İhracatçıların 2015 yılı beklentileri

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Y&ouml;netim Kurulu Başkanı H&uuml;seyin Doğan, T&uuml;rkiye nin 2023 hedeflerine ulaşmak i&ccedil;in her sene y&uuml;zde 5 civarı b&uuml;y&uuml;meyi başarması gerektiğini belirterek, Bu hedeften uzaklaşmamamız gerektiğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum dedi.2014 &uuml; değerlendiren ve gelecek yıla ilişkin beklentilerini paylaşan Doğan, T&uuml;rkiye de istikrarlı yapıyı olumsuz etkileyen her dinamiğin negatif olduğunu, d&ouml;vizin &ccedil;ok y&uuml;kselmesi veya d&uuml;şmesini de arzu etmediklerini anlattıDoğan, perakende sekt&ouml;r&uuml;nde kiraların ve &uuml;r&uuml;n maliyetini oluşturan ithalata dayalı malların &ouml;nemli bir kısmının d&ouml;vizle &ouml;dendiğine işaret ederek, Burada d&ouml;viz riskinin olabildiğince azaltılması esastır. Bu kadar d&ouml;viz ve kur riskini taşımıyor olmamız gerekir. T&uuml;rkiye deki dinamiklerden oluşan yapıların d&ouml;vizle tahrip edilmemesi temel talebimiz diye konuştu.Doğan, T&uuml;rkiye gibi istikrarlı b&uuml;y&uuml;yen, kendi kimliğini, kendi ekonomisini geliştiren bir &uuml;lkenin artık &uuml;lkesinde kendi parasını ve kendi enstr&uuml;manlarını kullanmasının &ccedil;ok &ouml;nemli bir unsur olduğunun altını &ccedil;izdi.İş alemi olarak faizin y&uuml;ksekliğini doğru bir unsur olarak g&ouml;rmediklerini vurgulayan Doğan, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: Keşke faiz &ccedil;ok daha d&uuml;ş&uuml;k olsa. Faizin d&uuml;ş&uuml;k olması ekonominin dinamiklerinin &ccedil;ok daha canlı gelişmesi demek. Ekonomide faiz d&uuml;şerse yatırımlar doğal olarak artar. Ekonominin kendi i&ccedil;erisinde bu enstr&uuml;manlarla bir dengeye oturduğunu biliyoruz. Dolayısıyla arzu ederiz ki faiz d&uuml;şs&uuml;n. Ama faizi d&uuml;ş&uuml;recek unsurları bence geliştirmek ve tamamlamak gerekir. Tek başına faiz d&uuml;şs&uuml;n talebi, diğer dengelerin yerleşmediği bir noktada haklı olmaz ve faizleri d&uuml;ş&uuml;rmeniz de s&ouml;z konusu olmaz. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde faizin bir miktar daha aşağı doğru bir y&ouml;n i&ccedil;erisinde olacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Doğan, son 2-3 yıl i&ccedil;inde, &ccedil;evre &uuml;lkelerin b&uuml;y&uuml;k sıkıntılar yaşadığını, ancak T&uuml;rkiye nin parlayan bir yıldız olma &ouml;zelliğine devam ettiğini belirterek, Coğrafyada savaş ortamının gelişiyor olması T&uuml;rkiye nin risklerinden bir tanesi. &Ccedil;&ouml;z&uuml;m s&uuml;recinin birlik ve b&uuml;t&uuml;nl&uuml;k i&ccedil;erisinde tamamlanması da T&uuml;rkiye i&ccedil;in &ouml;nem arz ediyor. Bunların olmaması durumunu risk fakt&ouml;r&uuml; olarak g&ouml;r&uuml;yorum değerlendirmesinde bulundu.T&uuml;rkiye de 2014 yıl sonunda b&uuml;y&uuml;menin y&uuml;zde 2,5 - 3 bandında yer alacağını &ouml;ng&ouml;ren BMD Y&ouml;netim Kurulu Başkanı Doğan, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle tamamladı: Coğrafyadaki b&uuml;t&uuml;n olumsuzluklara rağmen T&uuml;rkiye nin b&uuml;y&uuml;mesini yapmış olmayı &ouml;nemsiyorum. Ama hepimiz &ccedil;ok iyi biliyoruz ki 2023 hedeflerinin ger&ccedil;ekleştirilmesi daha y&uuml;ksek bir b&uuml;y&uuml;menin yakalanmasıyla m&uuml;mk&uuml;n olabilir. 