Numan Kurtulmuş: Vekalet savaşlarında da bir sona gelindi
Kurtulmuş, "Vekalet savaşlarında da bir sona geldiğimizi bir kere daha söylemek isterim. Maşalarla savaş yapmak birilerinin işine geliyor ama her vekalet savaşının limitleri, sonu vardır" dedi
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "HDP'ye baskı yapıldığı için terör artıyor" görüşünün son derece yanlış, hatta sakıncalı bir değerlendirme olduğunu belirterek, "Teröre karşı mücadelede keşke HDP başından beri çok ciddi bir şekilde, kendisine oy verenlerin hayrına olacak şekilde durmayı başarsaydı, belki o zaman PKK'nın bu kadar yoğun bir terör saldırısı içinde olması mümkün olmazdı." dedi.
Kurtulmuş, CNN Türk'te katıldığı "Hafta Sonu" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Suriye'de ilk üç yılı iç savaş, ikinci üç yılı içinde vekalet savaşı olmak üzere devam eden bu sürecin, DEAŞ diye bir örgütünün kuvvetlenmesine vesile olduğunu söyledi.
İşgaller ve askeri müdahalelerin, artık sona erdirilmesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, "Bütün faktörleri bir tarafa bırakın, bir tek faktörü değiştirin, eğer Suriye'de halk demokratik yollarla rejimi değiştirebilme imkanını bulabilseydi yani Suriye'de işler bir demokrasi olsaydı, kuvvetle muhtemel ki Suriye'de iç savaş olmayacaktı." dedi.
Özellikle 1945-1990 arasındaki soğuk savaş döneminde bölgedeki bütün diktatörleri destekleyen ülkelerin çoğunun da Batı ülkeleri olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, Ortadoğu'da bir demokratik hayatın canlanması için uluslararası camianın destek olmak yerine, o demokratik hayatın ve milletin siyasal karar süreçlerine katılmasının önünü kesen siyasi diktatörlere destek olduğunu belirtti.
- "Vekalet savaşlarında da bir sona gelindi"
Dünya terörle ve göç meselesiyle mücadelede samimiyse, boş ve süslü lafların bırakılıp temel sorunların ortadan kalkması için görüş beyan etmesi ve siyaset geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Dünyada bir kaç yüz milyon insan zenginlik ve refah içinde olacak, Afrika, Asya, Ortadoğu ve Latin Amerika'da milyarlarca insan sefaletin pençesinde olacak, başlı başına bu bile terörün, göçmen krizlerinin ortaya çıkmasının kaynağıdır. Bu meseleler üzerine gidilemez, doğru çözümler bulunamazsa hem küresel terör hem de küresel göç meselesi başta Batılı ülkeler olmak üzere bütün dünyayı içine alacak büyük bir anafora doğru dönüşüyor.
Ayrıca vekalet savaşlarında da bir sona geldiğimizi bir kere daha söylemek isterim. Maşalarla savaş yapmak birilerinin işine geliyor ama her vekalet savaşının limitleri, sonu vardır. Ben Suriye, Irak'taki vekalet savaşının sona yaklaştığını görüyorum. Eğer burada bir çözüm bulunamazsa, büyük güçlerin, Amerika ve Rusya'nın karşılıklı bu sefer bir savaşın, üçüncü büyük savaşın eşiğine gelme riskiyle karşı karşıya kaldığını görüyorum.Bunun bir adım öncesindeyiz. Onun için Türkiye, özellikle Suriye'de bir çözüm sürecinin başlatılması için, masa başında Suriye halkına dayatılmış bir çözüm değil, bütün ilgili tarafların işin içinde olduğu, samimi ve açık bir görüşme sürecinden sonra halkın belirlediği bir demokrasi meselesinin, demokratik bir sistemin önünün açıldığı bir müzakerenin hem Suriye hem Ortadoğu hem de dünya barışını sağlayacak önemli bir adım olacağı kanaatindedir. Onun için hem Ruslarla hem ilgili diğer taraflarla Suriye meselesinin çözülmesi için çok yoğun müzakereler sürdürüyoruz."
- "Laf olsun diye yapılmış bir şey değildir"
Kurtulmuş, Suriye'nin toprak bütünlüğünü bozacak olan yeni gelişmeler olmaması için de Türkiye'nin Fırat Kalkanı operasyonu gibi operasyon yaptığını ifade ederek, "Bu operasyonun yapılması, laf olsun diye yapılmış bir şey değildir. Türkiye'nin ulusal güvenliğinin bir parçasıdır. İkinci, Suriye'nin kuzeyinde bir terör devletinin ilan edilmesinin önüne geçmektir. Eğer orada herhangi bir örgütün yani PYD'nin kontrolünde bir terör devleti ilan edilirse, bunun çok açık bir anlamı vardır; Suriye de Irak gibi üçe bölünecek demektir. Buna mani olmak gerekiyor, uluslararası camianın da buna mani olacak adımları atması gerekiyor." diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, herkesin bir araya geldiği ama herkesin ortak ve gerçekten bağımsız, güçlü bir Suriye oluşması için ortaya koyacağı perspektifin önemli olduğunu belirterek, "Siz sahada insanları zorlar, barış masasında onursuz bir barışa rıza göstermelerini sağlayabilirsiniz. Bunun adı barış olmaz. Bizim söylediğimiz onurlu bir barış, Suriye halkının istediği bir barış. Belki bunun için bir geçiş süreci öngörülebilir ama samimi olarak uluslararası camianın buna çalışması lazım. Yoksa Türkiye'nin, Rusya'nın, İran'ın istediği bir sonuç, Suriye'nin geleceği için halkın istediği bir sonuç olmaz." dedi.
