Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Erdoğan: Kötüleri aramızdan ayıkladık

Erdoğan: Kötüleri aramızdan ayıkladık

Başbakan Erdoğan, "Sicilimizin bembeyaz kalabilmesi adına kötüleri aramızdan ayıkladık" dedi

Giriş: 25 Aralık 2013, Çarşamba 15:22
Güncelleme: 25 Aralık 2013, Çarşamba 15:29

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları üzerine başlatılan 17 Aralık operasyonuna ilişkin önemli mesajlar veren Erdoğan, “Operasyon ile Diyarbakır’ın, Mavi Marmara’nın, Oslo’nun intikamı alınıyor” dedi. İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

İzmir'de şehit olan TSK personelimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına, TSK'ya ve milletimize başsağlığı diliyorum.

22 Aralık, Sarıkamış harekatının başlatılmasının 99. yıldönümüdür. Benim büyük dedem de bu harekatta şehit oldu.

100. yıldönümünde inşallah Sarıkamış şehitlerimizin hatıralarına yaraşır şekilde hatıralarını daha da diri tutacağız.

"TÜM SALDIRILARA RAĞMEN SONLANDI"

2014 bütçesi TBMM'de görüşüldü, Cuma günü yapılan oylama ile kabul edildi. Burası çok manidar, muhalefetin ne kadar ciddi olduğunu, bütçe gibi önemli konuda ortaya koyduğu yaklaşım bakımından oylamaya önem veriyorum. Muhalefet 220'nin 117'si ile orada bulunabildi. Bunları bu ülkede yasama organını ne kadar ciddi bulduklarını görmek bakımından önem arz ediyor. Bütçemiz hamdolsun kabul edilmiş oldu. Yapılan tüm saldırılara rağmen bütçe görüşmeleri sonlandı. Bir kez daha AK Parti grubumuza şükranlarımızı arz ediyorum.

Trabzon'dan biliyorsunuz pazar günü akşam bakan arkadaşlarımla beraber Pakistan'a hareket ettik. İlk olarak Başbakan Şerif'in katılımıyla bir davet oldu. Bu katılım gerçekten çok farklıydı. Ertesi gün programlarımıza geçtik. Yoğun ilgi ve teveccühten dolayı bir kez daha şükranlarımı ifade ediyorum. Yoğun ilgi ve alakalarını, sevgi gösterilerini vatandaşların arasına karıştığımızda ortaya çıkan tablo çok manidardı. Bu dayanışmanın ebedi olmasını gönülden temenni ediyorum.

Samsun, Ordu ve Trabzon'daki tüm kardeşlerime de buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Pakistan dönüşünde Ankara'da bizi karşılayan kardeşlerimize de aynı şekilde teşekkür ediyorum.

Bu yola çıkarken milletimize bir söz verdik. Mahcup olmayacağız, mahcup etmeyeceğiz dedik.

"BUNDAN TAVİZ VERMEYECEĞİZ"

Hamdolsun bu sözü tuttuk. Mahcup olmadık, mahcup etmedik, milletimiz hayal kırıklığına uğratmadık. Bir kez daha bu sözü veriyorum. Milletim gönlünü ferah tutsun. Halkın önünde hesaba çekileceğimizi biliriz. Onun ötesinde mahşer gününde hesaba çekileceğimiz de bilkiriz. Bizim partimizi bu seviyelere çıkaran da en başta dürüstlüğümüzdür. Yolsuzluklar karşısındaki sert tavizsiz durşumuzdur. AK Parti yolsuzluklara karşı müsamaha göstermez: Gösterirse varoluş zeminin ortadan kaldırmış olur. Bizi bu günlere dik duruşumuz ulaştırdı. Türkiye'ye aşkla bağlı olduğumuz için bu günlere geldik. Bundan asla taviz vermeyeceğiz. Bize okul yıllarımızda hocalarımız hep şu öğüdü verirlerdi: Hayat şeridiniz bembayaz derdi tek bir yanlış yaparsanız o bembayaz şerit üzerinde o bembeyaz şerit üzeri,ne o kusur leke olarak dikkat çeker derlerdi.

Bizler AK Parti'nin ak kadroları olarak süt gibi bemebeyaz yürüyoruz. en küçük bir sisyahlık bizim sicilimizde dikkat çeker. Çektiğinde de gereğini yaparız.

"SİCİLİMİZİN BEMBEYAZ KALABİLMESİ İÇİN KÖTÜLERİ ARAMIZDAN AYIKLADIK"

Sicilimizin bembeyaz kalabilmesi adına kötüleri aramızdan ayıkladık. Hakkında iftira olanların da aklanıp gelmesini sabırla bekliyoruz. 11 yıl içinde iftiralar oldu. Hakkında iftiralar olanın aklanıp gelmesini istedik. Sırf çamur atıldı diye de söylentiler üzerinden operasyona girmeyiz.

