Yunanistan için bir seçenek var mı?

IMF-D&uuml;nya Bankası yıllık toplantıları sırasında Yunan Maliye Bakanı nı dinleme fırsatı bulduk. &Uuml;&ccedil; y&uuml;z kişiye verilen bir yemekte bir maliye bakanının s&ouml;yleyecekleri elbette sınırlı. Bu &ccedil;eşit konuşmalardan haber değeri olabilecek bir şeyler &ccedil;ıkarmak olanaksız. Ama, konuşmanın sonundaki soru-cevap b&ouml;l&uuml;m&uuml; &ccedil;ok daha ilgin&ccedil; oluyor.Yunan Maliye Bakanı Yunanistan ın Euro da kalmaktan başka bir se&ccedil;eneği olmadığını vurguladı. Avrupa Birliği nin ise Yunanistan ı bir g&uuml;nah ke&ccedil;isi gibi g&ouml;stermesinden rahatsızlık duyduklarını belirtti. Yunanistan ekonomisinin normale d&ouml;nmesi i&ccedil;in gereken her şeyi yaptıklarını s&ouml;yledi. Buraya kadar her şey g&uuml;zel. KISIR D&Ouml;NG&Uuml;Konuşmanın sonunda &uuml;&ccedil; soru soruldu:1. Yunanistan ekonomisinin b&uuml;y&uuml;mesi nereden gelecek?2. Yunan bankalarına sermaye yardımı nasıl verilecek?3. Alınan &ouml;nlemler yeterli olabilir mi?Bakan cevaplara sondan başladı. Yunanistan ekonomisinin son &uuml;&ccedil; yılda y&uuml;zde 12 den fazla k&uuml;&ccedil;&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nden s&ouml;z etti. Bunun b&ouml;yle devam edemeyeceğini vurguladı. Demokratik bir rejim i&ccedil;inde daha fazlasının yapılmasının pek m&uuml;mk&uuml;n olmadığını s&ouml;yledi. Konuşmadan, artık bizden daha fazlasını istemeyin demek istediğini anlamak &ccedil;ok zor değildi.Ger&ccedil;ekten de, Yunanistan ekonomisi k&uuml;&ccedil;&uuml;ld&uuml;ğ&uuml; s&uuml;rece, kemer sıkma politikalarıyla ne b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ığının milli gelire oranını d&uuml;ş&uuml;rmek ne de bor&ccedil;/milli gelir oranını d&uuml;ş&uuml;rmek m&uuml;mk&uuml;n değil. İşin matematiği tutmuyor. Bug&uuml;n y&uuml;zde 150 olan bor&ccedil;/milli gelir oranı t&uuml;m kemer sıkma politikalarına rağmen gelecek yıl y&uuml;zde 1 70 in &uuml;zerinde olabilir. Bor&ccedil; dinamiği b&ouml;yle olunca, Yunanistan ın piyasalardan bor&ccedil;lanabilme kabiliyetine ulaşabilmesi de s&ouml;z konusu olamaz. Bakan ın da dediği gibi, bir kısır d&ouml;ng&uuml; s&ouml;z konusu. Bu deyimi konuşmasında &ccedil;ok sık kullandı.&Ccedil;&ouml;z&uuml;m, d&ouml;n&uuml;p dolaşıp birinci sorunun cevabına geliyor. Bakan &ouml;nce bankaların sermayelendirmesine değindi. Likidite a&ccedil;ısından bir sorun olmadığını, &ccedil;&uuml;nk&uuml; Yunan bankalarının Euro sisteminin bir par&ccedil;ası olmasından dolayı Avrupa Merkez Bankası nın (ECB) şemsiyesi altında olduğunu vurguladı. Ge&ccedil;enlerde ECB Başkanı nın bir demecine atıf yaparak ECB Yunan bankalarına ihtiya&ccedil;ları kadar likidite vermeye devam edecek dedi. Yunan bankalarına ek sermaye verilecek dedi. Ama, devlet bankalara ek sermaye yardımı yaparken, bankaların &ouml;zel sekt&ouml;r elinde kalacağını vurguladı. ŞİMDİ Mİ DAHA SONRA MI?B&uuml;y&uuml;me nereden gelecek? Yunan Maliye Bakanı bu konuda, doyurucu olmasını bırakın, hi&ccedil;bir şey s&ouml;yleyemedi. Birka&ccedil; teşvikten s&ouml;z etti. Yunanistan ekonomisinde t&uuml;ketim ve yatırımların nasıl canlanacağı konusuna dahi girmedi. Halbuki, Yunanistan ın geleceği bu sorunun yanıtında yatıyordu.Yunanistan &ccedil;aresiz bir g&ouml;r&uuml;nt&uuml; verirken, Almanların kızgın olduğu g&ouml;ze &ccedil;arpıyor. Eski Bundesbank (Almanya Merkez Bankası) Başkanı ve istifa edene kadar ECB Başkanlığı i&ccedil;in &ouml;nde giden aday olan Axel Weber ile konuştuğunuzda Almanya nın aldatılmış hissettiğini anlıyorsunuz. Ge&ccedil;enlerde ECB nin İdare Komitesi &uuml;yeliğinden istifa eden eski Bundesbank &uuml;yesi J&uuml;rgen Stark ile konuştuğunuzda Yunanistan ın her t&uuml;rl&uuml; cezayı &ouml;demeyi hak ettiğini d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; g&ouml;r&uuml;yorsunuz. Almanlar kızgın ve yumuşamaya niyetli değil gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yorlar.Yunanistan ekonomisini &ccedil;ok yakından tanıyan eski IMF &ccedil;alışanı Miranda Xafa ise galiba en doğru teşhisi koyanlardandı. Yunanistan ın se&ccedil;eneği daraldı, ama var: şimdi mi yoksa daha sonra mı temerr&uuml;tte d&uuml;şmek (default).