y enstit&uuml;leri olduğunu s&ouml;yl&uuml;yor. Şu hale bak, şecaat arz ederken, sirkatini s&ouml;yler. Şu hale bak. Tarihimizden haberi yok. Bu tarihte ne destanlar yazılmış, medeniyetimizden haberi yok. Bunlar tarihin kendilerinin doğumuyla başladığını sanıyorlar ve hi&ccedil;bir zaman kargadan başka kuş tanımadılar, tanımıyorlar. İşte bu zihniyet T&uuml;rkiye de eğitimi, sanatı, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;kleri de demokrasiyi de kısırlaştırmış, kısıtlamış bir zihniyettir. Bakın bug&uuml;n bile bu despotların bize ve millete nasıl tepeden baktıklarını zaman zaman g&ouml;r&uuml;yorsunuz. Her şeyi biliyor edasıyla despot aydınların bizlere nasıl akıl vermeye &ccedil;alıştığını g&ouml;r&uuml;yor ve kusura bakmasınlar belki biraz ağır tonajlı olacak, ama bu ifade o zavallılara acıyoruz. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sizler demokrasiye, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klere, milli iradeye en g&uuml;&ccedil;l&uuml; şekilde sahip &ccedil;ıkmalısınız. Emaneti devraldığınızda T&uuml;rkiye yi daha da b&uuml;y&uuml;tmenizi, y&uuml;celtmenizi sizlerden rica ediyorum dedi. Erdoğan, AK Parti Genel Merkez Gen&ccedil;lik Kolları 3. Olağan Kongresi nde yaptığı konuşmaya 81 ildeki &ouml;ğrenci, iş&ccedil;i, memur, asker gen&ccedil;leri, yurt dışında g&ouml;rev yapanlar ile şehit d&uuml;şen gen&ccedil;leri selamladı. D&uuml;nyanın &ccedil;eşitli kentlerindeki T&uuml;rk gen&ccedil;lerinin kardeşleri olan gen&ccedil;lere de selam yollayan Erdoğan, B&ouml;yle aziz bir milletin ferdi, b&ouml;yle gen&ccedil;ler yetiştirmiş bir milletin evladı olmaktan gurur duyuyorum. B&ouml;yle gen&ccedil;lerle aynı yolda y&uuml;r&uuml;mekten şeref duyuyorum. Bizlere sizler gibi gen&ccedil; yol arkadaşları nasip ettiği i&ccedil;in Rabbime ş&uuml;krediyor, hamd ediyorum diye konuştu.Gen&ccedil;lerden; Sel&ccedil;uklu nun torunları, Osmanlı nın ahvadı, Cumhuriyetin umudu, aydınlık yarınları olduklarını unutmamalarını isteyen Erdoğan, gen&ccedil;lerin birbirleriyle sevginin, merhametin şefkatin diliyle konuştuğunu, ama gerektiğinde de Gazi Mustafa Kemal gibi &Ccedil;anakkale şehitlerinin ahvadı olduklarını ispattan asla &ccedil;ekinmediklerini kaydetti.Erdoğan, ş&ouml;yle dedi: Onun i&ccedil;in sizlere Asım ın nesli diyorum. İşte onun i&ccedil;in sizlere sesleniyorum; Asım ın nesli diyordum ya nesilmiş ger&ccedil;ek. İşte &ccedil;iğnetmedi namusunu, &ccedil;iğnetmeyecek. Ş&uuml;heda g&ouml;vdesi, bir baksana, dağlar, taşlar. O r&uuml;ku olmazsa, d&uuml;nyada eğilmez başlar. Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor. Bir hilal uğruna, ya Rab, ne g&uuml;neşler batıyor.... Sen ki son ehl-i salibin kırarak savletini, şarkın en sevgili sultanı Salahaddin i, Kılı&ccedil; Arslan gibi iclaline ettin hayran. Sen ki İslam ı kuşatmış, boğuyorken h&uuml;sran, o demir &ccedil;emberi g&ouml;ğs&uuml;nde kırıp par&ccedil;aladın. Sen ki ruhunla beraber gezer ecramı adın. Sen ki a sara g&ouml;m&uuml;lsen taşacaksın. Heyhat, sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat. Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber. Sana aguşunu a&ccedil;mış duruyor Peygamber... İşte bu gen&ccedil;lik, bu AK gen&ccedil;lik bug&uuml;ne kadar onurunu &ccedil;iğnetmedi, bundan sonra da &ccedil;iğnetmeyecek. Bu gen&ccedil;lik Allah ın izniyle şehitlerine, milletine mahcup olmayacak. Bu gen&ccedil;lik kendisine umut bağlayan bu aziz milleti, kendisini &ouml;rnek alan d&uuml;nya gen&ccedil;lerini inşallah hayal kırıklığına uğratmayacak. T&uuml;m gen&ccedil;lere mazilerine ve şehitlerin hatırasına sahip &ccedil;ıktıkları i&ccedil;in tebrik eden Erdoğan, AK Parti ye kuruluşundan bu yana hizmet eden gen&ccedil;lere de teşekk&uuml;r etti. -Gen&ccedil;ler i&ccedil;in yapılanlar...