İş Bankası/Bali: Büyüme KGF etkisiyle ivmelendi

T&uuml;rkiye İş Bankası Genel M&uuml;d&uuml;r&uuml; Adnan Bali, Alınan tedbirlerle, &ouml;zellikle Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaletli kredilerin etkisiyle b&uuml;y&uuml;menin iyi ivmelendiğini g&ouml;r&uuml;yoruz. &Ouml;nc&uuml; g&ouml;stergeler de bu toparlanmayı teyit etmeye devam ediyor ifadelerini kullandı.Bali, bankanın 93. kuruluş yıl d&ouml;n&uuml;m&uuml; dolayısıyla yaptığı yazılı a&ccedil;ıklamada, ge&ccedil;en yıldan bu yana k&uuml;resel ekonomik sıkıntılar a&ccedil;ısından bakıldığında, daha da yoğunlaşan g&uuml;ndemlerin s&ouml;z konusu olduğuna işaret etti.Uluslararası Finans Enstit&uuml;s&uuml; n&uuml;n 217 trilyon dolar ile rekor bir seviyede k&uuml;resel bor&ccedil; miktarı a&ccedil;ıkladığını ve bunun &ccedil;ok ciddi bir rakam olduğunu vurgulayan Bali, GSYİH nın y&uuml;zde 327 sine tekab&uuml;l eden bu rakamın aslında global krizin beklenmeyen adreslerde bile ne t&uuml;r hasarlar yaratıp sonra borca d&ouml;n&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, bu sarmalın i&ccedil;inden tamamen &ccedil;ıkılmadığını g&ouml;sterdiğini dile getirdi.Bali, global ekonomik sıkıntılar ve bunların &uuml;lke ekonomisine etkilerine ilişkin, Bizim kendi b&ouml;lgemizde yaşanmış ve yaşanmakta olan jeopolitik gerilimler, k&uuml;resel krizin faz değiştirse bile hala etkilerini s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yor olması, Avrupa daki bor&ccedil; krizi, Fed in tahvil alımlarını azaltacak olması, bunun bizim de dahil olduğumuz gelişmekte olan &uuml;lkeler grubuna sermaye akışlarını etkileme potansiyeli, yurt i&ccedil;inde de bu arada olağandışı, epeyce siyasi ekonomik gelişmeler. Hatta hi&ccedil;bir &ouml;ng&ouml;r&uuml;de yer almayan darbe girişimi dahil hadiselere rağmen &uuml;lke olarak hem yurt i&ccedil;i hem yurt dışı sıkıntılara karşı tabir yerindeyse ger&ccedil;ekten aslanlar gibi direniyoruz. Avrupa ya baktığınız zaman g&ouml;r&uuml;yorsunuz, Yunanistan ı saymıyorum bile, hep &ccedil;ift basamaklı sorunlu kredi oranları var. Onun i&ccedil;in aslanlar gibi direniyoruz hala diyorum. Yapısal olarak hakikaten sağlam olan makroekonomik temellerimiz yeri geldiğinde karşılaştığımız sorunları &ccedil;&ouml;zmede de bize esneklik sağlıyor. değerlendirmesinde bulundu.T&uuml;rkiye nin &ccedil;evresindeki, b&ouml;lgesindeki &uuml;lkelerle yaşadığı bazı sorunların &ccedil;ok kalıcı bir şekilde devam etmeyeceğini &ouml;ng&ouml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; belirten Bali, T&uuml;rkiye ihracatının y&uuml;zde 47 sinin Avrupa Birliği &uuml;lkelerine yapıldığını, en fazla ihracat yapılan &uuml;lkenin Almanya olduğunu, bu yılın temmuz ayı verilerinin ve TİM in &ouml;nc&uuml; g&ouml;stergeleri nin Almanya ya ihracatın artmaya devam ettiğini g&ouml;sterdiğini anlattı.Bali, siyasetin bir taraftan, ticaretin de bir