2023 e kadar her sene y&uuml;zde 5 civarı b&uuml;y&uuml;meyi başarmamız lazım. Bunun kolay olmadığını bilmekle birlikte bu hedeften uzaklaşmamamız gerektiğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Mesele sadece b&uuml;y&uuml;medeki artış değil, i&ccedil; talep veya başka enst&uuml;rmanlarla b&uuml;y&uuml;meyi kısa vadeli yapabilirsiniz ama bunun &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki yıllarda negatif tarafları olabilir. Onun i&ccedil;in bizim arzu ettiğimiz istikrarlı b&uuml;y&uuml;menin s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilmesidir. Bu y&uuml;zden T&uuml;rkiye nin b&uuml;y&uuml;me hedefini yakalaması i&ccedil;in &ccedil;ok yoğun &ccedil;alışması gerektiğine inanıyorum. T&uuml;rkiye nin Avrupa Birliği ne (AB) ihracatı 2015 te y&uuml;zde 5-10 arasında artacak İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracat&ccedil;ıları Birliği (İHKİB) Y&ouml;netim Kurulu Başkanı Hikmet Tanrıverdi de olası bir faiz artışının sanayi a&ccedil;ısından ciddi bir sıkıntı olacağını belirterek, Faiz artışı bizim i&ccedil;in maliyet artışı demektir. Maliyet artışı da doğal olarak rekabet g&uuml;c&uuml;n&uuml;z&uuml; zayıflatır. O anlamda faiz artışının olumsuz etkisi olacağını ve d&uuml;nya şartlarında bir faiz oranının oluşması gerektiğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum dedi.T&uuml;rkiye nin Avrupa Birliği ne (AB) ihracatının 2015 yılında y&uuml;zde 5 ila y&uuml;zde 10 arasında artacağını &ouml;ng&ouml;ren Tanrıverdi, Avrupa pazarında bir&ccedil;ok &uuml;r&uuml;n gamında &ccedil;ok fazla pazar payına sahip değiliz. Buradaki rekabet şartlarının pozitife d&ouml;nd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; g&ouml;rebiliriz. Konfeksiyon alanında ihracat&ccedil;ılarımız bir&ccedil;ok &uuml;lkeden daha iyi şartlarda &uuml;retim yapıyorlar ancak bu durum maliyetleri artırdığı i&ccedil;in daha pahalı oluyor. Bunun karşılığını alabilirsek ihracatımızın artmamasında bir sebep g&ouml;rm&uuml;yorum değerlendirmesinde bulundu.Tanrıverdi, T&uuml;rkiye de g&uuml;mr&uuml;k ve diğer ihracatı etkileyen işlerde &ccedil;ok hızlı kararlar verildiğini dile getirerek, Her ne kadar g&uuml;mr&uuml;klerimiz oturdu, elektronik ortama ge&ccedil;tiyse de hızlı &ccedil;ıkış noktasında sıkıntılarımız var. Bir&ccedil;ok firmamızın &uuml;r&uuml;nleri g&uuml;mr&uuml;kte kırmızı hat ta d&uuml;ş&uuml;yor. Neticede siz malı satmışsınız ve malı &uuml;lkeden &ccedil;ıkartacaksınız. İthalatta her t&uuml;rl&uuml; problem olabilir ama ihracatın en hızlı şekilde ger&ccedil;ekleştirilmesi gerekir diye konuştu.Her kurulan yeni d&uuml;zenin işi biraz daha yavaşlattığını savunan Tanrıverdi, son aylarda ihracat d&uuml;ş&uuml;ş&uuml;ndeki etkenlerden birinin de bu durum olduğunu vurguladı.