Meclis mahkemelerin yerine geçemez. Siyasi parti genel başkanları hakimlerin yerine geçemez. Özellikle medya hakimin yerine geçemez. 9 gündür bir operasyon yürütülüyor. Daha ilk gün adı büyük ve rüşvet operasyonu adı konuldu. Daha ikinci gününden itibaren medya tarafından doğrudan infaz yapılmaya başlandı. Bu arada sürekli bilgi sızıyor. Bu adımlarn içinde başka şeyler de var. Yürütmenin uzantısı, yargı demek ki burada servis yapıyor. Bize düşen nedir, burayı da temizlemektir.

Fotoğraflar, belgeler, iddialar her gün manşetlerde. Garip garip montajlar. Bundan sonra da bunu yapabilecek kabiliyetteler. Bu mudur hukuk? Kararı, operasyonun ikinci gününde muhalefet verecekse hakime ne ihtiyaç var. Kararı medya verecekse bütün bu hukuk süreçlerine ne ihtiyaç var.

Günlerdir Halk Bank Genel Müdürü'nün evindeki kutular konuşuluyor. O paraların ne olduğunu nereden biliyorsunuz? Bir insanın evinde para çıktı diye suçlu mu oluyor. Ben buradan CHP genel müdürüne soruyorum o zaman evinden 2.5 milyon avro çıkan kişiyi neden milletvekili yaptınız?

Polisimize yaptığı hakaretleri, yargıya yaptığı hakaretleri biliyorsunuz. Şimdi çok güzel savunuyorlar. CHP'nin milletvekili kameraların önünde ana avrat polise küfrettiler, taş attılar. Hani hukuka, polise saygınız? Hukukiçinde aksayan bir şey varsa biz onun üzerine gideriz. Biz ilkelerle hareket eden bir partiyiz. Anayasa, yasalarla hareket edeceğiz. Devlet kurumlarının hiçbirini topyekün töhmet altında bırakmayız.

2013 yılında biz çok farklı bir Mayıs ayı yaşadık. Mayıs ayında biz Türkiye olarak rekorlara imza attık. Şu olay ulusal bir operasyon değildir. Bu olayın uluslararası boyutu vardır. En tepe noktası vardır. Çeşitli yerlerdeki taşeronları vardır. AK Parti iktidarının büyümeye öncülüğü sebebiyle yapılan operasyondur.

3. Havalimanı'na yönelik her türlü olumsuzluğu her an yapabilirler. Ankara'da Japonya Başbakanı'nı ağırladık. Nükleer santral için adımları attık. Bunu engellemk için de her tyürlü adımları atabilirler. 3. köprünün temelini de attık. Yok imar, yok şu söylenmedik şey bırakmadılar. İstanbul Borsası rekor kırdı, bu da hazmedilemedi. Merkez Bankasının rezervini 22.5 milyar dolar devralmıştık. 135 milyar dolara ulaşarak bir rekor kırdı. Gösterge faizini yüzde 63 seviyesinde devralmıştık Mayıs ayında yüzde 4.6'ya düşmüştü.

Ama tahammül edemediler. Bir anda yine çıkmaya başladı. Tam dört kredi derecelendirme kuruluşu Mayıs ayında Türkiye'nin notunu artırdı.

IMF ile ilişkilerimizde tarihi bir gelişme yaşandı. 14 Mayıs'ta defteri kapadık. Uluslararası güçler devreye girdi.

Enflasyondan sanayi üretimine yeni rekorlara şahit olduk. Buna da katlanamadılar. Bir ay içinde bunları yaşadık.

Sonra ne oldu? Gezi olayları denilen sokak eylemlerini yaşadık. Ulusal, uluslararası medya Türkiye'yi karalamaya başladı. Bu vatana ihanettir.

Ekim ayından beri Türkiye yine çok parlak dönem yaşıyor.

Diyarbakır'da unutulmaz bir tablo ortaya koyduk. İnsanlar o meydanda ağladılar. Ekranları başında insanlar sevinç gözyaşları döktüler. Çözüm sürecinin yol adlığını görenler sevindiler. Geçen haftadan itibaren en başta çözüm sürecine yönelik bir suikast girişimi oldu. Gezi'de Mayıs ayının başarıları sabote edilmek istendi. 17 Aralık'ta içerideki barışa suikast düzenlemek istediler.

Manşetlere yolsuzluk iddiasını sundular. Kamuoyunu yolsuzluk iddiaları ile meşgul ederken Diyarbakır'ın, Mavi Marmara'nın, Oslo'nun, 7 Şubat'ın intikamını almak için senaryo kurdular.

9 gün içinde sadece Halk Bank'ın uğradığı değer kaybı 1 milyar 625 dolardır.

