Erdoğan: OHAL için 12 ay yetmeyebilir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullah&ccedil;ı Ter&ouml;r &Ouml;rg&uuml;t&uuml; n&uuml;n (FET&Ouml;) 15 Temmuz daki darbe girişimine ilişkin, Hem projenin gerisindeki sil&uuml;etler hem de darbenin başarılı olması halinde hayata ge&ccedil;irilecek niyetler itibarıyla 15 Temmuz, 1912 den 1923 e kadar ge&ccedil;en kısa s&uuml;rede, beşte bire d&uuml;şen topraklarımızdan elimizde kalan son par&ccedil;anın işgali teşebb&uuml;s&uuml;yd&uuml;. İşte millet o toprakları bunlara teslim etmedi. dedi.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı K&uuml;lliyesi nde yapılan 27. Muhtarlar Toplantısı nda Adıyaman, Ankara, Artvin, Bitlis, Bolu, Bursa, &Ccedil;anakkale, Diyarbakır, Elazığ, Hatay, Isparta, Karab&uuml;k, Kastamonu, Kırşehir, Niğde, Ordu ve Samsun dan gelen muhtarlara hitap etti.FET&Ouml; n&uuml;n 15 Temmuz daki darbe girişiminin ardından ger&ccedil;ekleştirilen ilk muhtarlar toplantısında konuşan Erdoğan, muhtarlarla son toplantının 8 Haziran da, ramazan ayında, iftar sofrasında yapıldığını hatırlattı.Normal şartlarda muhtarlarla her ay ortalama iki, &uuml;&ccedil; buluşma ger&ccedil;ekleştirdiklerini belirten Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasındaki gelişmeler sebebiyle 3,5 ayı aşkın s&uuml;redir toplantılarımıza ara vermek zorunda kaldık. İnşallah bundan sonra muhtarlarımızla olan bu buluşmalarımızı yeniden sıklaştıracağız. Zira hedefimiz, T&uuml;rkiye deki t&uuml;m muhtarlarımızı, milletin evine en az bir kere olsun davet etmek ve kendileriyle bu buluşmamızı ger&ccedil;ekleştirmektir. Zaten yeni tesislerimizi yaptığımız zaman bunlar daha da artmış olacak. ifadelerini kullandı.Erdoğan, 15 Temmuz şehitlerini rahmetle anarak, muhtarların mahalleleriyle birlikte &uuml;lkelerine, milletine sahip &ccedil;ıkma konusundaki kararlılıklarını 15 Temmuz da canlarıyla kanlarıyla ortaya koyduklarını vurguladı.15 Temmuz şehitlerinin i&ccedil;inde iki muhtarın da olduğuna işaret eden Erdoğan, ş&ouml;yle konuştu: Ankara Kazan Ahi Mahallesi Muhtarı Ali Anar ve İstanbul &Uuml;sk&uuml;dar Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş kardeşlerimiz darbecilere karşı verdikleri kahramanca m&uuml;cadele sırasında şehit oldular. Ayrıca Ankara Sincan Osmaniye Mahallesi Muhtarı Hakan Yiğit in kardeşleri Erkan Yiğit ve Volkan Yiğit, o gece k&uuml;lliyemizin &ouml;n&uuml;nde darbecilerin saldırısına maruz uğradılar. Erkan Yiğit şehit olurken, Volkan kardeşimiz yaralı olarak kurtuldu ve kendisi şu anda k&uuml;lliyemizde g&ouml;rev yapıyor. Şehit muhtarlarımızı ve yakınlarının aileleriyle t&uuml;m muhtarlarımıza tekraren başsağlığı ve gazilerimize sağlıklı, hayırlı ve uzun &ouml;m&uuml;rler diliyorum.Sizlerle toplantılarımızı başlattığımız 2015 yılının Ocak ayından bu yana muhtarlarımıza &ouml;zellikle şunu ifade ettim, Sizlerle bir araya gelmek, sizlerle birlikte olayları yakinen takip etmek i&ccedil;in bu buluşmalar &ccedil;ok &ouml;nemli dedim. A&ccedil;ık&ccedil;ası aramıza bir darbe girişiminin de girmeye &ccedil;alışacağı aklıma gelmemişti. - Bizatihi milletimizin kendisi hedef alındı T&uuml;rkiye nin son 14 yılında maruz kaldığı ihanetler i&ccedil;inde FET&Ouml; n&uuml;n darbe girişiminin &ccedil;ok farklı bir yere sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, Daha &ouml;nceki ihanet girişimlerinde hedef, genellikle doğrudan biz oluyorduk, başında bulunduğumuz h&uuml;k&uuml;met oluyordu, &uuml;lkemiz ve milletimiz yaşananlardan dolaylı olarak etkileniyordu. Bu defa bizimle birlikte canıyla, kanıyla, varlığıyla bizatihi milletimizin kendisi hedef alındı, &uuml;lkemiz hedef alındı, demokrasimiz hedef alındı. dedi.T&uuml;rkiye nin 15 Temmuz da hem bir darbe girişimine hem bir dizi ter&ouml;r eylemine hem de &ouml;rt&uuml;l&uuml; bir işgal girişimine maruz kaldığını dile getiren Erdoğan, yaşananların adını doğru koymak gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: 15 Temmuz T&uuml;rk Silahlı Kuvvetleri i&ccedil;inde yuvalanan &uuml;niformalı bir grubun, bir cuntanın eseri olması dolayısıyla elbette bir darbe girişimiydi. Darbecilerin milletimize karşı hedef g&ouml;zetmeksizin uyguladıkları şiddet, ger&ccedil;ekleştirdikleri eylemler ve kullandıkları y&ouml;ntemler itibarıyla 15 Temmuz aynı zamanda bir ter&ouml;r saldırısıydı. Bunlar milletin verdiği vergilerle, milletin imkanlarıyla onlara emanet ettikleri F-16 ları, helikopterleri, tankları, topları, o envai &ccedil;eşit silahları zannediyorlardı ki bunlarla birlikte biz bu işi başarırız. Ama bunlar bir şeyi d&uuml;ş&uuml;nm&uuml;yorlardı. Neydi o d&uuml;ş&uuml;nmedikleri? Bu millet ş&ouml;yle ortaya &ccedil;ıkar, meydanlara d&ouml;k&uuml;l&uuml;r, havalimanlarına d&ouml;k&uuml;l&uuml;r eğer bedenini, g&ouml;ğs&uuml;n&uuml;, her şeyini siper ederse o zaman biz ne yaparız diye bunu d&uuml;ş&uuml;nmemişlerdi.Hem projenin gerisindeki sil&uuml;etler hem de darbenin başarılı olması halinde hayata ge&ccedil;irilecek niyetler itibarıyla 15 Temmuz, 1912 den 1923 e kadar ge&ccedil;en kısa s&uuml;rede, beşte bire d&uuml;şen topraklarımızdan elimizde kalan son par&ccedil;anın işgali teşebb&uuml;s&uuml;yd&uuml;. İşte millet o toprakları bunlara teslim etmedi. Sonu&ccedil;ları itibarıyla benim milletim y&uuml;ce bir millet, &ccedil;ok aziz bir millet, &ccedil;ok kararlı bir millet ve hani o &ccedil;ılgın T&uuml;rkler diyorlar ya, işte o millet. 15 Temmuz, T&uuml;rk milletinin ikinci bir Kurtuluş Savaşı dır. Bunu b&ouml;yle bilelim. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bu devletin, bu ter&ouml;r organlarının uzantılarından arındırılması i&ccedil;in zamana ihtiyacı var. Biz şu anda zamanla yarışıyoruz. Mesele &ouml;ylesine derin ve &ouml;ylesine girift ki 3 aylık s&uuml;renin yeterli olmayacağı g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Bunun i&ccedil;in d&uuml;n yaptığımız Milli G&uuml;venlik Kurulu toplantısında olağan&uuml;st&uuml; halin 3 ay daha uzatılması h&uuml;k&uuml;mete tavsiye edildi. H&uuml;k&uuml;metimiz de gerekli değerlendirmeleri yapacak, gerekli adımları atacaktır. dedi. Tarihte bize ne yaptılar. 