"Yavaş şehrin" turizmi hızlandı
-
Cittaslow oluşumunun Türkiye'deki ilk üyesi Seferihisar'da, turizm hareketlendi.İzmir'in Seferihisar ilçesinde turist sayısı, ilçenin 2009 yılında yavaş şehir ağına katılmasıyla iki kat arttı
Şehirlerin yerel özelliklerinin korunmasını hedefleyen Cittaslow (Yavaş şehir) oluşumunun Türkiye'deki ilk üyesi Seferihisar'da, turizm hareketlendi.
Cittaslow'a 2009 yılında dahil olan ilçe, yerli ve yabancı turistlerin ilgini çekiyor. Yatak kapasitesinin iki kat arttığı ilçedeki konaklama tesislerinde doluluk yaşanıyor.
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Cittaslow'un, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaşam tarzını standartlaştırmasını ve yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için ortaya çıkmış bir kentler birliği olduğunu söyledi.
Küreselleşmenin yarattığı homojen mekanlardan biri olmak istemeyen, yerel kimliğini ve özelliklerini koruyarak dünya sahnesinde yer almak isteyen kasabaların ve kentlerin bu birliğe katıldığını aktaran Soyer, "Seferihisar yıkılıp yeniden yapılabilir ancak doğasını korumazsak tekrar ayağa kaldırılamaz" dedi.
Soyer, ilçenin 2009'da Cittaslow'a üyeliğiyle ulusal ve uluslararası tanınırlığının arttığını vurgulayarak, bu durumun gayrimenkul, arazi ve kira bedelleri ile esnaf gelirlerini en az üç kat artırdığını, böylece halkının yaşam kalitesinin yükseldiğini belirtti. Türkiye'nin ilk "yavaş şehri" olmanın turizmi hareketlendirdiğini aktaran Soyer, "Yerli ve yabancı konukların sayısı arttı. Eskiden Seferihisar denilince akla deprem ve mülteci gelirdi. Algı değişti. İlçenin son 30 yıldır yatak kapasitesi bin 500'dü. Bu sayı iki yılda yüzde 100'lük artışla 3 bine ulaştı. Yani turist sayısı da yüzde 100 arttı. Yatak kapasitesini gelecek iki yılda yine yüzde 100'lük artışla 6 bine çıkaracağız" diye konuştu.
Tunç Soyer, ABD ve Çin'den bazı yerleşim yerlerinin kardeş şehir olmak için kendilerine teklif sunduğuna dikkati çekerek, oralarda da bilinmenin gururunu yaşadıklarını anlattı.
- "Tarım alanları imara açılmayacak
İlçenin temel dinamiklerinin tarım ve turizm olduğunu, büyük bir mandalina bahçesi niteliğindeki Seferihsar'ın turizm açısından da olağanüstü potansiyeli bulunduğunu ifade eden Soyer, turizm ile ilgili planlamaları yaparken, kitle turizmine yönelik çok yıldızlı oteller kadar, Seferihisar halkını da işin içine alacak, yaşam kalitesini yükseltecek küçük ölçekli turizm modeline de önem verdiklerini kaydetti.
Belediye Başkanı Soyer, Seferihisarlıların turizmden gelir elde etmesi için projeler hazırladıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Küçük ölçekli turizm modelinde, doğrudan doğruya kentte yaşayan da işin içinde. Onların yaşam kalitesi artıyor. Seferihisar, Alaçatı olsun istemiyoruz. Alaçatılı kalmadı Alaçatı'da. Güzel paralar vererek İstanbullular, Ankaralılar aldı. Beş yıldızlı otellere karşı değilim. Hem çok yıldızlı hem de küçük pansiyon tarzı gelişmeyi dengelemek önemli. Küçük ölçekli turizmden daha çok medet umuyorum."
İlçenin 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planlarını yaptırdıklarını vurgulayan Soyer, planlarda temel kriterin Seferihisar'ın büyük bir mandalina bahçesi olarak kalması olduğunu söyledi.
Tunç Soyer, tarım arazilerinin imara açılmayacağını kaydederek, "Seferihisar mandalina bahçeleriyle biliniyor. İzmir'de Narlıdere'de de mandalina bahçeleri vardı. Bugün onları görmek mümkün değil. Biz böyle olmak istemiyoruz. Seferihisar bir mandalina bahçesi olarak kalmaya devam edecek" dedi.