Nobelli ekonomist Acemoğlu'ndan yapay zeka uyarıları
-
2024 Nobel Ekonomi Ödülünü alan Daron Acemoğlu yapay zeka hakkında yeni uyarılarda bulundu.
-
Acemoğlu, yapay zekanın geleceği belirleyecek teknoloji olacağını belirterek, "Üretkenliğe çok dikkate değer faydalar sağlayacak. Ancak bu yapay zekayı nasıl geliştireceğimize bağlı ve tam etkilerinin ortaya çıkması zaman alacak" ifadelerini kullandı.
2024 Nobel Ekonomi Ödülünü Daron Acemoğlu son dönemlerde sıkça sorular aldığı refah paylaşımı (paylaşılan refah), yapay zeka (YZ) ve çalışma hakkındaki düşüncelerini on madde halinde özetledi.
"Umarım düşüncelerimi basit ve kısaca paylaşmak faydalı olur. Amerika Birleşik Devletleri’nde yeni yönetimin göreve başlamasına da kısa bir süre kaldı. Belki de şimdi bazı hedefler üzerinde düşünmenin tam sırası (her ne kadar yeni yönetimin bizi bu hedeflere doğru yönelteceğine inancım neredeyse hiç olmasa da)" ifadelerini kullanan Acemoğlu'nun özetlediği görüşler şöyle;
1. Refahın paylaşımı temel unsur
Paylaşılan refahtan kastım ekonomik büyümeden farklı grupların (örneğin erkekler ve kadınlar, değişik etnik gruplar, farklı eğitim grupları, farklı dinlere ait insanlar vb.) aşağı yukarı aynı şekilde faydalanması (gelirlerinin benzer oranlarda artması). Bir grubu büyük oranda zenginleştirirken birçok başka gruba sadece sınırlı oranda menfaat sağlayan ekonomik büyüme refah paylaşımına örnek olamaz. Bu aslında bir ekonomik ilkedir. Huzurlu ve uyumlu bir toplum refah paylaşımını gerektirir. Ayrıca gerçekçi bir ilkedir de. Tüm eşitsizliklerin yok olmasının tek bir hareketle olacağını öngörmez.
"Paylaşımın köklerinin işgücü piyasasına dayanmalı"
2. Refahın paylaşımına yeniden dağıtımla ulaşılamaz
Paylaşımın köklerinin işgücü piyasasına dayanması gerekir, (iyi) işlerle ve maaş artışları ile. Güvenceler ve bir miktar yeniden dağıtım da önemlidir ancak tek başına refah paylaşımını sağlamaya yeterli değildir. Yeniden dağıtım sosyal demokrat İskandinav ülkelerinde sağlam temellere dayalıdır ancak orada bile bu, refah paylaşımının ana kaynağı değildir. Yeniden dağıtıma dayanan refah paylaşımı politik ekonomi açısından da bir anlam ifade etmez: toplumun bir kesimi sürekli yoksul bırakılıyorsa bu kesimin sağlam bir dağıtımı zorlayacak gücü olamaz.
Ayrıca, vergi öncesi eşitsizlik çok artarken tüm demografik gruplar için harcanabilir gelirin yeterince artmasını sağlayacak güçlü bir yeniden dağıtım olsa bile, bu beraberinde başka ciddi problemler getirecektir. İşleri olmayan insanlar ve vergi gelirleri artmayanların topluma katkıları hissedilmez. Belki daha da kötüsü, bu gerçek bir iki katmanlı toplum yaratabilir. Toplumun bir kesimi ekonomik olarak gelişir ve gelirlerin ve vergilerin tek kaynağı kendileri olduklarından tüm sosyal statüye de sahip hale gelirler. Diğerlerinin payına düşen ise sadece vergi gelirlerinden yeniden dağıtım olur.
3. YZ kalıcı ve etkisi çok büyük olacak
YZ’nın geleceğimizi belirleyecek teknoloji olacağı hakkında neredeyse hiç kuşkum yok. Üretkenliğe çok dikkate değer faydalar sağlayacak. Ancak bu YZ’yı nasıl geliştireceğimize bağlı ve tam etkilerinin ortaya çıkması zaman alacak. YZ’nın etkileri hakkında bir çok belirsizlik var. Ayrıca, kanımca YGZ’nın (yapay genel zeka) ne demek olduğunu bilmek ve ne zaman geleceğini tahmin etmek de zor. Bu da YZ’nın belirsizliğini arttırıyor.
İşlerin geleceğini ve refah paylaşımını YZ’yı ve etkisini anlamadan düşünemeyiz.
"YZ’nın nasıl geliştirileceği bir seçim"
4. YZ’nın yönü işçi-yanlısı da işçi-karşıtı da olabilir
Benim düşüncem ve araştırmalarım temel olarak teknolojilerin şekillendirilebilir olduğuna dayanıyor. Yani değişik şekillerde geliştirilebilirler ve bunların da kiminin kazancına kiminin ise kaybına yol açan farklı sonuçları olabilir. Bu durum geniş ve esnek bir teknoloji platformu olan YZ için çok daha fazla geçerlidir. YZ tahmin işleri için geliştirilebilir. Yazı ve imajlar yaratmak için geliştirilebilir. Bilgi kaynağı aracı olarak da geliştirilebilir. Bütün bu durumlarda YZ işçi-karşıtı da olabilir (yani çalışanların işlerine mal olacak otomasyona dayanan gelişim) işçi-yanlısı da (yani çalışanların işlerini daha iyi yapmalarını sağlayacak ve yeni ve daha sofistike işleri yapmalarına yarayacak bilgi teknolojisi olarak gelişim). YZ’nın nasıl geliştirileceği bir seçim.