taraftan yoluna devam ettiğine işaret ederek, Doğrudan yatırımların yaklaşık y&uuml;zde 75 i Avrupa kaynaklı. B&uuml;t&uuml;n bunları bir araya koyduğunuz zaman o ilişkiler, kısa d&ouml;nemli bazı siyasi, hatta bir miktarı da normal karşılanabilecek gerilimlere kurban olmaz. a&ccedil;ıklamasında bulundu.Adnan Bali, T&uuml;rkiye nin b&uuml;y&uuml;me performansına ilişkin kamu harcamalarının desteği ve 2016 nın sonlarında makroekonomik tedbirlerde başlayan genişletici &ouml;nlemler sayesinde ekonomide yeniden hızlı toparlanma ger&ccedil;ekleştiğini, b&uuml;t&uuml;n bunlara rağmen 2016 yılında y&uuml;zde 2,9 gibi bir b&uuml;y&uuml;me yakalanabildiğini ifade etti.Alınan tedbirlerle, &ouml;zellikle KGF kefaletli kredilerin etkisiyle bu yıl b&uuml;y&uuml;menin iyi ivmelendiğini bildiren Bali, &ouml;nc&uuml; g&ouml;stergelerin bu toparlanmayı teyit ettiğini vurguladı.Bali, Avrupa Birliği nde kriz sırasında ekonominin canlandırılması i&ccedil;in toksik varlıkların satın alınması gibi yollara başvurulurken bizde KGF enstr&uuml;manının &ccedil;ok iyi bir zamanlamayla ve iyi bir şekilde uygulandığını d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum değerlendirmesinde bulundu.&Ccedil;ok kısa s&uuml;re i&ccedil;inde 185 milyar liralık bir limitin bankalara tahsis edildiğini, bunun yine kısa s&uuml;re i&ccedil;inde kullandırılmasında bankacılık sisteminin iyi bir sınav verdiğini belirten Bali, şunları kaydetti: Biz daima kamunun &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;nde bir b&uuml;y&uuml;me modeli g&ouml;t&uuml;remeyiz. Şimdi b&uuml;t&uuml;n mesele, bu ivmelenmeyi daha kalıcı kılacak ve sadece kamunun &ouml;nc&uuml;l&uuml;ğ&uuml;ne dayanmaksızın da ger&ccedil;ekleştirecek şekilde &ouml;nlemler almak. Ben bunu şuna benzetiyorum; eskiden araba marş basmadığı zaman itilirdi, bir s&uuml;re sonra motor &ccedil;alışır, ondan sonra bırakırdınız. İlk &ouml;nce siz iterdiniz yani, ondan sonra kendi dinamiğiyle giderdi. Kamu bu anlamda gereğini yaptı, şimdi de ekonominin kendi dinamiğiyle gitmesini sağlayacak &ouml;zel kesim inisiyatiflerine ihtiya&ccedil; var.&Ouml;zel kesimin sadece t&uuml;ketim harcamaları ile değil, yatırım harcamaları ile de b&uuml;y&uuml;meyi desteklemesi gerekir. Burada dış konjonkt&uuml;r de &ouml;nemli. Dış talepte, &ouml;zellikle Avrupa ekonomilerindeki toparlanmalara bağlı olarak bir miktar canlanma var. Bu da destekleyici bir unsur. - Kurlar bir s&uuml;redir daha istikrarlı, y&uuml;zde 9 - 9,5 bandında bir enflasyon ger&ccedil;ek&ccedil;i Bali, reel kredi artışıyla b&uuml;y&uuml;me arasında &ccedil;ok ciddi bir ilişki olduğuna işaret ederek, ekonomik b&uuml;y&uuml;menin y&uuml;zde 5 in &uuml;zerinde seyretmesi i&ccedil;in reel kredi artışının y&uuml;zde 10 civarında olması gerektiğini kaydetti.