Bloomberght
Bloomberg HT Haberler MB: Altın hariç cari açık iyileşecek

MB: Altın hariç cari açık iyileşecek

Merkez Bankası PPK: Altın ticareti hariç tutulduğunda cari işlemler açığındaki ılımlı iyileşme eğiliminin süreceği tahmin edildi

Giriş: 24 Aralık 2013, Salı 14:50
Güncelleme: 25 Aralık 2013, Çarşamba 16:26

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Kurul, önümüzdeki dönemde enflasyonun düşmeye devam edeceğini, ancak temel enflasyon göstergelerinin bir süre daha hedefin üzerinde seyredeceğini öngörmektedir" denildi.

Kurulun 17 Aralık tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 24 Aralık 2013 tarihli toplantı özetinde, kasım ayında tüketici fiyatlarının sabit seyrederken yıllık enflasyonun yüzde 7,32'ye gerilediği anımsatılarak, bu gelişmede işlenmemiş gıda ve mevsimsel ortalamalarının altında artış gösteren giyim fiyatlarının belirleyici olduğu ve bu dönemde temel enflasyon göstergelerinin de aşağı yönlü bir seyir izlediği bildirildi.

Özete göre, gıda grubunda yıllık enflasyon yüzde 9,77'ye geriledi. Kasım ayında işlenmemiş gıda grubu yıllık enflasyonu taze meyve-sebze kaynaklı olarak azalarak yüzde 12,93 oldu. İşlenmiş gıda fiyatları ise bu dönemde yüzde 0,49 oranında artarken grup yıllık enflasyonu yüzde 7,35'e geriledi. Aralık ayına ilişkin öncü göstergeler gıda grubu yıllık enflasyonundaki gerilemenin devam edeceğine işaret etti.

Kasım ayında enerji fiyatları yüzde 0,25 oranında artarken, yıllık enerji enflasyonu yüzde 2,68'e yükseldi. Enerji enflasyonu, olumlu seyrini sürdürmekle birlikte, aralık ayında özelikle LPG ve tüp gazda kaydedilen yüksek oranlı artışlar sonucunda yükselecek.

Kasım ayında hizmet fiyatları yüzde 0,35 oranında arttı ve grup yıllık enflasyonu yüzde 7,96'ya yükseldi. Alt gruplara bakıldığında yıllık enflasyonun kira ve diğer hizmetlerde yükseldiği gözlendi. Öte yandan, hizmet enflasyonu yüksek seviyesini korumakla birlikte, mevsimsellikten arındırılmış veriler ana eğilimde yavaşlamaya işaret etti. Giyim fiyatları kaynaklı olarak son iki ayda dalgalı bir seyir izleyen temel mal grubu yıllık enflasyonu kasım ayında yüzde 6,47'ye geriledi. Benzer şekilde mevsimsellikten arındırılmış veriler de grup enflasyonu ana eğiliminin düşüş kaydettiğine işaret etti. Bu çerçevede kasım ayında temel enflasyon göstergelerinin ana eğiliminde gerileme gözlendi.

Özette, "Kurul önümüzdeki dönemde enflasyonun düşmeye devam edeceğini, ancak temel enflasyon göstergelerinin bir süre daha hedefin üzerinde seyredeceğini öngörmektedir" denildi.

- "Dördüncü çeyrekte nihai yurt içi talep toparlanmaya devam edecek"-

Son dönemde açıklanan verilerin yurt içi nihai talebin ve ihracatın ılımlı büyüme eğilimlerini koruduğunu gösterdiği belirtilen özete göre TÜİK tarafından açıklanan 2013 yılı üçüncü çeyreğine ilişkin milli gelir verilerine göre iktisadi faaliyet beklentilerine paralel olarak arttı.

Talep bileşenlerinin dönemlik büyümeye katkıları incelendiğinde en yüksek katkının özel kesim talebinden kaynaklandığı görüldü. Mevsimsellikten arındırılmış veriler harcama yönünden değerlendirildiğinde, özel tüketim harcamalarının ikinci çeyreğe kıyasla hızlandığı, özel makine-teçhizat yatırımlarının da ılımlı bir oranda arttığı görüldü. Özel inşaat yatırımları bir önceki çeyreğe benzer şekilde üçüncü çeyrekte de kuvvetli bir artış sergiledi.

