Kalın: Trump 2019'da Türkiye'yi ziyaret edecek

Cumhurbaşkanlığı S&ouml;zc&uuml;s&uuml; İbrahim Kalın, T&uuml;rkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı K&uuml;lliyesi nde yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı na ilişkin a&ccedil;ıklamalarda bulundu.Toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan ın bir takdim konuşması yaptığını ve bakanlara ilgili konularda icraatlarının takibiyle ilgili gerekli hatırlatmaları yaptığını, konuları, projeleri takip edeceğini kayda ge&ccedil;irdiğini aktaran Kalın, g&uuml;venlik noktasında T&uuml;rkiye nin her cephede g&uuml;venliğini sağlamasıyla ilgili &ccedil;alışmaların ilgili birimler tarafından s&uuml;rd&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; bildirdi.Kalın, i&ccedil; ve dış g&uuml;venliğin sağlanması amacıyla İ&ccedil;işleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı, Milli Savunma Bakanlığı, T&uuml;rk Silahlı Kuvvetlerinin her an teyakkuz halinde &ccedil;alışmalarını &ouml;zverili bir şekilde devam ettirdiğini s&ouml;yledi. Hem sahada hem masada olmaya devam edeceğiz Suriye de son gelişmeler &ccedil;er&ccedil;evesinde sınır hattında &ouml;nemli hareketlilikler olduğuna işaret eden Kalın, Biz hem sahada hem masada olmaya devam edeceğiz. ifadesini kullandı.T&uuml;rk dış politikasının ve g&uuml;venlik siyasetinin en temel ilkesinin bu olduğunu belirten Kalın, eş zamanlı olarak sahada olmaya devam edeceklerini, bunu Suriye &ouml;rneğinde, Zeytin Dalı Harekatı, Fırat Kalkanı Harekatında, Cerablus, Afrin, İdlib de ve diğer b&uuml;t&uuml;n alanlarda g&ouml;sterdiklerini dile getirdi.Bunun masadaki neticelerini almaya başladıklarını vurgulayan Kalın, şunları kaydetti: ABD nin Suriye den &ccedil;ekilme kararının oluşma s&uuml;recinde sayın Cumhurbaşkanımızın g&ouml;sterdiği liderlik, izlediği diplomasinin &ccedil;ok belirleyici rol&uuml; olduğunu herkes ifade etmekte, teslim etmektedir. Bunu vurgulamak isteriz. Zira 14 Aralık g&uuml;n&uuml; yapılan telefon g&ouml;r&uuml;şmesi b&uuml;t&uuml;n bu s&uuml;recin seyrini değiştiren &ouml;nemli bir karara vesile olmuştur. 18 Aralık ta ABD nin Suriye den &ccedil;ekilme s&uuml;reci başladı. Bu sahadaki bir&ccedil;ok dengenin yeniden değerlendirilmesini, yeni unsurların m&uuml;zakeresinin yapılmasını da zorunlu kılmaktadır. Şu anda bu y&ouml;ndeki &ccedil;alışmalarımız da yoğun bir şekilde devam ediyor. DEAŞ ile m&uuml;cadeleCumhurbaşkanı Erdoğan ın, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon g&ouml;r&uuml;şmesinde bu konuların ele alındığını anımsatan Kalın, ş&ouml;yle devam etti: DEAŞ ile m&uuml;cadelede herhangi bir zafiyetin, sektenin, yavaşlamanın olmayacağının altını &ccedil;izmek isteriz. Bazı &ccedil;evrelerde, ABD nin Suriye den &ccedil;ekilmesiyle DEAŞ ın kendine yeni bir hayat alanı bulacağı y&ouml;n&uuml;nde spek&uuml;lasyonların yapıldığını g&ouml;r&uuml;yoruz. Biz, DEAŞ ile m&uuml;cadele uluslararası koalisyonun bir &uuml;yesi olarak b&ouml;yle bir şeye ne Suriye ne Irak sahasında ne T&uuml;rkiye topraklarında ne de bir başka bir yerde m&uuml;saade etmeyeceğimizi tekrar ifade etmek isteriz. Bu ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;yle bug&uuml;ne kadar en yoğun ve kararlı m&uuml;cadeleyi veren &uuml;lkenin T&uuml;rkiye olduğunun da altını bir kez daha &ccedil;izmek isteriz.Fırat Kalkanı Harekatında hemen sınırımızda bulunan 3 binden fazla DEAŞ lı, T&uuml;rk Silahlı Kuvvetleri tarafından Fırat Kalkanı Harekatı &ccedil;er&ccedil;evesinde etkisiz hale getirilmişti. Hamdolsun o g&uuml;nden bug&uuml;ne kadar da Cerablus-El Bab hattında tek bir DEAŞ unsuru dahi bulunmamaktadır. Aynı şekilde Afrin b&ouml;lgesinde de DEAŞ unsurlarına hi&ccedil;bir şekilde rastlanılmamaktadır. Bu da T&uuml;rkiye nin izlediği politikanın ve uyguladığı stratejinin somut bir g&ouml;stergesidir. Bundan sonra M&uuml;nbi&ccedil; te, Rakka da, Deyruz Zor da ve başka yerlerde DEAŞ ile m&uuml;cadele s&ouml;z konusu olduğunda T&uuml;rkiye aynı kararlılığı bundan sonra da g&ouml;sterecektir. Nitekim i&ccedil;eride ve dışarda zaman zaman yapılan operasyonlarda bunun somut adımlarla da &ouml;rneklendiğini g&ouml;r&uuml;yoruz. Bug&uuml;n eylem hazırlığında bir DEAŞ h&uuml;cresinin &ccedil;&ouml;kertilmesinin bunun &ouml;nemli &ouml;rneklerinden bir tanesi olduğuna işaret eden Kalın, Heyet Tahrir el-Şam grubuna ait olduğu, daha &ouml;nce Reina saldırısını yapan kişiyle iltisaklı olduğu tespit edilen bir h&uuml;crenin eyleme ge&ccedil;meden &ccedil;&ouml;kertilmesinin başarıyla temin edildiğini dile getirdi.Kalın, bunun sadece muhtemel bu t&uuml;r saldırılara karşı değil, &ouml;n alıcı bir şekilde her alanda bu m&uuml;cadelenin devam edeceğini g&ouml;sterdiğine dikkati &ccedil;ekti. Zirvenin somut neticelerinden bir tanesini g&ouml;rd&uuml;k T&uuml;rkiye nin PKK/YPG/PYD ter&ouml;r&uuml;yle m&uuml;cadelesinin kararlı bir şekilde devam edeceğinin altını &ccedil;izen Kalın, ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tlerinin nefes almaması i&ccedil;in &ccedil;alışmaların kararlı ve koordinasyon i&ccedil;erisinde s&uuml;receğini yineledi.Suriye bağlamında T&uuml;rkiye nin hem Cenevre hem de Astana s&uuml;recinin birer &uuml;yesi olarak Suriye krizinin diplomatik yollarla &ccedil;&ouml;z&uuml;m&uuml; i&ccedil;in &ccedil;aba sarf ettiğine değinen Kalın, Cumhurbaşkanımızın liderliği ile hız kazanan Astana s&uuml;recinin &ouml;nemli neticelerinden bir tanesi de anayasa komisyonunun kurulması olmuştur. Burada 27 Ekim de İstanbul da yapılan D&ouml;rtl&uuml; Zirve de alınan &ouml;nemli kararlardan bir tanesi de yıl sonundan &ouml;nce Anayasa Komisyonunun kurulmasıydı. Bu ge&ccedil;en hafta itibarıyla temin edilmiş oldu. Dolayısıyla o zirvenin somut neticelerinden bir tanesini de burada g&ouml;rd&uuml;k. Bu, Suriye kriziyle ilgili siyasi, diplomatik s&uuml;re&ccedil;lerin hızlandırılmasına &ccedil;ok ciddi katkı sağlayacaktır. şeklinde konuştu. Rejimin ihlal sayısının 600 &uuml; aştı İdlib ateşkesinin kalıcı hale gelmesi i&ccedil;in atılan adımların semeresini vermeye başladığını aktaran Kalın, şu anda İdlib de g&ouml;rece bir sakinliğin olduğunun ifade edilebileceğini anlattı. Rejimin sık sık ihlaller yaptığını hatta son d&ouml;nemde ihlal sayısının 600 &uuml; aştığını kayda ge&ccedil;irmek isteriz. diyen İbrahim Kalın, s&ouml;zlerini ş&ouml;yle s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;: Bu t&uuml;r provokatif eylemlerle İdlib anlaşmasını ihlal eden rejimin amacının ne olduğu bellidir ama ne T&uuml;rkiye ne de b&ouml;lgedeki diğer yerel unsurların bu provokasyonlara gelmesi elbette s&ouml;z konusu değil. İdlib ateşkes mutabakatı &ccedil;er&ccedil;evesinde &uuml;zerimize d&uuml;şen g&ouml;revleri yerine getirmeye devam edeceğiz. İdlib b&ouml;lgesinde 12 askeri g&ouml;zlem noktamız bulunmaktadır. İdlib anlaşması &ccedil;er&ccedil;evesinde de buradaki askeri mevcudiyetimizi tahkim etmeye devam ediyoruz. Oradaki askerlerimiz kalmaya tabii ki devam edecekler. Yerel unsurlarla birlikte İdlib civarında g&uuml;venliği ve istikrarı sağlayacaklar. Bu &ccedil;alışmalarına aralıksız bir şekilde bundan sonra devam edecekler. Piyasalarda olumlu hareketliliğin başladığını g&ouml;r&uuml;yoruz Cumhurbaşkanı Erdoğan ın toplantıda, yaklaşmakta olan mahalli se&ccedil;imler &ccedil;er&ccedil;evesinde iki hususun a&ccedil;ıklığa kavuşturulmasını g&uuml;ndeme getirdiğini aktaran İbrahim Kalın, Se&ccedil;im g&uuml;venliği ile ilgili herhangi bir teredd&uuml;de, boşluğa mahal vermeyecek şekilde gerekli t&uuml;m tedbirlerin alınması, bununla ilgili İ&ccedil;işleri Bakanlığımız başta olmak &uuml;zere &ccedil;alışmalarını yoğunlaştırarak devam edecekler. İkincisi de ekonomik istikrar ve g&uuml;ven ortamını teminat altına alan adımların bundan sonra da atılmaya devam edileceği konusu. diye konuştu.Son d&ouml;nemde ekonomi birimlerinin aldığı kararlar &ccedil;er&ccedil;evesinde g&uuml;ven ve istikrarın g&uuml;&ccedil;l&uuml; bir şekilde yeniden kazanıldığını vurgulayan Kalın, Piyasalarda belli bir sakinleşmenin ve olumlu manada bir hareketliliğin başladığını g&ouml;r&uuml;yoruz. ifadesini kullandı. T&uuml;rk ekonomisi &ccedil;&ouml;k&uuml;yor, u&ccedil;uruma doğru gidiyor şeklindeki spek&uuml;latif haberlerin bir karşılığının olmadığının bu şekilde teyit edildiğini ifade eden İbrahim Kalın, 2018 i kapatıp 2019 u karşılarken aynı kararlılıkla ekonomi politikalarını s&uuml;rd&uuml;rmeye devam edeceklerini a&ccedil;ıkladı. Bunlara tepkisiz kalmamız s&ouml;z konusu olamaz Doğu Akdeniz de Uluslarası hukuktan kaynaklanan haklarımızı ihlal eden fiili durumların yaratılmasına bug&uuml;ne kadar m&uuml;sade etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz diyen Kalın, şunları kaydetti: Bunu ilgili b&uuml;t&uuml;n taraflara buradan bir kez daha duyurmak isteriz. Bizim amacımız, Doğu Akdeniz i bir barış g&ouml;l&uuml;, barış denizi haline getirmek. Oradan &ccedil;ıkan, &ccedil;ıkacak olan doğal kaynakları hem kuzey, hem g&uuml;ney Kıbrıslıların, ayrıca bu b&ouml;lgeye komşu olan &uuml;lkelerin Mısır dan L&uuml;bnan a, T&uuml;rkiye ye kadar adil bir şekilde paylaşımının sağlanması ve bu kaynakların bir &ccedil;atışma, gerilim unsuru değil, tam tersine bir paylaşım ve zenginlik unsuru haline gelmesini sağlamaktır. Bizim perspektifimiz Doğu Akdeniz de bu t&uuml;r gerilimlerin yaşanmamasıdır. Fakat bizim hukukumuzu ihlal eden, fiili durum yaratmayı ama&ccedil;layan adımlar atıldığı zaman da elbette bunlara tepkisiz kalmamız s&ouml;z konusu olamaz. T&uuml;rkiye nin doğal gaz, petrol arama &ccedil;alışmaları, sondaj &ccedil;alışmalarına devam edeceğinin altını &ccedil;izen İbrahim Kalın, Kıbrıs T&uuml;rk &uuml;n&uuml;n hak ve hukukunu her platformda savunmaya edeceklerini yineledi.İsrail Başbakanı Netanyahu nun Cumhurbaşkanı Erdoğan a y&ouml;nelik ifadelerini hatırlatan Kalın, Kendi &uuml;lkesinde yolsuzluk su&ccedil;lamalarıyla bunalmış olan İsrail Başbakanı Netanyahu nun Cumhurbaşkanımıza saldırması, T&uuml;rk Silahlı Kuvvetlerine dil uzatmaya kalkması belki anlaşılır bir durumdur. Dikkati dağıtmak, g&uuml;ndemi başka y&ouml;ne &ccedil;ekmek, kendi i&ccedil; sıkıntılarından ve belalardan kurtulmak i&ccedil;in b&ouml;yle bir yola başvurmak belki onun i&ccedil;in bir ge&ccedil;ici yol olabilir. şeklinde konuştu. Netanyahu nun gizli bir PKK sempatizanlığı mı var? Netanyahu nun başbakanlığı d&ouml;neminde 3 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini, bunların 700 den fazlasını &ccedil;ocuklar ve kadınların oluşturduğuna işaret eden İbrahim Kalın, ş&ouml;yle devam etti: &Ouml;ncelikle Netanyahu bunun hesabını vermelidir. Netanyahu nun gizli bir PKK sempatizanlığı mı var? Ne zaman T&uuml;rkiye ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tlerine karşı bir operasyon yapsa Suriye de, Irak ta, ses bir bakıyorsun İsrail den, İsrail Başbakanının ofisinden geliyor. Onları rahatsız eden, bu ter&ouml;r eylemlerine karşı bizim yaptığımız meşru m&uuml;dafaa harekatları mıdır? Acaba PKK ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;yle İsrail h&uuml;k&uuml;metinin, Başbakanının başka gizli bir takım ilişkileri mi vardır? Bunların aydınlatılması i&ccedil;in bu soruların onlara sorulması gerekir. T&uuml;rkiye ter&ouml;rle m&uuml;cadelede en kararlı bir şekilde m&uuml;cadelesini s&uuml;rd&uuml;recektir. Bunun i&ccedil;in ne İsrail den, ne bir başka &uuml;lkeden zaten izin alması, onay alması diye bir şey s&ouml;z konusu değil. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili Netanyahu nun kullandığı ifadelere ilişkin olarak Kalın, Modern siyasi tarihe ge&ccedil;miş bir lider olarak Cumhurbaşkanımızın adalet konusunda, mazlumlara sahip &ccedil;ıkma konusunda, mağdurların yardımına koşma konusundaki sicili hamdolsun ortadadır. Bunu, d&uuml;nyada y&uuml;z milyonlarca insan takdirle izlemektedir. D&uuml;nyanın neresinde olursa olsun Afrikasından Latin Amerikasına, mağdur, mazlum bir insan başını kaldırdığında T&uuml;rkiye ye bakmakta, T&uuml;rkiye de liderimiz Recep Tayyip Erdoğan a bakmaktadır. Acaba ka&ccedil; kişi İsrail siyasetinde bir makama mazhar olabilir, Netanyahu b&ouml;yle bir şeyi acaba hayal bile edebilir mi? &Ouml;ncelikle bunları kendilerine sorması gerekiyor. yorumunu yaptı.İsrail deki erken se&ccedil;im kararını da anımsatan İbrahim Kalın, İsrail halkının takdiridir tabii ki g&ouml;receğiz bu se&ccedil;im s&uuml;recinin nasıl şekilleneceğini ama T&uuml;rkiye Cumhuriyeti olarak T&uuml;rkiye Cumhuriyeti nin Cumhurbaşkanı olarak, T&uuml;rk Silahlı Kuvvetleri olarak alnımız ak bir şekilde biz ter&ouml;r&uuml;n her t&uuml;r&uuml;ne karşı m&uuml;cadeleyi bundan sonra da kararlı bir şekilde y&uuml;r&uuml;teceğimizi ifade etmek isterim. şeklinde konuştu. Amerikan heyeti T&uuml;rkiye ye gelecek Bir gazetecinin ABD, Suriye den askerlerini &ccedil;ekme kararı aldı. İlk operasyon M&uuml;nbi&ccedil; e mi olacak? Fırat ın Doğusu g&uuml;ndemdeydi ama M&uuml;nbi&ccedil; noktası şu anda &ouml;nem kazanmışa benziyor. M&uuml;nbi&ccedil; te ABD askerleri ile devriye faaliyetleri devam ediyordu. Bu devriye faaliyetleri ABD nin askerlerini &ccedil;ektikten sonra bitti diyebilir miyiz? şeklindeki sorusu &uuml;zerine Kalın, s&ouml;z konusu kararla birlikte sahada bir&ccedil;ok unsurun yeniden değerlendirilmek durumunda olduğunu, dinamik bir s&uuml;recin bulunduğunu bildirdi.Kalın, Bu hafta bir Amerikan askeri heyeti T&uuml;rkiye ye gelecek ve T&uuml;rk mevkidaşlarıyla konunun koordinasyonunu konuşacaklar. Son iki telefon g&ouml;r&uuml;şmesinde, Erdoğan ile Trump ın &uuml;zerinde mutabık kaldığı konu, bu koordinasyonun &ccedil;ok