Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

JP Morgan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz kararı sonrasında yayımladığı değerlendirme notunda, TCMB’nin yayımladığı karar metninde yeteri kadar politika yönlendirmesi bulunmadığını belirtti.

Merkez Bankası’nın fiyat dinamikleriyle ilgili genel bir değerlendirme yapacağını söylemesine rağmen bunun ne kadar süreceğine dair hiçbir yönlendirme sunmadığını belirten banka, gelecek aylarda politika faizinde herhangi bir değişiklik beklemediklerini fakat ekonomik temeller tersini gösterse de faiz indirimi ihtimalinin daha yüksek olduğunu dile getirdi.

Gelecek üç ayda enflasyonun yüzde 50 civarına yükseleceğini düşündüklerini söyleyen JP Morgan ekonomistleri, Türk lirasının değer kazanması ya da enflasyonun mucizevi bir şekilde zirveye yapması sonrasında daha fazla faiz indiriminin gelme riski bulunduğunu vurguladı.

JP Morgan, Ocak başında yayımladığı bir raporda Aralık ayındaki sürpriz enflasyondan sonra 2022 ve 2023 için enflasyon beklentilerini revize ettiklerini belirtmiş, Mayıs ayında enflasyonun yüzde 55 seviyesine ulaşmasını ve Kasım ayına kadar yüzde 50 civarında seyretmesini beklediklerini bildirmişti.

Ocak başında yayımladıkları bu raporda “Politika yapıcılardan hiçbir pişmanlık işareti görmüyoruz ve bundan dolayı gelecek aylarda sıkı para politikası izleneceğini düşünmüyoruz” diyen JP Morgan, buna rağmen daha fazla parasal genişlemenin Merkez Bankası için bile gerçek üstü olacağını söylemişti.

Deutsche Bank, yayımladığı bir araştırma raporunda kur korumalı mevduatın yaratabileceği mali yük ve döviz cinsi borçların hükümetin borçlarının yüzde 66’sına ulaşmasıyla Türkiye’nin şu an Türk lirasındaki değer kaybına karşı daha hassas hale geldiğini söyledi.

Hükümetin döviz cinsi borçlarının yüzde 66’ya ulaştığını ve Aralık ayında kurda yaşanan düşüşten dolayı bunun daha da artmasını beklediklerini belirten banka, kur korumalı mevduat uygulamasının da Türk lirasında değer kaybı yaşanması halinde mali yükü artıracağını söyledi.

“Bundan dolayı 2022’nin ilk çeyreğinde politika faizinde büyük bir artış olacağına dair görüşümüzü koruyoruz” diyen Deutsche Bank, enflasyonun da Mayıs ayına kadar yükselmeye devam edeceğini düşündüklerini dile getirdi.

Manşet enflasyonun Ocak ayında yüzde 46 seviyesine çıkmasını bekleyen banka, Mayıs ayında enflasyonun yüzde 53’e çıkacağını ve TCMB’den herhangi bir politika değişikliği gelmediği takdirde enflasyonun 2022’nin Kasım ayına kadar yüzde 50’nin üzerinde seyretmeye devam edeceğini düşündüklerini ifade etti.

Deutsche Bank, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın dolarizasyon, zayıf Türk lirası ve artan enflasyondan dolayı 2022’nin ilk çeyreğinin sonlarına doğru politika faizini 1000 baz puan artırarak yüzde 25’e çıkarmak zorunda kalabileceğini söylemişti.

Altın, yatırımcıların enflasyona karşı kendilerini korumaya odaklanması ve ABD Hazine tahvili faizlerindeki düşüşle art arda ikinci haftayı da yükselişle kapatmaya doğru ilerliyor. Gram altın ise küresel altın fiyatlarındaki yükselişe rağmen dolar/TL’deki düşük seyirle 800 TL sınırında bulunuyor.

ABD’de enflasyonun son 40 yılın zirvesine tırmanmasının ardından Fed’in üzerindeki para politikasını sıkılaştırma baskısı da arttı. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ise 2022’nin sonunda enflasyonun yüzde 2 seviyesine ineceğine dair öngörüsünü koruduğunu söyledi.

Ukrayna ve Rusya arasındaki jeopolitik gerginlikler de güvenli liman altına olan talebi artırdı. ABD Başkanı Joe Biden, Vladimir Putin’in sınıra 100 bin tabur asker yığdıktan sonra Ukrayna’ya ilerleyeceğini düşündüğünü söyledi fakat Rus liderin planları arasında tam bir işgalin olmadığını belirtti.

Ons altın fiyatı

Ons altın, hafta başından bu yana aşağı yönlü bir seyir izledikten sonra Biden’ın açıklamaları sonrasında perşembe günü 1.845 dolara kadar tırmandı. Kasım ortasından bu yana en yüksek seviyelerde işlem gören değerli metal, haftayı yüzde 1,27 yükselişle 1.841 dolar civarında kapatmaya doğru ilerliyor.

