Merkez Bankası: Enflasyondaki düşüş sürecek
Merkez Bankası PPK toplantı özetinde, "Kurul, son dönemde petrol fiyatlarında gözlenen artışlara rağmen enflasyondaki düşüşün süreceğini tahmin etmektedir" denildi
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, ''Kurul, temel enflasyon göstergelerinin ılımlı seyrini koruyacağını ve son dönemde petrol fiyatlarında gözlenen artışlara rağmen enflasyondaki düşüşün süreceğini tahmin etmektedir'' denildi.
Kurulun, 19 Şubat tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 26 Şubat tarihli toplantı özetinde yer alan enflasyon gelişmeleri başlıklı bölümde ocak ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1,65 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 7,31'e yükseldiği hatırlatılarak, ''Bu gelişmede, bir önceki PPK Toplantı Özeti'nde de dikkat çekildiği üzere, tütün ürünlerindeki vergi düzenlemesi ile işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış belirleyici olmuştur. Bu dönemde söz konusu grupların yıllık enflasyona olan katkıları Aralık ayına kıyasla 1,5 puan yükselmiştir. Öte yandan, temel enflasyon göstergeleri ve hizmet fiyatları göreli olarak ılımlı seyrini korumuştur'' ifadelerine yer verildi.
Toplantı özetine göre, gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyon yüzde 6,85'e yükseldi. Ocak ayında özellikle olumsuz hava koşulları sonucunda sebze fiyatlarında gözlenen yüzde 21,4 oranındaki artışın etkisiyle işlenmemiş gıda grubunda yıllık enflasyon belirgin bir yükseliş kaydetti. Diğer taraftan, yıllık işlenmiş gıda enflasyonu geriledi. Alt kalem bazında bakıldığında, ocak ayında ekmek ve tahıllar grubundaki fiyat artışlarının sürdüğü, diğer işlenmiş gıda ürünlerinin fiyat artışlarının ise yavaşladığı görüldü.
Enerji fiyatları ocak ayında sınırlı bir oranda artarken yıllık enerji enflasyonu baz etkisiyle yüzde 11,90'a geriledi. Öte yandan, mevcut durumda uluslararası petrol fiyatları Ocak Enflasyon Raporu'nda varsayılan seviyenin üzerinde seyretmektedir.
Hizmet grubunda yıllık enflasyon önceki aya kıyasla sabit seyrettiği ifade edilen özette, ''Bu dönemde yıllık enflasyon ulaştırma grubunda gerilerken, ulaştırma dışındaki hizmet alt gruplarında sınırlı bir oranda artmıştır. Ancak, mevsimsellikten arındırılmış hizmet fiyatlarındaki eğilim ile yayılım endeksinin bu dönemde bir miktar gerilemiş olması hizmet fiyatlarındaki ılımlı seyrin sürdüğüne işaret etmiştir'' denildi.
Temel mal grubu enflasyonun Ocak ayında sınırlı bir düşüş gösterdiği kaydedilen özette şunlar belirtildi:
''Giyim grubunda sezon indirimlerinin son iki ayda önceki yıla kıyasla daha sınırlı olması nedeniyle yıllık fiyat artış oranı yükselirken giyim dışındaki alt kalemlerde yıllık enflasyon gerilemeye devam etmiştir. Sonuç olarak Kurul, temel enflasyon göstergelerinin ılımlı seyrini koruyacağını ve son dönemde petrol fiyatlarında gözlenen artışlara rağmen enflasyondaki düşüşün süreceğini tahmin etmektedir.''
-Enflasyonu etkileyen unsurlar-
2012 yılının son çeyreğine ilişkin sanayi üretimi gelişmelerinin iktisadi faaliyetin beklenenden daha zayıf seyrettiğini gösterdiği belirtilen özette, ''Kurul bu dönemde yurt içi talepteki toparlanmanın sanayi üretimine yansımadığına dikkat çekerek bu durumun firmaların stok eritme sürecinden kaynaklanmış olabileceğini belirtmiştir. Nitekim sanayi sektörüne dair anketler son çeyrekte nihai ürün stoklarında azalmaya işaret etmektedir'' denildi.
Cari denge ve dış ticarete dair 2012 yılı son çeyrek verilerinin iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü teyid ettiği kaydedilen özette şunlar kaydedildi:
''Bu dönemde küresel büyümedeki olumsuz koşullara rağmen, pazar ve ürün çeşitlemesinin desteğiyle ihracat artış eğilimini korumuştur. İthalattaki artış ise ılımlı seyretmeye devam etmiştir. Bu bağlamda 12 aylık birikimli cari açıktaki iyileşme sürmüştür.''
Özete göre, mevsimsellikten arındırılmış tarım dışı istihdam 2012 yılı Kasım döneminde artmaya devam ettiği belirtilerek, ''Bununla birlikte, işgücüne katılım oranındaki yükselişten dolayı işsizlik oranları sınırlı bir artış göstermiştir. Son dönemde tarım dışı istihdam artışı asıl olarak hizmetler sektöründen kaynaklanmakta, sanayi istihdamı üretimdeki gelişmelere paralel olarak zayıf seyretmektedir. Aralık döneminde de benzer bir görünümün devam etmesi beklense de 2013 yılının ilk aylarından itibaren istihdam artışının genele yayılacağı öngörülmektedir. Bununla birlikte, küresel ekonomiye dair belirsizlikler önümüzdeki dönemlerde yatırım ve istihdam artışını sınırlayabilecek bir unsur olarak önemini korumaktadır'' denildi.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, ''Küresel ekonomiye dair belirsizliklerin sürmesi nedeniyle para politikasında her iki yönde de esnekliğin korunmasının uygun olacaktır'' denildi.
