Ferrari'sini Satan Bilge Sharma'dan, liderlik sırları
Ferrari'sini Satan Bilge Sharma, "Liderlik konuşma demek değildir. Liderlik, kollarınızı sıvayıp acilen işlere sarılmak demektir; mağdurlar her zaman için mazeret üretirler ama liderler sonuç geliştirirler." mesajı verdi
"Ferrari'sini Satan Bilge" kitabının yazarı kişisel gelişim uzmanı Robin Sharma, liderliğin konuşmak değil, kolları sıvayıp acilen işlere sarılmak olduğunu belirterek, "Mağdurlar her zaman için mazeret üretirler ama liderler sonuç geliştirirler. Bu sonuçların kalitesidir lideri yaratan" dedi.
Sharma, vizyonunu ve liderlik becerilerini güçlendirmek için kullandığı stratejilerini katılımcılarla paylaştı.
Liderliğin hizmet etmek olduğunu belirten Sharma, yaşanılan çağı "dramatik dikkatsizlik çağı" olarak adlandırdığını söyledi.
Sharma, iş adamlarının tek ortak özelliğinin birkaç şey üzerinde odaklanabilme olduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"Birkaç şeyi çok iyi yapabilme odağına sahip olmak dehanın en önemli unsurları arasında. Günümüzde insanların dikkatini dağıtan birçok unsur bulunuyor. Sizin dikkatinizi dağıtan güzellikler etrafınızda ama yaptığınız işe odaklanırsanız bunları görmezsiniz. Liderlik konuşma demek değildir. Liderlik, kollarınızı sıvayıp, acilen işlere sarılmak demektir. Liderlik etkidir. Mağdurlar her zaman için mazeret üretirler ama liderler sonuç geliştirirler. Bu sonuçların kalitesidir lideri yaratan. Örgütsel kibrin içine düşmek sonun başlangıcıdır. Siz bugün başarılı olsanız bile demelisiniz ki, 'Ben hala öğrenmek istiyorum'. Yani kendi kendinizi zorlamanız lazım. Bu çok önemli. Verimliliğinizi ikiye katlamak istiyorsanız günde 1 saat teknolojisiz yaşayacaksınız. Biz aşırı stimüle olmaktan rahatsız. Her şey sizin dikkatinizi dağıtıyor. Çünkü burada korku kimyasalını beyninize gönderiyorsunuz. Bu sizi tahrip ediyor ve kolektif dikkat bozukluğu semptomu yaşamaya başlıyoruz."
-"Negatif düşüncelerden uzaklaşma diyeti yapın"
Sharma, herkesin merak ettiği konunun cevabını anında görmek istediğini ancak bazı şeylerin sonucunu öğrenmenin zaman gerektirdiğini belirterek, sabırlı olunmasını tavsiye etti.
Bir kişinin mağdur mu lider mi olduğunun kullandığı dilden anlaşabildiğini dile getiren Sharma, "Günlük çalışmadaki kelimeler ve konuşmalarınız sizi ele veriyor. Başkalarının sizi izleyip dinlediğini düşünmeyebilirsiniz ama her dakika, her saniye yanınızdaki kişi, inanç sisteminizi ve karakterinizi kullandığınız kelimeler ve vücut dilinizle değerlendiriyor, yargılıyor. İnsanların çoğu konuşurken şikayet ediyor. İşte bu liderlik gücünüzü suçladığınız nesneye aktarıyorsunuz. Mazeret yarattığınız her an dünyaya diyorsunuz ki, 'Ben bir mağdurum. Elimde bu sorunu çözmek için bir liderlik gücü yok' diyorsunuz.
Dolayısıyla mazeret yarattığınız anda dünyaya da bu mesajı verirseniz, herhangi bir gücü kendinizde bulamazsınız. 'Ben mağdur değilim. Benim liderlik yükümlülüğümüz var' demelisiniz. Her iş onurludur. Her iş bir fark yaratır. İnsanlığa karşı sizin becerileriniz, kabiliyetlerinizi sergiler" değerlendirmesinde bulundu.
Sharma, artık pek çok insanın kendini güvende hissetmediği ve karşısındakini dinlemediği bir dünyada yaşandığını ifade ederek, "Bir kişi size güvenip, dinlemeye başladığında sizin ileri sürdüğünüz fikirleri benimser. Belki onlara bir imkan yaratmış olabilirsiniz. Çünkü bu olduğunda iki kişi arasında bir alan yaratılıyor" dedi.
İnsanların mazeretleri arasında vakit bulamamanın en önlerde geldiğini vurgulayan Sharma, ancak bundan yakınanların da vakitlerini boşa geçirdiklerini söyledi.
Sharma, değişim yaşanırken insanın kendini rahatsız hissettiğini, lider olmak için de bunun olması gerektiğini vurguladı.
Seçeneğin insanların elinde olduğunu ifade eden Sharma, "Mazeretlerinizi bugün bir tarafa bırakın, yeni fikirleri gündeme getirin. Bugün yeni bir şey yapıyorsunuz. Bunu her gün yaparsanız bunlar güçlenir. Negatif düşüncelerden uzaklaşma diyeti yapın. Bir gün ayırın kendinize o gün hiç bir mazeret üretmeyeceksiniz. Bunları uygulayın, pratik yapın. Şirketinize gittiğinizde bu kültürü çalışanlara da öğretin" diye konuştu.