İhracat&ccedil;ının &ccedil;ok hızlı hareket edebilecek imkanlara sahip olması gerektiğine işaret eden Tanrıverdi, Eğer bu ger&ccedil;ekleşirse &ccedil;ok hızlı b&uuml;y&uuml;yebiliriz. Ama burada b&uuml;rokrasiyle uğraşırsak ciddi şekilde sorunlar yaşarız ve bu t&uuml;r engellerle 2023 hedefine ulaşmamız zor olur uyarısında bulundu.Tanrıverdi, T&uuml;rkiye nin 2015 yılında y&uuml;zde 5 in &uuml;zerinde b&uuml;y&uuml;mesi hedefini desteklediklerini ve y&uuml;zde 4-5 arası b&uuml;y&uuml;me beklediklerini dile getirerek, Şu anki faiz oranlarına yakın oranların olacağını &ouml;ng&ouml;r&uuml;yorum. Doların avro karşısında g&uuml;&ccedil;lenmesini beklediğim i&ccedil;in gelecek yıl sonunda doların TL karşısında 2,70 civarında olacağını tahmin ediyorum ifadelerini kullandı. 2015 beklentimiz faizlerin d&uuml;şmesi y&ouml;n&uuml;nde T&uuml;rkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Y&ouml;netim Kurulu Başkanı H&uuml;seyin &Ccedil;etin ise T&uuml;rk parasının değer kaybetmesiyle birlikte ihracatlarının arttığını belirterek, yurt dışında mal sattıkları para birimlerinin değerinin kendileri i&ccedil;in &ccedil;ok &ouml;nemli olduğuna dikkati &ccedil;ekti.&Ccedil;etin, &ouml;zellikle rubledeki azalışın sekt&ouml;r &uuml;zerinde ciddi sıkıntı yarattığını anlatarak, Rublenin d&uuml;ş&uuml;k olması, &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemlerde, Rusya ya olan ihracatımızdaki y&uuml;zde 11 d&uuml;ş&uuml;ş&uuml; artıracak. Bug&uuml;n İtalya nın Rusya ya olan ihracatının minimum y&uuml;zde 40 d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; g&ouml;r&uuml;yoruz. İtalya ya kıyasla d&uuml;ş&uuml;ş&uuml;m&uuml;z&uuml;n y&uuml;zde 11 olması bizim i&ccedil;in b&uuml;y&uuml;k bir avantaj diye konuştu.Dolar/TL nin bu bantta gitmesinin ve 2 nin altının d&uuml;şmemesinin perakende sekt&ouml;r&uuml; i&ccedil;in olumlu olduğunu vurgulayan &Ccedil;etin, Faizlerin, &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki yıl d&uuml;şmesini bekliyoruz. Şu anda faizler sanayici i&ccedil;in &ccedil;ok y&uuml;ksek. Faizlerin d&uuml;şmesiyle birlikte sanayici krediye &ccedil;ok daha rahat ulaşabilecek ve &uuml;retim a&ccedil;ısından rahatlayacağı i&ccedil;in ihracata da olumlu yansıyacaktır. Bizim 2015 beklentimiz ise faizlerin d&uuml;şmesi y&ouml;n&uuml;nde ifadelerini kullandı.B&uuml;y&uuml;menin ihracata bağlı olarak artmasını &ouml;ng&ouml;ren &Ccedil;etin, Sanayicinin kapasite kullanım oranlarının artması demek &uuml;lkenin b&uuml;y&uuml;mesi anlamına geliyor. Bunun olumlu y&ouml;nde olacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. Ayakkabı sekt&ouml;r&uuml;nde AB ye olan ihracatın hızla artacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. &Ouml;zellikle Almanya, İtalya, İngiltere, Fransa... &Ccedil;etin, ihracat&ccedil;ının malı d&ouml;vizle satması nedeniyle d&ouml;vizdeki y&uuml;kselişin olumsuzluk yaratmadığını kaydederek, D&ouml;viz alıp d&ouml;viz verdiği i&ccedil;in herhangi bir sıkıntı yaratmıyor. TL bazında da karşı tarafa bor&ccedil;lanma yapsa bu karına artış olarak yansıyor, sanayici burda daha kazan&ccedil;lı &ccedil;ıkıyor. Petrol fiyatlarındaki d&uuml;ş&uuml;ş, hammaddemiz olması nedeniyle gelecek yıla pozitif yansıyacak. B&ouml;ylece, d&uuml;nya ayakkabı ticaretinden her ge&ccedil;en g&uuml;n daha fazla pay alabiliriz a&ccedil;ıklamasında bulundu.