Üçüncü çeyrekte hem ihracat hem de ithalat dönemlik bazda gerilerken ihracattaki azalışın daha düşük oranda gerçekleşmesi sonucunda dış talep bileşenleri arasındaki dengelenme ikinci çeyreğe kıyasla daha olumlu bir görünüm çizdi. Böylece net ihracatın dönemlik büyümeye katkısı 2013 yılı boyunca ilk kez pozitif oldu. Kamu kesimi ve stok değişiminin dönemlik katkıları ise negatif gerçekleşti.

Açıklanan verilerin yılın dördüncü çeyreğinde nihai yurt içi talebin toparlanmayı sürdüreceğini gösterdiği ifade edilen özette, şöyle denildi:

"Özel kesim tüketim talebinde önemli rol oynayan güven kanalına ilişkin göstergelerden tüketici güven endeksi ılımlı ölçüde artış göstermiştir. Yatırımlar da tüketim talebine benzer bir görünüm çizmektedir. İktisadi Yönelim Anketinde sorulan sabit sermaye yatırım harcama beklentisi, küresel ve yurt içi belirsizliklerin hafiflemesiyle birlikte eylül ayında başlayan yukarı yönlü hareketini kasım ayında da sürdürmüştür. Bu çerçevede özel sektör yatırımlarının yılın son çeyreğinde ılımlı bir artış kaydetmesi beklenmektedir.

Ekim-kasım dönemine ilişkin anket göstergeleri iktisadi faaliyetteki ılımlı büyümenin sürdüğüne işaret etmektedir. Nitekim İktisadi Yönelim Anketi (İYA) göstergelerinden son üç aydaki üretim sorusu ile PMI endeksi üçüncü çeyrek ortalamalarının üzerinde gerçekleşmiştir. İYA gelecek üç ay sipariş beklentileri hem iç piyasa hem de ihracat piyasası kaynaklı olmak üzere belirgin şekilde artmıştır."

- "Küresel ekonomiye dair belirsizlikler istihdam artışını sınırlayabilecek bir unsur"-

Özette, yakın dönem göstergelerinin ihracatın ılımlı büyüme eğilimini koruduğunu gösterdiği belirtilerek, altın dışlanarak oluşturulan ihracat miktar endeksinin ekim ayında bir önceki aya göre azalış kaydetse de üretim verilerine benzer şekilde ana eğiliminin artış yönünde olduğu değerlendirildi.

Türkiye'nin ihracatta önemli bir paya sahip olan ana ticaret ortağı Avro Bölgesi'nin uzun bir süredir zayıf seyreden ithalat talebinde son dönemde canlanma görüldüğü aktarılan özette, "Ayrıca, küresel PMI göstergeleri küresel ölçekte bir toparlanmaya işaret etmektedir. Bu çerçevede, dış talep koşullarının önümüzdeki dönemde ihracata olumlu destek vereceği düşünülmektedir" denildi.

Özete göre, dış ticaret ve cari dengeye ilişkin veriler öngörüler doğrultusunda gerçekleşti. 12 ay birikimli olarak bakıldığında altın hariç ihracatı ılımlı artış eğilimini sürdürdü, altın hariç ithalatı ise göreli olarak daha sınırlı artışlar sergiledi. Bu doğrultuda, altın ticareti hariç tutulduğunda cari işlemler açığındaki ılımlı iyileşme eğiliminin süreceği tahmin edildi.

Mevsimsellikten arındırılmış verilere göre toplam işsizlik oranı 2013 yılı eylül döneminde bir önceki döneme göre yükseldi, tarım dışı işsizlik oranı ise azaldı. Ancak, hem işgücüne katılım oranı hem de tarım dışı istihdam eylül döneminde bir önceki döneme göre gerileme kaydetti. Tarım dışı istihdamın alt kalemlerine bakıldığında, sanayi sektöründe istihdam zayıf seyrini sürdürürken, inşaat ve hizmetler sektörlerinde istihdamın sınırlı bir oranda arttığı görüldü. Öncü göstergeler istihdamdaki zayıf görünümün ekim döneminde de sürebileceği yönünde sinyal verdi. Bununla birlikte, küresel ekonomiye dair belirsizlikler gelecek dönemde istihdam artışını sınırlayabilecek bir unsur olarak önemini korudu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, temkinli para politikası duruşunun, alınan makroihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle kredi büyüme hızlarının daha makul düzeylere geleceği belirtildi.