1920 de bize Sevr i g&ouml;sterdiler, 1923 te Lozan a bizi razı ettiler. Birileri de Lozan ı zafer diye yutturmaya &ccedil;alıştı. Her şey ortada ifadelerini kullanan Erdoğan, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti: İşte şu an Ege yi g&ouml;r&uuml;yorsunuz değil mi? Bağırsan sesinin duyulacağı adaları biz Lozan da verdik. Zafer bu mu? Oralar bizimdi. Oralarda bizim camilerimiz, mabetlerimiz var ama şu anda hala Ege de kıta sahanlığı ne olacak, havada, denizde ne olacak bunları konuşuyoruz, hala bunun m&uuml;cadelesini veriyoruz. Niye? İşte o anlaşmada masaya oturanlar sebebiyle. O masaya oturanlar, o anlaşmanın hakkını vermediler. Veremedikleri i&ccedil;in şimdi onun sıkıntısını biz yaşıyoruz. Şayet aynen bu darbede de başarılı olsaydı, Sevr i dahi aratacak bir dayatmayla karşımıza &ccedil;ıkacaklardı. Erdoğan, milletin o gece her kritik d&ouml;nemde şaşmaz şekilde işlediğine şahit olunan engin ferasetiyle sahneye konmaya &ccedil;alışılan senaryonun t&uuml;m safhalarını, perde arkasındaki t&uuml;m hazırlıklarını anında deşifre ettiğini, tavrını net bir şekilde g&ouml;sterdiğini s&ouml;yledi.- Darbecilerin karşısında dim dik durduk O gece, T&uuml;rk milletinin sadece bir darbeyi &ouml;nlemekle kalmadığını, aynı zamanda &uuml;lkesini bir darbeden ve işgalden kurtardığını anlatan Erdoğan, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: Biz de milletimizden aldığımız g&uuml;&ccedil;le darbecilerin karşısında dim dik durduk ve b&ouml;ylece oyunu bozduk. Hani şair y&uuml;r&uuml;yeceksin, millet y&uuml;r&uuml;yecek arkandan diyor ya. Mesele bu. Şunu unutmayın. Eğer, lider taşın arkasına saklanmazsa o millet dağın arkasına saklanmaz ama lider taşın arkasına saklanırsa millet de dağın arkasına saklanır. Biz o gece milletimizle sizinle y&uuml;r&uuml;d&uuml;k. O gece İstanbul da milletimiz havalimanını ve bulunduğumuz devlet konukevini &ccedil;epe &ccedil;evre kuşatmamış olsaydı FET&Ouml; n&uuml;n g&ouml;z&uuml; d&ouml;nm&uuml;ş katillerinin u&ccedil;akları, helikopteri tankları bize de &ouml;l&uuml;m kustururdu. Demek ki şehadet nasibimizde yokmuş ki bug&uuml;n burada sizlerle birlikteyiz. Ne mutlu o kutlu makama ulaşan kardeşlerimize, ne mutlu onların yakınlarına. Bug&uuml;ne kadar şahsen g&ouml;r&uuml;şt&uuml;m veya arkadaşlarımızın ziyaret ettiği şehit yakınları ve gazilerimizin vakur duruşları beni ayrıca duygulandırıyor, şehitlerimizle ilgili hikayeler, &ouml;yle anekdotlar işitiyoruz ki t&uuml;ylerimiz diken diken oluyor. Milletimiz bu iman ile bu inan&ccedil;, azim ve dirayetle m&uuml;cadelesini s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml; m&uuml;ddet&ccedil;e yedi d&uuml;vel bir olup &uuml;zerimize gelse Allah ın izniyle bizi bir adım geriletemez. - Kimseye hakkımız olan bir şeyi de vermeyeceğiz Konuşmasında, İstiklal Marşı ndan, Ben ezelden beridir h&uuml;r yaşadım h&uuml;r yaşarım, hangi &ccedil;ılgın bana zincir vuracakmış şaşarım. K&uuml;kremiş sel gibiyim bendimi &ccedil;iğner aşarım, yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım. Siper et g&ouml;vdeni dursun bu hayasızca akın. dizelerine yer veren Erdoğan, milletin g&ouml;ğs&uuml;n&uuml; siper ettiğini, milletin gerektiğinde bendini &ccedil;iğneyip, dağları yırtacağını, gerektiğinde enginlerden de taşacağını, bunu yaptığını dile getirdi.Bu milletin sabrını zorlamamaları gerektiğini, milletin ve devletin sabrını zorlayanların akıbetlerini &ouml;ğrenmek isteyenlerin a&ccedil;ıp tarih kitaplarına bakmalarının yeterli olacağını vurgulayan Erdoğan, Biz kimseden hakkımız olmayan bir şey istemiyoruz ama kimseye hakkımız olan bir şeyi de vermeyeceğiz. Bunun i&ccedil;in her t&uuml;rl&uuml; y&ouml;ntemi aracı kullanıyoruz, kullanmaya devam edeceğiz. ifadelerini kullandı.- Olağan&uuml;st&uuml; halin uzatılması tavsiyesiErdoğan, Milli G&uuml;venlik Kurulu nun tavsiyesi, h&uuml;k&uuml;metin kararı ve TBMM nin de onayıyla 21 Temmuz dan itibaren 3 ay s&uuml;reyle olağan&uuml;st&uuml; hal ilan edildiğini anımsattı.Bu konunun &ccedil;ok &ouml;nemli olduğunu, bu mekanda muhtarlarla bu konuyu paylaşmak istediğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: Olağan&uuml;st&uuml; hal konusunu spek&uuml;le eden, bunu sağa sola &ccedil;ekmeye gayret edenler var. Şimdi ben bunu sizlerle ve milletimle etraflıca paylaşayım ki bunu spek&uuml;le edenler... Benim muhtarım bunu anlar ya o bize yeter. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; şu anda ben muhtarlarımın şahsında milletimle konuşuyorum. Bu toplantı &ouml;nemli bir toplantı ama birileri bir şey anlamıyor. Atanmış kimdir, se&ccedil;ilmiş kimdir? Ben cumhurbaşkanı olarak se&ccedil;ilmişim ama benim muhtarım da se&ccedil;ilmiş. Demokrasi noktasında benim muhtarımla aramda bir fark var mı? Yok. O da se&ccedil;ilmiş ben de se&ccedil;ilmişim ama biri muhtar olarak se&ccedil;ilmiş biri de cumhurbaşkanı olarak se&ccedil;ilmiş. Bir defa bunu birbirinden ayırmak lazım. Eğer, demokratik parlamenter sistem diyorsan burada kalkıp muhtarı al&ccedil;altamazsın, k&uuml;&ccedil;&uuml;k g&ouml;remezsin. Zira demokrasinin terazisi se&ccedil;imdir. Se&ccedil;imle gelene saygı, millete saygıdır. Bu bu kadar &ouml;nemlidir. - H&uuml;k&uuml;metimiz gerekli adımları atacaktır Erdoğan, kanun h&uuml;km&uuml;nde kararname ve olağan&uuml;st&uuml; hal gibi uygulamaların sadece ter&ouml;rle m&uuml;cadele ile sınırlı kalacağının, g&uuml;nl&uuml;k hayata hi&ccedil;bir olumsuz yansımasının olmayacağının daha ilk g&uuml;nden a&ccedil;ık&ccedil;a ifade edildiğini dile getirdi.Bundan 14-15 yıl &ouml;nce &uuml;lkede olağan&uuml;st&uuml; halin olduğunu ama o