Şu anda y&uuml;zde 21 in &uuml;zerinde bir kredi artışı olduğu bilgisini veren Bali, Enflasyonun da yıl sonu itibarıyla y&uuml;zde 10 u aşmayacağını dikkate alırsak, kredilerde 10 civarında bir reel b&uuml;y&uuml;menin olabileceğini, bunun da y&uuml;zde 5 gibi bir b&uuml;y&uuml;meyi destekleyebileceğini, oraya yakınsatabileceğini &ouml;ng&ouml;r&uuml;yoruz değerlendirmesini yaptı.Bali, d&ouml;viz kurları, cari a&ccedil;ık ve enflasyon beklentileriyle ilgili de şu ifadeleri kullandı: Kurlar, son d&ouml;nemde belli bir istikrar i&ccedil;erisinde gider gibi g&ouml;r&uuml;n&uuml;yor. Ama y&uuml;kseldiği yer itibarıyla bakıldığında, T&uuml;rkiye i&ccedil;in bir rekabet g&uuml;c&uuml; de yaratmış durumda. Bu rekabet g&uuml;c&uuml; ile &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebilirlik bir arada olduğu zaman ve Avrupa ekonomileri, yani en b&uuml;y&uuml;k ihracat ger&ccedil;ekleştirdiğimiz ekonomiler bu toparlanma s&uuml;recine devam ettiğinde ekonomiye dışarıdan da bir b&uuml;y&uuml;me imkanının gelebileceğini &ouml;ng&ouml;rebiliriz. Turizmde &ccedil;ok ciddi bir dip yaptıktan sonra bir miktar canlanmayı g&ouml;rmeye başladık. Ama hala cari a&ccedil;ık a&ccedil;ısından beklenen katkıyı g&ouml;steremiyor. Petrol fiyatları, yılın 5 ayında ge&ccedil;miş d&ouml;neme nazaran bir miktar daha yukarıda ger&ccedil;ekleştiği i&ccedil;in y&uuml;zde 4,5 civarında bir cari a&ccedil;ık/GSYİH oranı g&ouml;r&uuml;yoruz. Tabii burada &ouml;nemli bir makroekonomik g&ouml;sterge olarak enflasyonun seyri kritik. Biraz kurdaki istikrarlı s&uuml;recin devam etmesini, tarım ve hayvancılıkta &ouml;zellikle g&uuml;mr&uuml;k vergilerinin indirilmesinden kaynaklanan gıda fiyatları &uuml;zerindeki olumlu etkiyi ve petrol fiyatlarındaki y&uuml;kselişin sınırlı kalmasını dikkate alarak, aşağı yukarı y&uuml;zde 10 un altında, 9 - 9,5 bandında bir enflasyonun ger&ccedil;ek&ccedil;i olabileceğini d&uuml;ş&uuml;n&uuml;yorum.Hızlı kur artışlarının gecikmeli etkilerinden beslenen enflasyon olgusu biraz geride kaldı. Kurlar epeyce bir s&uuml;redir benzer seviyede gidiyor, geliyor. Dolayısıyla bundan sonra asıl performansımız; bu kısa d&ouml;nem gelişmelerinin yanı sıra orta - uzun vadeli katma değer yaratan, &uuml;retimi destekleyen, &uuml;retimde ithalata olan bağımlılığı azaltacak T&uuml;rkiye nin hazırlamış olduğu yapısal d&ouml;n&uuml;ş&uuml;m ve reformların hayata ge&ccedil;irilmesi konusundaki kararlılığı s&uuml;rd&uuml;rmek olacaktır. - Faiz &uuml;zerinden pazar payı kapma ama&ccedil;lı bir mevduat yarışı olduğu kanaatinde değilim Mevduat faizlerindeki y&uuml;kselişin KGF kefaletli kredilerin kısa s&uuml;re i&ccedil;inde ve hızlı artışıyla doğrudan ilişkisi bulunduğuna dikkati &ccedil;eken Bali, şunları kaydetti: Bu kredilerin hızlı artışına paralel bir TL mevduat artışı ger&ccedil;ekleşmedi. Normaldir de bu&hellip; &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bunlar ayrı ayrı dinamikleri olan şeyler&hellip; Tabii bu d&ouml;nemde