Kurulun, 17 Aralık tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 24 Aralık 2013 tarihli toplantı özetine göre, Kurul, yurt içi nihai talebin ve ihracatın ılımlı büyüme eğilimlerini koruduğu değerlendirmesinde bulundu ve toplam talep koşullarının enflasyon üzerinde aşağı veya yukarı yönlü belirgin bir baskı oluşturmadığını ifade etti.

Mevcut politika çerçevesinin, cari işlemler dengesini olumlu yönde etkilediği değerlendirildi. Kurul, temkinli para politikası duruşunun, alınan makroihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle kredi büyüme hızlarının daha makul düzeylere geleceğini belirtti. Bu doğrultuda, altın ticareti hariç tutulduğunda cari işlemler açığındaki ılımlı iyileşme eğiliminin süreceği öngörüldü.

Enflasyondaki düşüşün gelecek dönem devam edeceğini bekleyen Kurul, öte yandan temel enflasyon göstergelerinin bir süre daha hedefin üzerinde seyredeceği tahmininde bulundu. Kurul, enflasyon görünümü orta vadeli hedeflerle uyumlu olana kadar para politikasındaki temkinli duruşun korunması gerektiğini belirtti ve mevcut politika duruşunun enflasyona ilişkin riskleri sınırlamak için yeterli olduğu değerlendirmesini yaptı. Bununla birlikte gelecek dönemde enflasyon görünümünü olumsuz etkileyen gelişmelere karşı duyarlılığın korunması gerektiği ifade edildi.

- "Finansal sisteme sağlanan likiditenin kompozisyonunda gerekli ayarlamaların yapılması kararlaştırıldı"-

Kurul, küresel para politikalarından kaynaklanan belirsizliğin ekonomi üzerindeki etkilerini sınırlamak için kısa vadeli piyasa faizlerinin daha öngörülebilir ve istikrarlı seyrettiği bir politika duruşunun önemini vurguladı. Bu doğrultuda kısa vadeli faizler hakkında piyasaya sağlanan öngörülebilirliği artırmak amacıyla Kurul önümüzdeki dönemde bankalararası piyasada oluşan faizlerin yüzde 7,75 düzeyine yakın oluşması yanında, ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin de yüzde 6,75 ve üzerinde oluşmasının sağlanacağını ifade etti. Bu amaca yönelik olarak finansal sisteme sağlanan likiditenin kompozisyonunda gerekli ayarlamaların yapılması kararlaştırıldı.

Kurul, toplantıda rezerv opsiyonu mekanizması (ROM) üzerine değerlendirmelerde bulundu. ROM'un amacıyla uyumlu bir şekilde çalıştığı ve önümüzdeki dönemde otomatik dengeleyici özelliğini güçlendirici yönde adımların atılabileceği ifade edildi. Bu doğrultuda rezerv opsiyonu katsayılarının özellikle son dilimlerde kademeli olarak artırılabileceği belirtildi. Kurul ayrıca bu şekilde yapılacak rezerv opsiyonu katsayılarındaki artışların ve gerçekleştirilen döviz satım ihalelerinin finansal sistemin fonlama ihtiyacını artırıcı yönde etki yapacağını değerlendirdi. Böylece sağlanan faiz öngörülebilirliğinin etkinliğinin pekiştirilmiş olacağı dile getirildi. Kurul, bu gelişmelerle birlikte temkinli para politikası duruşunun iç ve dış talep arasındaki dengelenmeye, özellikle tüketici kredilerinin daha makul düzeylerde büyümesine ve enflasyondaki düşüş sürecine verdiği katkının devam etmesinin sağlanacağını ifade etti.

- "OVP'nin gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor"-

Kurul'un, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip ettiği vurgulandı. Para politikası duruşu oluşturulurken maliye politikası ile ilgili olarak Orta Vadeli Program'da (OVP) belirlenen çerçevenin esas alındığına işaret edildi. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceğinin varsayıldığı aktarıldı. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesinin söz konusu olabileceğine dikkat çekildi.

Küresel dengesizlikler karşısında ekonomimizin dayanıklılığını koruması açısından maliye ve finansal sektör politikalarındaki temkinli duruşun sürdürülmesinin kritik önem taşıdığı ifade edildi. Orta vadede ise mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesinin, makroekonomik istikrarı destekleyeceği kaydedildi. Bu yönde atılacak adımların aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişleteceği ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde kalıcı olmasını sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacağı değerlendirildi. Bu çerçevede, OVP'nin gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesinin büyük önem taşıdığı da vurgulandı.

AA