New York Fed: Krizlerde gelişmekte olan ülkeler de parasal genişlemeye gidebilir

Yeni tip koronavir&uuml;s&uuml;n (Kovid-19) k&uuml;resel ekonomilerde meydana getirdiği sarsıntının etkilerini hafifletmek i&ccedil;in d&uuml;nya genelinde neredeyse b&uuml;t&uuml;n merkez bankaları genişlemeci politikalara başvururken, başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak &uuml;zere bir&ccedil;ok merkez bankası, trilyonlarca dolarlık parasal genişlemeye gitti. Bir&ccedil;ok &uuml;lke, bu tedbirlere ek olarak genişlemeci mali politikalarını da devreye alırken, h&uuml;k&uuml;metler milyarlarca dolarlık destek paketleri a&ccedil;ıkladı. Gelişmekte olan &uuml;lkeler de Kovid-19 salgınının ekonomik etkileriyle m&uuml;cadelede ellerindeki b&uuml;t&uuml;n imkanları kullanıma sunmak durumunda kaldı. Konuya ilişkin New York Fed in internet sitesinde yer alan Gelişmekte olan &uuml;lkeler parasal genişlemeye gitmeli mi? adlı &ccedil;alışmada, parasal genişlemenin kriz d&ouml;nemlerinde gelişmekte olan &uuml;lkeler i&ccedil;in de uygulanabilir olduğu belirtildi. &Ccedil;alışmada, Kovid-19 salgınının gelişmekte olan &uuml;lke ekonomilerine etkisini azaltmak i&ccedil;in dalgalı kur rejimi uygulayan ve harekat alanına sahip merkez bankalarının yerel para cinsinden tahvil alımı yaparak makroekonomik politikaları destekleyebileceği kaydedildi. Gelişmekte olan &uuml;lkelerin bor&ccedil;lanamaması problem oluşturuyor Gelişmekte olan &uuml;lkelerdeki sermaye &ccedil;ıkışının Kovid-19 salgınından &ouml;nce başladığı ve bu t&uuml;r gelişmelerin ekonomik aktiviteyi &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de d&uuml;ş&uuml;rebileceği aktarılan &ccedil;alışmada, salgınla birlikte artan tasarruf eğilimi ve yerel paralardaki değer kaybının ise 2008 k&uuml;resel finans krizinde olduğu gibi krizin ekonomik etkilerini yumuşatamayabileceği bildirildi. &Ccedil;alışmada, Kovid-19 salgınının gelişmekte olan &uuml;lke ekonomileri &uuml;zerinde olduk&ccedil;a ağır etkileri olduğuna işaret edilerek, Gelişmekte olan &uuml;lkelerde istihdam, gelişmiş &uuml;lkelere g&ouml;re daha sert d&uuml;şt&uuml;. Emtia &uuml;reticisi gelişmekte olan &uuml;lkeler emtia fiyatlarındaki d&uuml;ş&uuml;şten, diğerleri de kişisel transferler ve turizm gelirlerindeki azalıştan dolayı olduk&ccedil;a negatif etkilendi. ifadeleri kullanıldı. Gelişmekte olan &uuml;lke ekonomilerinin Kovid-19 kaynaklı ekonomik şokların yanında kısıtlı bor&ccedil;lanabilme imkanlarının da bu &uuml;lkeleri zor durumda bıraktığı aktarılan &ccedil;alışmada, Uluslararası Para Fonu nun da (IMF) yeteri kadar kaynağa sahip olmamasının durumu daha sıkıntılı bir hale getirdiği vurgulandı. &Ccedil;alışmada, geleneksel olarak bu t&uuml;r durumlarda &uuml;lkelerin genişlemeci mali politikalarını bor&ccedil;luluk durumları el verdiği &ouml;l&ccedil;&uuml;de kullanmasının faydalı olabileceği, gelişmekte olan &uuml;lkelerin bor&ccedil; stoklarının GSYH ye oranının 2019 sonunda y&uuml;zde 50 den fazla olması sebebiyle s&ouml;z konusu adımların atılabilmesi i&ccedil;in yeteri kadar yer olmadığı belirtildi. Bazı &uuml;lkeler, parasal genişleme adımları uyguluyor Gelişmekte olan &uuml;lke ekonomilerinin, Kovid-19 kaynaklı problemlere genişleyici para politikalarıyla ve para birimlerinin