Sizin elinizde hakikaten hukuka uygun belgeler varsa gereğini yaparız. Ama şu anda Halk Bank'ı çökerttiğiniz zamanb bir Genel Müdür'ü değil, ülkeyi çökertiyorsunuz. 14 ay izleniyor. Bu izlemeden yargıda, emniyette birkaç zat haberdar olacak. Böyle bir şey olabilir mi?

Halka açık şirkletlerimizin değeri 20 milyar dolar değer kaybetti. Faizlerde artış var, TL'nin değerinde düşüş var.

Hadisenin bir başka boyutu... Türkiye içinde birtakım odaklar, örgütler bu kirli komploda ömaşa olarak kullanıldılar. Türkiye açısından tam anlamıyla bir turnusol olmuştur.

Son olay göstermiştir ki Türkiye'de başkalarının çıkarlarını düşünen, vatana ihanet içinde ajanlık yapan medya kuruluşları, sermaye çevreleri, örgütler ve çeteler var. Devlet içinde böyle maşalar var.

Demek ki çetelere karşı verdiğimiz mücadele yetmemiş. Devlet içinde paralel yapı oluşmasına göz yummayacağız. Ahlakı olmayan hiçbir hareket başarıya ulaşamaz. Bir taraftan Kuran diyeceksin ama adın kasetlerle, komplolarla anılacak. Kimsenin bu aziz dine bu haksızlığı yapma hakkı yoktur.

Bu din azizdir. Kendi mensuplarının yaptıklarından bu din yara almaz. Ama yanlış içinde olanlar yara alır.

Milli iradeye yönelik bir tazgah kurdular. AK Parti iktidarı ile çıkarları zedelenen malum çevreler bu tezgahın içinde. Siyasette, medyada, sermayede bu çevreleri göreceksiniz.

İstanbul'a yolsuzlukla suçladıkları şahsı belediye başkan adayı yaptılar. Bu genel müdür yolsuzluk müdürünü bizzat kendisi teşhir ediyordu. Bu ilkesizliği örtmek için de AK Parti'ye saldırıyorlar. CHP yolsuzluk görmek istiyorlarsa kendi geçmişine baksın. Geçmişte kuyusunu kazdıkları örgütle ittifak yapıyorlar. Bunlar birlikte ancak beddua seansı yaparlar.

"AÇIK BİR TEZGAHTIR"

Bu bir yolsuzluk soruşturması değildir. Açık bir tezgahtır. Yeni Türkiye'de uluslararası operasyonlara yer olmayacak. Devlete paralel yapılanmalar asla olmayacak. Maşalar eliyle milli iradeye suikastler yapılmayacak. Ya millet ya zillet. Ben inanıyorum ki millet kazanacak. Zillet içinde kalanlar zillete devam edecek. Yeni Türkiye 76 milyonun bir ve beraber olduğu ve bunu güçlü şekilde muhafaza ettiği bir Türkiye olacak.

"AK PARTİ'YE DEĞİL TÜRKİYE'YE YAPILMIŞ KOMPLODUR"

Bize oy versin ya da vermesin bu komplo sadece AK Parti'ye değil, Türkiye'ye yapılmış bir komplodur. Hangi partiye oy verirseniz verin ama bu çirkin komployu görün.

76 milyon hep birlikte çalışacağız. Bu çeteleri temizlediğimizde Türkiye'nin çok farklı bir yer olduğunu hep birlikte göreceğiz. Demokratik reformlarımızı inanıyorum ki hep beraber yapacağız.

Hiç kimsenin kendisini tehdit altında hissetmediği bir Türkiye'yi beraber inşa edeceğiz. Şer olarak görülende bir hayır vardır. Bu çirkin operasyonda güçlenerek çıkacağız, yeni Türkiye'yi beraber inşa edeceğiz.

Olay sadece 17 Aralık'la başlayan süreç değildir. Bundan sonra da bunu devam ettirecekler. Yılmayacağız, kısa süre zarfında tüm tereddütler giderilecektir. Milletimize oynanan oyunu duyuracağız. En küçük bir moralsizliğe yer yok. Bu süreç yeni Türkiye'nin İstiklal Mücadelesi sürecidir. Bu süreç Türkiye üzerine hesapları olanlarının hesaplarının bozulacağı süreçtir.

"BİZ BEDDUALARLA DEĞİL DUALARLA YETİŞTİK"

Biz bedduaya lanet duaya evet diyeceğiz. Biz beddularla değil dularla yetiştik ve arif alim olan insanlara beddua değil dualar yakışır o insanlara ıslah ifadesini kullanmak bile yakışmaz. Ama görünüyor ki bu iş şirazesinden çıkmış. Bize milletimizin duası yeter. Allah bize yeter millet bize yeter. Değerli kardeşlerim hepinizi Allah'a emanet ediyorum.

Haberturk