&Ouml;zellikle Arap &uuml;lkelerinde T&uuml;rk ayakkabılarının marka haline geldiğine dikkati &ccedil;eken &Ccedil;etin, konuşmasını ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: Bunun daha &ccedil;ok yerleşeceğini ve &ouml;n plana &ccedil;ıkacağını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum. &Ccedil;in i kendimize rakip olarak g&ouml;rm&uuml;yoruz. Bizim &uuml;retim tesislerimizde &ccedil;ıkan &uuml;r&uuml;nle &Ccedil;in in &uuml;retim tesislerinde &ccedil;ıkan &uuml;r&uuml;n aynı değil. Tam tersine biz İtalya yı kendimize rakip olarak g&ouml;r&uuml;yoruz. Ayrıca, İtalya nın T&uuml;rkiye den bir korkusu var; ayakkabı sekt&ouml;r&uuml;nde 10 yıl sonra trend ve Ar-Ge de İtalya yı ge&ccedil;eceğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorlar. Biz de bununla ilgili gerekli &ccedil;alışmaları yapıyoruz. Katma değeri y&uuml;ksek &uuml;r&uuml;nler &uuml;retip d&uuml;nyada &uuml;st segment &uuml;r&uuml;nlerle yarışıyoruz. Biz &Ccedil;in in &uuml;rettiği ayakkabı kategorisinde zaten d&uuml;nya piyasasında yer almak istemiyoruz. Halkımız son d&ouml;nemlerde yaşanan (zehirli ayakkabı) olayla birlikte &uuml;r&uuml;n&uuml;n kalitesine ve sağlıklı olmasına &ccedil;ok &ouml;zen g&ouml;steriyor. Bu olayın kısa zamanda yansımalarını g&ouml;receğiz. İthalat &ccedil;ok hızlı bir iniş trendine girdi ve &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemlerde de bu oran artacak. İthalatın y&uuml;zde 40 d&uuml;şeceğine inanıyoruz. T&uuml;rkiye hem i&ccedil; hem dış talebi karşılayabilecek yapıya sahip. &Ccedil;etin, Irak ın kendileri i&ccedil;in &ccedil;ok ciddi bir pazar olduğunu aktararak, Bu yaşanan gerginliklerin, 2015 yılında bizi negatif etkilemeye devam etmesini bekliyoruz. Ukrayna ya olan ihracatımızın artmasını bekliyoruz. O y&ouml;nde &ccedil;ok y&uuml;ksek beklentilerimiz var, pozitif y&ouml;nde artışlar var ama beklediğimiz rakamlar değil. Belki bu gerginliklerin sonlanmasıyla birlikte daha olumlu sonu&ccedil;lar elde edilebilir ve bunların sekt&ouml;r i&ccedil;in negatif olduğunu d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum diyerek s&ouml;zlerini tamamladı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracat&ccedil;ıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail G&uuml;lle, 2015 yılında y&uuml;zde 4 lere yakın bir b&uuml;y&uuml;me beklediğini belirterek, Bizim i&ccedil;in rekabet&ccedil;i kur 2,15-2,25 dolar arası olabilir dedi.2014 &uuml; değerlendiren ve gelecek yıla ilişkin soruları yanıtlayan G&uuml;lle, ihracat&ccedil;ı a&ccedil;ısından d&ouml;viz kurunun aşırı değerli olmasının da en az aşırı değerli TL kadar olumsuz bir senaryo olduğunu aktararak, aşırı değerli kurun beraberinde getireceği enflasyon baskısının, faizlerde artışa neden olacağını ifade etti. Bu da sermayenin yatırım ve &uuml;retimden &ccedil;ekilmesine neden olacağı i&ccedil;in bizim i&ccedil;in istenmeyen bir durum diyen G&uuml;lle, ihracat&ccedil;ının d&ouml;vizin dengede ve &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilir olmasını istediğini ve şu anda h&uuml;k&uuml;metin başarılı politikalarıyla bu durumun sağlanmış durumda olduğunu dile getirdi.G&uuml;lle, 2015 yılında k&uuml;resel piyasaları ABD Merkez Bankası (Fed) ve jeopolitik gelişmelerin belirleyeceğine işaret ederek, Kısa vadede olmasa da 2015 yılında Fed den faiz artışı bekliyorum. Rusya ve Brezilya kısa bir s&uuml;re &ouml;nce faiz artırımına gitmişti. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemde kur savaşları ve faiz savaşlarını g&ouml;rebiliriz diye konuştu.Yurt i&ccedil;inde de kısa d&ouml;nemde faizde bir değişiklik &ouml;ng&ouml;rmeyen G&uuml;lle, Merkez Bankası ndan şu an i&ccedil;in bu sinyaller gelmiyor. Son 10 g&uuml;ne baktığımızda piyasalar da daha sakin. İhracat&ccedil;ı, sanayici tabii ki y&uuml;ksek faizi sevmez. Rekabet yapmamız ve ihracatımızı korumamız a&ccedil;ısından faizlerin d&uuml;şmesi &ouml;nemli, yatırımlara da engel oluyor. Ge&ccedil;miş d&ouml;nemlere baktığımızda sanayici, faiz ve kurda yaşanan iniş &ccedil;ıkışlarda sakin kalmayı en az zararla atlatmayı başardı bence. Hazırlıklı demekten &ccedil;ok, bu t&uuml;r durumlarda ne yapması gerektiğini biliyor. Tabii ki y&uuml;ksek faiz olmamalı, biz faizin inmesini konuşurken, &ccedil;ıkar mı diye d&uuml;ş&uuml;nmemeliyiz ifadelerini kullandı.G&uuml;lle, h&uuml;k&uuml;metin hem Orta Vadeli Program (OVP) ile hem de yeni ekonomik paketi ile kararlı bir duruş sergilediğine işaret ederek, şunları kaydetti: B&uuml;t&ccedil;e disiplini de sağlanıyor ve bankacılık sistemimiz de son derece gelişmiş durumda. Bunun yanında ihracat ge&ccedil;miş yıllarda artarken AB nin payı d&uuml;şm&uuml;şt&uuml; ve yeni pazarlarla ihracatı artırmıştık. Petrol fiyatlarındaki d&uuml;ş&uuml;ş cari a&ccedil;ığı aşağı &ccedil;ekecek, TL nin g&uuml;&ccedil;lenmesini sağlayacaktır. Petrol fiyatlarında yaşanan d&uuml;ş&uuml;ş&uuml;n dış ticaret a&ccedil;ığından cari a&ccedil;ığa, b&uuml;t&ccedil;eden &uuml;retim maliyetlerine ve enflasyona kadar &ouml;nemli etkileri olacak. &Ouml;zellikle sanayicilerimizin girdi maliyetlerini ciddi oranda aşağı &ccedil;ekecektir. Bu da &uuml;reticilerimizin rekabet g&uuml;c&uuml;ne ve satışlarına olumlu anlamda yansıyacak. Bu fakt&ouml;rleri olumlu ayrışma olarak g&ouml;rebiliriz. G&uuml;lle, 2015 yılını se&ccedil;im yılı olarak niteleyerek, H&uuml;k&uuml;metimiz daha &ouml;nce hi&ccedil; se&ccedil;im ekonomisi uygulamadı. Ekonomide istikrarı koruyacaktır, ancak se&ccedil;imlerin ekonomi &uuml;zerinde birtakım etkileri olması da son derece olağan. K&uuml;resel olumsuzlukların yurt i&ccedil;inde de birtakım sıkıntılar yaratmaması i&ccedil;in tedbirli olmak gerekiyor. Ancak h&uuml;k&uuml;metimiz bu konuda ne kadar tecr&uuml;beli olduğunu defalarca ortaya koydu diye konuştu.G&uuml;lle, 2015 yılında y&uuml;zde 4 lere yakın bir b&uuml;y&uuml;me beklediğini belirterek, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle tamamladı: Faizler konusunda bir yorumda bulunmak i&ccedil;in erken, ama bence indirim i&ccedil;in yerimiz var. Tabii ki buradaki asıl &ouml;nemli konu enflasyon, merkez bankası enflasyona g&ouml;re hareket ediyor. Dolar konusunda bir fiyat vermek istemiyorum bu hassas bir konu, ihracat&ccedil;ı y&uuml;ksek kur istemez, istikrar ister. Enflasyon yaratacak y&uuml;ksek kurdan dolayı dikkatli olmalıyız. Bizim i&ccedil;in rekabet&ccedil;i kur var, rekabet&ccedil;i kur da 2,15-2,25 dolar arası olabilir. Bunu ihracat&ccedil;ılar olarak daha &ouml;nce belirtmiştik. 