Özer: İthalatın ihracatı karşılama oranı % 62'lere düştü
BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Arif Özer, ithalatın ihracatı karşılama oranının yüzde 62'lere düştüğünü belirtti
BURSA (A.A) - 03.12.2010 - Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Arif Özer, ithalatın ihracatı karşılama oranının yüzde 62'lere düştüğünü belirterek, ''Bu durumun devam ettirilebilmesi için sıcak paraya çok daha fazla ihtiyaç duyulacaktır. Bu da sürdürülebilir ve sağlıklı değildir'' dedi.
Özer, kasım ayı enflasyon rakamlarını değerlendirdiği yazılı açıklamasında, yılın bitmesine bir aydan daha kısa süre kaldığına dikkati çekerek, enflasyonunun yılı yüzde 8 civarında tamamlayacağının aşağı yukarı kesinleştiğini belirtti.
Krizin etkilerinin tam anlamıyla ortadan kalkmaması, özellikle AB'deki belirsizlik ve riskler, talepteki daralma ve onun etkilerinin enflasyonun sıçramasını önlediğini ifade eden Özer, kısa vadeli yabancı kaynaklı döviz nedeniyle TL'nin değerlenmesinin ithalatın aşırı artışına neden olduğunu vurguladı. Özer, şunları kaydetti:
''TÜİK verilerine göre ihracat, 2010'un ilk on ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11,4 artarak 92 milyar 709 milyon dolar oldu. İthalat ise ilk on ayda yüzde 30,5 artarak 147 milyar 821 milyon dolara yükseldi. Dış ticaret açığı yüzde 83,1 artışla 55,112 milyar dolara çıktı. İthalatın ihracatı karşılama oranı yüzde 62'lere düşmüştür. Bu durumun devam ettirilebilmesi için sıcak paraya çok daha fazla ihtiyaç duyulacaktır. Bu da sürdürülebilir ve sağlıklı değildir. Başbakanımızın 'Sıcak para akışını kontrol altına almak şart. Kontrol dışı tutarsanız ondan sonra siz kontrole girersiniz. Sizin durumunuz daha felaket olur' şeklindeki Lübnan'da yaptığı açıklaması son derece olumlu ve gerçeği yansıtmaktadır.''
Sıcak paranın kontrol altına alınması için gerekli çalışmalara ivedi olarak başlanması gerektiğini belirten Özer, büyümenin ve kalkınmanın bütünlüklü bir ekonomi politikasıyla sanayi ve ihracata dayandırılmasının daha doğru olacağını bildirdi.
Özer, sıcak paradan ziyade, kalıcı yatırım yapan ve istihdam yaratan yabancı sermayenin Türkiye'ye getirilmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, gerekli mini reformların yapılmasının şart olduğunu, bu çerçevede yeni Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu'nun seçimlere kadar çıkartılması kararını önemli bulduklarını ve desteklediklerini kaydetti.