5. Günümüzde YZ işçi-karşıtı olarak geliştiriliyor
Şirketler YZ’yı paraya dönüştürmeyi temelde otomasyon ve daha güçlü dijital reklamlar ile sağlamaya çalışıyorlar. Bunların hiçbirisi işçi-yanlısı değil. Ayrıca kuruluş modellerinin gelişimi ve eğitimi YGZ’a ulaşma arzusu ile şekilleniyor. Ancak YGZ daha fazla otomasyon demek. Eğer YZ genel zekaya ulaşırsa ve hemen her şeyi insanlar kadar iyi yapabilirse bu işleri insanların elinden alacaktır. Dolayısıyla gidilen yön işlerin el değiştirmesine ve daha düşük ücretlere yol açacaktır ve bu refah paylaşımı ile uyumlu değil.
6. Yeni bir yön için politikalara ihtiyaç var
Daha önceki iki noktayı beraber düşününce varacağımız sonuç YZ’nın refah paylaşımı ile uyumlu bir yönü olduğu halde bizim o yönde gitmediğimiz olacaktır. Üstelik, endüstri kendiliğinden bir anda yön değiştirmeyecektir. Dolayısıyla bunun için bir müdahale gerek. Bu da sadece hükümetlerin (dünya çapında) yeni yönü özendirecek ve YZ’nın daha fazla zararlı (bazılarının da işçi-karşıtı olduğu) kullanımını önleyici regülasyonlarından ve politikalarından gelebilir.
7. Yeni bir yön için rekabetin olması gerekli
Yeni teknolojiler, özellikle de radikal yeni yönleri olanlar tipik olarak var olanlardan ziyade yeni şirketler tarafından gelir. Bu durum, söz konusu var olan şirketlerin insanlık tarihinin şimdiye kadar gördüğü en büyük şirketleri olduğunda daha da fazla geçerlidir. Çalışan yanlısı YZ, artan rekabet ile, teknoloji sektöründe var olan güçlü şirketlerin sahip oldukları durumun bozulması ile ve YZ’nın yönünün değişmesi ile birlikte var olur.
8. Yeni bir yön için değişik mimari seçeneklerin olması gerekli
Belki de daha tartışmaya açık olarak, YZ’ya yeni bir yön vermek mimari seçeneklere sahip olmaktan geçer. Basit olarak, çalışan yanlısı YZ, çalışanların elinde olan bir bilgi aracı olmalıdır. Bu da ancak YZ’nın güvenilir, anlaşılır ve gerçek zamanlı bilgiyi çeşitli mesleklerdeki çalışanlara sunmasıyla olabilir. Ancak YZ’nın günümüzdeki mimarisi (kısmen YGZ düşleri nedeniyle) YZ’nın özerk biçimde davranması şeklinde. Bu da YZ’yı kara kutu haline getirmiş durumda. Halbuki çalışan yanlısı YZ’nın karar alıcı insanlara tavsiyelerde bulunması lazım (otonom olarak karar almak yerine). En iyi otonom olarak alınan kararların sonucu en iyi tavsiyeler/bilgiler olmayabilir. Çalışan yanlısı YZ insan karar vericiler tarafından anlaşılabilir olmalıdır. Ancak şu anki kara kutu yapılarıyla bu mümkün değil.
Biraz geriye gidersek, aslında ideal dünyada hükümet müdahalesi farklı teknolojik kararlara tarafsız olmalıdır. Çünkü inovasyon yapanlar ve girişimciler hangi teknolojileri ne şekilde geliştireceklerini bürokratlardan ve yasa yapıcılardan daha iyi bilirler. Ancak farklı teknolojik yönlerin majör sosyal sonuçları olduğu bazı durumlarda (mesela fosil yakıt – yeşil enerji teknolojileri seçeneği gibi) hükümet müdahalesi teknolojiyi ve tasarım kararlarını etkilemek durumunda kalabilir. Ancak bunun inovasyon teşvikleri ve kararlarının sosyal olarak daha yararlı yöne çekilmesinden daha fazla etkilenmesine yol açmayacak en düşük düzeyde yapılması gerekir.
Demokrasi olmazsa olmaz
9. Tüm bunların olabilmesi için gereken şey demokrasi
Teknolojinin şu anki yönü dünyadaki en büyük ve güçlü şirketler tarafından seçildi ve destekleniyor. Yeni yön oluşturulması sadece güçlü bir demokratik baskı ile sağlanabilir.
10. Kısır döngü: YZ demokrasiyi tehdit ediyor
Geçmişteki teknolojik tercihler, özellikle de sosyal medya ile ilgili olanlar, vatandaşların politik katılımına ve demokrasiye zarar verdiler. Aynısı ve hatta daha kötüsünün YZ için de geçerli olması çok olası. YZ’nın manipülasyon açısından çok güçlü bir teknoloji olma olasılığı yüksek. Bu da platform kararlarının para kazanmak için demokratik katılımı caydırmalarına daha fazla yol açabilir. Üstelik YZ sektöründeki ortam da oldukça anti demokratik. Tüm kilit kararların önde gelen teknolojici ve girişimci eksperler (yani kendileri) tarafından alınacak şekilde yetkilendirilmesi gerektiğine ve demokratik karar alma süreçlerinin YZ’ın gelişmesinin önüne geçtiğine inanılıyor.
Bu sadece bir kısır döngü yaratmakla kalmıyor (YZ’ya yeni yön vermek için demokrasiye gereksinmemiz var ancak YZ demokrasilere zarar verdi bile) ayrıca YZ’ya yeni yön vermenin çok güç olduğunu da gösteriyor. Ancak ben yine de bunun tamamen olanaksız olduğuna inanmıyorum.