2015 b&uuml;y&uuml;memizin, &uuml;retim ve ihracat kaynaklı olacağı d&uuml;ş&uuml;ncesindeyim İstanbul Halı İhracat&ccedil;ıları Birliği (İHİB) Başkanı Uğur Uysal ise şu anda piyasada oluşmuş olan d&ouml;viz kurlarının ihracat&ccedil;ılar a&ccedil;ısından olumlu bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m sergilediğini belirterek, Zira ne &ccedil;ok y&uuml;ksek bir seviyede ne de ge&ccedil;miş d&ouml;nemde olduğu gibi aşırı değerli bir TL var karşımızda. Dolayısıyla bu seviyenin 2015 yılında da devam etmesi ihracat&ccedil;ılarımız a&ccedil;ısından olumlu olarak değerlendirilecektir diye d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum dedi.Uysal, T&uuml;rkiye de faizlerin hala y&uuml;ksek seviyelerde olduğunu aktararak, H&uuml;k&uuml;metimizin ve ihracat&ccedil;ımızın t&uuml;m taleplerine karşı Merkez Bankası faizleri beklediğimiz oranlara indirmedi. G&ouml;r&uuml;n&uuml;r gelecekte de indirmesini ben &ouml;ng&ouml;rm&uuml;yorum. Bu durum ise biz ihracat&ccedil;ılar a&ccedil;ısından son derece olumsuz bir tablo ortaya &ccedil;ıkarıyor ifadelerini kullandı.Fed in faiz artışına gitmesinin piyasalarda beklenen bir gelişme olduğunu kaydeden Uysal, Tabii ki b&ouml;ylesine bir hamle bizim ihracatımız &uuml;zerinde olumsuz etki yaratabilme potansiyeline sahip. Diğer taraftan AB nin durgunluk ile m&uuml;cadele etmek i&ccedil;in faiz oranlarını d&uuml;ş&uuml;rme beklentisi AB i&ccedil; t&uuml;ketimini ve bizim ihracatımızı olumlu etkileyebilir diye konuştu.Uysal, T&uuml;rkiye nin ihracatla b&uuml;y&uuml;mek zorunda olduğunu belirterek, H&uuml;k&uuml;metimiz tarafından a&ccedil;ıklanan ekonomik reform paketi de bu ger&ccedil;ekten yola &ccedil;ıkarak hazırlanmış. Dolayısıyla 2015 b&uuml;y&uuml;memizin, &uuml;retim ve ihracat kaynaklı olacağı d&uuml;ş&uuml;ncesindeyim dedi. Halı sekt&ouml;r&uuml;m&uuml;z i&ccedil;in &uuml;lkemizi &ouml;ne &ccedil;ıkarak temel fakt&ouml;rler; tasarım, kaliteli ve hızlı &uuml;retim ve m&uuml;şteri beklentileri ile &ouml;rt&uuml;şen &uuml;retim ve hizmet anlayışı diyen Uysal, bu kalemler &ouml;zelinde &ccedil;alışmaya ve farklılaşmaya devam edileceğini ifade etti.Uysal, 2015 yılının kendileri i&ccedil;in &ccedil;ok olumlu bir beklenti yaratmadığına değinerek, şunları kaydetti: B&ouml;lgemizde yaşanan siyasi krizler, i&ccedil; &ccedil;atışmalar, b&ouml;lgesel gerginlikler &ouml;nemli ihracat pazarlarımıza zarar veriyor. ABD kaynaklı faiz artışlarının k&uuml;resel ekonomi &uuml;zerinde olumsuz etkiler sergilemesi de s&uuml;rpriz olmayacak. AB nin durgunluğu maalesef ihracatımız a&ccedil;ısından &ouml;nemli bir risk fakt&ouml;r&uuml;. &Uuml;lkemiz a&ccedil;ısından ise yeni ekonomik paketin neler getireceğini g&ouml;rmemiz gerekiyor. Yakalanan siyasi ve ekonomik istikrar &uuml;lkemizi dışarıdan gelen risklere karşı korudu. Bu durumun devam etmesi beklentimiz. 