d&ouml;viz tevdiat hesaplarına da bir miktar ge&ccedil;iş oldu. Bunlar, bankaların hem likidite yapılarında farklılaşmaya yol a&ccedil;tı hem de aynı zamanda sekt&ouml;rde TL kredi/TL mevduat oranlarını y&uuml;zde 140 lar seviyesine getirdi. Zaten rakamlara baktığımızda da g&ouml;r&uuml;yoruz; 2017 Haziran sonu itibarıyla TL krediler 173 milyar artarken, TL mevduat 43 milyar artmış. Yani aralarında 130 milyar TL civarında fark var.Tabii bu T&uuml;rk lirasını bir yerden fonlayacaksınız. Bu mevduata y&ouml;nelmekle olur, para piyasaları ve Merkez Bankası kanalıyla olur ya da yurt dışından elde etmiş olduğunuz veya yurt i&ccedil;indeki yabancı para kaynaklarınızı swap işlemleriyle T&uuml;rk lirasına d&ouml;n&uuml;şt&uuml;rmek suretiyle olur. Bu s&uuml;re&ccedil; i&ccedil;inde doğal olarak bunların hepsine y&uuml;klenildi. Mevduat faizlerindeki hadise, bunun bir sonucuydu. Yoksa bankacılık sisteminin faiz &uuml;zerinden pazar payı kapma ama&ccedil;lı bir mevduat yarışı i&ccedil;erisinde olduğu kanaatinde değilim. Bali, ticari kredilerin yılın ikinci yarısında ilk yarıdaki gibi artmayacağını &ouml;ng&ouml;rd&uuml;klerini ifade etti.İş Bankası olarak bu d&ouml;nemde dengeli iki ayrı politika izlediklerini aktaran Bali, bunlardan birinin, yurt i&ccedil;indeki y&uuml;zer gezer TL mevduata aşırı faiz vermek yerine, yurt dışı bor&ccedil;lanma imkanları ve yurt i&ccedil;i mevduat kanalı ile elde ettikleri yabancı para fonları swap işlemleriyle T&uuml;rk lirasına &ccedil;evirmek olduğunu belirtti.- Bizim karımız T&uuml;rkiye nin karıdır, T&uuml;rkiye nin karınadır Bankaların karlılıklarına ilişkin Bali, Ekonomi sıfır toplamlı bir oyun değil. Biz kar ederken, birini zarar ettiriyor değiliz. Bir tarafın karı diğer tarafın zararı değil. Ekonomik b&uuml;y&uuml;menin olduğu yerde tarafların hepsi kazanabilir. Katma değerin olduğu yerde herkes kazanır. Değer yaratma zinciri budur zaten. Mutlak b&uuml;y&uuml;kl&uuml;kler halinde karlara bakarak bu konuda bir değerlendirme yapmamak gerekir. İş Bankası nın bug&uuml;n 40 milyar TL &ouml;zkaynağı var, bunu devlet tahvilinin sunduğu getiri ile değerlendirirseniz zaten 4 milyar TL nin &uuml;zerinde bir gelir elde edersiniz. Halbuki biz karları buharlaştırmıyoruz. &Ouml;rneğin İş Bankası olarak alıyoruz, &ouml;zkaynağımızın &uuml;zerine ilave ediyoruz. T&uuml;rkiye ye yeni kredi imkanı olarak kullandırmak &uuml;zere &ouml;zkaynağımızı g&uuml;&ccedil;lendiriyoruz. 40 milyar TL &ouml;zkaynağı bu &uuml;lkede bu yolla biriktirdik. Ben b&ouml;yle bakıldığında &ouml;zellikle kurumumuz i&ccedil;in &ccedil;ok g&uuml;venle s&ouml;yleyebilirim ki bizim karımız T&uuml;rkiye nin karıdır, bizim karımız T&uuml;rkiye nin karınadır. Onun i&ccedil;in aynı anlayışta &ccedil;alışmaya devam edeceğiz. değerlendirmesinde bulundu.Uluslararası piyasalardan kaynak sağlama konusuna da değinen Bali, şunları kaydetti: Darbe