hızlı bir şekilde başlatılması y&ouml;n&uuml;nde. Benim de John Bolton ile yaptığım 3-4 telefon g&ouml;r&uuml;şmesinde bunun altını &ccedil;izdik ve &ouml;n&uuml;m&uuml;zde bir takvim var şimdi. Tarih kesinleştik&ccedil;e sizlerle bunu paylaşacağız. diye konuştu. Askeri koordinasyon, yani &ccedil;ekilme planının koordinasyonu yapılırken sahada boşluk olmaması i&ccedil;in Cumhurbaşkanı Erdoğan ın gerekli talimatları Milli Savunma Bakanlığına, Silahlı Kuvvetlere, Milli İstihbarat Teşkilatı na verdiğini aktaran Kalın, &ccedil;alışmaların s&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml; ifade etti. M&uuml;nbi&ccedil; ile ilgili &uuml;zerinde mutabık kalınan bir yol haritası vardı, gecikmeli de olsa bu hayata ge&ccedil;meye başlamıştı. diyen Kalın, bunun dışında bir durumun hen&uuml;z s&ouml;z konusu olmadığını vurgulayarak, ABD lilerin bu &ccedil;ekilme planı &ccedil;er&ccedil;evesinde bunun nasıl şekilleneceğini de bu hafta yapılacak koordinasyon toplantılarında ilgili makamlarımız ele alacaklar. şeklinde konuştu.DEAŞ la m&uuml;cadeleBazılarının ABD nin &ccedil;ekilmesiyle DEAŞ a g&uuml;n doğdu, burada bir boşluk oluşacak. ABD m&uuml;ttefiklerini a&ccedil;ıkta bıraktı gibi yorumlar yaptığını hatırlatan Kalın, ş&ouml;yle devam etti: DEAŞ la m&uuml;cadelede herhangi bir geri adım, zafiyet, duraklama, yavaşlama asla s&ouml;z konusu değildir. Biz nasıl daha &ouml;nceki DEAŞ unsurlarıyla farklı yerlerde m&uuml;cadele ettiysek bundan sonra da aynı kararlılıkla bu m&uuml;cadeleyi s&uuml;rd&uuml;receğiz. Burada tabii ki koalisyonun bir par&ccedil;ası koalisyonun desteğiyle ve yerel unsurları da devreye katarak bu &ccedil;alışmalar y&uuml;r&uuml;t&uuml;lecek. Yani gerek yerel g&uuml;&ccedil;ler, gerek &Ouml;zg&uuml;r Suriye Ordusu, gerek koalisyonun sağlayacağı diğer desteklerle bu m&uuml;cadele devam edecek. Bu koordinasyonu yaparken tabii ki Rusya Federasyonu ile de yakın bir &ccedil;alışma takvimi i&ccedil;erisine gireceğiz. Zaten Astana s&uuml;reci bağlamında bu &ccedil;alışmalar devam ediyordu. Fakat şimdi ortaya &ccedil;ıkan bu yeni dinamikler ışığında Rusya Federasyonu ile bir koordinasyon &ccedil;alışması da başlatılacak, devam edenlere ilave olarak s&ouml;yl&uuml;yorum, yani Fırat ın doğusunda. Dolayısıyla burada herhangi bir boşluğun s&ouml;z konusu olmaması i&ccedil;in biz gerekli b&uuml;t&uuml;n adımları atacağız ve g&ouml;receksiniz orada T&uuml;rkiye Cumhuriyeti &uuml;zerine d&uuml;şen sorumluluğu yerine getirdiği gibi yerel halkın g&uuml;venliğini sağlamak i&ccedil;in de gerekli adımları atacak. Bug&uuml;n Cumhurbaşkanı Erdoğan ın Biz oraya PKK/PYD/YPG gibi ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tlerinin DEAŞ gibi ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tlerinin zulm&uuml;ne karşı K&uuml;rd&uuml;yle T&uuml;rk&uuml;yle T&uuml;rkmeniyle Arabıyla S&uuml;nnisiyle M&uuml;sl&uuml;manıyla Hristiyanıyla b&uuml;t&uuml;n Suriyelilere &ouml;zg&uuml;rl&uuml;k g&ouml;t&uuml;rmek, onların g&uuml;venliğini sağlamak i&ccedil;in gidiyoruz. s&ouml;zlerini aktaran Kalın, burada zaman zaman T&uuml;rkiye gelecek Suriye K&uuml;rtlerine savaş a&ccedil;acak gibi bir takım propagandist ifadelerin kullanıldığını dile getirdi.İbrahim Kalın, Tam tersine biz ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; PKK ile K&uuml;rtleri birbirinden net bir şekilde ayrıştırıyoruz. K&uuml;rtlerin bir ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml; ile birlikte anılmasını K&uuml;rt halkına bir saygısızlık olarak addederiz. dedi.Milyonlarca K&uuml;rt vatandaşının bu &uuml;lkede barış i&ccedil;inde yaşadığını, hukukun kuralları i&ccedil;erisinde eşit vatandaş olarak hayatlarını s&uuml;rd&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;n&uuml;, parlamentoda temsil edildiğini ve dilini konuştuğunu anlatan Kalın, bu noktada &ouml;zellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan ın K&uuml;rt vatandaşlarına ve b&ouml;lge K&uuml;rtlerine d&ouml;n&uuml;k politikasını bir defa daha hatırlamakta fayda olduğuna işaret etti.Cumhurbaşkanlığı S&ouml;zc&uuml;s&uuml; Kalın, ş&ouml;yle konuştu: 2010, 2011 yıllarında yani Suriye savaşı başlamadan hemen &ouml;nce Sayın Cumhurbaşkanımızın Esed ile konuştuğu konulardan bir tanesi de Suriye K&uuml;rtlerinin temel hak ve hukuklarının tanınması idi. Daha d&uuml;nya Suriye K&uuml;rtlerinin varlığından haberdar olmadan, daha kimse Kobani kelimesini daha duymadan, YPG/PYD gibi ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleri hen&uuml;z palazlanmadan &ouml;nce, DEAŞ gibi ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleri Suriye ye girmeden &ccedil;ok &ouml;nce Cumhurbaşkanımız, Suriye K&uuml;rtlerine kimlik kartlarının verilmesi, seyahat etmelerine izin verilmesi, oradaki K&uuml;rt b&ouml;lgelerindeki ekonomik durumun iyileştirilmesi gibi konularda Şam y&ouml;netimi nezdinde girişimlerde bulunmuş bir liderdir.Bizim aynı şekilde Irak K&uuml;rtleri ile ilişkilerimiz de ortadadır. Dolayısıyla buradan Suriye K&uuml;rtleri T&uuml;rkiye nin hışmına uğrayacak, yalnız kaldılar, T&uuml;rk Ordusu gelecek orayı yakacak, yıkacak gibi aslı astarı olmayan ger&ccedil;eklerle uzaktan yakından ilgisi olmayan propagandaya l&uuml;tfen kimse itibar etmesin. Tam tersine Afrin de olduğu gibi Cerablus ve b&ouml;lgedeki diğer K&uuml;rtlerin de bulunduğu k&uuml;&ccedil;&uuml;k yerleşim birimlerinde olduğu gibi biz Suriye K&uuml;rtlerine ter&ouml;re bulaşmadıkları m&uuml;ddet&ccedil;e kardeşlerimiz g&ouml;z&uuml;yle bakıyoruz. B&uuml;t&uuml;n b&ouml;lge K&uuml;rtlerine yaklaşım tarzımız budur. Bunda herhangi bir değişiklik s&ouml;z konusu olmayacaktır. D&uuml;nyayı başlarına dar ederiz Kalın, Rusya Dışışleri Bakanı Lavrov un bir a&ccedil;ıklaması var; T&uuml;rk askerlerinin İdlib deki varlığı hususunda Suriye h&uuml;k&uuml;meti ile mutabakat sağlandı diye. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir? sorusuna karşılık, bu mutabakatı İdlib Anlaşması &ccedil;er&ccedil;evesinde daha &ouml;nce zaten Rusya ve İran ile yaptıklarını anımsattı.&Uuml;&ccedil; garant&ouml;r &uuml;lke olarak bu mutabakatın zaten sağlandığına dikkati &ccedil;eken Kalın, Şimdi onlar, Suriye rejimi ile y&uuml;r&uuml;tt&uuml;kleri m&uuml;zakerenin tamamlandığını ilan etmiş oluyorlar. Bizim askerlerimiz zaten oradalar. 12 askeri g&ouml;zlem noktası orada. Askerlerimizin her t&uuml;rl&uuml; ihtiya&ccedil;ları karşılanıyor. İhtiyaca g&ouml;re sayı, lojistik destek anlamında takviyeleri, tahkimatları yapılıyor. Şu ana kadar zaten bir saldırı, sıkıntı s&ouml;z konusu olmadı. Bunun aynen b&ouml;yle devam etmesi i&ccedil;in de biz her t&uuml;r tedbiri almış durumdayız. Zaten rejimin b&ouml;yle bir şeye cesaret yahut tevess&uuml;l etmesi s&ouml;z konusu bile olamaz. Yani bizim askerimize d&ouml;n&uuml;k herhangi bir saldırı, operasyonda bulunması halinde d&uuml;nyayı onların başlarına dar ederiz. Bunu da bildikleri i&ccedil;in ayrıca İdlib Anlaşması &ccedil;er&ccedil;evesinde de b&ouml;yle bir şeyin s&ouml;z konusu olmayacağını bir defa daha kayda ge&ccedil;irmek isterim. şeklinde konuştu. S&uuml;reci takip edeceğiz Bir gazetecinin Ocak 2019 da YSK Başkanı ve 5 &uuml;yenin g&ouml;rev s&uuml;resi doluyor. AK Parti bu konuda Torba Yasa da bir teklif verdi g&ouml;rev s&uuml;relerinin 1 yıl uzatılmasıyla ilgili, bu muhalefetten tepki g&ouml;rd&uuml;. Se&ccedil;im Kanunu na aykırı tartışmaları da var ancak 1 yıl sonra uygulanabilir tartışması var. şeklindeki s&ouml;zlerine ilişkin değerlendirme yapması istenen Kalın, konunun Meclis in takdirinde olduğunu belirtti.İbrahim Kalın, şu değerlendirmede bulundu: Sorduğunuz i&ccedil;in cevap vereyim, arkadaşlar bununla ilgili bir gerek&ccedil;e de hazırlamışlar. Anayasa nın 79. maddesinde bir h&uuml;k&uuml;m var, se&ccedil;imlerin d&uuml;zen i&ccedil;inde yapılması diye ifade ediliyor. Buna g&ouml;re se&ccedil;imlere az bir s&uuml;re kala, 1 ay, 2 ay, 3 ay gibi bir s&uuml;re kala bir değişikliğin se&ccedil;imlerin d&uuml;zenli bir şekilde g&uuml;ven i&ccedil;inde yapılmasına olumsuz etki yapma ihtimaline binaen bunun YSK &uuml;yelerinin s&uuml;resinin uzatılması &ouml;ng&ouml;r&uuml;lebiliyor. Meclis e bir teklif olarak bu getiriliyor, Meclis te kabul edilmesi halinde de uygulanabiliyor. Ge&ccedil;mişte bunun &ouml;rnekleri de var. Yanlış hatırlamıyorsam 1999, 2000 se&ccedil;imlerinde benzer uygulamalar yapılmış hatta o zaman CHP nin de i&ccedil;inde olduğu partilerin teklifiyle bu t&uuml;r uzatmalar yapılmış. Yani bunu se&ccedil;imlere g&ouml;lge d&uuml;ş&uuml;recek, se&ccedil;imlerle ilgili ş&uuml;phe yaratacak bir konu gibi takdim etmek ger&ccedil;ekten doğru bir yaklaşım olmaz. Zannediyorum komisyona sunuldu. Meclis in vereceği karar &ccedil;er&ccedil;evesinde de biz de o s&uuml;reci takip edeceğiz. Bir gazetecinin, ABD nin Suriye den &ccedil;ekilme kararının ardından T&uuml;rkiye ile arasındaki koordinasyonun sadece askeri anlamda olup olmayacağına y&ouml;nelik sorusu &uuml;zerine Kalın, bu koordinasyonun sadece askeri birimlerle sınırlı olmadığını, Dışişleri, istihbarat ve kendi mevkidaşlarıyla da yapacakları koordinasyon toplantılarının da olacağını aktardı. Kalın, iki &uuml;lke arasında ilk planlanan koordinasyonun ise askerler arasında yapılacak bir koordinasyon olduğunu belirterek, &Ccedil;ekilme s&uuml;reci artık başlıyor. Bunu koordine etmek i&ccedil;in nereden ne şekilde &ccedil;ıkacakları detay &ccedil;alışmaların yapılması &ouml;nem arz ediyor. Bu &ccedil;ekilme devam ederken ki bu bizim desteklediğimiz bir siyasi karardır, bunun nasıl olacağı, geride ne bırakılacağı, verilen silahların ne yapılacağı toplanıp toplanmayacağı gibi konular da bu m&uuml;zakerelerin birer konusu olacaktır. diye konuştu.8 Ocak ta ABD nin başkenti Washington da bir koordinasyon toplantısının yapılacağını hatırlatan Kalın, Belki o tarihte Washington dan buraya misafirlerimiz gelecek aynı koordinasyon &ccedil;er&ccedil;evesinde. &Ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki haftalarda hepimiz yoğun bir trafik g&ouml;receğiz. ifadelerini kullandı. 14 Aralık tarihi g&ouml;r&uuml;şmeydi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki telefon g&ouml;r&uuml;şmesine de değinen Kalın, şu değerlendirmede bulundu: 14 Aralık taki telefon g&ouml;r&uuml;şmesi tarihi bir g&ouml;r&uuml;şmeydi. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir&ccedil;ok kere s&ouml;ylediği hususun artık burada bir siyasi direktif ya da talimat haline gelmiş olması son derece &ouml;nemli. Cumhurbaşkanımız, şunu a&ccedil;ık ve net şekilde iletti; DEAŞ ı yenmek, bu b&ouml;lgeden temizlemek i&ccedil;in T&uuml;rkiye ve ABD olarak bizim PYD/YPG ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;t&uuml;ne ihtiyacımız yok. Biz bunu T&uuml;rkiye ve ABD olarak yapabiliriz, b&ouml;lgeyi istikrara kavuşturabiliriz. B&ouml;ylece hem Suriye nin toprak b&uuml;t&uuml;nl&uuml;ğ&uuml; noktasında &ouml;nemli bir adım atarız hem de ikili ilişkilerimizde bir sorun haline gelen PYD/YPG/PKK meselesini de &ccedil;&ouml;zm&uuml;ş oluruz. Bu teklif, yeni değil daha &ouml;nce de yapıldı ama ilk defa bu g&ouml;r&uuml;şmede bunun karşılık bulduğunu ve bir talimata d&ouml;n&uuml;şt&uuml;r&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;n&uuml; g&ouml;rd&uuml;k.En son ge&ccedil;tiğimiz &ccedil;arşamba g&uuml;n boyu bizim mevkidaşlarımızla g&ouml;r&uuml;şmelerimiz de devam etti. Bize &ccedil;ekilme kararının verildiğini, sistemin harekete ge&ccedil;irildiğini bildirdiler. Akşam vakti a&ccedil;ıklamalar geldi. Bu mekanizmanın şimdi &ccedil;alışmaya başlamış olması elbette 14 Aralık taki telefon g&ouml;r&uuml;şmesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın ikna edici arg&uuml;manlarla Sayın (Donald) Trump ı bu karara sevk etmesinin bir neticesi. Şimdi bundan sonra yoğun bir şekilde Suriye, ter&ouml;rle m&uuml;cadele, Irak &ccedil;ekilme ve diğer b&uuml;t&uuml;n konularda koordinasyon halinde &ccedil;alışmaya devam edeceğiz. Tek tip askerlik Cumhurbaşkanlığı S&ouml;zc&uuml;s&uuml; Kalın, tek tip askerlik konusundaki d&uuml;zenlemeye ilişkin &ccedil;alışmaların ne aşamada olduğunun sorulmasına &uuml;zerine bug&uuml;n ger&ccedil;ekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı nda bununla ilgili bir sunum yapılmadığını s&ouml;yledi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile g&ouml;r&uuml;şt&uuml;ğ&uuml;n&uuml; aktaran Kalın, Kendileri b&uuml;t&uuml;n ilgili kurumlarımızla en iyi modeli inşa etmek i&ccedil;in &ccedil;alışmalarını yoğun bir şekilde s&uuml;rd&uuml;r&uuml;yorlar. Bana da &ccedil;ok fazla t&uuml;yo vermedi. A&ccedil;ık&ccedil;ası ben de &ccedil;ok kurcalamadım. &Ccedil;alışma zaten tamamlandığında Cumhurbaşkanımıza arz edilecek. Ben eminim, b&uuml;t&uuml;n ilgili birimler bu konuyu ciddi bir şekilde ele alacak ve etraflı bir şekilde m&uuml;zakere ettikleri i&ccedil;in en uygun, en optimal askerlik modelini mutlaka &uuml;reteceklerdir. Onu da beraber takip edeceğiz. diye konuştu.Patriotların satışıPatriotların satışı konusunda ABD den olumlu y&ouml;nde haberlerin gelmesinin T&uuml;rkiye nin S400 alımını etkileyip etkilemeyeceğine y&ouml;nelik bir soruya karşılık Kalın, şu değerlendirmeyi yaptı: Konu &ccedil;ok a&ccedil;ık ve basit. Amerikan Savunma Bakanlığı nın T&uuml;rkiye ye patriotların satılabileceğine dair bir tavsiye ya da bilgilendirmesi kongreye iletildi. Bu, şu anlama geliyor, Amerikan y&ouml;netimi Beyaz Saray patriotların T&uuml;rkiye ye satılması ile ilgili s&uuml;recin başlamasının &ouml;n&uuml;nde bir engel olmadığını ifade ediyor. Fakat belli bir miktarın &uuml;zerindeki silah satışları