d&ouml;nemde &uuml;lkenin belli yerlerinde belli saatlerde sokağa dahi &ccedil;ıkılmadığını anımsatan Erdoğan, şu an ise g&uuml;nl&uuml;k hayatın işlemesinde tam aksine bir rahatlık, kolaylık ve g&uuml;vencenin olduğunu vurguladı.Olağan&uuml;st&uuml; halin ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleriyle m&uuml;cadelenin etkinliğini artırma amacıyla uygulandığına ifade eden Erdoğan, B&uuml;t&uuml;n bunları yaparken bir diğer taraftan da tabii ki FET&Ouml; ile m&uuml;cadelenin aynı şekilde diğer ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleriyle ilgili m&uuml;cadelenin devletin yapısı i&ccedil;indeki o yapılanmayla m&uuml;cadelede bizim hızımızı artırıyor. Bu işi hızlandırmamız lazım. Bu işte rehavet olmaz. Bu devletin, bu ter&ouml;r organlarının uzantılarından arındırılması i&ccedil;in zamana ihtiyacı var. Biz şu anda zamanla yarışıyoruz. Mesele &ouml;ylesine derin ve &ouml;ylesine girift ki 3 aylık s&uuml;renin yeterli olmayacağı g&ouml;r&uuml;l&uuml;yor. Bunun i&ccedil;in d&uuml;n yaptığımız Milli G&uuml;venlik Kurulu toplantısında olağan&uuml;st&uuml; halin 3 ay daha uzatılması h&uuml;k&uuml;mete tavsiye edildi. H&uuml;k&uuml;metimiz de gerekli değerlendirmeleri yapacak gerekli adımları atacaktır. değerlendirmesinde bulundu.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Olağan&uuml;st&uuml; hal uygulaması, tamamen FET&Ouml; ve PKK ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleriyle daha etkin m&uuml;cadele amacına y&ouml;neliktir. Ana muhalefet partisinin, olağan&uuml;st&uuml; hal yetkileriyle hayata ge&ccedil;irilen hususların Meclisin rutin &ccedil;alışmalarıyla &ccedil;&ouml;z&uuml;lebileceği g&ouml;r&uuml;ş&uuml;ne kesinlikle katılmıyorum. dedi.Milli G&uuml;venlik Kurulunun, olağan&uuml;st&uuml; hal uygulamasının uzatılmasına ilişkin tavsiye kararıyla ilgili Erdoğan, Olağan&uuml;st&uuml; hal uygulaması, tamamen FET&Ouml; ve PKK ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleriyle daha etkin m&uuml;cadele amacına y&ouml;neliktir. Ana muhalefet partisinin, olağan&uuml;st&uuml; hal yetkileriyle hayata ge&ccedil;irilen hususların Meclis in rutin &ccedil;alışmalarıyla &ccedil;&ouml;z&uuml;lebileceği g&ouml;r&uuml;ş&uuml;ne kesinlikle katılmıyorum. Biz Meclisin bu noktada ne kadar hızlı &ccedil;alıştığını iyi biliyoruz. ifadesini kullandı. Biz bu Meclisin i&ccedil;inden geldik ve siyasette hamdolsun tecr&uuml;bemiz bu ifadeleri kullananla, kullananlarla mukayese edilemeyecek kadar derin. Bu işi iyi biliriz. diyen Erdoğan, Meclisin mevcut i&ccedil;t&uuml;z&uuml;ğ&uuml;n&uuml;n b&ouml;yle bir pratik &ccedil;alışma y&uuml;r&uuml;t&uuml;lmesine imkan vermediğine dikkati &ccedil;ekti.Kolayca &ccedil;&ouml;z&uuml;lebilecek bir&ccedil;ok meselenin Mecliste aylarca, yıllarca nasıl s&uuml;r&uuml;ncemede bırakıldığını &ccedil;ok iyi bildiğinin altını &ccedil;izen Erdoğan, Meclisin mevcut g&uuml;ndeminin yeteri kadar y&uuml;kl&uuml; ve ağır olduğunu, bir de buna olağan&uuml;st&uuml; hal kapsamındaki işlerin ilave edilmesinin kalkışılmasıyla tamamen tıkanıp, kilitleneceğini aktardı.- Ellerini, kollarını sallaya sallaya dolaşabiliyorlar Ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; mensuplarının yurt dışına nasıl ka&ccedil;tıklarını g&ouml;r&uuml;yorsunuz değil mi? diye soran Erdoğan, Yani bunlar i&ccedil;in 24 saat &ccedil;ok &ouml;nemli. Anında ka&ccedil;abiliyor, anında gidebiliyor. İşte kimileri bakıyorsunuz Amerika nın sokaklarında, caddelerinde, kimileri Avrupa nın sokaklarında, caddelerinde, ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşabiliyor ve bunları istediğimiz halde bunlar oralarda dolaşabiliyor. diye konuştu.Erdoğan, olağan&uuml;st&uuml; halin 3 aylık s&uuml;reyle uzatılmasının T&uuml;rkiye nin yararına olduğunu vurgulayarak, Fransa daki ufak bir ter&ouml;r eylemi nedeniyle d&uuml;nyanın liderlerinin oraya gittiğini, Paris te toplandıklarını anımsattı.Erdoğan, T&uuml;rkiye de demokratik rejime yapılan darbe nedeniyle 241 kişinin şehit edildiğini, 2 bin 194 kişinin gazi olduğunu hatırlatarak, Acaba hangi lider geldi? sorusunu y&ouml;nelterek, birka&ccedil; telefonun &ouml;tesinde T&uuml;rkiye ye gelen liderin olmadığını bildirdi.Diğer &uuml;lkelerden de T&uuml;rkiye ye bir iki bakanın geldiğine işaret eden Edoğan, Sağolsun K&ouml;rfez den de başta Katar olmak &uuml;zere emir, bunun yanında Başbakan, Dışişleri Bakanı, bunun yanında Milli Savunma Bakanı hepsinden &ouml;te emirin babası evlatlarıyla, onlar hafta i&ccedil;inde atladılar geldiler, bizlerle bu sıkıntıyı paylaştılar. dedi.- Zil takıp oynamaya &ccedil;alışanlar vardı Erdoğan, Fransa da ilan edilen olağan&uuml;st&uuml; hale dikkati &ccedil;ekerek, ş&ouml;yle devam etti: Fransa da &uuml;&ccedil; ay, artı &uuml;&ccedil; ay ve son olarak da altı ay olmak &uuml;zere toplamda bir yıllık olağan&uuml;st&uuml; hal var. D&uuml;nyadan kimse Fransa ya diyor mu Siz niye bir yıl olağan&uuml;st&uuml; hal ilan ettiniz. Bakan arkadaşlara bunlar akıl veriyorlar, diyorlar ki Bir yıl olağan&uuml;st&uuml; hal T&uuml;rkiye i&ccedil;in doğru değil, şu &uuml;&ccedil; ayı bir daha uzatmayın ha . Dur bakalım, sabırlı ol. Belki 12 ay da yetmeyecek. Bizim g&ouml;revimiz nedir? Bu milletin can, mal, nesil, akıl g&uuml;venliğini korumaktır, devam ettirmektir, &ouml;nce biz bunu sağlayacağız. Onun i&ccedil;in de kimse bize takvim belirlemesin, kimse bizim yol haritamızı tayin etmesin. Bu yol haritasını bu &uuml;lkenin h&uuml;k&uuml;meti belirler, bu &uuml;lkenin kurumları belirler. Şimdi bunlar kalkıyor, bize yol haritası &ccedil;iziyor. Ya siz bir defa T&uuml;rkiye ye ne zaman kalkıp da dost oldunuz, gerekli olan destekleri verdiniz. Hepsi bu darbenin başarılı bir şekilde sonu&ccedil;lanmasını bekliyorlardı. Bunların hepsinin bilgileri bize ulaştı, geliyor. Zil takıp oynamaya &ccedil;alışanlar veya o saati bekleyenler vardı ama Rabbim, milletim onlara bu fırsatı vermedi. T&uuml;rkiye nin Fransa daki ter&ouml;r olaylarıyla mukayese edilemeyecek kadar ağır ter&ouml;r saldırılarına ve darbe girişimine sahne olduğunu hatırlatan Erdoğan, olağan&uuml;st&uuml; halin uzatılması kararını T&uuml;rk milletinin anlayışla karşılayacağına ve destekleyeceğine inandığını s&ouml;yledi. Ben burada bir oylama yapsam, burada bulunan 400 muhtarıma sorsam; Olağan&uuml;st&uuml; halin uzatılmasına ne dersiniz desem. s&ouml;zlerine muhtarların verdiği karşılık &uuml;zerine Erdoğan, G&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; gibi ittifakla kabul. B&ouml;yle bir durum var. ifadesini kullandı.