Gram altın fiyatı

Gram altın, hafta başında Dolar/TL ’deki yükselişle pazartesi 800 TL’nin üzerine çıktıktan sonra haftanın kalanında inişli çıkışlı bir seyir izlemişti. Küresel altın fiyatlarındaki yükselişi dolar/TL’deki düşüşten dolayı sınırlı yansıtan gram altın, haftayı 794 TL civarında kapatmaya doğru ilerliyor.

Bitcoin, piyasalarda risk iştahının azalması ve teknoloji hisselerindeki düşüşle 43 bin dolar civarından 38 bin 200 dolar seviyesine kadar geriledikten sonra bir miktar toparladı. Ethereum ise 3 bin doların altına indi.

Kripto para piyasalarında yaşanan düşüşte Bitcoin’in Nasdaq hisseleriyle artan korelasyonu ve teknoloji hisselerinde yaşanan düşüş etkili oldu. Nasdaq günü yükselişle açtıktan sonra bir anda gün içi kayba dönerken, Netflix’in bilançosunun beklenenden kötü gelmesiyle vadeli piyasalarda da kayıplarını artırdı.

Bitcoin’in Nasdaq ile 100 günlük korelasyonu Haziran 2021’den bu yana kademeli olarak artarak 0,40’ın üzerini gördü. Medley Global Advisors Makro Strateji Direktörü Ben Emons, iki valrık arasındaki bu ilişkiyle ilgili “Bitcoin ve Nasdaq arasındaki bu korelasyon üzerinde durulması gereken önemli bir konu” dedi.

Yaşanan bu düşüşle birlikte Bitcoin önemli bir destek seviyesi olan ve sonbahar rallisinin başladığı 39 bin 500 doların da altını görmüş oldu.

Rusya kripto madenciliğini yasaklamayı değerlendiriyor

Rusya Merkez Bankası, yayımladığı bir raporda kripto para madenciliğini ve dolaşımını yasaklama önerisinde bulundu. Raporda kripto paraların Rusya'nın para politikası egemenliğini sınırladığı ve sonuç olarak politika faizini yüksek seviyede tutmak zorunda kaldığı vurgulandı.

Raporda kripto paraların terörün finansmanı ve diğer yasa dışı operasyonlarda kullanıldığı belirtilirken, kripto para madenciliğinin enerji tüketimi ve Rusya'nın çevre planları için risk yarattığı ifade edildi.

ABD-Rusya gerilimi ile birlikte Fed sıkılaştırma beklentilerinin tekrar ağır basması ile birlikte haftanın son işlem gününde riskli varlıklardan çıkış yaşanıyor. ABD ve Avrupa hisse vadelileri düşüşle açılış yaşanacağına işaret ediyor. S&P 500 vadelileri yüzde 0,6, Euro Stoxx 50 ise yüzde1,6 geriliyor. Düzeltme seviyesine gerileyen Nasdaq 100’de ise vadeliler yüzde 1,2 ile daha sert düşüş sinyali veriyor. Asya Pasifik’te ise tüm önemli borsalar ekside. Japon Nikkei 225 yüzde 1,4, Hong Kong Hang Seng yüzde 0,8 ve Çin CSI 300 yüzde 0,9 kayıp yaşıyor. Bloomberg Dolar Endeksi yüzde 0,1 geriliyor. Tahvillere gelen riskten kaçış alımlarıyla birlikte ABD 10 yıllık tahvil getirileri yüzde 1,80’in altına düştü.

Petrolde ralli son buldu

Petrol fiyatlarını yedi yılın zirvesine taşıyan ralli, emtia hisseleri ve diğer emtia fiyatlarında da yaşanan düşüşle birlikte son buldu. WTI ham petrol aktif kontratı varil fiyatı yüzde3’e kadar gerilerken kayıplarının bir kısmını silmesiyle birlikte 84 dolar yakınında dengelendi. Brent petrol ise yüzde1,7 geri çekilmeyle 86,9 dolardan alıcı buluyor. Rallinin sona ermesinde Amerikan stoklarında sekiz hafta sonra yaşanan ilk artış da rol oynadı. ABD Enerji Bilgi Dairesi’nin verilerine göre ABD stokları geçtiğimiz hafta 515 bin varil arttı. Australia & New Zealand Banking Group Kıdemli Stratejisti Daniel Hynes petrol fiyatları için “Bu hafta ciddi yükselişler gördük dolayısıyla bir parça geri çekilme sürpriz değil. Öte yandan petrol fiyatları için görünüm parlak. Temel olarak değişen bir şey yok” yorumunu yaptı.