Nobel'den sonra Prof. Acemoğlu'ndan Bloomberg HT'de ilk özel röportaj: Trump 2.0 büyük tehlike
Nobel ödüllü iktisatçı Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen'in sorularını yanıtladı. Prof. Acemoğlu ABD'de Donald Trump'ın yeniden göreve gelmesinin ABD'de ve dünyada yaratacağı sonuçları değerlendirdi. Acemoğlu, Türkiye'yi bekleyen riskler ve fırsatları da röportajda analiz etti.
Prof. Dr. Acemoğlu Nobel ödülünden sonra ilk özel röportajında Trump'ın ikinci döneminin daha büyük bir tehlike olduğunu belirtti.
Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Açıl Sezen'e konuşan Acemoğlu Türkiye için de fırsat penceresinin kapanmak üzere olduğunu, teknoloji ve yapay zeka için eğitim sistemine önem verilmesi gerektiğini söyledi.
Röportajda Acemoğlu'nun öne çıkan ifadeleri şunlar oldu:
Nobel ödülü hakkında Acemoğlu, "Çok büyük bir onur, rüya gibi bir şey. Ama hayatımda hiçbir şey değişmedi, aynı şeyleri yapmaya devam edeceğim" dedi ve şunları söyledi:
"Özellikle gelecek birkaç sene içinde demokrasi ve yapay zekâ konusundaki çalışmalarıma ağırlık vermeyi düşünüyordum. ABD’den seçim sonuçları geliyor. Dünyanın her bir tarafında demokrasinin ne kadar tehlikeli durumda olduğunu görüyoruz. Yapay zeka giderek hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Her açıdan hayatımızı değiştirecek bir akım… Bunların hem iş dünyası için çok önemli olduğunu düşünüyorum, aynı zamanda bilim dünyası için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bunlara katkıda bulunmak ve kamuoyuyla da paylaşmak istiyorum. Hem akademik çalışmalarda hem çalışacağım kitaplar konusunda bu konulara odaklanmayı istiyorum. Şimdi iki kitaba başlamak üzereyim. Birincisi demokrasi konusunda; ‘toplumun organizasyonu nereden geliyor? değişik politik sistemleri bakış açısı nasıl belirleniyor?’ tarihten başlayarak demokrasiye gelmek ve demokrasinin zayıflıklarını anlayıp bunu 21. yüzyılda iyi bir pratiğe dönüştürebileceğimiz düşünen bir kitap diğeri ise yapay zeka ve insanların geleceği üzerine olacak"
"Önümüzde büyük bir belirsizlik çağı var"
ABD seçim sonuçları hakkında da değerlendirmede bulunan Acemoğlu, "Trump 2.0 dönemi çok daha büyük bir tehlike. Trump çok agresif durumda. Bu bir tek ABD için değil dünya için tehlike. ABD kurumları dünyayı etkiliyor. Önümüzde büyük bir belirsizlik çağı var" dedi.
Acemoğlu, "Sivil toplum çok daha kutuplanmış durumda. Cumhuriyetçi Parti tamamen Trump‘ın elinde Trump daha agresif çevresindeki insanlar onun ajandasıyla uyumlu insanlar, içeride onu durduracak herhangi birisi yok ilk dönemdeki gibi. Düşmanlarımdan intikam alacağım diye bir söylemle geliyor. Bu çok büyük tehlike zaten Amerikan demokrasisinin büyük zayıflıkları var. Amerikan kurumları kuvvetlidir bir şey olmaz diye bir düşünmek hiçbir zaman mantıklı değil. Önümüzde büyük bir belirsizlik çağı var. Bu tek Amerika için değil Amerika’nın kurumları dünya ekonomisini etkiliyor jeopolitik dengeyi etkiliyor" dedi.
ABD düzeyinde bir eşitsizliğin olması kurumların çalışmadığının göstergesi. Bir nüfusun yarısının ekonomik büyümeden yararlanmaması demokratik kurumların çalışmadığını gösteriyor.
Liderlik açığını ülkeler içinde ve ülkeler arasında düşünmemiz lazım. Demokratik liderlik boşluğu var. Dünyanın önünde pandemiler, iklim değişikliği, yaşlanan nüfus gibi problemler var. Ama bunlar küresel problemler. Bunlara küresel liderlik gerekiyor ama ABD bu rolü oynamadı.
Demokratik boşluğu otoriter liderler ve şirketler dolduruyor. Bunlar sağlıklı çözüm değil. Otoriter liderler belirsizlikten ivme alıyor. Şirketler de çözüm getiremiyor. Şirketlerin elinde bu kadar güç olması bilgi eşitsizliğini artırıyor.
Kalıcı bir bozulma söz konusu. Demokrasiye destek dünyanın her yerinde çok azalmış durumda. Önümüzde belirsiz bir dönem var. Kurumlara bu kadar vurgu yapmamın nedeni şu anki riskler ve fırsatlarla kurumların çok daha önemli hale gelmiş olmasındandır.
Önümüzdeki yapısal problemler çok daha derin. Bunların hepsinin ana unsuru teknolojiyi doğru kullanmak. Doğru kullanılırsa yaşlanan nüfusa rağmen verimliliği artırmak mümkün. Ama Türkiye olarak teknolojiye yeterince yatırımda bulunmuyoruz. Son 20 yılda toplam faktör verimliliğin düşük olması bunu gösteriyor. Türkiye için pencere kapanmak üzere.
Türkiye'nin yapay zekayı kullanması şu an için çok zor. Yapay zeka birkaç şirket elinde kalırsa Türkiye'ye faydası olmaz. Eğitimimiz uygun değil, üniversitelerin durumu hazır değil. Bilim ortamı da hazır değil. Eğitime daha çok önem vermemiz lazım.
10 sene Türkiye için çok önemli. Türkiye'de 3-4 senede değişim beklemiyorum. Çok daha bilime açık bir hale gelmemiz lazım. Yapay zekaya önem vermemiz lazım. Şirketlere de destek vermemiz lazım. Bunların hepsinin başında kurumlarımıza destek vermemiz lazım. Çünkü kuvvetli bir demmokrasi olmadığı sürece devlet bunlara destek vermeyecek.