HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay oldu

Demirtaş, mektubunda, demokratik siyaset kanallarının neredeyse tümden kapatıldığını ileri sürerek, ancak ne olursa olsun HDP'nin demokratik siyasetten vazgeçmeyeceğini, siyasal sorunların çözümü için şiddet dışı yöntemlerde ısrar edeceğini belirtti.

Bugün ağırlıklı olarak Ortadoğu ve Afrika'da vahşet boyutlarına ulaşmış savaş-çatışma durumlarına tanıklık edildiğine dikkati çeken Demirtaş, "Maalesef ülkemizde de sınırlarımızın hemen ötesinde de bu acı tablo değişmiyor." ifadesini kullandı:

Barış çığlığı yükseltmenin barışı sağlamaya yetmediğini ifade eden Demirtaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Elbette 'barış, barış' demekten vazgeçmeyeceğiz. Ancak, bunu demekle sorumluluğumuzu tam olarak yerine getirmiş de sayılmayız. Bu nedenle tüm arkadaşlarımızın, parti yönetimimizin, kurumlarımızın ve bileşenlerimizin katkısı ve desteği ile somut bir 'Demokrasi ve Barış Mücadelesi Planı' hazırlanması gerekiyor. Bütün parti yapımızın, dostlarımızın, bileşenlerimizin bu planı sahiplenmesi ve hayata geçebilmesi için üstün bir gayret göstermesi gerekiyor. Siyasi sorumluluğumuz gereği içeride de olsak dışarıda da, bizler bu doğrultuda mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz."

"Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir beka sorunuyla karşı karşıya olduğu" iddialarına değinen Demirtaş, "Evet, ben de bu tespite katılıyorum. Ancak bu tehdit ve tehlikeden kurtulmanın 'başka bir yolu var' diyorum, başka bir seçenek, en gerçekçi, en ahlaki, tarihsel ve siyasi geçmişimize en uygun, en doğru seçenek." ifadesine yer verdi.

Demirtaş, bu planın, "Türkiye halkları"nın eşit birlikte yaşamını sağlayacak, ortak bir gelecek yaratmaya katkı sunacak, gerçekçi bir mücadele planı olacağına inandığını belirtti. Demirtaş, "İlgili tüm kesimleri önerilerimizi serinkanlılıkla ciddiyetle ele almaya, katkı sunmaya ve bu samimi, ülke ve toplum çıkarlarını aynı anda gözeten makul önerilere eleştiri ve görüşleriyle destek sunmaya çağırıyorum." ifadesini kullandı.

Türkiye toplumunun kahir ekseriyetinin, kendilerinden şiddet ortamını değiştirecek, demokrasi ve barış mücadelesini başarıya ulaştıracak bir misyon üstlenmelerini beklediğini öne süren Demirtaş, "Bu gerçeği göz ardı ederek siyaset yapamayız. Bütün sorunlarımızı bir planla çözemeyiz. Ama siyaseti normalleştirmeyi, mücadelelerin barışçıl, demokratik yollarla sürdürülebilmesinin kanallarını açmayı, Türkiye'yi içinde bulunduğu zor durumdan demokrasisini güçlendirerek çıkarmayı hedeflemeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Milletvekilliği düşürülen Figen Yüksekdağ'ın mektubunu da Serpil Kemalbay okudu.

Yüksekdağ, mektubunda, 16 Nisan'da yapılan halk oylamasına değinerek, "Mühürsüz pusulalarla Türkiye halklarının geleceğini mühürlediğini sananlar yanıldığını görecek, haklı çoğunluk yolunu çizecektir." ifadesini kullandı.

Milletvekilliği ile parti üyeliğinin "gasp edildiği"ni öne süren Yüksekdağ, "Partiye, halklarımıza, barış, emek, özgürlük davamıza karşı görevlerim kesintisiz devam ediyor." ifadesini kullandı.

Kongrede, mektupların okunmasının ardından oy kullanma işlemine geçildi.

SERPİL KEMALBAY KİMDİR?

İstanbul 1. Bölge milletvekili adayı emek ve kadın hareketi aktivisti Serpil Kemalbay, Ortaokul eğitimini Ardahan’da aldı. 1978 yılında ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etmek zorunda kalan Kemalbay, 12 Eylül döneminde İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği’nde okudu.

Üniversite öğreniminin ardından ev işçileri sendikası olan İMECE Kadın Dayanışma Derneği’nin kuruluşunda görev aldı.

Kemalbay 2007’de güvencesiz işçilerin örgütlenmesi ve hakları için çalışan BATİS’in (Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası) İstanbul ve Trakya’da kurulması için de çalıştı. Sendikalarda işgüvenliği ve işçi sağlığı üzerine, özellikle kadın işçilerin hakları konusunda danışmanlık yaptı.

Kemalbay, 7 Haziran seçiminde HDP’nin İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayı oldu.

Kemalbay HDP MYK’da Çalışma Yaşamı, Emek ve Sendikal İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı.