Erol Günaydın vefat etti

Kavuklu Hamdi den İsmail D&uuml;mb&uuml;ll&uuml; ye meddahlık geleneğinin son temsilcilerinden olan Erol G&uuml;naydın, sanat ve tiyatro tutkusuyla dolu bir hayatın ardından 79 yaşında hayata g&ouml;zlerini yumdu.Sayısız tiyatro oyununda, filmde ve dizide rol aldı G&uuml;naydın. Kimi zaman y&uuml;z&uuml;nde, g&ouml;renin i&ccedil;ini acıtan sıcak bir g&uuml;l&uuml;mseme oldu kimi zaman g&ouml;zyaşı...Bir d&ouml;nemin &ccedil;ocuklarının ilgiyle izlediği Ayı Yogi karakterine sesiyle can veren G&uuml;naydın, son nefesine kadar sahnede sevdiği gibi, sevgiyle olmaya devam etti...Kendisiyle yapılan s&ouml;yleşilerden oluşan İki Kalas Bir Heves adlı kitapta, İnsanlar hayatımın en b&uuml;y&uuml;k serveti. B&uuml;t&uuml;n gezdiğim yerdeki insanlara hep sevgiyle baktım, onlardan da sevgi g&ouml;rd&uuml;m. Kimseye kızamadım, herkese hak verdim. Belki bu sevgi dağıtımı beni &ccedil;ok mutlu ediyor. Bu sevgiyle belki bana hayat verdiler, nefes aldırdılar. Her zaman g&uuml;l&uuml;yorum, g&uuml;l&uuml;ms&uuml;yorum. N apayım... s&ouml;zc&uuml;kleriyle i&ccedil;inden taşan sevgiyi kelimelere d&ouml;ken G&uuml;naydın, hayata g&ouml;zlerini Trabzon un Ak&ccedil;aabat il&ccedil;esinde a&ccedil;tı.Galatasaray Lisesi nden mezun olduktan sonra profesyonel oyunculuk hayatına Papaz Ka&ccedil;tı oyunundaki rol&uuml;yle adım atan G&uuml;naydın, Fransız ekol&uuml;yle gelenekselliği birleştirerek, Halide Edip Adıvar ın unutulmaz eseri Sinekli Bakkal filminde Kız Tevfik tiplemesiyle zenne liği denedi. Yıllarca zenne olarak sahneye &ccedil;ıkan G&uuml;naydın, &ccedil;ocuk tiyatrosu kurup uzun seneler vatan toprağını karış karış dolaşarak halkı sanatla buluşturmaya &ccedil;alıştı.Kimi Akşehir de Nasrettin Hoca kimi Ramazan da meddah olarak g&ouml;rd&uuml; onu. Sanat&ccedil;ı, en sevilen diziler de filmlerde de rol aldı, k&uuml;&ccedil;&uuml;k rollerin b&uuml;y&uuml;k sanat&ccedil;ısı da oldu...Son yıllarda kendine &ouml;zg&uuml; hi&ccedil; de azımsanamayacak bir kitle edinen bir dizide, yatalak baba rol&uuml;yle izleyicinin g&ouml;nl&uuml;nde taht kuran G&uuml;naydın, bu rol&uuml; aslında biraz da mecburiyetten yatarak oynadı.G&uuml;naydın, rahatsızlığının etkisiyle y&uuml;r&uuml;mekte zorlanmaya başladığında aslında seyirciye, elde ettiği başarının ve sevginin ne kadar haklı bir başarı olduğunu da g&ouml;sterdi. Yattığı yerden sadece mimikleriyle oynayan Erol G&uuml;naydın, uzun s&uuml;re bu başarısıyla konuşuldu. Dizideki k&uuml;&ccedil;&uuml;k rol&uuml;n&uuml; &ouml;ylesine işledi, &ouml;ylesine s&uuml;sledi ki beyaz camın karşısındakilere vay be dedirtmeyi başardı.Ve g&uuml;nlerden bir g&uuml;n tiyatroya olan aşkı sorulan G&uuml;naydın, buna ş&ouml;yle cevap verdi: Tiyatroda beni en &ccedil;ok etkileyen, ahşaptır. &Ouml;yle g&uuml;zel ahşaptır ki mis gibi kokar. Tiyatroya ilk girdiğimde o kokuyu aldım. Dedim ki tevekkeli değil, ustalar, iki kalas bir heves derlerdi. İşte o kalasların kokusu sinmiş tiyatroya, benim hevesimle birleşmiş. O koku, hi&ccedil;bir yerde olmayan bir kokudur. Vazge&ccedil;emediğim budur. AA

Erol Günaydın vefat etti

Kavuklu Hamdi'den İsmail Dümbüllü'ye meddahlık geleneğinin son temsilcilerinden olan Erol Günaydın, sanat ve tiyatro tutkusuyla dolu bir hayatın ardından 79 yaşında hayata gözlerini yumdu

Öne Çıkanlar