Kur savaşı söylemleri kızışıyor
Yeni Zelanda Merkez Bankası Başkanı'nın açıklamaları, kur savaşları söylemlerinin iyice kızışmasına neden oldu
Yeni Zelanda Merkez Bankası Başkanı, G-20 ülkelerinin rekabetçi devalüasyondan kaçınacaklarına kaydetmelerine karşın, döviz piyasalarına müdahale etmeye hazır olduğunu söyledi ve Güney Kore'den Güney Afrika'ya, yetkililerin kendi para birimlerinin çok değerli olduğu yolundaki yorumlarına bir yenisini ekledi.
Yeni Zelanda doları, Yeni Zelanda Merkez Bankası Başkanı Graeme Wheeler'ın, "Yeni Zelanda doları tek yölü oyun değil" demesinin ardından 16 önemli para birimi karşısında değer kaybetti. Japon liderlerin, yende hızlı düşüşe yol açan ekonomiyi destek için adımlar atılacağı yolundaki taahhütlerinin ardından, Güney Afrika ve Filipinler'den politika yapıcıları sermaye girişlerine kısıtlamalar üzerinde dururken, Norveç Merkez Bankası, krondaki yükselişi dengelemek için faiz inidimine gitmeye hazır olduğunu açıkladı.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, iki gün önce, maliye bakanlarının kur hareketleri konusunda konuşurken temkinli olması gerektiğini kaydederken, Wheeler Auckland'da 20 Şubat'ta imalatçı ve ihracatçılara yaptığı konuşmada, Yeni Zelanda dolarını etkilemek için müdahaleye hazır olduğunu söyledi. Bu açıklamanın ardından Yeni Zelanda doları ABD doları karşısında yüzde 1.2 düşerek 83.63 ABD senti seviyesine geriledi.
Hong Kong'da Credit Agricole SA döviz strateji küresel başkanı Mitul Kotecha, "Döviz piyasalarında merkez bankası hareketi konusunda eldivenler çıkarılmış gibi bir hava var görünüyor," dedi ve "Wheeler'ın yorumları G-20'nin duruşunun açık bir yansıması. Zira G-20, belli seviyeler hakkında konuşmadıkları sürece kurlara müdahale etmek isteyen merkez bankalarına yeşil ışık yakmış görünüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Kiwi'deki yükseliş
Kiwi olkarak da adlandırılan Yeni Zelanda doları ABD doları karşısında, 2008 yılının sonundan bu yana yüzde 45 değer kazandı ve Bloomberg tarafından izlenen 150'nin üzerinde para birimi arasında, Avustralya dolarından sonra en fazla değer kazanan para oldu. Yeni Zelanda para birimi dolar karşısında 1 Ağustos 2011'de 88.43 ABD senti seviyesine kadar çıkarak, 1985 yılında serbest dalgalanmaya bırakılmasından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Japon yeni, Shinzo Abe'nin henüz muhalefetteyken, 15 Kasım'da, merkez bankasına sınırsız para basma çağrısında bulunmasının ardından dolar karşısında yüzde 13 değerlendi ve önemli para birimleri arasında en hızlı değer kaybeden para oldu. Abe ertesi ay yapılan seçimleri kazanarak başbakan oldu.
Enflasyon hedefi
Japonya Merkez Bankası geçen ay, bir son tarih vermeksizin, enflasyon hedefini yüzde 2 olarak belirledi ve gelecek yıl açık uçlu varlık alımı yapacağını duyurdu. Japonya Merkez Bankası kurul üyesi Yoshihisa Morimoto, 20 Şubat'ta yaptığı açıklamada, merkez bankasının bu yıl daha önce görülmemiş bir parasal teşvik uygulayacağını kaydetti.
Londra'da Morgan Stanley'in küresel döviz stratejisi başkanı Hans Redeker, "Yen likiditesi diğer merkez bankalarını da parasal koşulları gevşetmeye zorluyor," dedi ve "Wheeler açık bir şekilde, para biriminin güçlü konumu hakkında düşünmek zorunda," değerlendirmesinde bulundu.