2015 yılına ilişkin olarak b&uuml;y&uuml;me tahminim y&uuml;zde 5. D&ouml;viz kuru a&ccedil;ısından bakarsak dolar kurunun ortalama 2,35 TL civarında olacağını ve faizlerin y&uuml;zde 7 seviyesinde gelişeceğini &ouml;ng&ouml;r&uuml;yorum &Ccedil;in, ihracatımız &uuml;zerinde b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de olumsuz etki yaratıyor &Ccedil;elik İhracat&ccedil;ıları Birliği Y&ouml;netim Kurulu Başkanı Namık Ekinci de d&ouml;viz kurlarındaki hareketliliğin sanayinin gelişimi ve ticari ilişkileri a&ccedil;ısından &ouml;nemli bir noktada yer aldığını belirterek, Ani d&uuml;ş&uuml;ş veya y&uuml;kselişler haricinde ihracat a&ccedil;ısından direkt bir etki yaratmayan hareketlenmelerin i&ccedil; piyasa &uuml;zerindeki etkilerinin daha fazla olduğunu s&ouml;yleyebilirim. Bu nedenle mevcut d&ouml;viz kuru seviyelerinin &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki yılda da devam etmesi t&uuml;m sekt&ouml;rlerimizi hem ihracat hem de i&ccedil; piyasa y&ouml;n&uuml;nden olumlu etkileyecektir dedi.Ekinci, &ccedil;elik sekt&ouml;r&uuml;nde hammadde alımlarının neredeyse tamamının, ihracat satışlarının da tamamen dolarla yapıldığını aktararak, ş&ouml;yle devam etti: Bu nedenle kur seviyesindeki artışlar veya azalışlar, dolar ağırlıklı olarak yayınlanan şirket bilan&ccedil;olarında karlılık y&ouml;n&uuml;nden bir olumsuzluk yaratmıyor ve bilan&ccedil;olarda ger&ccedil;ek kar zarar durumu net olarak yer alıyor. Bununla beraber &uuml;retimimiz i&ccedil;in gerekli girdilerimiz arasındaki enerji ve iş&ccedil;ilik maliyetlerimiz T&uuml;rk Lirası bazında olup, dolar/TL kurundaki d&uuml;ş&uuml;şler bu maliyetlerimizi artırıcı y&ouml;nde etki yapmakta ve enflasyon &uuml;zerinde bir kur seviyesini tercih etmemizi gerektirmektedir. Şirketlerin i&ccedil; piyasaya yaptıkları satışlar ise &ccedil;ok kısa s&uuml;relerde kur seviyesine adapte olduğundan genel olarak baktığımızda kurdaki hareketler sekt&ouml;r&uuml;m&uuml;z i&ccedil;in birincil &ouml;ncelik değildir. Ancak doğal olarak aşırı dalgalanan, iniş, &ccedil;ıkışlar g&ouml;steren kur hareketleri yerine, belirttiğim nedenlerle 2015 yılında &uuml;retim ve ihracatımızı destekleyecek seviyede stabil kurlarla &ccedil;alışmak isteriz. Kurdaki mevcut 2,20-2,30 seviyelerinin demir &ccedil;elik &uuml;reticileri i&ccedil;in makul olduğunu, ancak &ccedil;ok hareketli, y&uuml;ksek volatiliteli kur seviyelerini arzu etmediklerini aktaran Ekinci, k&uuml;resel piyasalardaki faiz politikalarının genellikle gelişmiş &uuml;lke merkez bankalarının aldıkları kararlar doğrultusunda şekillendiğini ve &ouml;zellikle &Ccedil;in ve Japonya nın para politikalarını gevşetmesinin d&uuml;nya genelinde faiz indirimleri i&ccedil;in ilk sinyalleri verdiğini vurguladı.Ekinci, T&uuml;rk &ccedil;elik sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n 2015 yılındaki risklerine ilişkin şunları s&ouml;yledi: T&uuml;rk &ccedil;elik sekt&ouml;r&uuml; &ouml;zelindeki risklerin başında, bazı &uuml;retici &uuml;lkelerin &uuml;r&uuml;nlerimizin kendi &uuml;lkelerine ithal edilmesinden duydukları rahatsızlığı belirtebilirim. S&ouml;z konusu &uuml;lkeler bu doğrultuda &ccedil;eşitli engelleme yollarına başvuruyor. Bu