Amerika da kongre onayına tabidir. Bu da b&uuml;y&uuml;k bir proje olduğu i&ccedil;in bunun da kongreye onay i&ccedil;in gitmesi gerekiyor. Patriotların alınmasına biz kapıları kapatmış değiliz. T&uuml;rkiye olarak bunu değerlendirebiliriz, gelecek teklifin mahiyeti ve muhtevası &ouml;nemli. Ortak &uuml;retim, fiyat, teknoloji transferi, teslim s&uuml;resi gibi başlıklar var. Bu 4-5 unsur etrafında yapılacak değerlendirmeler &ouml;nemli. S400 lerle ilgili T&uuml;rkiye en iyi teklifi Rusya dan aldığı i&ccedil;in bu yola başvurdu. Eğer Amerikan tarafından patriotlarla ilgili b&ouml;yle bir T&uuml;rkiye yi tatmin edecek ve şartları yerine getirecek bir teklif oluşturulursa T&uuml;rkiye buna olumlu bakacaktır. Amerikan y&ouml;netiminin, Trump y&ouml;netiminin bu konuyla ilgili olumlu bir kararının olduğunu kayda ge&ccedil;irmesi a&ccedil;ısından bu karar tabii ki &ouml;nemli. Teklif geldikten ve biz oturup anlaşmaya varmamız halinde bu karar yine kongreye gidecek. Bu kongre ayağı olacak. Patriotlarla ilgili ABD den gelecek bu kararın S400 s&uuml;recini hi&ccedil;bir şekilde etkilemeyeceğinin altını &ccedil;izen Kalın, S400 lerle ilgili s&uuml;recin tamamlandığını, ilk bataryaların tesliminin Ekim 2019 gibi beklendiğini, bunları birbirinin alternatifi olarak g&ouml;rmediklerini kaydetti. İbrahim Kalın, T&uuml;rkiye nin sınırlarının son derece b&uuml;y&uuml;k olduğunu vurgulayarak, Sadece S400 lerle yetinmek durumunda değiliz. G&uuml;venlik ihtiya&ccedil;larımız a&ccedil;ısından biz patriotları da alıp kullanabiliriz. Bunlar birbirinin alternatifi değil. İki paralel s&uuml;re&ccedil; olarak bunlar y&uuml;r&uuml;yecektir. Trump 2019 da T&uuml;rkiye yi ziyaret edecek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump ın 14 Aralık taki g&ouml;r&uuml;şmesi hatırlatılarak, Y&uuml;z y&uuml;ze g&ouml;r&uuml;şme g&uuml;ndemde olacak mı? sorusunu İbrahim Kalın, şu şekilde yanıtladı: Tabii y&uuml;z y&uuml;ze g&ouml;r&uuml;şmeler de olacak, 8 Ocak ta bizden bir heyet gidecek. Dışişleri Bakan Yardımcımızın başkanlığında Washington da bir toplantı yapılacak. Oradan buraya ziyaretler olacak. Sayın Trump ile Sayın Cumhurbaşkanımızın bir y&uuml;z y&uuml;ze g&ouml;r&uuml;şmesi hemen &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki birka&ccedil; hafta ya da birka&ccedil; ay i&ccedil;erisinde planlanmıyor, fakat Sayın Cumhurbaşkanımız son telefon g&ouml;r&uuml;şmesinde Sayın Trump ı T&uuml;rkiye ye davet ettiler. O da memnuniyetle 2019 yılı i&ccedil;erisinde mutlaka T&uuml;rkiye ye bir ziyaret yapacağını ifade etti. Şimdi tabii bunun tarihi &uuml;zerinde &ccedil;alışacağız ve bu ziyaretin 2019 yılı i&ccedil;inde ger&ccedil;ekleşmesi memnuniyet verici bir gelişme olacaktır. S&uuml;reci uzattılar Kalın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump ın g&ouml;r&uuml;şmesine ilişkin, Bu g&ouml;r&uuml;şmede ABD Başkanı Trump ı b&ouml;yle bir karar almaya iten neydi? G&ouml;r&uuml;şmede kırılma noktası ne oldu? sorusu &uuml;zerine, şu değerlendirmede bulundu: Sayın Trump aslında g&ouml;reve geldiğinden beri T&uuml;rkiye ile ilişkiler geliştirmek isteyen bir lider profili &ccedil;izdi ve bunun i&ccedil;in gayret de sarf etti. Fakat bir şekilde Obama d&ouml;neminden devralınan birtakım politikalar ve bunları oluşturan ekipler eski yaklaşımın devam etmesi i&ccedil;in epey bir baskı yaptılar. Hatırlarsanız Trump, yaklaşık 6-7 ay &ouml;nce DEAŞ artık yenilmiştir, DEAŞ devri kapanmıştır diye bir a&ccedil;ıklama yapmıştı. Aslında bu a&ccedil;ıklamanın arkasında yatan ya da bir sonraki c&uuml;mle şuydu; Amerika nın Suriye de bulunmasını meşru kılan gerek&ccedil;e artık ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla &ccedil;ekilelim ama hemen aynı o g&uuml;venlik b&uuml;rokrasisi harekete ge&ccedil;erek, Hayır DEAŞ tehdidi bitmedi, başka unsurlar da var işte İran a ve Rusya ya karşı bir g&uuml;&ccedil; dengesi olmamız lazım. Suriye den &ccedil;ıkarsak buraları tamamen Rusya ya ve İran a bırakmış oluruz gibi gerek&ccedil;elerle bildiğiniz gibi o s&uuml;reci uzattılar. DEAŞ ile m&uuml;cadele konusunda, Afrin de, Cerablus ta ve İdlib de m&uuml;dahil oldukları yerlerde g&uuml;venlik ve istikrarı b&uuml;t&uuml;n d&uuml;nyaya g&ouml;sterdiklerini vurgulayan İbrahim Kalın, Sayın Trump da bunu g&ouml;rd&uuml;. Bu s&uuml;re&ccedil;te bir T&uuml;rkiye Cumhuriyeti nin hem askeri hem de diplomatik kabiliyetleri ile ilgili ikna s&uuml;recinin de yaşandığını belki s&ouml;ylemek m&uuml;mk&uuml;n Amerikan tarafında ve y&ouml;netim