Nazım Salur, Getir'deki anlaşmazlığı Bloomberg HT'ye anlattı
-
Getir'in kurucusu Nazım Salur ile büyük hissedar haline gelen Abu Dabi merkezli Mubadala arasında şirketin bölünmesi üzerine yapılan anlaşma çöktü. Mubadala bölünme yerine alternatif bir planı devreye alma isteğini Olağanüstü Genel Kurul'a sunacak. Nazım Salur ise kararın kendilerine bırakılacak şirketlere (kendi ifadesiyle) "çökme"yi amaçladığını savunuyor. Nazım Salur, Bloomberg HT'ye tüm bu yaşananların perde arkasını anlattı.
AÇIL SEZEN
Getir’de hissedarlar arasındaki anlaşmazlık, farklı bir boyut kazandı. İlk olarak Mubadala, Bloomberg ve Reuters ajanslarına açıklama yaparak “Haziran ayında yapılan anlaşmanın gerekliliklerini yerine getirmede görülen eksiklik nedeniyle, alternatif bir planın devreye sokulacağını” bildirdi.
Bu gelişme üzerine Getir’in kurucusu Nazım Salur, dün gece attığı bir X mesajı ile ortaklık anlaşması yaptıkları Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Fonu Mubadala’nın, “Getir’i ikiye bölmek için yaptığı anlaşmayı hukuksuzca yok saydığını” ve yönetimi kendilerinde kalması gereken şirketleri kendi bünyesinde tuttuğunu iddia etti.
Mesajında “Mubadala bizim haklarımıza çökmek istiyor” ifadesine de yer veren Nazım Salur ile şirket bünyesinde yaşananları, sorunların nedenini ve sürecin bundan sonra nasıl işleyeceğini konuştuk.
Salur, Mubadala’nın Hollanda’da kurulu Getir NV adlı çatı şirketin 9 kişilik yönetim kurulunu bildirim yapmadan topladığını, muvazzalı görülen 7 yönetim kurulu üyesini dışarda bırakarak, sadece 2 bağımsız yönetim kurulu üyesi ile bölünme kararını değiştirdiğini, 19 Ocak Pazar günü yapılacak imtiyazlı hissedarların katılacağı olağanüstü genel kurul toplantısının bu kararın geçerliliğini onama ya da ret için belirleyici olacağını anlattı.
Salur ile yaptığımız görüşmeyi paylaşıyoruz.
Attığınız tweette Mubadala ile aranızdaki ilişkiye dair önemli ifadeler kullandınız. Geçmişten bugüne ne oldu? Ne değişti? Getir için Haziran’da yapmış olduğunuz anlaşmayla bugünkü durum arasında ne fark var?
Biz Haziran 2024'te Mubadala ile hem Getir'in bir yeniden yapılanmasını sağlayan belli pazarlardan çekilmesini içeren hem de Türkiye'ye odaklanacak yeni kaynak yaratacak bir anlaşma yaptık. Bu Türkiye'deki işlerin de aramızda bölüşüleceği ama aynı aplikasyonda müşteriye hizmet verileceği bir anlaşma idi. Bu anlaşma çerçevesinde belli şirketlerin ya büyük çoğunluk hisseleri ya tamamen hisseleri veya yönetim hakları bizde olacaktı.
Biz azınlık hissedarı olarak Getir'de kalmaya devam edecektik. Getir'in ana işleri dediğimiz ilk başlattığı işler; market işleri, yemek işi, Getir Çarşı işi, Getir Su işi ise Mubadala’nın yönetiminde kalacaktı. Bu anlaşma çerçevesinde de bu anlaşma Ağustos sonuna kadar da detaylarıyla finalize edilecekti.