Asya'daki diğer politika yapıcıları da, gelişmiş piyasalardan gelen fon akışının varlık balonları riskini artırması ve ihracatta rekabet gücünü düşürmesi ile birlikte, geçen bir ayda, kurlardaki dalgalanmayı durdurma yönünde açıklamalarda bulundu.
Kore Merkez Bankası Başkanı Kim Choong Soo, Seul'de 20 Şubat'ta ekonomistlerle yaptığı toplantıda, döviz piyasasındaki spekülatif işlemlerin her durumda durdurulması gerektiğini söyledi. Seçilmiş başkan Park Geun Hye, sözcüsünün 20 Şubat'ta e-posta yoluyla yaptığı açıklamaya göre, Güney Kore'nin şirketlerini korumak için kurlar üzerinde önceden tedbir alma şeklinde ve etkin olarak hareket edeceğini belirtti.
Filipinler Merkez Bankası Başkanı Amando Tatangco, 15 Şubat'ta yaptığı konuşmada, ülkesinin, kurun temel göstergelerle paralel kalmasını sağlamak için, daha makro anlamda temkinli tedbirleri uygun olarak düşüneceğini ifade etti.
"Düzensiz Faktörler"
Tayvan'ın merkez bankası, 29 Ocak'ta internet sitesinde yayınladığı açıklamasında, eğer büyük çaplı fon akışları gibi "düzensiz faktörler" aşırı volatiliteye yol açarsa, piyasaya müdahale edeceği uyarısında bulundu. Merkez bankası, isminin yazılmasını istemeyen traderlara göre, son 10 ayda, çoğu gün yerel para satarak piyasaya müdahale etti.
Endonezya Merkez Bankası, para birimi rupinin çok hızlı zayıflamasını önlemeye devam etmek için müdahaleye hazır olduklarını defalarca açıkladı. Merkez bankasının döviz rezervi, Aralık ayındaki seviyesi olan 112.8 milyar dolardan Ocak ayında 108.8 milyar dolara düşerek, Temmuz ayından bu yana en düşük seviyesine indi. Rezervlerdeki bu düşüş merkez bankasının müdahale ettiğini işaret ediyor.
Merkez bankası, 2 Şubat'taki açıklamasında, "Endonezya Merkez Bankası rupi kurunun istikrarını, ekonominin temel göstergelerine göre savunmaya devam diyor" dedi.
"Çok güçlü"
Norveç Merkez Bankası, eğer enflasyon hedefiyle çatışırsa, para birimi krondaki yükselişi dengelemek için faizleri düşürmeye hazır olduğunu kaydetti. Norveç'in para birimi son altı ayda dolar karşısında yüzde 6.7 yükseldi ve 16 önemli para birimi içinde üçüncü en hızlı performansa sahip para oldu.
Norges Bank Guvernörü Oeystein Olsen, 14 Şubat'ta Oslo'da yaptığı açıklamada, "Kron zamanla çok değerlenirse, çok düşük olan enflasyoun yükselmesine neden olursa, harekete geçeceğiz" dedi ve "Krondaki gelişmeleri izlemekteyim ve daime izliyoruz" şeklinde konuştu.
İsviçre frankı euro karşısında, Euro Bölgesi'ndeki krizin gevşemesi ile birlikte, zayıflarken, merkez bankası, kurun, Avrupalı liderlerin güveni yeniden sağlamada güçlük çekmeleri ile birlikte, güçlenme riskinin sürdüğünü belirtti ve kura euro başına 1.20 frank seviyesinde belirlediği tavanı uygulamaya devam edeceğini kaydetti.
İsviçre Merkez Bankası Başkanı Thomas Jordan, 19 Şubat'ta Zürih'te yaptığı açıklamada, "Frankın euro karşısında yılın başından bu yanaki hafif değer kaybından memnunuz," dedi ve "Euro Bölgesi'nin yapısal sorunları çözüme kavuşturulmadığı sürece, frank üzerindeki ani ve yukarı yönlü baskı riski bitmez" şeklinde görüş bildirdi.