Kurtulmuş, öncelikle Halep özelinden başlayarak, Suriye'deki savaşın, insanlık dramının sona erdirilmesi, ateşkesin sağlanması, ateşkes ile birlikte oralara insani yardımlar götürülerek, bir barış sürecinin önünün açılması gerektiğini dile getirdi.
- "HDP'ye baskı yapıldığı için terör artıyor görüşü..."
"Türkiye'nin atmakta olduğu adımlar, PKK ve PKK uzantılı terör eylemlerinin, saldırılarının artmasına mı neden oldu?" sorusu üzerine Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:
"Tırmandıran etki yaratmıyor. HDP, PYD, PKK...Zaten bunlar, muazzam bir saldırı sürecini başlattılar geçen sene temmuz ayından itibaren. Bir taraftan onlar, bir taraftan DEAŞ, bir taraftan irili ufaklı terör örgütleri. Yani herhangi bir şekilde Türkiye bu operasyonları yapmak zorunda niye kaldı? Kilis'i düşünün. Kilis'e sürekli roketler düşüyordu. Ayrıca sınır ötesinden sadece DEAŞ'ın değil, PYD vasıtasıyla PKK'nın da sınır ötesinden bir takım lojistik destekler sağlandığı çok aşikardı. Dolayısıyla Türkiye bunları önlemek için bu mücadeleyi başlattı.
HDP ile ilgili mesele ise; o son derece yanıltıcı olur. 'HDP'liler ile ilgili tutuklama oldu da ondan sonra terör yükseldi'. Bu son derece yanlış bir değerlendirme olur. Zaten terör ciddi bir şekilde yükseltilmişti. Biz HDP'nin, halkın oyunu alarak meclise gelmiş bir parti olarak Türkiye siyaseti için önemli bir parti olduğunu ve bu anlamda da şans olarak görülmesi gerektiğini ifade ettik. Arkasından da hep şunu söyledik; Bunun için de HDP terörle arasına bir mesafe koysun. Bir kere daha dönüp desinler ki; 'Artık sizin şu terör eylemlerini yapmanızı istemiyoruz. Çekilin biz sizden değiliz, bu halk sizden değildir. Bana oy veren halk, siz terör eylemi yapın, çoluğunun, çocuğunun evinin önünde çukur kazın, bomba koyun diye bize bu desteği vermedi.'. Ne olur bir kere şunu söyleyin. Maalesef HDP, bırakın terörle, bombayla arasına mesafe koymayı, söylenenler ortada. Şu anda bir kısmı gözaltına alınmış, tutuklanmış olan HDP milletvekillerinin söyledikleri ortada. Maalesef böylesine demokratik bir şans kullanılamadı, heba edildi. Bu anlamda HDP'liler, teröre yapmış oldukları destekler çerçevesinde, bunlar dolayısıyla gözaltına alındılar ve bir kısmı tutuklandı, birkaçı da serbest bırakıldı. Dolayısıyla bu yanlış bir yorumlama olur. Yani HDP'ye baskı yapıldığı için terör artıyor görüşü son derece yanlış ve hatta sakıncalı bir değerlendirmedir. Teröre karşı mücadelede keşke HDP başından beri çok ciddi bir şekilde, kendisine oy verenlerin hayrına olacak şekilde durmayı başarsaydı, belki o zaman PKK'nın bu kadar yoğun bir terör saldırısı içinde olması mümkün olmazdı."
- "Sözleri öyle olmakla birlikte parti terör eylemlerinden rahatsız değil"
En son terör saldırısını HDP'nin kınamasına ilişkin ise Kurtulmuş, "İsimlerini vermeyeyim ama bir taraftan bu kınamayı yapıyorsunuz, şu anda içeride olan milletvekillerinden bazısının 'Biz arkamızı dağa yasladık, dağdakiler size haddinizi bildirir' sözleri, bir başkasının, 'PKK sizi tükürüğüyle boğar' sözleri, ayrıca başkalarının teröristlerin cenazelerine gidip, taziyelerine katılmaları.. Bütün bunların hepsi, siz ne söylerseniz söyleyin ama partinin milletvekilleri, yöneticileri böylesine yanlışların içine düşerse bunun çok açık bir karşılığı var. Demek ki sözleri öyle olmakla birlikte parti terör eylemlerinden rahatsız değil, hatta bu eylemlerde öldürülen teröristlerin cenazesine sahip çıkacak kadar da bu işi benimsiyor anlamı çıkar." dedi.
Terörle mücadelenin, Türkiye'deki herkesin hassas olduğu bir konu olduğunu ifade eden Kurtulmuş, terörle mücadelede en fazla hassasiyeti de Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki halkın gösterdiğini, onun için terör örgütüyle, HDP ile arasına mesafe koyduğunu söyledi.
HDP'den beklentilerinin de bu şekilde olduğunu anlatan Kurtulmuş, "Koyun aranıza mesafeyi, yok sayın. PKK ile mücadelenin bir unsuru, meşru demokratik bir unsuru olarak parlamentonun içindesiniz, bu mücadeleye destek verin. Ama maalesef bunları yapamadılar." dedi.
AA