İTO: Kamu iradesiyle belirlenen fiyat artışları ana trendle uyumlu olmalı

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagi&ccedil; ten kamu fiyat artışlarının ana trendlere uygul olması gerektiği a&ccedil;ıklaması geldi. İTO&rsquo;dan yapılan yazılı a&ccedil;ıklamaya g&ouml;re Avdagi&ccedil;, Oda&rsquo;nın Eyl&uuml;l ayı Meclis toplantısında dezenflasyon s&uuml;recinde kritik bir d&ouml;neme girildiğini belirterek, enflasyonda hissedilir bir yavaşlama ger&ccedil;ekleştiğini s&ouml;yledi. &Ouml;nemli noktanın aylık enflasyonun ana trendinde g&ouml;r&uuml;len yavaşlama olduğuna dikkati &ccedil;eken Avdagi&ccedil;, Yeni s&uuml;re&ccedil;te, kamu iradesiyle belirlenen fiyatların, bundan sonraki s&uuml;re&ccedil;te enflasyonun ana seyri &uuml;zerinde daha da belirleyici olacağı kanaatindeyiz. Zira, bundan sonraki aylarda yıllık enflasyonda 8-9 puanlık d&uuml;ş&uuml;şler değil, daha d&uuml;ş&uuml;k oranlı inişler g&ouml;receğiz yorumunu yaptı. Aylık ortalama enflasyonun kısa vade i&ccedil;in y&uuml;zde 1-1,5 aralığında tutulması gereken bir d&ouml;neme girildiğine işaret eden Avdagi&ccedil;, &ldquo;Bu y&uuml;zden de &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki d&ouml;nemin kısa ve orta vadeli hedefleri g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alındığında, &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;n yanı sıra kamu iradesiyle belirlenen fiyat artışlarının da ana trendle uyumlu olması gerekiyor. Beklenti ve talebimiz, dezenflasyon s&uuml;recinde karşı karşıya kaldığımız zorlukların, enflasyonla m&uuml;cadelede elde edeceğimiz başarıya değmesidir&rdquo; diye konuştu. &ldquo;Kur makasından kaynaklı sıkıntıların 2025-2026 ve 2027&rsquo;de devam edeceğini g&ouml;r&uuml;yoruz&rdquo; Şekib Avdagi&ccedil;, &ouml;nceki hafta a&ccedil;ıklanan Orta Vadeli Program daki (OVP) hedeflerin yakalanmasının &ouml;nemli ayaklarından birinin kur politikasının ger&ccedil;ek&ccedil;i olması olduğunu vurguladı. 2025 sonrası kur ve enflasyon arasında bir korelasyon &ouml;ng&ouml;r&uuml;lm&uuml;ş olmakla beraber 2024 i&ccedil;in &ouml;ng&ouml;r&uuml;len kurun, ihracat&ccedil;ıyı ve ihracata &ccedil;alışan sekt&ouml;rleri ciddi şekilde zorlamaya devam edeceğini ifade eden Avdagi&ccedil;, Bir başka ifadeyle kur aleyhine a&ccedil;ılan makastan kaynaklı sıkıntıların bu yılın genelinde, 2025-2026 ve 2027&rsquo;de de devam edeceğini g&ouml;r&uuml;yoruz. Aynı zamanda ithalat talebinde artışa yol a&ccedil;abilecek. Bu da cari denge &uuml;zerinde ilave risk oluşturabilecek. Buna azami derecede dikkat g&ouml;stermek zorundayız. İhracata dayalı b&uuml;y&uuml;me trendinin sağlıklı şekilde devam etmesi i&ccedil;in en ivedi beklentimiz, kur ve enflasyon arasında zayıflayan korelasyonun sağlanmasıdır değerlendirmesini yaptı. Ekonomide hedeflenen dengelenmede, reel sekt&ouml;r&uuml;n ve KOBİ&rsquo;lerin sağlığının da aynı hassasiyetle korunması gerektiğine inandıklarını ifade eden İTO Başkanı Şekib Avdagi&ccedil;, &ldquo;Şunun altını bir kez daha &ccedil;iziyoruz. Enflasyonla m&uuml;cadele s&uuml;recinde &uuml;retim yapısının korunması ve g&uuml;&ccedil;lendirilmesi ihmal edilmemeli. Yaşadığımız y&uuml;ksek enflasyonun aynı zamanda arz a&ccedil;ığı kaynaklı olduğunu kabul ederek, &uuml;retim a&ccedil;ığının ne pahasına olursa olsun daha fazla artmasına m&uuml;saade edemeyiz. D&uuml;nya piyasalarıyla entegre olmuş T&uuml;rkiye ekonomisinin &uuml;retim kaybına tahamm&uuml;l l&uuml;ks&uuml; yok. &Uuml;retimin, aynı zamanda ihracat ve d&ouml;viz geliri olduğu ger&ccedil;eği, sıkı para politikasında da hassas bir terazi ihtiyacını gerektiriyor&rdquo; diye konuştu. &ldquo;Makina ve te&ccedil;hizat yatırımları dikkatle takip edilmeli&rdquo; T&uuml;rkiye ekonomisinin bu yılın ikinci &ccedil;eyreğinde 2023 yılının aynı d&ouml;nemine g&ouml;re y&uuml;zde 2,5 b&uuml;y&uuml;d&uuml;ğ&uuml;n&uuml; hatırlatan Avdagi&ccedil;, ş&ouml;yle devam etti: &ldquo;B&uuml;y&uuml;me verisinde dikkat &ccedil;eken noktalardan biri, dezenflasyon programının hedeflediği &uuml;zere t&uuml;ketimin sert şekilde daralmış olması. Sanayide ve yatırım harcamalarındaki daralma, bizim i&ccedil;in &uuml;zerinde durulması gereken g&ouml;stergelerdir. Deyim yerindeyse uyarıcı niteliktedir. Bu yılın ilk &ccedil;eyreğinde g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir g&ouml;r&uuml;n&uuml;m sergileyen yatırım harcamaları, ikinci &ccedil;eyrekte makina ve te&ccedil;hizat yatırımlarındaki y&uuml;zde 5,6 daralmanın etkisiyle, b&uuml;y&uuml;meye 0,1 puan gibi olduk&ccedil;a d&uuml;ş&uuml;k bir katkı verdi. Dolayısıyla yatırımlarda ivme kaybı ve &ouml;zellikle makine ve te&ccedil;hizat yatırımları dikkatle takip edilmeli. T&uuml;rkiye hi&ccedil;bir şartta b&uuml;y&uuml;me dinamiklerinden feragat etmemeli.&rdquo; &ldquo;Batıda faizlerin inmesinden doğacak fırsat alanlarını değerlendirmeliyiz&rdquo; Şekib Avdagi&ccedil;, T&uuml;rkiye ekonomisinin ikinci &ccedil;eyrek itibariyle 1,2 trilyon dolarlık bir b&uuml;y&uuml;kl&uuml;ğe ulaşmasının &ouml;nemli olduğunu, ikinci &ccedil;eyrekte net ihracatın b&uuml;y&uuml;meye 1,3 puanla pozitif katkı vermesini olumlu bulduklarını kaydetti. Avdagi&ccedil;, yine işg&uuml;c&uuml; &ouml;demelerinin gayrisafi katma değer i&ccedil;indeki payının artmasının da gelir dağılımındaki iyileşme adına &ouml;nemli olduğunu s&ouml;yledi. Konuşmasında k&uuml;resel ekonomideki gelişmelerin T&uuml;rkiye ye etkilerine de değinen İTO Başkanı Avdagi&ccedil;, d&uuml;nyada enflasyonda d&uuml;ş&uuml;ş eğiliminin s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ve Batı ekonomilerinde faiz oranlarının aşağı y&ouml;nl&uuml; bir eğilim izlediğini ifade etti. Avdagi&ccedil;, Bizim a&ccedil;ımızdan bu gelişmelerin ş&ouml;yle iyi bir yanı var. Hem d&uuml;nyada faiz oranlarının aşağı &ccedil;ekilmesinin, hem de T&uuml;rkiye&rsquo;nin ana ihracat pazarlarında ekonomik aktivitenin iyileşmesinin; &lsquo;uygun maliyetli dış kaynak girişinde&rsquo; ve &lsquo;ihracatımız &uuml;zerinde&rsquo; olumlu etki yapmasını bekliyoruz. Buradan doğacak fırsat alanlarını kalıcı olarak değerlendirmeli ve kazan&ccedil; hanesine yazmalıyız&rdquo; dedi.

İTO: Kamu iradesiyle belirlenen fiyat artışları ana trendle uyumlu olmalı

Öne Çıkanlar