İBRANAMEYE IMZA ATMANIZ ALACAĞINIZI ZAYI ETMEZ... Ben 2009- 2014 arası çalıştığım işyerinden “Eleman fazlalığı var” diye çıkarıldım ve “Bütün haklarımı aldım, ileride bir sorun çıkarmayacağım” diye de imza attırdılar. Ancak bana hiçbir ödeme yapılmadı. İmza attığım için haklarımı alamaz mıyım? Yeliz İşler Yeliz Hanım, imzaladığınız belge sanırım “ibraname” olmalı. Ben de ibraname imzaladığınız düşüncesiyle size cevap vereceğim. İbraname, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 132. maddesinde düzenlenmiş olup, 420. maddesinde işçi-işveren ilişkisiyle sınırlı olarak ibraname sözleşmesine yer verilmiştir. Yeni Borçlar Kanunu’nda yer verilen düzenleme uyarınca, işçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin; -Yazılı olması, -İbra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, -İbra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, -Ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığı ile yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüz olup, banka aracılığıyla ödeme ve akabinde ibra imzalanmışsa ödeme miktarı kadar kısmı makbuz sayılacak, ibraname yine geçersiz sayılacaktır. Görüldüğü üzere işveren, altında imzanız olan ibranameyi işten çıkmanızdan bir ay sonraki tarihte almalıydı ve ödemenizi de banka aracılığıyla yapmalıydı. Şimdi bunları yapmadığı için ibranameniz geçersiz. Size tavsiyem, işverene noterden ödeme yapması için önce ihtarname gönderin, ihtarnamede verdiğiniz süre içinde ödemezse de iş mahkemesinde alacak davası açın. Paranızı hem de faiziyle alırsınız. ÖRNEK YARGI KARARI T.C. Y A R G I T A YDOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ Esas: 2009/7492 Karar: 2011/7308 Tarih: 17.03.2011 “Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR. Yerel mahkeme, davanın reddine KARAR VERMİŞTİR... İbranameyle ilgili olarak daha önemli bir düzenleme, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 420. maddesinde YER ALMIŞTIR. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan sözü edilen hükme göre “İşçinin işverenden alacağına ilişkin ibra sözleşmesinin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla YAPILMASI ŞARTTIR. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin OLARAK HÜKÜMSÜZDÜR. Hakkın gerçek tutarda ödendiğini ihtiva etmeyen ibra sözleşmeleri veya ibra beyanını muhtevi diğer ödeme belgeleri, içerdikleri miktarla sınırlı olarak MAKBUZ HÜKMÜNDEDİR. Bu halde dahi, ödemelerin banka aracılığıyla yapılmış OLMASI ZORUNLUDUR. İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, destekten yoksun kalanlarla işçinin diğer yakınlarının isteyebilecekleri dahil, hizmet sözleşmesinden doğan bütün tazminat alacaklarına da uygulanır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.03.2011 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.