- PKK nın artan eylemlerinin sebebi, FET&Ouml; &uuml;zerindeki baskıyı azaltmak T&uuml;rkiye deki olayın Fransa dan ve bir&ccedil;ok yerden &ccedil;ok farklı olduğuna işaret edenErdoğan, Amerika nın bir eyaletinde bir kişinin &ouml;ld&uuml;r&uuml;lmesinin ardından olağan&uuml;st&uuml; hal ilan edildiğine dikkat &ccedil;ekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu g&ouml;r&uuml;şlere yer verdi: &Uuml;lkemizde ve b&ouml;lgemizde s&uuml;ren bu m&uuml;cadele tek taraflı değil, tek akt&ouml;rl&uuml; hi&ccedil; değil. Bakıyorsunuz FET&Ouml; ile PKK, Suriye rejimi ile PYD, YPG, m&uuml;ttefik dediğimiz &uuml;lkelerle DEAŞ el ele, kol kola vermiş T&uuml;rkiye nin aleyhine &ccedil;alışıyor. PKK nın son d&ouml;nemde artan eylemlerinin tek bir sebebi vardır, FET&Ouml; n&uuml;n &uuml;zerinde oluşan baskıyı azaltmak ve Suriye de T&uuml;rkiye nin dikkatini dağıtmak. Esasen 2015 temmuz ayında G&uuml;neydoğu daki bazı il&ccedil;elerimizde başlattıkları &ccedil;ukur eylemleri PKK yı b&ouml;lge halkı nezdinde neredeyse tamamen bitirdi. Daha da bitecekler, ben buna inanıyorum.Bu &ouml;rg&uuml;t&uuml;n ve uzantısı kuruluşların toplantılarına katılım ge&ccedil;miş yıllara g&ouml;re onda birin dahi altına d&uuml;şt&uuml;. B&ouml;lgedeki kardeşlerimiz, PKK nın sadece belirli g&uuml;&ccedil;lerin taşeronluğunu yaptığını, &ouml;rg&uuml;t&uuml;n kendisiyle ve &ccedil;ocuklarının geleceğiyle hi&ccedil;bir ilişkisinin olmadığını bu s&uuml;rede a&ccedil;ık bir şekilde g&ouml;rd&uuml;. Daha da &ouml;nemlisi 15 Temmuz darbe girişimine karşı en g&uuml;&ccedil;l&uuml; tavrın g&ouml;sterildiği yerlerin başında bu b&ouml;lgemiz geliyor. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; &ccedil;ok &ccedil;ektiler, &ccedil;ok darbe yediler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Artık T&uuml;rkiye nin ve &Ouml;zg&uuml;r Suriye Ordusu nun yani Suriye nin kendi evlatlarının DEAŞ e karşı verdiği ger&ccedil;ek m&uuml;cadele &ouml;rneği var. Her ne kadar hesabı ve &ccedil;ıkarı olan &uuml;lkeler şartları zorlamaya devam ediyor olsa da Suriye meselesi artık yeni bir safhaya girmektedir. dedi. PKK ve FET&Ouml; n&uuml;n, hatta PKK ve DAEŞ in nasıl derin işbirliği i&ccedil;inde olduklarına dair sayısız ifade, belge, bilgi bulunduğunu belirten Erdoğan, B&ouml;l&uuml;c&uuml; &ouml;rg&uuml;t&uuml;n 15 Temmuz un ardından eylemlerini artırması, milletimiz ve b&ouml;lge halkı tarafından isabetli bir teşhisle, başarısız darbe girişiminin PKK eliyle s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lmeye &ccedil;alışılması olarak değerlendirildi. ifadesini kullandı.Suriye de de b&ouml;l&uuml;c&uuml; &ouml;rg&uuml;t&uuml;n PYD, YPG adıyla faaliyet g&ouml;steren unsurlarının T&uuml;rkiye ye karşı her t&uuml;rl&uuml; husumeti g&ouml;sterdiklerini belirten Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: Gerektiğinde rejimle gerektiğinde m&uuml;ttefik dediğimiz &uuml;lkelerle işbirliği yapan bu ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;, Suriye de başlattığımız Fırat Kalkanı Operasyonu ndan &ccedil;ok rahatsız oldular. B&uuml;nyesinden FET&Ouml; c&uuml;lerin temizlenmesiyle safralarından kurtulan T&uuml;rk Silahlı Kuvvetlerimiz, cumhuriyet tarihimizin en kapsamlı sınır dışı operasyonunu hamdolsun başarıyla y&uuml;r&uuml;t&uuml;yor. Bu operasyonla, b&ouml;lgede DEAŞ la savaşan tek g&uuml;c&uuml;n kendileri olduğu yalanı bir balon gibi s&ouml;nd&uuml;. Ne dediler? PYD, YPG, DEAŞ&rsquo;la savaşıyor. Yalan, yalan... DEAŞ bir yere giriyor, oradan &ccedil;ıkıyor, ondan sonra oraya kim yerleşiyor? PYD ile YPG. Kimi aldatıyorsunuz ya? Tezgah b&ouml;yle &ccedil;alıştı.Şimdi ellerinden gelse diğer yerlerde de aynı şeyi yapacaklar. DEAŞ la PYD, YPG ve rejimin birbirlerini besleyen, birbirlerinin varlıklarından g&uuml;&ccedil; alan yapılar olduğunu biz zaten biliyorduk. Şimdi bunu t&uuml;m d&uuml;nyada da bir defa biz g&ouml;steriyoruz, d&uuml;nya da g&ouml;rmeye başladı. - Katledilen &ccedil;ocukların kanları ellerinde olanların işi zorlaşıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan, Halep&rsquo;te ve diğer Suriye şehirlerinde katledilen &ccedil;ocukların, kadınların, sivillerin kanları ellerinde olanların işinin giderek zorlaştığını bildirdi. Erdoğan, &Uuml;mran bebeğin halini g&ouml;rd&uuml;n&uuml;z değil mi? O darbeyi yemiş, inşaatın i&ccedil;inde toz toprak, kan revan i&ccedil;indeki &ccedil;ıkışını g&ouml;rd&uuml;n&uuml;z. Bunlar ortada. Ege de kıyılara vurmuş olan yavrumuzu biliyorsunuz. Bu &uuml;lkede DEAŞ bahanesiyle y&uuml;r&uuml;t&uuml;len kanlı operasyonların meşruiyeti her ge&ccedil;en g&uuml;n kayboluyor. dedi.Kendilerine devamlı, Aman sabır, aman sabır, aman sabır denildiğini aktaranErdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: Gaziantep te eğer DEAŞ ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;, o kına merasiminde 14 yaşındaki &ccedil;ocuğun bedenine bombaları bağlamak suretiyle, bak &ccedil;ocuğu da nasıl kandırıyorlar, &ccedil;ocuk Messi yi &ccedil;ok sevdiği i&ccedil;in Messi nin formasını da giydirmek suretiyle onun &uuml;zerine bombayı bağlayıp ondan sonra o kına t&ouml;reninde bomba patlatılıyor ve 56 kardeşimiz orada şehit oluyor. Bunun yanında 100 e yakın yaralı... Erdoğan, ziyaretlerinde sol ayağının yarısının olmadığının hala farkında bile olmayan 6-7 yaşındaki bir &ccedil;ocuk ile y&uuml;z&uuml; par&ccedil;alanmış bir &ccedil;ocuğu da g&ouml;rd&uuml;klerini anlattı.- Bunları bizim dışımızda anlatan yok ki B&uuml;t&uuml;n bunlar bu &uuml;lkede yaşandı. diyen Erdoğan, şunları ifade etti: Hala utanmadan sıkılmadan kalkıp da bunları dile getirmeyeceksin, bunları muhtarlarınla dertleştiğim gibi Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda dertleşmeyeceğiz de Birleşmiş Milletler G&uuml;venlik Konseyinde anlatmayacağız da nerede anlatacağız, soruyorum sizlere. Nerede anlatacağız? Bunları bizim dışımızda anlatan yok ki&hellip;Bizim dışımızda bunları dillendirenler yok ki&hellip; Bizim dışımızda kalkıp 3 milyon m&uuml;lteciyi topraklarında iskan eden yok ki... Biz iskan ediyoruz.Soruyorum; bu m&uuml;lteci kardeşlerimizi tekrar Suriye ye g&ouml;ndereceğiz diyenler kimdi? Bunlar değil miydi? Bunları Suriye ye g&ouml;ndereceğiz , bunlar demedi mi? Şimdi de kalkıp utanmadan sıkılmadan farklı farklı şeyler s&ouml;yl&uuml;yorlar. Bunlar, misafirperverliğin bu milletin ruhunda olduğunu bilmeyenler, bunlar konukseverliğin bu milletin ruhunda olduğunu bilmeyenler... Benim milletim, benim vatandaşım kalkar bir dilim ekmeği, bir tas &ccedil;orbayı kardeşiyle, komşusuyla paylaşır yeri geldiğinde. Bu millet b&ouml;yle yetişti, b&ouml;yle terbiye g&ouml;rd&uuml;. Serer yere sofrasını, evinde neyi var neyi yok hemen oraya d&ouml;ker ve ondan sonra da onu misafiriyle, komşusuyla paylaşır. Bu millet b&ouml;yle bir millet, b&ouml;yle bir k&uuml;lt&uuml;rden gelmişiz biz. B&ouml;yle bir medeniyetin varisleriyiz. Ama bunlarda b&ouml;yle bir dert yok, b&ouml;yle bir sıkıntı yok.Artık T&uuml;rkiye nin ve &Ouml;zg&uuml;r Suriye Ordusu nun yani Suriye nin kendi evlatlarının DEAŞ e karşı verdiği ger&ccedil;ek m&uuml;cadele &ouml;rneği var. Her ne kadar hesabı ve &ccedil;ıkarı olan &uuml;lkeler, şartları zorlamaya devam ediyor olsa da Suriye meselesi artık yeni bir safhaya girmektedir. Yeni d&ouml;nemin en belirleyici unsuru Suriye halkının kendi i&ccedil;inde tesis edeceği birlik, beraberlik, dayanışma olacaktır. - Cerablus operasyonu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cerablus operasyonun neden başlatıldığına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Gaziantep teki olayın, bu işin adeta ateşlenen fitili olduğunu vurguladı.O ana kadar o b&ouml;lgeye girilmediğine işaret eden Erdoğan, Ama o anda artık o yetiştirdiğimiz eğit-donat &ccedil;er&ccedil;evesindeki Suriye halkı, Cerablus halkı, ılımlı muhaliflere dedik ki buyrun biz de arkanızdayız&hellip; Onlar girdi, biz de arkalarından ve b&ouml;ylece Cerablus u DEAŞ tan temizledik ve oraya Cerablus halkı yerleşmeye başladı, ardından Rai de yaşayan halk, DEAŞ ın oradan da temizlenmesini bekledi. Rai den de DEAŞ ı temizledik, Rai deki halk, onlar da yerlerine, topraklarına girmeye başladılar. bilgilerini verdi.Erdoğan, DEAŞ ın elinde bulunduğu d&ouml;nemde Cerablus&rsquo;taki n&uuml;fusun 2 binlere kadar d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; aktararak, şunları kaydetti: Şu anda ise 30 bine doğru ulaştı. N&uuml;fus daha fazla, daha gelecek olanlar var. Ge&ccedil;mişte DEAŞ zulm&uuml;nden ka&ccedil;arak T&uuml;rkiye&rsquo;ye ve belki bir kısmı da Batı &uuml;lkelerine giden, gitmeye kalkışan Cerabluslular evlerine, yurtlarına d&ouml;nmeye başladılar.Suriye de bizim ilk etapta 5 bin kilometrekare olarak &ouml;ng&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z g&uuml;venli ve u&ccedil;uşa yasak b&ouml;lge tam manası ile oluşturulabilirse en azından yeni g&ouml;&ccedil; dalgalarının &ouml;n&uuml; kesilmiş olacaktır. Bu Batı, maalesef bizim laflarımızı dinlese bir&ccedil;ok şeylerden kurtulacak ama bunlar bizim lafımızı dinlemediler. Ge&ccedil;enlerde bir siyasi, bir &uuml;lkenin lideri onlara onu s&ouml;yledi; Siz T&uuml;rkiye ye yanlış yapıyorsunuz. dedi. Eğer T&uuml;rkiye 3 milyon insanı şu anda topraklarında barındırmasa, şu kapıları a&ccedil;mış olsa ne yapacaksınız, hepsi Avrupa ya geldiğinde ne yapacaksınız? dedi. Şu anda 100 kişiye, 200 kişiye, 500 kişiye tahamm&uuml;l edemiyorsunuz. dedi. Binlerce, on binlerce kişi eğer Avrupa ya gelmiş olsa ne yapacaksınız? dedi. Sonra birileri de kalkıp o siyasi lidere şunu s&ouml;yl&uuml;yor; &Ccedil;ok, haklısın. Biz senin kadar cesur konuşamazdık. Her zaman zaten slogan bu, Haklısın, biz sizin kadar cesur konuşamazdık. Aynı şeyleri bize de s&ouml;yledikleri i&ccedil;in artık bunların temennilerine alıştık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moody s in T&uuml;rkiye kararına ilişkin, İstediğiniz kadar d&uuml;ş&uuml;r&uuml;n, T&uuml;rkiye nin ger&ccedil;eği bu değil. T&uuml;rkiye yatırımlarına devam ediyor, kalkınmaya devam ediyor, y&uuml;kselmeye, g&uuml;&ccedil;lenmeye devam ediyor evelallah. Siz T&uuml;rkiye nin ger&ccedil;eklerinden uzaksınız. Bunların cebine &uuml;&ccedil; beş kuruş ekstra para koy, istediğiniz notu al. Bunlar b&ouml;yle, b&ouml;yle &ccedil;alışıyorlar. Talimatları zaten nereden aldıklarını da biliyoruz. Biz ger&ccedil;ekleri her zaman konuşacağız. dedi.Fetullah&ccedil;ı Ter&ouml;r &Ouml;rg&uuml;t&uuml; n&uuml;n (FET&Ouml;) 15 Temmuz daki darbe girişiminin ardından ger&ccedil;ekleştirilen ilk muhtarlar toplantısında konuşan Erdoğan, Suriyeli sığınmacıların durumuna değindi. T&uuml;rkiye de 3 milyon Suriyelinin yaşamını s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; anımsatanErdoğan, Suriye de g&uuml;venli ve u&ccedil;uşa yasak b&ouml;lge oluşturulması halinde, Suriye halkının kendi topraklarında g&uuml;venli bir şekilde yaşama imkanı bulacağını, g&ouml;&ccedil; ve m&uuml;lteci sorununun kendiliğinden ortadan kalkacağını s&ouml;yledi. G&ouml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; gibi gayet insani, gayet ahlaki, gayet vicdani bir zemini olan bu projenin hayata ge&ccedil;mesini istemeyenler ise rejim g&uuml;&ccedil;leri, DEAŞ ve PYD, YPG dir. diyen Erdoğan, bu ve arkalarındaki devletler dışında herkesin, T&uuml;rkiye nin g&uuml;venli b&ouml;lge projesine gayet sıcak baktığını bildirdi. Erdoğan, her yerde, her platformda, g&ouml;r&uuml;şt&uuml;kleri herkese hakkı ve hakikatı anlatmaya devam edeceklerini dile getirdi.Suriye halkının başındaki kara bulutların dağılacağı g&uuml;nlerin yakın olduğunu ifade eden Erdoğan, İşte o g&uuml;n, aynı zamanda T&uuml;rkiye nin Suriye kaynaklı tehditlerden kurtulduğu g&uuml;n olacaktır. Bizim, Suriye nin topraklarında g&ouml;z&uuml;m&uuml;z yok. &Ouml;yle bir derdimiz de yok ama tehdit oluşturacak olan o ter&ouml;r koridorunu kaldırmakta kararlıyız. