Haftadan kalanlar

Hafta i&ccedil;inde gelişen ancak sizlere yansıtma fırsatını bulamadığım olaylardan bazılarına bir cumartesi g&uuml;n&uuml;n&uuml;n rahatlığı i&ccedil;inde kısaca değinmek istiyorum. *** Yunanistan&rsquo;da yaşanan krizin olumlu sonu&ccedil;larından biri de kamu iletişimindeki şeffaflık ve hesap verilebilirlik uygulamalarında g&ouml;zleniyor. Ge&ccedil;mişte şeffaf bir y&ouml;netime sahip olamamaktan dolayı başlarına &ccedil;ok iş gelmiş. &Ouml;zellikle makro b&uuml;y&uuml;kl&uuml;klere ilişkin verilerde bilin&ccedil;li yapılan ve &uuml;lkeyi g&uuml;&ccedil; durumda bırakan yanıltıcı d&uuml;zeltmeler yanında alınan bir&ccedil;ok karardan halkın haberi olmamış. Şimdi durumu değiştiriyorlar. Ekonomi konusunda başbakan da dahil olmak &uuml;zere bakanların imzaladıkları t&uuml;m onayları internet sitelerinde yayınlama kararı almışlar. Dikkatinizi &ccedil;ekerim, bunlar onaylar. Kamu y&ouml;netişimi a&ccedil;ısından olumlu bir adım. Darısı bizim başımıza. ***Singapur&rsquo;un siyasi rejimi ilgin&ccedil;. Demokratik bir &uuml;lke gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor ama değil. Doğal kaynakları hemem hemen yok gibi. Değişik etnik k&ouml;kenleri olan n&uuml;fusun b&uuml;y&uuml;k b&ouml;l&uuml;m&uuml; &ccedil;alışan orta sınıftan oluşuyor. New York Times yazarlarından Thomas Friedman ge&ccedil;en haftaki &ldquo;Singapur&rsquo;daki ciddiyet&rdquo; başlıklı yazısında, bu &uuml;lkenin eğitime verdiği &ouml;neme değiniyordu. İlgimi &ccedil;eken, d&uuml;nyada en iyi uygulamaları bulup bunu &uuml;lkeye ya da kurumlarına tatbik etmeyi tanımlayan eklektisizm yaklaşımını benimsemeleri. Bunun yanında sorunların &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml;ne teorik değil pragmatik bir yol &ccedil;iziyorlar. Bu bağlamda kamu y&ouml;netişimine &ouml;nem veriyorlar. &Uuml;st d&uuml;zey kamu y&ouml;neticilerinden bir&ccedil;oğu Harvard &Uuml;niversitesi mezunuymuş. Kamu sekt&ouml;r&uuml; y&ouml;neticilerinin &uuml;cretleri &ouml;zel sekt&ouml;rde &ouml;denenlere eşit tutulup, yıllık primleri ise milli gelirin b&uuml;y&uuml;me oranına bağlanmış. Singapur&rsquo;daki yolsuzluğun &ccedil;ok d&uuml;ş&uuml;k d&uuml;zeylerde bulunmasının, bu yaklaşımın bir sonucu olduğu kesin. ***Banka dışı finansal kesime &ldquo;g&ouml;lge bankacılık&rdquo; deniyor. Bunların kapsamına hedge fonlar, sigorta şirketleri, menkul değerler &uuml;zerinden işlem yapanlar, yatırım fonları gibi finansal kuruluşlar giriyor. New York Yerel Merkez Bankası&rsquo;nın yaptığı bir araştırma, ABD&rsquo;de g&ouml;lge bankacılık yapan kurumların toplam varlıklarının 16 trilyon dolar d&uuml;zeyinde olduğunu saptamış. G&ouml;lge bankacılık i&ccedil;inde hedge fonların b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğ&uuml; sadece 2 trilyon dolar. Bankacılık sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n toplam aktiflerinin 13 trilyon dolar olduğu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;l&uuml;rse finans sisteminin bu &ldquo;g&ouml;lge b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml;n&rdquo; &ouml;nemi daha a&ccedil;ık bir bi&ccedil;imde ortaya &ccedil;ıkıyor. Bazı g&ouml;zlemciler kayıt i&ccedil;ine girmekten pek hoşlanmayan g&ouml;lge bankacılık kurumlarının gelecekteki finansal krizlerin nedeni olacağını ileri s&uuml;r&uuml;yorlar. Bu kuruluşlar i&ccedil;in neler yapıldı ya da yapılacak diye sorduğunuzda ne yazık ki doyurucu yanıtlar alamıyorsunuz. *** IMF&rsquo;nin T&uuml;rkiye Masası Şefi Lewis, &ldquo;T&uuml;rkiye&rsquo;nin kredi notunun en kısa s&uuml;rede artmasını bekliyorum&rdquo; demiş. Bu s&ouml;ylemden iki sonu&ccedil; &ccedil;ıkarabiliriz. Birincisi, IMF&rsquo;nin not konusundaki desteğini g&ouml;rmek sevindirici. İkincisi, IMF bu işi bilir kısa bir s&uuml;re i&ccedil;inde not artışı bekleyin.