engellemelerin en belirgin olanı ise sekt&ouml;r olarak karşılaştığımız koruma &ouml;nlemi soruşturmaları ve anti-damping davaları. Diğer bir riskimiz, sekt&ouml;r&uuml;m&uuml;z&uuml;n ihracat pazarları i&ccedil;erisinde en b&uuml;y&uuml;k paya sahip MENA olarak adlandırdığımız Ortadoğu ve Kuzey Afrika &uuml;lkelerinde meydana gelen siyasi krizler. Siyasi krizler nedeni ile T&uuml;rk &ccedil;elik sekt&ouml;r&uuml; ihracatındaki payı 2013 yılında y&uuml;zde 53 oranında olan MENA b&ouml;lgesinin, 2014 yılının 9 aylık d&ouml;nemindeki payı y&uuml;zde 46 ya geriledi. Ayrıca bazı &uuml;lkelerin mevcut ihracat pazarlarımıza dampingli ve teşvikli &uuml;r&uuml;n ihra&ccedil; ediyor olmaları, AB &uuml;lkelerinde yaşanan ekonomik krizin uzun s&uuml;re &ccedil;&ouml;z&uuml;mlenememesi ve yine bir kısım ithalat&ccedil;ı &uuml;lkelerin ihtiya&ccedil;larını gidermek i&ccedil;in kendi &uuml;retim tesislerini kurmaya başlamış olmaları da sekt&ouml;r&uuml;m&uuml;z&uuml;n ihracatına olumsuz yansımaktadır. Namık Ekinci, &ouml;te yandan &uuml;retiminin 80 milyon ton civarındaki b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml; ihra&ccedil; eden &Ccedil;in in, T&uuml;rk &ccedil;elik sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n ihracatı &uuml;zerinde b&uuml;y&uuml;k &ouml;l&ccedil;&uuml;de olumsuz etki yarattığını vurgulayarak, Bu risklerin ortadan kaldırılması veya en aza indirgenmesi &ccedil;elik sekt&ouml;r&uuml; olarak 2015 yılında ihracat a&ccedil;ısından gelişimimize &ouml;nemli katkılar sağlayacak dedi. Nisbi bir barış ortamı ihracat&ccedil;ılara olumlu etki eder İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracat&ccedil;ıları Birliği (İDMİB) Başkanı Mustafa Şenocak ise dolarda son bir yılda kaydedilen y&uuml;kselişin ihracat&ccedil;ılar a&ccedil;ısından olumlu bir gelişme olduğunu belirterek, Bizler a&ccedil;ısından d&ouml;viz kurunun aşırı dalgalanmalardan uzak, dengeli bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m sergilemesi de son derece &ouml;nemli dedi.Diğer taraftan d&ouml;viz kurunun aşırı değerlenmesinin, enflasyonist bir baskı oluşturup &uuml;retimi ve t&uuml;ketimi olumsuz etkileyeceği i&ccedil;in kendileri a&ccedil;ısından da olumsuz bir senaryo oluşturduğuna işaret eden Şenocak, &Ouml;zetle şu anda dengeli bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m sergileyen d&ouml;viz kurunun &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki yıl boyunca da devam etmesi ihracat&ccedil;ılarımız a&ccedil;ısından olumlu olacaktır. Kişisel olarak ben kurda bir miktar y&uuml;kseliş olacağını tahmin ediyorum diye konuştu.Şenocak, faizlerin d&uuml;ş&uuml;k olmasının sermayenin &uuml;retim, yatırım ve t&uuml;ketime y&ouml;nlenmesi a&ccedil;ısından gerekli olduğunu aktararak, 2015 yılında T&uuml;rkiye de nisbi bir barış ortamı sağlanabilirse, bu durumun T&uuml;rkiye ye ve ihracat&ccedil;ılara olumlu etki edeceğini kaydetti.

İhracatçıların 2015 yılı beklentileri

İHKİB Başkanı Tanrıverdi, "2015'te yüzde 4-5 arası büyüme bekliyoruz. Gelecek yıl sonunda doların TL karşısında 2,70 civarında olacağını tahmin ediyorum" dedi

Öne Çıkanlar