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bize Suriye nin kuzeyinden herhangi bir tehdit oluşmayacak. Kilis e roketler d&uuml;şmeyecek, Gaziantep e d&uuml;şmeyecek. Yani bizim &ouml;zellikle Suriye sınırındaki vilayetlerimiz, artık onların bu tehditlerini g&ouml;rmeyecek. diye konuştu. - T&uuml;rkiye nin &ouml;n&uuml;n&uuml; kesemeyenler ekonomi kartını masaya s&uuml;r&uuml;yor Erdoğan, T&uuml;rkiye ye y&ouml;nelik saldırıların &ccedil;ok farklı mecralar &uuml;zerinden y&uuml;r&uuml;t&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;ne işaret ederek, bunlardan birinin de ekonomi olduğunu bildirdi. T&uuml;rkiye nin &ouml;n&uuml;n&uuml; ter&ouml;rle, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleriyle, darbe girişimleriyle, uluslararası sergilenen alanda ayak oyunlarıyla kesemeyeceklerini g&ouml;renlerin, şimdi ekonomi kartını masaya s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;ne dikkati &ccedil;eken Erdoğan, T&uuml;rkiye nin bu tehditle ilk defa karşılaşmadığını s&ouml;yledi.Erdoğan, 2002 yılı Kasım ayından bu yana sayısız kez ekonomik taarruza maruz kalındığını belirterek, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: Allah ın yardımı, milletimizin dirayeti ve gayretli &ccedil;alışmalarımız neticesinde bu taarruzların hepsini de boşa &ccedil;ıkardık. Sadece tamamen bizim dışımızdaki şartların &uuml;r&uuml;n&uuml; olan k&uuml;resel krizin ilk yılı ne zamandı? 2009. O yıla mahsus bir k&uuml;&ccedil;&uuml;lme yaşadık. Aldığımız tedbirlerle k&uuml;resel kirizin &uuml;lkemizi, hatırlarsanız bir deyimim vardı benim, teğet ge&ccedil;ecek demiştim ve teğet ge&ccedil;ti. Bir&ccedil;ok k&ouml;şe yazarı da kendine g&ouml;re dalgasını ge&ccedil;iyordu. Teğet ge&ccedil;me anlayışını, kavramını kavrayamadılar. Netice, b&ouml;yle oldu.2013 yılında bu defa ne yaptılar? Gezi olayları ile ardından 17-25 Aralık darbe girişimiyle. &Ccedil;&uuml;nk&uuml;, 17-25 Aralık darbe girişimi aynı zamanda ne yazık ki polisin i&ccedil;erisine sızmış olanlarla yargının m&uuml;şterek yapmış olduğu bir operasyon ve ge&ccedil;en yıl yaşadığımız iki se&ccedil;imle, 20 Temmuz 2015 ten itibaren hızlanan b&ouml;l&uuml;c&uuml; ter&ouml;r olaylarıyla DEAŞ saldırıyla ve son olarak 15 Temmuz darbe girişimiyle s&uuml;rekli teyakkuz halindeyiz. Bunlara rağmen, ekonomide hayati bir kırılmanın yaşanmadığına dikkati &ccedil;ekenErdoğan, ekonominin gelişmeye, b&uuml;y&uuml;meye devam ettiğini s&ouml;yledi. Erdoğan, 27 &ccedil;eyrek biz hep b&uuml;y&uuml;d&uuml;k. Şu 14 yıllık, 2 yıl Cumhurbaşkanıyım, ondan &ouml;nce Başbakanlık d&ouml;nemimiz dahil hep b&uuml;y&uuml;yen bir T&uuml;rkiye var. diye konuştu. - Millet, d&ouml;viz &uuml;zerinden bir oyun oynanmasına da izin vermedi K&uuml;&ccedil;&uuml;lme diye bir durumun olmadığının altını &ccedil;izen Erdoğan, d&uuml;nyada benim diyen &uuml;lkelerin şu anda ekside, T&uuml;rkiye nin ise devamlı artıda olduğunu ifade etti.Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından birilerinin, kriz beklentisine girdiğini ancak hayal kırıklığına uğradığını ifade ederek, milletin devletiyle birlikte ekonomisine de sahip &ccedil;ıktığını vurguladı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet sadece, meydanlara &ccedil;ıkıp kendini feda etmedi. Bir şey daha yaptı. Darbe girişiminin ertesi g&uuml;n&uuml;, 2,5 milyar dolar bug&uuml;ne kadar da 12 milyar dolar para bozduran, d&ouml;viz bozduran bu millet, d&ouml;viz &uuml;zerinden bir oyun oynanmasına da izin vermedi. Zannettiler ki bunlar, Merkez Bankası kasasını boşaltır, bu işle &ouml;yle m&uuml;cadele eder. Merkez Bankasına da gerek kalmadı. Millet, kendisi bu oyunu bozdu. ifadelerini kullandı.Bunun &uuml;zerine eskiden beri siyasi saiklerle hareket ettiklerini bildiği kredi derecelendirme kuruluşlarının devreye girdiğini dile getiren Erdoğan, s&ouml;zlerine ş&ouml;yle devam etti: Ben kredi derecelendirme kuruluşlarını &ccedil;ok severim. Onlar da beni &ccedil;ok severler. Amerika seyahatinde &ccedil;ok &ouml;nemli bir şirketin CEO su bana şu soruyu sordu. Bu, CEO lar, arası sizinle pek iyi değil. Bunun nedeni nedir? Kredi derecelendirme kuruluşlarıyla ilgili isim vermeyeceğim. Dedim ki Bunlar, sipariş &uuml;zerine not verirler. Bakın, birka&ccedil; g&uuml;n &ouml;nce T&uuml;rkiye yi yatırım yapılabilir &uuml;lkeler i&ccedil;inde g&ouml;sterdiler. Peki, ben buna inanıyor muyum? İnanmıyorum dedim.Sanki benden intikam alırcasına, &uuml;lkeye geldik, birden bizim notumuzu d&uuml;ş&uuml;r&uuml;verdiler. Bizim notumuzu d&uuml;ş&uuml;rd&uuml;ler de ne oldu? Hazine, hemen piyasa yaptı ve dışarıdan, i&ccedil;eriden bunların beklediğinin &ccedil;ok daha &uuml;st&uuml;nde ilgi ve alaka hazinenin kağıtlarına oldu. Niye? T&uuml;rkiye nin ger&ccedil;eği bu değil ki.Batmış, bitmiş bir &uuml;lkeye bir anda bakıyorsun 4 kat b&uuml;y&uuml;mede bir derece vermeye kalkıyorlar, Avrupa dan 400 milyar Avro destek g&ouml;ren bir &uuml;lkeye bu desteği veriyorlar, T&uuml;rkiye gibi kendi ayakları &uuml;zerinde duran bir &uuml;lkeye