"Merkez Bankası büyüme-enflasyon dengesinde büyümeyi seçti"
Ekonomist Haluk Bürümcekçi Merkez Bankası'nın dünkü faiz değiştirmeme kararıyla büyüme-enflasyon dengesinde tercihini büyümeden yana kullandığını söyledi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın Salı günkü Para Politika Kurulu toplantısından piyasa beklentisinin aksine faiz artırımı kararı çıkmadı. TCMB, haftalık repo faizini yüzde 17.75 seviyesinde sabit bıraktı. Genel beklenti, 100 baz puan civarında bir artış olması yönündeydi.
Ekonomist Haluk Bürümcekçi Bloomberg HT'ye Merkez Bankası'nın bu adımla büyüme-enflasyon dengesinde büyümeden yana tercih kullandığını söyledi.
"SIKILAŞMANIN MALİYE POLİTİKASINDAN GELMESİNİ İSTİYOR"
Bürümcekçi, "Karar metninde, maliye politikasında sıkılaşma beklentisinden ve para politikasının gecikmeli etkilerinden bahsediliyor. Yani Merkez Bankası bundan sonra sıkılaşmanın maliye politikasından gelmesini istiyor. Büyüme tarafına gelince; yavaşlama sinyalleri görüyoruz ama yavaşlamanın çok sert olduğuna dair birşey yok.
Merkez Bankası bu yavaşlamayı daha sert öngörüyor olabilir ama şu aşamada yine de erken gibi görünüyor. Büyüme ve enflasyon dengesinde büyüme tarafını tercih ediyor gibi bir algı yaratıyor" ifadesini kullandı.
Ekonomist Dr. Veyis Fertekligil ise Blomberg HT'ye enflasyonist baskıların çoğaldığı bir aşamada faiz artışı beklendiğini belirterek "MB'nin temel görevi enflasyonu aşağı çekmektir. 2003 bazlı endeksin en yükseğine gelen bir enflasyondan söz ediyoruz. Merkez Bankası'nın tekrar faiz arttırması gerekiyordu" dedi.
Geçen seneden beri son derece gevşek mali politikiların tamamen sıkılaştırması gerektiğini belirten Fertekligil "Maliye politikasında olası dengelenmelerden bahsediyor, bunu hükümetten bekliyoruz ama ne derece sıkılaştırılabilir, seçim öncesi yapılır mı soru işareti." diye konuştu.
MERKEZ'İN MALİYE POLİTİKASI VURGUSU
Merkez Bankası'nın dünkü açıklamasında "Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları, para politikası kararlarının gecikmeli etkileri, maliye politikasının dengelenme sürecine vereceği katkı ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir." ifadesi kullanılmıştı.