Çek kuru
İsrail Merkez Bankası Başkanı Stanley Fischer, bu ay yaptığı açıklamada, kendi ülkesindeki imalatçılar ve ihracatçıların şekel-dolar kuruna istikrar kazandırması için müdahale etmesi yolundaki baskıları ile birlikte, İsviçre Merkez Bankası'nın döviz piyasasına müdahalesini övdü.
Çek Cumhuriyeti Merkez Bankası, 15 Şubat'ta açıklanan 6 Şubat'taki toplantı tutanaklarına göre, ülkedeki resesyondan çıkabilmek için korunayı zayıflatma yolunda müdahaleye hazır olduğunu tekrarladı.
Macaristan Ekonomi Bakanı Gyourgy Matolcsy, geçen ayki açıklamasında, enflasyonla mücadelede güçlü forint politikasına muhalif olduğunu belirtirken, Polonya Ekonomi Bakanı Janusz Piechocinski, Rzeczpospolita gazetesine 14 Ocak'ta verdiği mülakatta, daha zayıf zlotynin Polonyalı ihracatçılar için iyi olacağını kaydetti.
Rusya Merkez Bankası Başkanı Sergey Ignatiev, 20 Şubat'ta kanun yapıcılara yaptığı konuşmada, Bank Rossii'nin de, 2014 yılı sonuna kadar enflasyon hedeflemesine geçilmesinin ardından, Rus rublesindeki kur hareketlerini yumuşatmaya devam edebileceğini söyledi.
Swap kontratları
Güney Amerika'da, Brezilya merkez bankası 15 Şubat'ta, realin değer kazanmasını kontrol altına alabilmek için, bu ay ikinci kez ters döviz swap kontratları satışı yaptı. Peru para birimi sol 19 Şubat'ta, hükümetin Latin Amerika'nın geçen yıl en iyi performansını gösteren para birimi zayıflatmak için dolar alımlarını artırmaya hazır olduğunu açıklamasının ardından son iki haftanın en düşük seviyesine indi.
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, Brüksel'de 18 Şubat'ta yaptığı açıklamada, kurların ekonominin temel göstergelerini yansıtması gerektiğini söyledi ve euronun "aşağı yukarı, uzun vadeli ortalamaları civarında" olduğunu belirtti. 17 Avrupa ülkesinin ortak para birimi dolar karşısında son altı ayda yüzde 8.2 değer kazandı. Almanya Şansölyesi Angela Merkel, 20 Şubat'taki açıklamasında, euronun dolar karşısındaki mevcut değerinin normal aralıkta olduğunu kaydetti.
Krorunun euroya sabitlendiği Danimarka'da hükümet, eurodaki değer artışından sıkıntı duyduğunu belirtti. Maliye Bakanı Bjarne Corydon, 20 Şubat'ta, Kopenhag'da yaptığı değerlendirmede, Danimarka'nın rekabet gücünün kur hareketlerinden zarar gördüğünü söyledi
Son müdahale
Yeni Zelanda'nın dövize teyit edilmiş son müdahalesi, kiwinin serbest dalgalanmaya bırakılmasının ardından en yüksek seviyeye ulaştığı 2007 yılında gerçekleşti. Merkez bankası verileri, geçen yılın Kasım ve Aralık aylarında 263 milyon Yeni Zelanda doları tutarında satış yapıldığını gösterdi.
Avustralya Merkez Bankası'nın kendi para birimini döviz piyasaları dışında satış miktarı Ekim ayında üç yılın zirvesine yükseldi. Merkez bankası üç ay boyunca, yabancı merkez bankalarını da içeren bir alıcılar kategorisine, satın aldığı miktarın 1.4 milyar Avustralya doları üzerinde satış yaptı. Resmi verilere göre, bu tutar, Temmuz 2009'da sona eren üç aylık dönemden bu yana en yüksek miktarı işaret ediyor.
Avustralya Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Philip Lowe, 5 Aralık'ta yaptığı açıklamada, merkez bankasının "rahatsız edici yüksek" Avustralya doları ile mücadele için müdahale hareketini gözardı etmedi ve "Bu atılacak büyük bir adım olurdu" dedi.