girişiminden sonra zamanlaması ve maliyetleri anlamında banka ve &uuml;lke i&ccedil;in son derece değerli yurt dışı ihra&ccedil;lara imza attık. Ekonomideki normalleşmeye de katkı sağladığını d&uuml;ş&uuml;nd&uuml;ğ&uuml;m&uuml;z bu ihra&ccedil;lar ve sendikasyon, sek&uuml;ritizasyon gibi diğer bor&ccedil;lanma ara&ccedil;ları yoluyla sağladığımız toplam kaynak 15 Temmuz 2016 dan bug&uuml;ne 6 milyar doları aştı. O s&uuml;re&ccedil;teki reyting d&uuml;ş&uuml;ş&uuml;n&uuml;n gerek&ccedil;elerini teknik bakımdan aceleci bulduğumu ifade etmiştim. Reyting raporlarında bor&ccedil;ların yenilenmesine dair olumsuz &ouml;ng&ouml;r&uuml;lerde bulunuluyordu. Ne oldu şimdi o &ouml;ng&ouml;r&uuml;lere? Bali, bankanın KGF kefaletli krediler konusunda da &ouml;nemli bir performans g&ouml;sterdiğini ifade ederek, Biz KGF kefaletli olarak 18,5 milyar TL kredi kullandırdık. Bu desteğimiz t&uuml;m KOBİ lere ve KOBİ &ouml;l&ccedil;eği dışında kalan firmalara il/il&ccedil;e bazında nakış gibi işlenerek, 2 ay gibi kısa bir s&uuml;rede sağlandı. Ayrıca en fazla KGF kredisi veren banka olarak, bu kredilerin &ccedil;ok b&uuml;y&uuml;k b&ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml; yeniden yapılandırma maksatlı değil, yeni kullandırım şeklinde amacına uygun olarak m&uuml;şterilerimize sunduk a&ccedil;ıklamasında bulundu.- Siyasi etkiye en uzak kurum İş Bankası dır İş Bankası nın sahiplik yapısına atfen zaman zaman ortaya &ccedil;ıkan tartışmalar ve değerlendirmelere ilişkin Bali, şunları kaydetti: Bu miras hukuku ile ilgili bir durum. Evet, şu anda Atat&uuml;rk paylarını temsilen hisse yapımızda bir politik partinin varlığı s&ouml;z konusu. Politik partinin konumu da tamamen temsili, bir ekonomik fayda temini de s&ouml;z konusu değil. Sonu&ccedil;ta politik partinin varlığı bir politik etkiye a&ccedil;ık olduğumuz veya bir politik etkiye maruz kaldığımız anlamına gelmiyor. Politik etkiye a&ccedil;ık olmak i&ccedil;in, illa bir politik partinin sermaye yapınızda olması da gerekmez.Sermayesi itibarıyla bakıldığında hi&ccedil; b&ouml;yle bir yapısı olmayan, ama politik etkiye de a&ccedil;ık olan kurumlar, kuruluşlar olabilir. Bu kurumun genel m&uuml;d&uuml;r&uuml; olarak &ccedil;ok a&ccedil;ık, &ccedil;ok net şunu s&ouml;yleyebilirim; politik etkiye a&ccedil;ık olmayan, siyasi etkiye ne olursa olsun en uzak kurum İş Bankası dır. Bunun altını &ouml;zellikle &ccedil;izmek isterim. Kuruluş idealleri &ccedil;er&ccedil;evesinde bu zorlu s&uuml;re&ccedil;lerde de işimize g&uuml;c&uuml;m&uuml;ze bakarak, aynen adımız gibi işimizi yapmaya devam ettik. AA

İş Bankası/Bali: Büyüme KGF etkisiyle ivmelendi

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Bali "Alınan tedbirlerle, özellikle KGF kefaletli kredilerin etkisiyle büyümenin iyi ivmelendiğini görüyoruz. Öncü göstergeler de bu toparlanmayı teyit etmeye devam ediyor" dedi

Öne Çıkanlar