de durağan diyor. Bu sefer, durağan da demediler. Ne yaptılar? Puanı ve notu d&uuml;ş&uuml;rd&uuml;ler. İstediğiniz kadar d&uuml;ş&uuml;r&uuml;n. T&uuml;rkiye nin ger&ccedil;eği bu değil. T&uuml;rkiye, yatırımlarına devam ediyor, kalkınmaya devam ediyor, y&uuml;kselmeye, g&uuml;&ccedil;lenmeye devam ediyor evelallah. Siz, T&uuml;rkiye nin ger&ccedil;eklerinden uzaksınız. Bunların cebine &uuml;&ccedil; beş kuruş ekstra para koy, istediğiniz notu al. Bunlar, b&ouml;yle. B&ouml;yle &ccedil;alışıyorlar. Talimatları zaten nereden aldıklarını da biliyoruz. Erdoğan, ger&ccedil;ekleri her zaman konuşmaya devam edeceklerini dile getirerek, Keşke, şu &uuml;lkede siyaset kendi i&ccedil;inde birlik, beraberlik ve b&uuml;t&uuml;nl&uuml;k halinde olsa da aynı hedefe beraber y&uuml;klense. Kimmiş, bunlar ya? Ger&ccedil;ek bu. dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz artık Demokrasi ve &Ouml;zg&uuml;rl&uuml;kleri Anma G&uuml;n&uuml; olarak d&uuml;n Milli G&uuml;venlik Kurulu toplantımızda h&uuml;k&uuml;mete tavsiye edilmiştir ve her 15 Temmuz artık şehitlerimizi, gazilerimizi anma g&uuml;n&uuml; olarak, o g&uuml;n tatil edilecektir. dedi.Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşunun T&uuml;rkiye nin notunu d&uuml;ş&uuml;rmesi konusunda, sanayici ve t&uuml;ccarlara &ccedil;ağrıda bulunarak, Siz de bir haykırın be... Ne &uuml;rettiğinizi, ne sattığınızı bilen siz değil misiniz? D&uuml;nya piyasalarında sizin malınızı, bu kredi derecelendirme kuruluşları mı satıyor? Bunlar mı sizin fabrikaları kuruyor? Size krediyi bunlar mı veriyor? &Ouml;yleyse dimdik durun. Her şeyden &ouml;nce siz T&uuml;rks&uuml;n&uuml;z, T&uuml;rk. T&uuml;rkiye Cumhuriyeti nin bir evladısınız bunu g&ouml;sterin. ifadesini kullandı. T&uuml;rkiye nin aynı T&uuml;rkiye olduğunu vurgulayan Erdoğan, notu verenlerin kafasındaki hesabın başka olduğunu bildirdi. Notun ekonomik verilere değil de siyasi saiklere dayalı olarak verildiğini dile getiren Erdoğan, i&ccedil; piyasada ve dış piyasalarda not d&uuml;ş&uuml;rmeden kaynaklanan ciddiye alınacak bir dalgalanmanın g&ouml;r&uuml;lmediğini bildirdi. Erdoğan, Bu kuruluşların işi &ccedil;obana hakaret olmasın da... Hani var ya bir fıkra yalancı &ccedil;obanın işi hani onun hikayesine d&ouml;nmeye başladı biz bunu yutmayacağız. T&uuml;rkiye ile ilgili o kadar &ccedil;ok yalan yanlış adımlar attılar ki kimse artık onları artık ciddiye almıyor. Bizim &ouml;l&ccedil;&uuml;m&uuml;z bu raporların kuruluşların &ouml;l&ccedil;&uuml;leri değil, biz reel ekonomiye bakıyoruz. &Uuml;retimi, istihdamı, ihracatı artıracak yatırımları artıracak markalaşmayı y&uuml;ksek teknolojiyi, kaliteyi teşvik edecek &ouml;nlemleri alıyoruz, almaya devam edeceğiz. dedi.- Kredi derecelendirme kuruluşu gelsin t&uuml;nelden ge&ccedil;sin Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim K&ouml;pr&uuml;lerinin a&ccedil;ıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, paralı ge&ccedil;işler başladığı andan itibaren her ikisinde de iki kat artış olduğuna değindi. 20 Aralık ta da Avrasya T&uuml;neli nin a&ccedil;ılacağını belirten Erdoğan, Kredi derecelendirme kuruluşlarına tavsiyem, buyursunlar gelsinler &ouml;zel misafirimiz olsunlar t&uuml;nelden ge&ccedil;iversinler. Onların tavsiyesi ile bunu yapmadık. Bu millet kendi iradesi ile kendi imkanları ile bunu yaptı. ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, &uuml;&ccedil; aşamalı bir plan hazırladıklarını belirterek, birinci aşamanın meclis kapanmadan hemen &ouml;nce g&ouml;r&uuml;ş&uuml;l&uuml;p kabul edildiğini s&ouml;yledi. &Ouml;zellikle geri kalmış b&ouml;lgelerdeki yatırımlara &ccedil;ok ciddi teşvikler i&ccedil;eren yerli ve yabancı yatırımcılara yeni destekler getiren bu d&uuml;zenlemeyi yenilerinin takip edeceğinin altını &ccedil;izen Erdoğan, ihracatta geriye gidişin durduğunu hatta yavaş da olsa yukarıya doğru bir y&uuml;kselişin başladığını g&ouml;rd&uuml;klerini belirti. - Rusya dan 60 bin turist geldi Erdoğan, turizmde de ciddi bir kıpırdanmanın başladığını belirterek, &ouml;zellikle Rusya dan charter seferlerinin başlaması ile hemen bir patlamayı getirdiğine işaret etti. Rusya dan bir ay i&ccedil;erisinde 60 bin turistin T&uuml;rkiye ye geldiğini, gelecek sezon i&ccedil;in de &ccedil;ok daha &uuml;mitli olduklarını ifade etti. Okulların a&ccedil;ılması, yaz tatilinin sona ermesi, kriz senaryolarının &ccedil;&ouml;kmesi ile piyasada yaşanan durgunluğun da ortadan kalkacağına inandığını vurgulayan Erdoğan, &uuml;lkesini, milletini seven ve &ccedil;ocuklarının geleceğini d&uuml;ş&uuml;nen herkesin ekonominin canlanmasına, &uuml;retimin, yatırımın, istihdamın artmasına destek vermesi gerektiğini dile getirdi. Herkesin aynı gemide olduğuna işaret eden Erdoğan, geminin bir tarafı su alırken diğer tarafındakilerin kendilerini g&uuml;vende hissetme imkanının olmayacağına dikkati &ccedil;ekti. Erdoğan, T&uuml;rkiye yi siyasi, sosyal, k&uuml;lt&uuml;rel, ekonomik, diplomatik her alanda hızlı kalkınma s&uuml;recine sokmak mecburiyetinde olduklarını belirtti.Erdoğan, 2016 nın ilk altı ayında y&uuml;zde 3,4 l&uuml;k b&uuml;y&uuml;me oranı elbette &ouml;nemlidir ama &uuml;lkemizin ger&ccedil;ek potansiyeli yanında hi&ccedil;bir şeydir. T&uuml;rkiye y&uuml;zde 5 in altında b&uuml;y&uuml;meyi hak eden bir &uuml;lke kesinlikle değildir. Bu oranı yakalamak kesinlikle elimizde. Hep birlikte &ccedil;alışır gayret g&ouml;sterirsek 2016 yı da kurtarırız. 2017 yi de tarihi bir sı&ccedil;rama yılı haline de d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rebiliriz. 