değer kaybetmesine izin vererek cevap verdiğine dikkati &ccedil;ekilen &ccedil;alışmada, bazı &uuml;lkelerin ise gelişmiş &uuml;lkelerin kullandığı parasal genişleme adımlarını uyguladığı aktarıldı. &Ccedil;alışmada, tahvil piyasalarının ve yabancı yatırımcıların parasal genişleme adımlarına olumlu yaklaştığı ve bir&ccedil;ok &uuml;lkenin uzun d&ouml;nemli tahvil faizlerinde &ouml;nemli d&uuml;ş&uuml;şler kaydedildiği, atılan adımların yerel para birimlerinin değer kazanmasına yardımcı olduğu ya da en azından değer kayıplarını yavaşlattığının ortaya &ccedil;ıktığı vurgulandı. Bir&ccedil;ok gelişmekte olan &uuml;lke ekonomisinin kendi para birimlerinde bor&ccedil;lanabildiği ve kur riskini azaltabildiğine işaret edilen &ccedil;alışmada, Bu &uuml;lkelerin bor&ccedil;larında aslan payını yerel para birimiyle yapılan bor&ccedil;lanmalar alırken, 2019 sonu itibarıyla kamu bor&ccedil;larının y&uuml;zde 79 unu yerel para cinsinden bor&ccedil;lar oluşturuyor. denildi. &Ccedil;alışmada, h&uuml;k&uuml;metlerin kriz d&ouml;nemlerinde merkez bankaları aracılığıyla uyguladığı tahvil alım programlarının piyasalardaki likidite sıkıntısını olumlu y&ouml;nde etkilediği ve bor&ccedil;lanma maliyetlerini aşağı &ccedil;ektiği kaydedildi. Yabancıların &ouml;nemli &ouml;l&ccedil;&uuml;de yerel para cinsinden tahvil sahibi olduğu ekonomilerde yerel paranın değer kaybetmesinin, o &uuml;lkenin tahvil piyasalarında zararına satışları beraberinde getirebileceği belirtilen &ccedil;alışmada, bu t&uuml;r durumlarda tahvil getirileriyle para biriminde ciddi oynaklıkların meydana gelebileceği aktarıldı. &Ccedil;alışmada, merkez bankalarının nihai alıcı pozisyonunda olması halinde piyasalardaki likiditeyi koruyabileceği ve oynaklığı hafifletebileceği, b&ouml;ylelikle b&uuml;t&ccedil;e a&ccedil;ıklarını finanse edebileceği gibi, yabancılar &uuml;zerindeki satış baskısını da azaltabileceği kaydedildi. Parasal genişlemenin riskleri olduğu da g&ouml;z &ouml;n&uuml;ne alınmalı Parasal genişlemenin enflasyon ve yerel para biriminin değer kaybetmesi gibi &ouml;nemli riskleri olduğuna da işaret edilen &ccedil;alışmada, gelişmekte olan &uuml;lkelerin &ccedil;oğunluğunda enflasyon beklentilerinin olduk&ccedil;a d&uuml;ş&uuml;k olduğu belirtildi. &Ccedil;alışmada, 2008 krizi sırasında para birimlerindeki &ouml;nemli değer kayıplarının enflasyon &uuml;zerinde hafif ve ge&ccedil;ici etkisi olduğu, yapılan &ccedil;alışmaların d&ouml;viz kurunun enflasyon &uuml;zerindeki yansımasının gelişmekte olan &uuml;lkelerde de gelişmiş &uuml;lkelerde olduğu gibi d&uuml;ş&uuml;k seviyelere indiği kaydedildi. T&uuml;ketim ve &uuml;retim alanlarında ithalat ağırlığı y&uuml;ksek ekonomilerin ise bu politikaları izlerken &ouml;nemli enflasyonist baskılarla karşı karşıya kalabileceği aktarılan &ccedil;alışmada, b&ouml;yle bir durumda yerel para birimindeki değer kaybının &ouml;zel sekt&ouml;r bilan&ccedil;olarındaki kur riskini artırabileceği de vurgulandı.

New York Fed: Krizlerde gelişmekte olan ülkeler de parasal genişlemeye gidebilir

New York Fed, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle olumsuz etkilenen gelişmekte olan ülke ekonomileri için yerel para cinsinden tahvil alımının uygulanabilir bir opsiyon olduğunu belirtti

Öne Çıkanlar