tarafında... Dolayısıyla Sayın Trump ın bu kararında tabii ki Cumhurbaşkanımızın konuyu ısrarla her g&ouml;r&uuml;şmede dile getirmesi etkili olmuştur. Bu arg&uuml;manlarını &ccedil;ok a&ccedil;ık net bir şekilde ortaya koyması da son derece etkili olmuştur. T&uuml;rkiye nin hem sahada hem de masada olacağı tezinin, stratejisinin en g&uuml;zel &ouml;rneklerinden birisini teşkil ediyor. Bu aslında Tayyip Erdoğan siyasetinin, diplomasisinin en &ouml;nemli ilkelerinden birisi olarak kayda ge&ccedil;irilmesi gereken bir durum. şeklinde konuştu. Keşke &ccedil;ocukluğumuzun kahramanları olarak kalsalardı Kalın, Metin Akpınar ve M&uuml;jdat Gezen ile ilgili soruşturmanın sorulması &uuml;zerine ise ş&ouml;yle konuştu: S&ouml;ylenen s&ouml;zlerin kabul edilmesi m&uuml;mk&uuml;n değil. Bunların eleştiri veya mizah adı altında hoş g&ouml;r&uuml;lmesi de s&ouml;z konusu bile değil. Bug&uuml;n zannediyorum M&uuml;jdat Gezen ifadesinde mizah yapıyordum kimseyi kast etmedim gibi bir şey demiş. Eğer maksat bu ise bu olmuş olsa bile bu b&ouml;yle ifade edilmez. Yani kalkıp şimdi ifadeleri okuduğunuz zaman işte birini ayağından asarlar, belki mahzenler de zehirlenerek &ouml;l&uuml;r, belki de başka liderlerin yaşadığı k&ouml;t&uuml; sonları yaşarlar, işte kim Rusya ya d&ouml;nd&uuml;yse iktidardan gitti gibi ifadelerle bunlar bakın T&uuml;rkiye deki mevcut iktidarı, y&ouml;netimi ve Cumhurbaşkanımızı eleştiri bağlamında s&ouml;ylenen şeyler. Bunlar 1940 lı, 1950 li T&uuml;rkiyesi ile ilgili bir tarih dersinde s&ouml;ylenmiyor ya da Roma tarihinin bir d&ouml;nemi ile ilgili s&ouml;ylenmiyor. Bug&uuml;n&uuml;n T&uuml;rkiyesiyle ilgili s&ouml;ylenmiş s&ouml;zler. Bu konuda savcılığın resen bir soruşturma başlattığını, Metin Akpınar ile M&uuml;jdat Gezen in bug&uuml;n ifadelerinin alındığını anımsatan İbrahim Kalın, ş&ouml;yle devam etti: Soruşturmanın gerek&ccedil;esi de Cumhurbaşkanı na hakaret, darbeye &ccedil;ağrı ve &ouml;l&uuml;m tehdidi , bunların her biri hem kişisel, hem kamu amme davası konusu olabilecek mevzular. Keşke bu kişiler bizim &ccedil;ocukluğumuzun o masumiyet d&ouml;nemlerinde izlediğimiz filmlerde hatırladığımız kahramanlar olarak kalsalardı. Keşke bu t&uuml;r galiz ifadelerle bir Cumhurbaşkanı nı belki iple sallandırılır, belki bir mahzende &ouml;l&uuml;r ve belki zehirlenir &ouml;l&uuml;r gibi galiz, hakikatten uzak, sanat&ccedil;ılıkla da uzaktan yakından ilgisi olmayan lafları s&ouml;ylemeselerdi. Burada dediğim gibi bunun mizahla ifade edilebilecek bir tarafı s&ouml;z konusu değil. Bu t&uuml;r s&ouml;zleri sarf eden kişiler sadece Cumhurbaşkanının şahsına hakaret etmiş olmuyorlar, aynı zamanda ona oy veren, destek veren, g&ouml;n&uuml;l veren milyonlarca insanın h&uuml;r iradesine de saygısızlık ediyorlar. Bazı ifadeler T&uuml;rkiye Cumhuriyeti nin demokratik yapısını, hukuk devleti ilkesini de yok sayan, ayaklar altın alan bir yaklaşımı ifade ediyor. Rusya ile temas Rusya ile bir temas oldu mu? Askerlerin &ccedil;ekilmesi s&uuml;reci ile ilgili takvime ilişkin bir &ouml;ng&ouml;r&uuml; paylaşır mısınız? şeklindeki soru &uuml;zerine Kalın, Rusya ile koordinasyon şu anda da yapılıyor, ağırlıklı olarak tabii ki İdlib b&ouml;lgesi bağlamında ama şimdi artık aynı koordinasyon bu yeni gelişmeler ışığında diğer b&ouml;lgelerle ilgili olarak da &ccedil;alışılmaya başlanacak. Tabii daha hen&uuml;z operasyonel detaylar ortaya &ccedil;ıkmış değil. Bunlar konuşulacak, takvim dediğim gibi &ouml;n&uuml;m&uuml;zdeki g&uuml;n ve haftalarda şekillenecek. Ama ilk temasların kurulduğunu s&ouml;yleyebilirim, zaten s&uuml;rekli temas haline t&uuml;m ilgili birimlerimiz, Genelkurmayımız, istihbaratımız, Dışişleri Bakanlığımız ve bizler o şey devam edecek.Amerikalılar, 30 ile 60 bir takım rakamlar telafuz ettiler. Bunları g&ouml;receğiz, bu biraz da sahadaki &ccedil;ekilme s&uuml;recinin koordinasyonuyla ilgili olacak. O konuda biz T&uuml;rkiye olarak &uuml;zerimize d&uuml;şen g&ouml;revi yapacağız, yapmaya devam edeceğiz ki b&ouml;lgede herhangi bir boşluk olmasın, o b&ouml;lgeye ter&ouml;r &ouml;rg&uuml;tleri gelip girmesin, sivil vatandaşlar herhangi bir zarar g&ouml;rmesinler. Bu hedef &ccedil;er&ccedil;evesinde &ccedil;alışmalarımızı s&uuml;rd&uuml;receğiz. AA

Kalın: Trump 2019'da Türkiye'yi ziyaret edecek

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımız son telefon görüşmesinde Sayın Trump'ı Türkiye'ye davet ettiler. O da memnuniyetle 2019 yılı içerisinde mutlaka Türkiye'ye bir ziyaret yapacağını ifade etti" dedi

Öne Çıkanlar