2023 hedeflerine ulaşabilmemiz i&ccedil;in bunu başarmak zorundayız. Bu millete, bu &uuml;lkeye bu topraklara ecdadımıza ve daha &ouml;nemlisi gelecek nesillere borcumuzu ancak bu şekilde &ouml;deyebiliriz. ifadesini kullandı.Ge&ccedil;en hafta T&uuml;rkiye adına Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna gittiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, orada yaptığı konuşmada k&uuml;resel ve b&ouml;lgesel g&uuml;ndeme ilişkin g&ouml;r&uuml;şlerini dile getirdiğini aktardı. Genel Kurulda yaptığı konuşmada T&uuml;rkiye ile faaliyet g&ouml;steren bu noktada 193 &uuml;lkenin katıldığı oturumda FET&Ouml; tehdidini, Suriye krizini, Birleşmiş Milletler G&uuml;venlik Konseyinin yapısına ilişkin g&ouml;r&uuml;şlerini ifade ettiğini anlatan Erdoğan, konuşmalarının &ccedil;ok ilgi uyandırdığını bildirdi. Erdoğan, BM Genel Kurulunda D&uuml;nya 5 ten b&uuml;y&uuml;kt&uuml;r dediğini hatırlatarak, Birleşmiş Milletler yapısının kurulduğu g&uuml;nle aynı şekilde durmasının doğru olmadığını ifade ettiğine değindi.Birleşmiş Milletler G&uuml;venlik Konseyindeki 5 &uuml;yenin aynı inan&ccedil; d&uuml;nyasını temsil ettiğini vurgulayan Erdoğan, bunların &uuml;&ccedil; tanesinin Avrupa, birinin Asya, birinin de Amerika olmak &uuml;zere &uuml;&ccedil; kıtayı temsil eden &uuml;lke olduğuna işaret etti. Bu beş &uuml;lkeden birinin bir şeye hayır demesi durumunda Birleşmiş Milletler G&uuml;venlik Konseyinden bunun ge&ccedil;irilemediğine dikkati &ccedil;eken Erdoğan, adaletli olmadığını belirtti. Ge&ccedil;ici &uuml;yelerin bir h&uuml;km&uuml; olmadığına dikkati &ccedil;eken Erdoğan, ş&ouml;yle devam etti: İkinci D&uuml;nya Savaşı nda onlara verilmiş bir hak bu. Bunları kullanıyorlar. Şimdi bunların bizzat &ccedil;ıkıp demesi lazım ki, D&uuml;nya bu şartlarda yaşamıyor. 193 &uuml;lkenin de temsil yetkisine sahip olduğu bir BM G&uuml;venlik Konseyi kurmalıyız. Ne olabilir bu? Diyelim ki 20 &uuml;yeyse, 20 si de asil &uuml;ye olacak. Bu iki yılda bir değişebilir. Bunun 10 tanesi bir yıl g&ouml;rev yapar toplamda yine iki yıl yapacak. Bu şekilde değişmek suretiyle, 193 &uuml;lkenin 193 &uuml; de BM G&uuml;venlik Konseyinde daimi &uuml;ye olarak g&ouml;rev alır. Bu ne demektir her kıta kendini temsil eden &uuml;lkeleri BM G&uuml;venlik Konseyinde g&ouml;r&uuml;r. Her inan&ccedil; grubu, BM G&uuml;venlik Konseyinde kendini temsil eden &uuml;lkeler g&ouml;r&uuml;r. Şu anda BM G&uuml;venlik Konseyi nde daimi &uuml;yeler i&ccedil;erisinde M&uuml;sl&uuml;man olan bir tane &uuml;lke yok. D&uuml;nya da 1 milyar 700 milyon M&uuml;sl&uuml;man var. Orada halkının M&uuml;sl&uuml;man olduğu bir &uuml;lke olmadığı s&uuml;rece buna adalet var diyebilir miyim? Nitekim &ccedil;ıktığımda cesareti olanlar yanıma gelip, biz de aynı şeyi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yoruz diyor. Sadece halkı M&uuml;sl&uuml;man olanlar değil, diğerleri de aynı şeyi d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yor ama bir&ccedil;oğu sesini &ccedil;ıkaramıyor, korkuyor. Bakıyorsun şuradan, buradan oradan bağlı. Almanya, Hindistan ve Japonya nın daimi &uuml;ye olmak istediğinin altını &ccedil;izenErdoğan, Daimi &uuml;ye olmak istiyorsanız, hadi gelin y&uuml;klenelim, bu işi bitirelim. Ama yok sesleri &ccedil;ıkmıyor. Bizi zaten 5+1 le monte ediyor diyorlar. Ne yapıyorlar? Onlarla arada sırada bir g&ouml;r&uuml;ş&uuml;yorlar. B&ouml;yle bir durum var. dedi.- Yatıp kalkıp halka hakaret ettiği bir yerde iktidar nasıl değişecek? Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmaları &uuml;zerine yapılan değerlendirmelere değinerek, şu g&ouml;r&uuml;şlere yer verdi: Bakıyorum, &uuml;lkemizde bir siyasi parti genel başkanı, bu konuşmamız &uuml;zerine kalkıyor o da bir değerlendirme yapıyor. Ne diyor, biliyor musunuz? Bakın bu &ccedil;ok &ouml;nemli. Birleşmiş Milletlerde, d&uuml;nya liderlerine mi yoksa muhtarlara mı konuşuyorsun belli değil. Bilmiyor ki benim her muhtarım, kendi mahallesinin lideridir. Bilmiyor ki benim her muhtarım bir d&uuml;nya lideri seviyesinde bilgiye, birikime, kabiliyete, dirayete sahiptir &ccedil;&uuml;nk&uuml; se&ccedil;ilmiştir. Muhtarı k&uuml;&ccedil;&uuml;mseyen, halkı k&uuml;&ccedil;&uuml;mseyen, &uuml;lkesini k&uuml;&ccedil;&uuml;mseyen bir siyasi parti liderinin ne kendi partisine ne de bu millete hayrının dokunması m&uuml;mk&uuml;n m&uuml;d&uuml;r? Ondan sonra diyorlar ki 14 yıldır bu &uuml;lkede iktidar niye değişmiyor? Ana muhalefetin her g&uuml;n yatıp kalkıp halka hakaret ettiği, halkı ve temsilcilerini k&uuml;&ccedil;&uuml;msediği bir yerde iktidar nasıl değişecek? Kader, gayrete aşıktır derler. Bunlarda gayret yok ama kaderlerine isyan had safhada. Muhtarların her şeyi g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, duyduğunu ve en g&uuml;zel şekilde değerlendirdiğini belirten Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda biz 14 yıldır hitap ediyoruz ve Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna hitap etmekten nasibini almamış olan bir kişinin bu konudaki değerlendirmesini zaten kale almaya gerek yok ifadesini kullandı.Erdoğan, muhtarlara g&uuml;vendiğini, inandığını, onlarla birlikte olmaktan, y&uuml;r&uuml;mekten ve adının muhtarlarla anılmasından şeref duyduğunu bildirdi.Erdoğan, şunları kaydetti: 15 Temmuz artık Demokrasi ve &Ouml;zg&uuml;rl&uuml;kleri Anma G&uuml;n&uuml; olarak d&uuml;n Milli G&uuml;venlik Kurulu toplantımızda h&uuml;k&uuml;mete tavsiye edilmiştir ve her 15 Temmuz artık şehitlerimizi, gazilerimizi anma g&uuml;n&uuml; olarak, o g&uuml;n tatil edilecektir. - NotlarMuhtarlar Toplantısı na Fetullah&ccedil;ı Ter&ouml;r &Ouml;rg&uuml;t&uuml; n&uuml;n (FET&Ouml;) 15 Temmuz daki darbe girişime karşı koyduğu sırada şehit olan muhtarlar, Ali Anar ve Mete Sertbaş ile muhtar kardeşi şehit Erkan Yiğit in yakınları da katıldı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından konuk ettiği muhtarlarla birlikte &ouml;ğle yemeğine ge&ccedil;ti.Programa, İ&ccedil;işleri Bakanı S&uuml;leyman Soylu da katıldı.AA

Erdoğan: OHAL için 12 ay yetmeyebilir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "OHAL için 12 ay yetmeyebilir" dedi

Öne Çıkanlar