Kurulun, 19 Şubat tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 269 Şubat tarihli toplantı özetine göre Kurul, 2012 yılının ikinci yarısında uygulanan destekleyici para politikalarının iktisadi faaliyet üzerindeki genişletici etkilerinin gelecek dönemde belirginleşeceği değerlendirmesinde bulundu. Bu doğrultuda, yılın ilk çeyreğinde yurt içi nihai talepte kayda değer bir artış gözleneceği, ikinci çeyrekten itibaren ise toparlanmanın üretime daha güçlü bir şekilde yansıyacağı tahmin ediliyor.
Kurul, iktisadi faaliyetteki canlanma eğilimine rağmen kapasite kullanım oranının düşük seviyelerde seyretmesinin enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskıları sınırlandırdığını ifade etti.
Özette, ''Son dönemde petrol fiyatlarının yüksek seyretmesine rağmen enflasyondaki düşüşün süreceği tahmin edilmektedir. Önümüzdeki dönemde temel enflasyon göstergelerinin ılımlı seyrini koruması beklenmektedir. Bununla birlikte, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışların fiyatlama davranışları üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir'' denildi.
Kurul, sermaye girişlerinin güçlü seyrettiği son üç aylık dönemde kredilerde kayda değer bir ivmelenme gözlendiğine dikkati çekerek, aynı dönemde güçlü seyreden sermaye akımlarının Türk Lirası üzerinde değerlenme baskısını artırdığı değerlendirmesinde bulundu. Bu gelişmeler çerçevesinde, finansal istikrara dair riskleri dengelemek amacıyla bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağı belirtildi.
Faiz koridorunun alt sınırının indirilmesinin Türk Lirası üzerindeki değerlenme baskısını azaltarak makro finansal riskleri sınırlayacağını belirten Kurul, risk iştahındaki iyileşmenin, gelişmekte olan ülkelerde süregelen faizi indirimlerinin ve Rezerv Opsiyon Mekanizmasının daha etkin bir şekilde devreye girmesinin faiz koridorunun üst sınırının da indirilmesine olanak tanıdığını bildirdi.
Özette, kredi artışındaki ivmelenmeyi daha makul seviyelere çekmek amacıyla zorunlu karşılıkların artırılmasının faydalı olacağı değerlendirildi. Bu değerlendirmeler doğrultusunda, faiz koridoru sınırlı oranda indirilirken zorunlu karşılıklara ilişkin sıkılaştırıcı yönde ölçülü adımların atılması uygun görüldü.
-''Maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip etmektedir''
Kurul, son dönemde küresel ekonomiye ilişkin risk algılamalarında belirgin bir iyileşme olsa da, sermaye akımlarındaki oynaklığın devam etmesinin para politikasının her iki yönde de esnekliğini korumasını gerektirdiğini ifade etti.
Gelişmiş ülkelerde parasal genişleme politikalarının sürmesinin ve küresel piyasalarda risk alma iştahının artmasının gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının güçlü seyretmesine neden olduğu ifade edilen özette, şunlar kaydedildi:
''Ne var ki, gelişmiş ülke ekonomilerindeki bilanço düzeltme süreci iktisadi faaliyetteki toparlanmayı ve dolayısıyla bütçe dengelerindeki iyileşmeyi geciktirebilecektir. Nitekim, Euro Bölgesi'ndeki sorunların çözümüne dair atılan adımlara rağmen kredi piyasası ile büyüme görünümündeki zayıf seyir ve borcun sürdürülebilirliğine dair kaygılar devam etmektedir. Bu gelişmelere paralel olarak, önde gelen gelişmiş ülkelerin ekonomi politikasına dair oluşturulan belirsizlik endekslerinin halen yüksek değerlerini koruduğu gözlenmektedir.''
Kurul, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin sürmesi nedeniyle para politikasında her iki yönde de esnekliğin korunmasının uygun olacağını belirtti. Bu doğrultuda, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkilerin dikkatle takip edileceği ve Türk Lirası fonlama miktarının gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacağı bildirildi.
Kurul, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip ediyor. Para politikası oluşturulurken Orta Vadeli Program'da belirlenen çerçeve esas alınıyor. Dolayısıyla gelecek dönemde mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılıyor. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesinin söz konusu olabileceği kaydedildi.
Özette, küresel dengesizlikler karşısında ekonominin dayanıklılığının koruması açısından maliye ve finansal sektör politikalarındaki temkinli duruşun sürdürülmesinin kritik önem taşıdığı ifade edildi. Orta vadede ise mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesinin, makroekonomik istikrarı destekleyeceği belirtilerek, şunlar kaydedildi:
''Bu yönde atılacak adımlar aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişletecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde kalıcı olmasını sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır. Bu çerçevede, Orta Vadeli Program'ın gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda atılacak adımlar büyük önem taşımaktadır.''
AA