-AK Parti iktidarı d&ouml;neminde gen&ccedil;lerin de gayretleriyle T&uuml;rkiye ye &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k hizmetler yaptıklarını belirten Başbakan Erdoğan, gen&ccedil;ler i&ccedil;in de &ouml;nemli adımlar attıklarını s&ouml;yledi.Se&ccedil;ilme yaşını 30 dan 25 e AK Parti iktidarının indirdiğini hatırlatan Erdoğan, 2002 yılında gen&ccedil;lik ve spor faaliyetlerine 67 milyon lira ayrıldığını, bug&uuml;n ise bu rakamı 817 milyon liraya &ccedil;ıkarttıklarını dile getirdi.T&uuml;rkiye nin her yerinde gen&ccedil;lik merkezleri kurulduğunu anlatan Erdoğan, 9,5 yılda sporcu sayısını 10 kat artırdıklarını bildirdi. Başbakan Erdoğan, spor tesisi sayısını da &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k oranlarda artırdıklarını s&ouml;yledi. 18 kente stadyum kazandıracaklarını ifade eden Erdoğan, &ccedil;ok sayıda spor organizasyonunun da T&uuml;rkiye de yapıldığını anlattı.İktidarları d&ouml;neminde en b&uuml;y&uuml;k yatırımı eğitim alanında yaptıklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan 170 bin yeni derslik yaptıklarını dile getirdi. 89 yeni &uuml;niversite a&ccedil;arak T&uuml;rkiye deki &uuml;niversite sayısını 165 e &ccedil;ıkarttıklarını hatırlatan Erdoğan, &uuml;niversitesi olmayan bir il kalmadığını s&ouml;yledi.&Ouml;ğrencilere verilen burs ve kredi miktarlarında da &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de artışlar ger&ccedil;ekleştirdiklerini kaydeden Erdoğan, beslenme yardımı miktarını ve &ouml;ğrenci yurtlarının sayısını artırdıklarını belirtti. Erdoğan, m&uuml;stakil bir Gen&ccedil;lik ve Spor Bakanlığı nı kurduklarını da hatırlattı.-Gen&ccedil;lere nasihatler-AK Partili gen&ccedil;lere nasihatler de veren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: Sizler T&uuml;rkiye nin onurusunuz, T&uuml;rkiye nin istikbali, T&uuml;rkiye nin aydınlık yarınlarısınız. Sizler demokrasiye, &ouml;zg&uuml;rl&uuml;klere, milli iradeye en g&uuml;&ccedil;l&uuml; şekilde sahip &ccedil;ıkmalısınız. Emaneti devraldığınızda T&uuml;rkiye yi daha da b&uuml;y&uuml;tmenizi, y&uuml;celtmenizi sizlerden rica ediyorum. Sizi kavgaya &ccedil;ekmek isteyenlere karşı sabırlı olacak; hoşg&ouml;r&uuml;den, vakardan taviz vermeyeceksiniz. Sizler b&uuml;y&uuml;k bir milletin evlatlarısınız. Kibir, gurur, b&ouml;b&uuml;rlenme size musallat olmamalı. Ama zul&uuml;m karşısında eğilmeyecek, haksızlık karşısında susmayacaksınız. Konuşmasının ardından Genel Merkez Gen&ccedil;lik Kolları Başkanı İsmail Karaosmanoğlu, Başbakan Erdoğan a Mehmet Akif Ersoy un Safahat adlı eserinin 1928 yılında yapılan baskısını ve el yazması Kur an-ı Kerim takdim etti. Başbakan Erdoğan da Kuran-ı Kerim i &ouml;p&uuml;p başının &uuml;st&uuml;ne koyarak teslim aldı.Başbakan Erdoğan da İsmail Karaosmanoğlu na ve yaş sınırı nedeniyle g&ouml;revlerini bırakacak olan AK Parti Genel Merkez Gen&ccedil;lik Kolları MKYK &uuml;yelerine hizmetlerinden dolayı teşekk&uuml;r etti ve ayrı ayrı plaket verdi.-Notlar-Ankara Spor Salonu nda d&uuml;zenlenen kongreye; Başbakan Erdoğan ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcıları B&uuml;lent Arın&ccedil; ve Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Gen&ccedil;lik ve Spor Bakanı Suat Kılı&ccedil;, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Ekrem Erdem, Zelkif Kazdal, AK Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, Ankara B&uuml;y&uuml;kşehir Belediye Başkanı Melih G&ouml;k&ccedil;ek, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı G&uuml;ldal Akşit, &ccedil;ok sayıda milletvekili ve belediye başkanı katıldı.T&uuml;rkiye nin 81 ilinden gelen gen&ccedil;lik kolları &uuml;yelerinin doldurduğu salonda, aralarında Mısır, Endonezya, Almanya, İspanya, Irak ın bulunduğu 31 &uuml;lkeden temsilci de yer aldı.Salondaki Bizim i&ccedil;in dertleniyorsa Başbakan, dindarlık yetmez, alim olmak bize yakışan , Niyeti darbe olanın akıbeti Silivri olur pankartları ile Dik dur eğilme, dindar gen&ccedil;lik seninle sloganları dikkati &ccedil;ekti.

Erdoğan: Kimse bize mürebbiyelik yapmasın

Başbakan Erdoğan, ''Hiç kimse bize, 19 Mayıs üzerinden mürebbiyelik yapmaya kalkmasın'' dedi

Öne Çıkanlar